Gönderen Konu: İslam’ın Neresindeyiz  (Okunma sayısı 330 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2144
İslam’ın Neresindeyiz
« : Şubat 21, 2024, 09:25:17 ÖÖ »


İslam’ın Neresindeyiz

İnsanı önce topraktan yaratan, sonra onun zürriyetini bir damla sudan üreten kim?

Ona düşünmek için akıl, anlamak için kalp, görmek için göz, konuşmak için dil, işitmek için kulak veren kim?

Onu en mükemmel bir şekilde en güzel bir suretle yaratan kim?

Onu en üstün kabiliyetlerle donatan kim?

Onlar azmasın, sapmasın diye kendi aralarından seçip canibinden bir şeriatla peygamberler gönderen kim?

İnsanoğluna arz ve semayı musahhar kılan kim?

Kâinatı yoktan var eden ve varlık âleminde en mükemmel dengeyi kuran kim?

Ayı, güneşi kendi yörüngelerinde seyrettiren, yıldızları fezada cevelan ettiren kim?

Yeryüzünü, göz kamaştıran güzelliklerle, rengârenk çiçekler, çimenler ve ağaçlarla bezeyen kim?

Toprağa can veren yağmuru yağdıran kim?

Arzın derinliklerinden pınarlar, çaylar, ırmaklar fışkırtan kim?

Gölleri, denizleri, okyanusları ve içlerindeki sayısız nimetleri lütfeden kim?

Rabbimiz ALLAH’tır.

“Yarattığı her şeyi güzel yaratan ve insanı yaratmaya bir çamurdan başlayan O'dur.

Sonra da onun soyunu süzülmüş bir özden, değersiz bir sudan yaratmıştır. Sonra onu düzenli bir şekle sokup, içine kendi ruhundan üfürdü. Ve sizin için kulaklar, gözler ve gönüller var etti. Siz pek az şükrediyorsunuz!” (Secde 32/7-9)

“Allah öyle bir Allah'tır ki; gökleri ve yeri yarattı, gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli meyveler çıkardı; emri gereğince denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize verdi, ırmakları da emrinize verdi. Sürekli olarak yörüngelerinde hareket eden ay ve güneşi, geceyi ve gündüzü sizin emrinize verdi. O, kendisinden isteyebileceğiniz her şeyi size verdi. Allah'ın nimetini saymak isterseniz sayamazsınız! Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür.” (İbrahim 14/32-34)

“İnsan aldığı besinlere bir baksın. Biz suyu gökten şarıl şarıl nasıl boşalttık, sonra toprağı bir yarışla nasıl yardık? Kendiniz ve hayvanlarınıza besin ve faydası olması için orada (yeryüzünde) ekinler, üzüm bağları, yoncalar, zeytinler, hurmalar, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik.” (Abese 80/24-32)

Nuh aleyhisselam’ın kavmini tufanla yok eden kim?

İbrahim aleyhisselam’ı ateşte yakmayan kim?

Yusuf aleyhisselam’ı köle olarak geldiği Mısır’a hükümdar eden kim?

Lût kavminin ülkesinin altına üstüne getiren kim?

Ad kavmini bir rüzgârla, Semûd kavmini korkunç bir sesle helak eden kim?

Musa aleyhisselam ve kavmine denizi yarıp yol veren kim?

İsa aleyhisselam’ı babasız dünyaya getiren, O’na ölüleri diriltme mucizesi veren kim?

Dünyayı bir yetim olarak şereflendiren Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem’i âlemlerin efendisi, gönüllerin sultanı, mahlûkatın en şereflisi kılan ve kendine dost edinen kim?

Ölümü ve hayatı yaratan, kâfir, müşrik, münafık ve zalimler için cehennemi, mümin ve muttakiler için cenneti halk eden kim? Rabbimiz Allah’tır.

“İnkâr edenlere gelince, onlara cehennem ateşi vardır. Hüküm verilmez ki ölsünler, kendilerinden biraz azap da hafifletilmez. İşte biz her nankörü böyle cezalandırırız. Onlar, orada şöyle feryat ederler: ‘Ey Rabbimiz! Bizleri çıkar, yapageldiklerimizden başka salih bir amel yapalım.’ (Onlara): ‘Size düşünecek olanın düşüneceği kadar bir ömür vermedik mi? Hem size uyarıcı da gelmişti. O halde azabı tadın. Çünkü zalimleri kurtaracak yoktur.’ (denir).” (Fatır 35/36-37)

“İman edip amel-i salih işleyenlere gelince, onlar halkın en hayırlısıdır. Onların Rableri katındaki mükâfatları zemininden ırmaklar akan, içinde devamlı olarak kalacakları Adn cennetleridir. Allah kendilerinden razı olmuş, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte bu mükâfat, Rabbinden korkan, ondan haşyet edenler içindir.” (Beyyine 98/7-8)

Âdem aleyhisselam’dan zamanımıza kadar nice kavimler gelip geçti. Kimi iman etti, kimi inkâr etti. Hak ve batıl mücadelesi hep devam etti. Hakkın üstün geldiği, zafer elde ettiği zamanlar, insanlık huzur buldu. İnsanca yaşamanın hazzını duydu. Batılın baskın geldiği devirler ise insanlığın kara günleri, karanlık günleridir. Zulmün her çeşidinin yapıldığı, insanların insan olarak yaşama imkânı bulamadığı bahtsız zamanlardır. Çünkü o devirlerde bu zalimler, yaratanını unuttular, O’nun nizamını reddettiler. Zulümlerini devam ettirmek, saltanatlarını sürdürmek, çıkar ve menfaatlerini korumak için her türlü kötülüğe tevessül ettiler. İnsanları köle gibi kullandılar.

