Gönderen Konu: Değerli Varlıklarımız  (Okunma sayısı 29 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5800
Değerli Varlıklarımız
« : Aralık 03, 2023, 08:14:51 ÖÖ »

 
Değerli Varlıklarımız

"اِغْتَنِمْ خَمْسًا قَبْلَ خَمْسٍ: شَبَابَكَ قَبْلَ هَرَمِكَ، وَصِحَّتَكَ قَبْلَ سَقَمِكَ، وَغِنَاكَ قَبْلَ فَقْرِكَ، وَفَرَاغَكَ قَبْلَ شُغْلِكَ، وَحَيَاتَكَ قَبْلَ مَوْتِكَ"

“Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bilin:

1- İhtiyarlık gelmeden önce gençliğin,
2- Hastalık gelmeden önce sağlığın,

3- Fakirlik gelmeden önce zenginliğin,

4- Meşguliyet gelmeden önce boş vaktin,

5- Ölüm gelmeden önce hayatın.”
(Nesai, es-Sünenü’l-Kübra, 10/400 [11832].)

İnsanları yoktan var eden, varlığından haberdar eden ve sayısız nimetlerle donatan Yüce Allah’tır. (Bakara, 2/28; Nahl, 16/18; Meryem, 19/67; İnsan, 76/1.) Dolayısıyla insanoğlu, kendisine verilen nimetlerin sahibini tanımalı, O’na iman etmeli, nimetlerin değerini bilmeli ve vefa borcu olarak O’na şükretmelidir. Yüce Allah, insanlardan hangisinin daha iyi ve güzel amelde bulunacağını imtihan etmek için hayatı ve ölümü yaratmış (Mülk, 67/2.), şükreden kullarına nimetini artıracağını müjdelemiş, nankörlük edenleri ise ağır bir şekilde uyarmıştır. (İbrahim, 14/7.) Buna göre, şükretmek bir vefa göstergesi olduğu gibi nimetin devamını ve artırılmasını sağlayan manevi bir sigortadır. İnsanoğlu Allah’a çokça şükretmeli, ancak hakkıyla şükretmekten aciz olduğunu da bilmelidir. Zira insanın Allah’a hakkıyla şükretmesi bir tarafa, onun nimetlerini saymaktan bile aciz olduğu ayet-i kerimede ifade edilmiştir. (Nahl, 16/18.)

İnsana verilen her nimetin birer emanet olduğu, dolayısıyla şükredip emanet sahibininin rızası doğrultusunda hareket etmesinin önem taşıdığı bilinmelidir. Aksi hâlde kişinin bundan dolayı ahirette hesaba çekileceği; nankörlük yapması durumunda söz konusu nimetin dünyada kendisinden alınacağı ve acınacak duruma düşebileceği unutulmamalıdır. Bu gerçeği ifade mahiyetinde Sevgili Peygamberimizin şu hadisi dikkatimizi çekmektedir: “İsrailoğulları arasında biri alacalı (abraş), diğeri kel ve öbürü kör olan üç kişi vardı. Allah Teâlâ, bu insanları sınamak istedi ve onlara bir melek gönderdi. Melek, alacalı kişiye geldi, ‘En çok ne istersin?’ diye sordu. Alacalı, ‘Güzel bir renk ve güzel bir cilt, beni insanlara nahoş/sevimsiz gösteren şeyin giderilmesini isterim.’ dedi. Melek hemen onu sıvazladı, nahoş/sevimsiz hâl kendisinden gitti ve rengi güzelleşti. Melek ona, ‘En sevdiğin mal nedir?’ diye sordu. Alacalı adam, ‘Deve (yahut inek)’ cevabını verdi. (Bunun hangisini söylediği hakkında ravinin şüphesi vardır.) Ona on aylık bir gebe dişi deve verildi ve melek, ‘Allah, bunları senin için bereketli eylesin.’ şeklinde dua etti. Sonra kel olan adamın yanına gitti ve ‘En çok ne istersin?’ diye sordu. O da ‘Güzel bir saçımın olmasını ve insanların nahoş/sevimsiz gördüğü bu hâlin benden giderilmesini isterim.’ dedi. Melek hemen onu da sıvazladı, nahoş/sevimsiz görüntüsü gitti ve güzel saçları çıktı. Sonra melek ona, ‘En sevdiğin mal nedir?’ diye sordu. O da ‘İnek’ dedi. Ona da gebe bir inek verildi. Melek, ‘Allah, bunu senin için bereketli eylesin.’ şeklinde dua etti. Sonra kör olan kişinin yanına gitti ve ‘En çok ne istersin?’ diye sordu. Kör, ‘Yüce Allah’ın gözlerimi geri vermesini ve insanları görebilmeyi.’ dedi. Bunun üzerine melek onun da gözlerini sıvazladı, Allah Teâlâ onun yeniden görmesini sağladı. Melek, ‘En sevdiğin mal nedir?’ dedi. (Adam,) ‘Koyun.’ dedi. Bunun üzerine kendisine gebe bir koyun verildi. Kendilerine verilen hayvanların hepsi daha sonra yavruladı. Bu üç kimseden her birinin bir vadiyi dolduracak kadar develeri, inekleri ve koyunları oldu. Daha sonra melek, alacalının önceki hâline bürünerek tekrar yanına geldi ve ‘Fakir bir adamım, yola devam etme imkânım kalmadı, bugün ulaşmak istediğim yere, önce Allah’ın sonra senin yardımın sayesinde varabilirim. Rengini ve cildini güzelleştiren zâtın hakkı için senden bana yolculuğumu tamamlayabileceğim bir deve vermeni istiyorum.’ dedi.

