Gönderen Konu: Şükretmeyi Bilemedik  (Okunma sayısı 138 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Şükretmeyi Bilemedik
« : Nisan 29, 2021, 07:13:42 ÖÖ »
Şükretmeyi Bilemedik
   
İnsan, işleri güzel ve yerli yerince gittiğinde bunu kendinden mündemiç bir meziyet sayar. Lakin işleri ters gidip sarpa sardı mı bu kez başkasını suçlamaya, başka sebep ve mazeretler üretme çabasına girer.

“İnsan var ya, Rabbi kendisini imtihan edip de ikramda bulunduğunda ve bol nimet verdiğinde ‘Rabbim hakkım olan ikramı yaptı’ der. Onu imtihan edip rızkını daralttığında ise ‘Rabbim beni önemsemedi’ der.” (89-Fecr 15,16)

Oysa verilen nimet ve ikramlar karşısında kul olarak insandan beklenen Rabbine şükür ile karşılık vermesi olmalıydı. Hakeza işleri çıkmaza girdiğinde, istek ve arzuları istediği ölçüde gitmediğinde ise “ne yanlış yapmış olabilirim, bunun hikmeti nedir?” diye düşünmeliydi.

İşte bunun gibi birçok nimetin kıymetini bilemedik ve Allah’a karşı şükrünü yâd edemedik. Çoğu nimetle de bu sebeple aramız açıldı.

Bu Ramazan ayında camilerimiz tıklım tıklım dolması lazım gelmez miydi? Allah’ın evleri mescidlerimizde Ramazan ayı iştiyak içinde, Kur’an tilavetleriyle, farz ve nafile ibadetlerle ikame olacaktı.

Fakat malumunuz, her ne şekilde çıktıysa nihayetinde Allah’ın “ol” emriyle ortaya çıkan bir Covid-19, her kapıyı olduğu gibi ibadethanelerimizin kapılarını da bize kapatıverdi!

Daha da kötüsü ümmetin Kıblegâh’ı Beytullah, mescidi Nebevi bu mübarek Ramazanda da ibadetlere kapalı...

Düşünen için bundan daha acısı olamaz!

Ve çarşı-pazarlarımız, salgın hastalığı boyunca bir gün açık, beş gün kapalı geçti…

Hakeza okullarımız, iki seneye yakındır tam açılamadı. Bu dönem öğrencileri için de bu, kara bir leke olarak tarihe geçecek.

Bugün itibariyle de tam kapalı döneme geçiyoruz. Bilen, bilmeyen herkes her şeye yine karşı çıkacak.

Kimisi, “neden kapalı, biz aç mı kalacağız” diye yakınacak. Kimimiz ise, “neden hâlâ tam kapanamıyoruz, bu önlemler bile az” siteminde bulunacak. Ama ne yazık ki ikisi de tam çözüm olamayacak.

Zira kafamızda, zihnimizde hâlen düzeltemediğimiz hastalıklarımız var. Hâlâ “bu salgında bana düşen yönü nedir, kulluk babından ben hangi dersleri çıkarmalıyım” diyemiyoruz.

Beraberce şöyle bir tahlil ve analiz yapalım dilerseniz.

Bu salgın bizi kıskıvrak yakalamadan önce işe/okula ya erken gittiğimizden ya da geç saatlerde döndüğümüzden evlerimizde aile fertleri olarak beraber oturup hasbıhal etmeye, birbirilerimizin yüzlerine bakmaya hasret kalmıştık.

Birbirimize sahip çıkıp kıymet bilemedik, varlığımızı nimetten sayıp şükrünü eda edemedik.

Öte yandan; camide hoca cemaatinin, cemaat hocasının kıymetini bilemedi…

Esnaf müşterisinin, müşteri esnafın değerini anlayamadı.

Zira en yakınımızdaki bakkal amcayı, küçük marketleri çoğu zaman unuttuk, göz ardı ettik.

Sahuruyla- iftarıyla, teravihleriyle-mukabeleleriyle biz Ramazanlarımızın kadrini bilemedik…

Ramazanların ömrümüzle birlikte kış, bahar ve yaz mevsimleri şeklinde seyrüsefer ettiği kameri aylarımızın hikmetini de düşünemedik.

