Gönderen Konu: Müminler Ancak Kardeştirler  (Okunma sayısı 83 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5778
Müminler Ancak Kardeştirler
« : Mayıs 26, 2023, 06:53:39 ÖÖ »


Müminler Ancak Kardeştirler

“Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.”

(Hucurât, 49/10)

Hz. Peygamber (s.a.s.), hicretten sonra Medine’de Müslümanlar arasında kardeşliği tesis edecek uygulamalar gerçekleştirmiştir. Bu çerçevede Müslümanları birbirleri ile kardeş ilan etmiş, böylece ihtiyaç sahipleri gözetilmiş, muhacirlerin Medine’ye uyumu sağlanmıştır. Müminlerin kardeşliği ile ilgili Kur’an’da da çeşitli ayetler nazil olmuştur. Bunların en başında, “Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.” (Hucurât, 49/10) ayeti gelmektedir. Ayet-i kerimede nesep kardeşliğine bir teşbih/benzetme yapılarak müminlerin kardeşliği vurgulanmıştır. İki kişinin nesep yönünden kardeşliği, ortak bir anne babadan gelmelerinden kaynaklanmaktadır. Müslümanların kardeşliği de ortak bir esasa bağlı olmalarından kaynaklanmaktadır ki o da imandır. Her iki kardeşlik de sürekliliği temin etmektedir. Neslin çoğalması dünya hayatının sürekliliğini, iman ise ebedi cennet hayatının kapısını aralar (Tâhir b. Âşûr, et-Tahrîr ve’t-Tenvîr, 26/243). O hâlde müminler arasındaki kardeşlik bağı, yüce Allah tarafından tesis edilmiştir. Bu bağ, yeryüzünün doğusundan batısına iman eden herkesi kardeş olarak birbirine bağlamaktadır. Çünkü Müslümanlar, İslam nimeti sayesinde kardeş olmuşlardır (Âl-i İmrân, 3/103). O hâlde müminlerin kardeşliğinin sebebi, atalardan gelen bir âdet, kör bir taklit değildir. Belli bir vakit ya da duruma bağlı olarak da gerçekleşmemiştir. İman olduğu müddetçe bu bağın sürekliliği söz konusudur. Onlar birbirlerini görmezden gelseler, yok saysalar ya da terk etseler de bu bağ ortadan kalkmaz.

Müminler arasındaki kardeşliğin önemi izahtan varestedir. Zira onların birliğini gerçekleştiren, güçlerini ortaya çıkaran, iman kardeşliğidir. İman kardeşliği, takvayı esas alması hasebiyle sosyal farklılıkların muhtemel olumsuz tesirlerini izale edebilmektedir. Maddi anlamda ilerlemede, bir medeniyet kurmada hayati öneme haizdir. Çünkü toplumun birliğini sağlamakta, fertleri iyilikte ve hayırda yardımlaşmaya yönlendirmektedir. Yüce Allah’ın rızasını kazanmanın, O’nun kulları için hazırladığı cennete girmenin yoludur. Hz. Peygamber (s.a.s.), bunu, “İman etmedikçe cennete giremezsiniz, aranızda sevgi ve muhabbeti ikame etmedikçe de iman etmiş olmazsınız.” (Müslim, Îmân, 93) diye ifade etmiştir. Üstelik iman kardeşliği ile birbirine bağlı olanlar kıyamet gününde özel olarak ilahi himayeye mazhar olacaklardır. Hz. Peygamber’in belirttiği üzere Allah’ın gölgesinden (himayesinden) başka gölgenin (himayenin) olmadığı kıyamet gününde, bizzat kendi gölgesinde himaye edip gölgelendireceği yedi sınıftan biri de birbirini Allah için seven müminlerdir. (Buhari, Ezân, 36)

Ayetin devamında “Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin.” buyrularak kardeşlik bağının müminlere yüklediği bir sorumluluk zikredilmektedir. Buna göre kişiler ya da topluluklar arasında bir ihtilaf vuku bulduğunda diğerleri onların arasını bulmaya çalışmalıdırlar. Nasıl ki iki kardeş arasında ortaya çıkan bir sorunu diğer kardeşler ortadan kaldırmak ve onları barıştırmak için çaba gösterirlerse müminler de mümin kardeşlerinin arasını düzeltmek, barışı tesis etmek için gayret gösterirler.

İman kardeşliği müminlere başka sorumluluklar da yüklemektedir. Bunların en başında onların birbirlerine duyarlı olmaları, dayanışma duygusu ile hareket etmeleri gelmektedir. Hz Peygamber (s.a.s.), “Müslümanların işleriyle ilgilenmeyen kimse onlardan değildir.” (Taberânî, el-Mu’cemu’s-sağîr, 2/131) hadisiyle bu konunun önemini ifade etmiştir. Kardeşlik hukuku bazen anlaşmazlık yaşayanların arasını bulmayı gerektireceği gibi bazen de ihtiyaç sahibi olanlara yardım elini uzatmayı gerektirir. Yetime sahip çıkmak, misafire ikram etmek, fakirin ihtiyacını karşılamak hayır kapısının anahtarı olan amellerdir. Sevgili Peygamberimiz, ihtiyaç sahibi mümin kardeşine el uzatanın nail olacağı hayrı şöyle ifade etmiştir: “Kim bir Müslüman’ın dünya sıkıntılarından bir sıkıntıyı giderirse Allah da onun kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim darda kalan bir kimsenin işini kolaylaştırırsa Allah da dünya ve ahirette onun işlerini kolaylaştırır. Kim bir Müslümanın ayıbını örterse Allah da dünya ve ahirette onun ayıplarını örter. Kul, kardeşinin yardımında olduğu sürece Allah da onun yardımcısı olur.” (Ebu Davud, Edeb, 60)

Ayet, kardeşliğin gereği olan sorumlulukları ihmal etmekten sakındırdığı gibi onu zedeleyecek şeylerden de uzak durmaya davet etmektedir. Müminler bu hususa riayet ettikleri takdirde Allah’ın rahmetine erişeceklerdir. Allah’ın rahmetine eriştiklerinde ise dünya ve ahiretin hayrına kavuşmuş olurlar. “Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.” cümlesi bu gerçeği ifade etmektedir. Çünkü onları ihtilafa düşmekten, birbirileri ile uğraşmaktan koruyacak olan takvadır. Kim Allah’tan korkarsa takvası onun başkalarıyla meşgul olmasına mani olur. İnsanların ayıbını aramak yerine kendi kusuruna yönelir. Mümin kardeşine eziyet etmekten geri durur. Bu cümleden ayrıca şu da anlaşılmaktadır ki iman kardeşliğinin gereğini yerine getirmemeleri, Cenabı Hakk’ın rahmetinden mahrum kalmalarına sebep olur. Bu yüzden Hz. Peygamber (s.a.s.), müminleri bir taraftan kardeşliğe davet etmekte, diğer taraftan kardeşliğe zarar verecek şeylerden şöyle sakındırmaktadır: “Zandan sakının! Zira zan, yalanın ta kendisidir. Birbirinizin sözlerine kulak kabartmayın. Birbirinizin özel hâllerini araştırmayın. Birbirinizle üstünlük yarışı içine girmeyin. Birbirinize haset etmeyin. Birbirinize kin beslemeyin. Birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları! Kardeş olun!” (Müslim, Birr, 28)

Dr. Abdulkadir Erkurt.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41