(Daha önce alaca hastalığına yakalanan) adam, ‘Verilmesi gereken haklar/yerler çoktur!’ karşılığını verdi. Bunun üzerine melek, ‘Ben seni tanır gibi oluyorum, sen alacalı biriydin, insanlar senden hoşlanmazdı, fakirdin, Allah sana mal verdi, öyle değil mi?’ dedi. Alacalı adam, ‘Bu mal bana dededen, babadan miras olarak intikal etti.’ dedi. Melek, ‘Eğer yalan söylüyorsan Allah seni önceki hâline döndürsün!’ diye beddua etti. Melek daha sonra kelin kılığına girerek onun yanına geldi, ona da ötekine söylediği gibi söyledi. Kel de alacalı kişi gibi cevap verdi. Melek buna da ‘Eğer yalan söylüyorsan Allah seni önceki hâline çevirsin!’ diye beddua etti. Sonra körün kılık ve kıyafetine girerek onun yanına geldi ve ‘Yolcu ve fakir bir adamım, yola devam etme imkânım kalmadı. Bugün önce Allah’ın, sonra senin yardımın sayesinde gideceğim yere varabileceğim. Sana tekrar görmeyi bahşeden Allah hakkı için senden yolculuğumu devam ettirebilmem için bir koyun istiyorum.’ dedi. Bunun üzerine daha önce kör olan kişi, ‘Ben kördüm, Allah görmemi sağladı. İstediğini al, istediklerini bırak. Allah’a yemin ederim ki Allah için hiçbir şeyi senden esirgemeyeceğim.’ dedi. Melek, ‘Malın senin olsun, bu sizin için bir imtihandı. Allah, senden razı oldu ve arkadaşlarına gazap etti.’ der.” (Müslim, Zühd, 10 [2964]; Buhari, Enbiya, 51 [3464].)

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.), sahip olduğumuz sayısız nimetlerden çokça önemli olanları sayarak bunların kıymetini bilmemiz gerektiğini şöyle ifade etmiştir: “Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bilin:

1- İhtiyarlık gelmeden önce gençliğin,

2- Hastalık gelmeden önce sağlığın,

3- Fakirlik gelmeden önce zenginliğin,

4- Meşguliyet gelmeden önce boş vaktin,

5- Ölüm gelmeden önce hayatın.” (Nesai, es-Sünenü’l-Kübra, 10/400 [11832].)