Peygamberimizden bu yana “tek sofrada, aynı kaptan ve eli eline değecek şeklinde birbirleriyle yeme, içme” kültürümüzü ne zaman bıraktığımızı bile unuttuk.

Nitekim tüm bunlara bir türlü anlam da veremedik, evlerimizde salgın hastalığı gelmeden önce de ailecek dahi ayrı kaplarla aramıza mesafe koymuştuk.

Bugün zaten bu kültürümüzün lafını bile edemeyiz!

Allah’ın “Allah, kendi yolunda kurşunla kenetlenmiş bir bina gibi kenetlenerek savaşanları sever.” (61-Saff 4) yakıştırmasını, Resulün, “namazda saflarınızı sık ve düzgün tutunuz… Şeytanın aranıza sızdığını görüyorum!” (Ebu Davut, Salat) emrini kulak ardı ettik...

O yüzden ezanlarımız kulaklarımızı eskisi kadar çınlatmıyor, kulak paslarımızla daha cılız bir ses duyuyoruz minarelerimizden.

Yanan kandillerimiz nedense ziyası gitmiş gibi cılız bir ışık saçıyor. Bizde de gittikçe cami ve mescidlerimize karşı lakayitsizlik artık bir alışkanlık halini alacak, Allah korusun!

Çünkü şimdi gidip gelmek istesek bile şeytanın yerini Covid-19’lar almış, bu fırsatı vermezler.

Yarın başka manilerin çıkmayacağını kim söyleyebilir?

Velhasıl.

Kendi özümüze dönmeliyiz!

“… ‘Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.’ ” (14-İbrahim Suresi 7)

Varlığımız başta olmak üzere zamanımız, sağlığımız, aile efradımız, çevremiz ve hatta esaretten hâli olan özgürlüğümüz birer nimettir.

Bazen hastalıklar, bela ve musibetler dahi uyanmamıza, aklımızı başımıza almamıza sebep olduğundan nimet zaviyesi içinde telakki edilebilir.

Tüm bunların kıymetini bilip maddi manevi şükrünü eda etmezsek Allah muhafaza elimizdekileri kaybetmekle kalmayız, Allah’ın azabı da mucip olur.

“Eğer şükreder ve iman ederseniz, Allah size niye azab etsin ki? Allah, şükrün karşılığını verendir, hakkıyla bilendir.” (4-Nisa 147)

Nusret Reşber.

 


* BENZER KONULAR

Murat Bozkurt - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:31:17 ÖS]


Grup Cemre - Yunus Emre İlahiler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:22:45 ÖS]


Tavaf Namazı Nasıl Kılınır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:35:36 ÖS]


Kâbe'yi Görünce Okunacak Dua Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:27:09 ÖS]


Hac İle İlgili Hadis-i Şerifler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:19:45 ÖS]


Hasan Ergüçlü - Hira Dağı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:16:42 ÖÖ]


Hasan Ergüçlü - Düştüm Çöllere Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:11:43 ÖÖ]


Öfkeyle Kalkan Zararla Oturur Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:50:20 ÖÖ]


Öfkeyi Kontrol Altına Almak İçin Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:46:24 ÖÖ]


Hayâlı Çocuk Yetiştirmek İçin Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:43:35 ÖÖ]


Cennet Annenin Ayakları Altındadır Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:33:08 ÖÖ]


Gönülden Boyun Eğelim Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:29:30 ÖÖ]


Ailemize Sahip Çıkalım Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:08:36 ÖÖ]


Müslüman Kadının Namazı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:58:31 ÖÖ]


Altı Öğrencinin Başlattığı Osmanlı’yı Çökerten Süreç Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:51:56 ÖÖ]


Umut ve Şükür Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:31:19 ÖÖ]


Bu dünyânın Fâni ve Basit Hayâtı Seni Azdırmasın Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:24:25 ÖÖ]


Ehl-i Sünnet İnancı Nedir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:16:44 ÖÖ]


Gözlük Gönderen: KOYLU
[Mayıs 18, 2024, 08:23:43 ÖÖ]


Ölüm ve Gerçeğe Uyanmak Gönderen: KOYLU
[Mayıs 18, 2024, 08:20:15 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42