Gönderen Konu: Parçalanıp Bölünmeyin  (Okunma sayısı 409 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 1964
Parçalanıp Bölünmeyin
« : Şubat 04, 2024, 02:07:00 ÖS »


Parçalanıp Bölünmeyin

Dün de bugün de dinde, dine hizmette çoğu ayrılıkların sebebi dini kaygılar değil, maalesef nefsi kaygılardır. Dini kaygılarla dinde yoruma müsait olanları müctehit ulemanın yorumlaması, dinde bölücülük ve ayrımcılık değil rahmettir. Kur’an ve sünnetin hükmünü açıkça belirtmediği meselelerde, kıyamete kadar, kıyasa ve içtihada ihtiyaç olduğu aşikârdır.

Dinin muhkemleri ve müteşabihleri vardır. Muhkemlerin yoruma ihtiyacı yoktur.

Müteşabihleri yorumlamak cahillerin haddine değildir. Dinin yoruma müsait hususlarının yorumlanması, yorumlayanları ve o yoruma tabi olanları bağlar. Bu yorumları yapanlar işin ehli ise, bunlarla kavga etmek, bunları düşman ilan etmek, bunların dedikodusunu yapmak, dinin ve ümmetin maslahatına değildir.

Dinin muhkemleri ortadadır. Dinin anası mesabesinde olan muhkemleri bırakıp, dini kolaylaştırmak adına, ilim ehline müsaade edilen yorumları dinin önüne geçirmek, bunları kavga vesilesi yapmak, akıl karı değildir. İman, ibadet, ahlak, helal ve haramlar, doğruluk ve ihlas başta olmak üzere, dinin anası ve özü mesabesindeki muhkemler konusu başta olmak üzere, nefislerimizi hesaba çeksek, kaç Müslüman bu hususta sınıfı geçebilir? Vasıtaları gaye edinmek, dün de bugün de ümmetin başına bela olmuştur.

Rabbimiz, insanların ayrılık sebeplerini bizlere bildirmiştir. Kendi din anlayışlarıyla sevinip böbürlenmek, aralarındaki haset ve kıskançlık, ihtiras ve aşırılık, müminler arasına ayrılık sokmak bunlardandır. Bölücülük ve ayrılıkçılık yapanlar, ilahi ikazla titremeli ve asla bir daha bu işe tevessül etmeyip, ilahi ikazlara kulak vererek tevbe etmelidirler. Gerçekten iman edenler nasıl olur da şu ilahi ikazlardan korkup tevbe etmezler ve tefrikaya devam ederler: "Dini dosdoğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin!" (Şûrâ, 13)

Hasetçinin şerrinden Allah’a sığınmak gereklidir. “Haset, ateşin odunu yaktığı gibi iyilikleri yakar, mümin haset etmez, gıpta eder.” gibi nebevi ikazlar olduğu halde hem dünya nimetleri hususunda hem de din hizmetleri hususunda, haset illetinden kurtulmak için gayret etmemek Müslümana yakışmaz. “Onlara din işi konusunda açık deliller verdik. Ama onlar ancak kendilerine bilgi geldikten sonra aralarındaki hasetten dolayı ayrılığa düştüler.” (Câsiye, 17)

Nasıl olur da bir Müslümanlar, samimi dostluktan, arkadaşlıktan, Allah için muhabbetten ve Allah için birlik ve beraberlikten değil de ayrılıktan, grup grup olmaktan sevinip mutlu olurlar? “Dinlerini darmadağınık edip grup grup olan kimselerden olmayın. (Ki onlardan) Her bir grup kendi katındaki (dinî anlayış) ile sevinip böbürlenmektedir.” (Rûm, 31-32)

Dini gayretlerinden değil de, nefsi gayretlerinden dinde ve dini hizmetlerde grupçuluk yapanlardan uzak durulmalıdır. Yanlışlarından tevbe edene kadar da onlara fırsat verilmemelidir. “Şu dinlerini parça parça edenler ve kendileri de grup grup ayrılmış olanlar var ya, (senin) onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi ancak Allah'a kalmıştır. Sonra (O), yapmakta olduklarını kendilerine haber verecektir.” (En'âm, 159)

Allah’ın kitabı elinde olacak, ondan imanı, İslam’ı, tevhid inancını öğreneceksin, sonra dini hizmetlerde insanlar arasına fitne sokacaksın ve buna da dinden bahaneler bulacaksın… Bunun adı ihtirastır. Bunun adı aşırılıktır. Allah’a, peygamberine, amire itaati emreden ilahi emir varken, üç kişi yolculuğa çıktığında bir başkan seçmelerini ve ona Allah’a isyan olmadığı sürece itaat etmelerini emreden nebevi emir varken, ümmeti Muhammed basit bahanelerle parça parça olacak… Bunun izahı mümkün mü? “Şüphesiz Allah katında din İslâm'dır. Kitap verilmiş olanlar, kendilerine ilim geldikten sonra sırf, aralarındaki ihtiras ve aşırılık yüzünden ayrılığa düştüler.” (Âl-i İmrân, 19)

Öncekilerin de sonrakilerin de din konusunda üç aşağı beş yukarı ayrılık sebepleri aynıdır. Öncekilerin hatalarına düşmek istemeyen, dinde, dine hizmette bölücü ve ayrılıkçı olmak istemeyen samimi kullar için muvahhid olmanın yolu Kur’an’dır. Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem’in, bir binanın tuğlaları gibi, bir vücudun azaları gibi birbirine kenetlenmesini istediği Müslümanlar, tevhid akidesine bağlı Müslümanlar, nasıl olur da sudan sebeplerle birbirinden kopar, hatta din düşmanlarıyla birlik olurlar? Bu nasıl bir basiret tutulmasıdır?