Bu hadis-i şerif çok manidardır. Zira gençliğin ne kadar değerli olduğunu takattan kesilen ihtiyarlar, sağlığın kıymetini hastane köşesinde şifa bekleyen hastalar, zenginliğin kıymetini maddi sıkıntı çeken muhtaç kişiler, boş vaktin kıymetini ise çokça meşguliyeti olanlar anlar. Ancak bu nimetlerin kıymeti zamanında bilinmeyince daha sonra pişmanlık duymak fayda vermez. İşte böyle duruma düşmemek için Sevgili Peygamberimiz ümmetini uyarmıştır. Başka bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “İki nimet vardır ki insanların çoğu (onları değerlendirme hususunda) aldanmıştır: Sağlık ve boş zaman.” (Buhari, Rikak, 1 [6412].) Buna göre, gençliğin kıymeti bilinip zararlı ve yanlış düşüncelerden, fuhuş ve ahlaksızlıktan, faydasız söz ve işlerden; içki, uyuşturucu, kumar ve sigara gibi kötü alışkanlıklardan, kötü çevre ve arkadaştan uzak durulması gerekir. Ayrıca sağlığımızı korumalı, hasta olduğumuzda tedavi olmalı, veren el konumunda olabilmemiz için zenginliğin değerini bilmeli; malın esiri olmadan helalinden kazanıp helal yolda harcamalı, büyük sermaye hükmünde olan boş vakitleri değerlendirmeli, kaçınılmaz gerçek olan ölüm gelmeden önce de hayatın kıymetini bilmeli ve Allah’ın rızası doğrultusunda hareket etmeliyiz.

Yazımızı Sevgili Peygamberimizin şu duasıyla bitirmek istiyorum: “Allah’ım! İhtiyarlıktan, üzüntüden, acizlikten, tembellikten, cimrilikten, korkaklıktan, borç sıkıntısından ve güç sahibi olan kişilerin haksızlığına uğramaktan sana sığınırım.” (Nesai, İstiaze, 45 [5503]; Buhari, Et‘ıme, 28 [5109].) 

Dr. Ahmet Oğuz.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Hayra Da Şerre De Aracılık Eden Onu İşleyen Gibidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:17 ÖÖ]


En Tehlikeli Mikrop Çeşidi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:51:19 ÖÖ]


İnsan ve İman 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:17 ÖÖ]


Haklısın Demeyi Bilebilmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:33:45 ÖÖ]


Yaratılış Gayesini Bize Peygamberler Öğretti Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:03 ÖÖ]


Asfa Temiz Kalpler Korosu - Tertemiz 2 2016 - 320 Kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:10:26 ÖÖ]


Dinin Faydası Önce Dünyadadır Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:02:58 ÖÖ]


Hayatı Kul Olarak Yaşamak Gönderen: KOYLU
[Dün, 07:53:03 ÖÖ]


Ahir Zaman Bilinci Gönderen: KOYLU
[Dün, 07:43:18 ÖÖ]


Ölüm Gününüz Doğum Gününüz Olsun Gönderen: KOYLU
[Dün, 07:37:24 ÖÖ]


Cemiyette Hayır Koymayan Günahlar Gönderen: KOYLU
[Dün, 07:26:30 ÖÖ]


İman Ettik Demekle Kurtulacakmısınız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:43 ÖÖ]


Mutlu Evlilikler Nasıl Gerçekleşir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:45:50 ÖÖ]


Kaliteli Kulluğun Kriterleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:37:45 ÖÖ]


Mucize Bir Yeteneğimiz Konuşmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:30:58 ÖÖ]


Her Hastalığın İlâcı Vardır Yalnız Ölüme Çare Yoktur Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:17:54 ÖÖ]


Kuran'a Daha Sıkı Sarılmak Gerek Gönderen: melek
[Nisan 30, 2024, 08:42:36 ÖS]


İnsanoğlunun Yükü Ağır Gönderen: melek
[Nisan 30, 2024, 08:37:25 ÖS]


Ahir Zamanda Doğru Düşünebilmek Gönderen: melek
[Nisan 30, 2024, 08:28:33 ÖS]


İtikadın Bozulması Amelleri Heba Eder Gönderen: melek
[Nisan 30, 2024, 08:18:31 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41