Gönderen Konu: Yaşantımız Cahiliye Hayatına Benzememeli  (Okunma sayısı 55 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2141
Yaşantımız Cahiliye Hayatına Benzememeli
« : Temmuz 16, 2022, 11:26:09 ÖÖ »
Yaşantımız Cahiliye Hayatına Benzememeli

İslam’dan önce gönderilen ilahi dinlerle bir hüviyet kazanan insanlık, zamanla semavi dinleri tahrif ederek, Allah tarafından biçimlendirilmiş fıtri hayattan uzaklaştı.

Bu sebeple daha önceden gönderilmiş ilahi dinleri de içinde barındıracak ve tahrif edilemeyecek yeni ve son bir dine ihtiyaç vardı.

İşte tam bu sırada yaratılış gayesinden sapmış, alışılmış mevcut hayatın ötesinde, başlı başına ve yeni bir yaşam biçimini inşa etmek için İslam geldi.

Hz. Muhammed (s.a.s.) vasıtasıyla gönderilen yeni din İslam, elbette ki bir farklılık arz edecekti. Aksi takdirde ona neden ihtiyaç duyulsun ki?

Bu farklılık, bir inkılaptı. Tertemiz ve yeni bir sayfayla yeni bir kimlik oluşturmaktı!

Evet, yeni dinin inançtan ibadete, kılık kıyafetten yeme içmeye ve kısaca sosyal hayatın tümüne çekidüzen vermesi gerekiyordu.

Ve bu, şu demekti: İslam’sız geçen, adına “cahiliye hayatı” denilen önceki yaşam biçimini kökten değiştirmek...

Zira Cafer b. Ebi Talib (r.a.)’in de Kral Necaşi karşısında ifade ettiği gibi, cahiliye hayatında tek ve bir olan yaratıcı yerine ağaçtan/taştan putlara tapılır, ölmüş hayvan eti yenilirdi.

Kız çocukları namus adına diri diri toprağa gömülür, insanlık dışı bütün kötülüklere kapılar ardına kadar açıktı.

Akrabalarla ilgilenilmez, komşu hakkı tanınmazdı.

Kuvvetliler zayıfları ezer, zenginler fakirlerin sırtından geçinirdi ve hak-hukuk bilinmezdi. Böyle bir yaşama “Cahiliye Hayatı” demekten başka bir ifade de uygun düşmezdi.

İşte insanlık ve Arap yarımadası bu haldeyken herkesçe asil, soylu, doğru ve iffetli olarak bilinen Hz. Muhammed’e (s.a.s.) Allah tarafından peygamberlik verildi.

O da, yeni dinin emriyle insanları atalarından miras kalan puta tapmayı bırakmayı ve yalnızca bir olan Allah’a inanmaya, sadece O’na tapmaya, ibadet etmeye çağırdı.

Doğru söylemeye, emanete riayet etmeye, akrabalarla iyi geçinmeye ve komşuları gözetmeye davet etti insanları.

Kötülük ve günah işlemeyi, kan dökmeyi, yalancı şahitlikte bulunmayı, yetim ve kimsesizlerin malını yemeyi ve namuslu insanlara iftirada bulunmayı yasakladı.

Bu dini kabul, elbette ki basit bir iş değildi.

Yeni dinin muhatapları, bu dine girmek için gerekli iki kelimeyi söylemenin ne olduğunu gayet iyi biliyorlardı.

“Kabul ettim” demek ve sonra da canları sıkıldığında, “Bana göre değilmiş, bırakıyorum…” da olmazdı.

İki şık vardı onların önlerinde.

Ya kabul edip azı dişleriyle sarılmak veya hepten reddetmek…

Bu sebeple, karar verip, “Lâ İlâhe İllallâh, Muhammedurresûlullâh” diyenin boğazına kılıç dayatılsa da, kor ateşe yatırılsa da; “Allah birdir!..” demekten başkasını dili/kalbi söylemiyordu.

Tevhid’le resetlenmiş kalbi başka bir hakikat tanımıyordu artık.

Bugün içinde bulunduğumuz toplumun, ülkemizin (2017’lere kadarki anketlere göre) %99.9’u Müslüman kabul ediliyor.

2018’de yapılan bir araştırma, bu rakamın %89’lara kadar düştüğünü saptamış olsa da biz %99.9 olan eski oranı kabul edelim.

Bunu kabul ettikten sonra sokağa çıkalım ve karşımıza çıkanlara hangi dine mensup olduklarını bir de biz soralım. Ve “Müslümanım” diyenleri sadece esas alalım.

Bir: Nasıl Müslüman olunur? Sorusunu takdim edelim ve “Kelime-i Şehadet” cevabını herkesin verdiğini sayalım.