“Şüphesiz bu Kur'an, İsrailoğullarına üzerinde ayrılığa düştükleri şeylerin çoğunu açıklıyor.” (Neml, 76)

Allah’a kullukta samimi isen, Müslümanları hatası ve günahı ile seversin, Allah için seversin. Allah, samimi Müslümanların kalplerini birleştirir. Bazı Müslümanlar birbirini sevemiyor, hatta düşman oluyorsa bu kesinlikle nefislerden, ins ve cin şeytanlarının vesveselerine kanmaktandır. Allah, kullarına yanlışlarından dolayı bir ömür fırsat verirken Müslümanlara ne oluyor da birbirlerini affetmezler, affedemezler?

“Hep birlikte Allah'ın ipine (Kur'an'a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O'nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz.” (Âl-i İmrân, 103)

“İnsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda aralarında hüküm vermek üzere kitapları hak olarak indirdi. Kendilerine apaçık âyetler geldikten sonra o konuda ancak kitap verilenler, aralarındaki kıskançlık yüzünden anlaşmazlığa düştüler.

Bunun üzerine Allah iman edenleri, kendi izniyle, onların hakkında ayrılığa düştükleri gerçeğe iletti. Allah, dilediğini doğru yola iletir.” (Bakara, 213)

Müminler için birlik ve beraberlik, Allah için kardeş olup birbirini sevebilmek büyük bir nimettir. Nimetin kıymeti bilinmelidir. Müminler tefrikadan şiddetle kaçınmalı, tefrikaya asla fırsat vermemelidir. Tefrikanın neticesi düşmanlıktır. Dünya ve ahirette perişanlıktır.

“Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır.” (Âl-i İmrân, 105)

“Eğer Allah dileseydi, bunların arkasından gelen (millet)ler, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat ayrılığa düştüler. Onlardan inananlar da vardı, inkâr edenler de.” (Bakara, 253)

“Bir de zararlı faaliyetlerde bulunmak, küfre yardım etmek, mü'minler arasına ayrılık sokmak için ve öteden beri Allah ve Resulüne karşı savaşanlara üs olsun diye bir mescit yapanlar vardır. Bunlar, ‘Bizim iyilikten başka hiçbir kastımız yok’ diye de mutlaka yemin ederler. Ama Allah şahitlik eder ki bunlar mutlaka yalancıdırlar.” (Tevbe, 107)

Âlemlerin Rabbi olan Allah’ımız kitabını, inananları bölücülük ve ayrılıkçılıktan kurtarmak için gönderdiği halde ümmetin haline bir bakalım. Allah’ın rahmeti olan kitabı bazı Müslümanlar nasıl tefrika aracı haline getirmişler;

“Kitap konusunda anlaşmazlığa düşenler ise derin bir ayrılık içindedirler.” (Bakara, 176)

“Sana kitabı, ancak ayrılığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için ve iman eden bir topluma doğru yolu gösterici ve rahmet olarak indirdik.” (Nahl, 64)

“Hakkında ayrılığa düşüp durduğunuz şeyler konusunda kıyamet günü Allah aranızda hüküm verecektir.” (Hac, 69)

Müslümanlar birbirine Kur’an’la öğüt vermeli, nasihat etmelidir. Asla tartışmaya girmemelidir. Şu yaşıma kadar tartışmaların hiçbir meseleyi hallettiğine şahit olmadım.

Doğru bildiğin hakikati söyle, geç. Rabbimizin, en mükemmel şekilde yarattığı insan, aklını örtmemiş veya örttürmemişse ilahi ve nebevi hakikatleri idrak etmemesi mümkün değildir. Uçurumun kenarında körebe oyunu oynayıp da uçuruma yuvarlanana göz ne yapsın?

“Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz sizedir. Bizimle sizin aranızda tartışılacak bir şey yoktur.” (Şûrâ, 15)

“Fakat Rabbinin merhamet ettikleri müstesna, onlar ihtilafa devam edeceklerdir.” (Hûd, 119)

Güvenilir, meşhur bir doktor, adamın birine “dediklerimi yapmazsan yerinden kalkmaya mecalin kalmaz, seni nereye oturturlarsa orda kalırsın, parmağını bile oynatamazsın, gücün tamamen kaybolur” derse adam doktorun sözünden çıkabilir mi?

“Allah’a ve Resulüne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.” (Enfal, 46)

Müminler! Ümmetin gücü gidiyor. Ümmetin devleti gidiyor. Ümmetin gücü, devleti elden gittiği zamanlarda Müslümanların başına gelenlerden ibret almadıysan, Allah’ın dediğini değil bildiğini yap. Kendi nefsini düşündüğü kadar ümmetin istikbalini düşünmeyenlere yazıklar olsun. “Allah'ın indirdiği ile aralarında hükmet ve sana gelen haktan ayrılıp da onların arzularına uyma.” (Mâide, 48)

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Dün, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41