Bunlardan bir kısmı kâfir ve müşrikti. Bir kısmı da zahiren inanıyor gözüküyor, kalben inkâr ediyorlardı. Bir kısmı ise cahildi. Dinini bilmiyordu. Öğrenmek ihtiyacını da hissetmiyordu. Böylece gaflete dalıp gittiler, günaha dadandılar ve öbürleri kadar, belki de daha fazla zalim oldular. Kendi çıkarlarını, kendi makamlarını her şeyin üzerinde tuttular ve ziyana uğrayanlardan oldular. Bu gibiler hakkında Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

“Boş hayallere kapılıp da böbürlenen, kebir ve müteal olan Allah’ı unutan kul ne kötü bir kuldur. Zorba ve mütecaviz olup da yüce Cebbar’ı unutan kul ne kötü kuldur. Gaflete dalarak gülüp oynayan, kabirleri ve çürümeyi unutan kul ne kötü kuldur. Taşkınlık eden, kibirlenen başlangıç ve sonu unutan kul ne kötü kuldur. Şehvetlerle dinini ihlâl eden kul ne kötü kuldur. Hırs ve tamahın sürüklediği kul ne kötü kuldur. Heva ve hevesin saptırdığı kul ne kötü kuldur. Zillete sürükleyen bir arzuya kendisini kaptıran kul ne kötü kuldur.”[1]

Zamanımızda bu kötü vasıflı kötü kullar işi azıttılar. Allah’ın nizamını göz ardı ettiler.

Kendi uydurdukları sistem ve düzenleri din edindiler. Din edindikleri beşerî sistemlere uymayan her şeyi reddettiler. İslâm’ı sorguladılar, Müslümanı sorguladılar, yargıladılar ve mahkûm ettiler.

Hukuksuz bir düzen, âdil olmayan bir sistem, bir avuç azınlığın milletin üzerinde kurduğu baskı rejimi sonuç olarak, inançsızlık, anarşi, terör, çete, ahlâkî çöküntü, vurgun ve soygundan başka ne verebilir ki?

Türkiye’de, adalet sisteminden ekonomiye, sosyal rahatsızlıklardan bölgesel sorunlara, gelir dağılımından vergi eşitsizliğine, insan hak ve hürriyetinden fikir hürriyetine kadar çok ciddi ve acilen çözülmesi gereken pek çok sorun vardır. Türkiye’deki bütün bu sorunların temelinde yatan İslamsızlıktır.

Toplumumuz fertten devlete bütün kurum ve kuruluşlarıyla İslâmîleşmedikçe bu sorunlar çoğalarak devam edecek ve toplumumuz bunalımdan bunalıma sürüklenecektir. İlk yapılacak iş, Müslümanım diyen herkesin öncelikle kendisini “İslam’ın neresindeyim?” diye sorgulamasıdır. Müslüman aileler, Müslüman vakıflar, cemaatler, holdingler, siyasî kuruluşlar, okullar, İslâmî medya, ilim ve fikir adamları, herkes, hepimiz “İslam’ın neresindeyiz?” diye kendimizi çok ciddi bir şekilde sorgulamalıyız. Düşünce tarzımız, meselelere yaklaşımımız, söylediklerimizle yaptıklarımız arasındaki uyum, fedâkârlığımız, samimiyetimiz, dünya işleri ile ahiret amelleri arasındaki tercihimiz, muavenetimiz, isârımız, karşılıklı hak ve hukukumuza saygımız… Hülasa bir Müslüman olarak mükellef olduğumuz hususlarda yaptığımız veya yapmadığımız şeyler, İslam’ın esasları, Kur’an ve sünnetin gerçekleri ile ne derece uyum sağlıyor? Ne derece İslâmî’dir ve İslam’ın neresindeyiz? Müslümanlar olarak bunu başardığımız ve bu sorgulamaların neticesinde yapmamız gerekenleri bütün içtenliğimizle yapıp Rabbimize sığınarak O’ndan nusret dilediğimiz zaman ümmet semasına rahmet bulutları gelecek ve rahmet yağmurları çorak coğrafyamızı, ölü arzımızı yeniden diriltecek; yeni bir bahar cümbüşü, yeni bir rahmet iklimi yaşanacaktır. Yeter ki biz, biz olalım. Biz, bizi biz yapan değerlerimize sahip çıkalım ve yirmi dört saatimizi İslâmîleştirelim.

“İnsanlar imtihandan geçirilmeden sadece iman ettik demeleriyle bırakılacaklarını mı sandılar? And olsun ki biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır. Yoksa kötülükleri yapanlar bizden kaçabileceklerini mi sandılar? Ne kadar kötü (ve yanlış) hüküm veriyorlar.” (Ankebut 29/2-4)

Not: Bu yazı, merhum Zeki Soyak hocamızın Mefkure isimli eserinden alınmıştır.

---------------------------------------------------------------

[1] Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyame 17, H. No:2636; Taberanî, Mucemu'l-Kebir, 17/399, H. No:19880.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Nisan 26, 2024, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41