İki: Bu ne manaya gelir? sorusunu sorduktan sonra herkesin, Şehadet ederim ki Allah’tan başka İlah yoktur, Muhammed (s.a.s.) de O’nun kulu ve Resulüdür” dediklerini varsayalım.

Üç: Bunun gereklilikleri nelerdir?

Dört: Kaçta kaçını yerine getiriyorsunuz?

Beş: Zina, içki, kumar, faiz, yalan söyleme, sözünde durmama, kandırma, dalavere, adam öldürme suçlarının kaçta kaçından uzaksınız? Gibi benzer soruları da ilave edelim.

O zaman ağzı sulanarak, “Türkiye artık yüzde 99’u Müslüman olan ülke değil” sevincini paylaşırcasına köşe dolduranların da ötesinde bir rakamla karşı karşıya geldiğimizi göreceğiz.

“(Çölde yaşayan) Bedevîler, ‘İman ettik’ dediler. Şunu söyle: (Henüz iman gönüllerinize yerleşmediğine göre, sadece boyun eğdiniz…)”  (49- Hucurat 14)

Yani Müslüman kelimesinin karşılığı olan “sadece teslim olmak” kurtuluş için kâfi gelmemektedir.

Kurtuluş için Mü’min vasfının gerekliliklerini yerine getirmek de icap eder.

Mü’minler, kesinlikle Allah’a ve Rasulüne iman edenler, dahası, İslam’da şüpheye düşürecek konular aramayanlar, şüphe içinde bocalamayanlar, ithamlarda bulunmayanlar, Allah yolunda, İslâm uğrunda mallarını, servetlerini, canlarını ortaya koyarak cihad edenlerdir. İşte imanlarında samimi olanlar bunlardır.” (49- Hucurat 15)

Bizler kendimizi hakiki Müslüman, Mü’min olarak görmek istiyorsak ve dünya ahiret saadetini yakalayıp kurtuluşa ermek istiyorsak, Mü’min vasfının gerekliliklerini yerine getirmek durumundayız.

Bir tarafımız Müslüman, diğer tarafımız cahiliye hayatına benzememeli. Sahiplendiğimiz İslam’ın gerekliliklerini, Allah ve Resulünün emreylediği şekliyle kabul edip teslim olmalıyız. Müşriklerden, Mecusilerden, Yahudi ve Hıristiyanlara benzemekten, inanç ve davranışımızla kendimizi arındırmadıkça adımızı altın levhaya “Müslüman/Mü’min” diye yazsalar da bunun Allah katında kabul edilmeyeceğini bilelim.

RADYO DİNEME LİNKİMİZ.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Güzel Geçimin Sırları. Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:42:25 ÖÖ]


Yol Azığı Sabır ve Namaz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:37:45 ÖÖ]


Yardımlaşma Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:26:22 ÖÖ]


Kur'an'da İnkarcıların Sıfatları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:11:43 ÖÖ]


Kur'an Psikolojik Hastalıklara Şifadır Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:07:51 ÖÖ]


Hayat Bizden Ne İster Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:40:51 ÖÖ]


Zamanın Nabzını Tutmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:34:18 ÖÖ]


Emanet Ahlakı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:25:04 ÖÖ]


Annenin Gözünde Çocuk Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:11:50 ÖÖ]


Ömür Hak Yolunda Tüketilmeli Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:05:21 ÖÖ]


Allah Kullarını Eğitiyor Gönderen: KOYLU
[Mayıs 12, 2024, 10:12:41 ÖS]


Kur'an ve Sünnet'te İnfak Gönderen: KOYLU
[Mayıs 12, 2024, 10:08:17 ÖS]


Ayetlerle Cehennem Gönderen: KOYLU
[Mayıs 12, 2024, 06:04:39 ÖS]


Ayetlerle Cennet Gönderen: KOYLU
[Mayıs 12, 2024, 05:54:55 ÖS]


Allah Kimi Hidayete Erdirmek Isterse Gönderen: KOYLU
[Mayıs 12, 2024, 05:50:07 ÖS]


Uğur Işılak - Single Eserleri + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 12, 2024, 11:31:08 ÖÖ]


Hafızlar Ezgi Grubu - Single Eserleri + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 12, 2024, 11:26:28 ÖÖ]


Ölçülerimizi Sâbitelerimizi Bilelim Yaşayalım Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 12, 2024, 08:18:21 ÖÖ]


Polen Alerjisi Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 12, 2024, 08:09:30 ÖÖ]


İyiliğe ve Cömertliğe İlk Önce Evlerimizden Başlayalım Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 12, 2024, 08:01:00 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42