Gönderen Konu: Resulü S.A.V Efendimiz Kurban Kesmeyen Bizim Mescidimize Gelmesin  (Okunma sayısı 127 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5777
Resulü S.A.V Efendimiz  Kurban Kesmeyen Bizim Mescidimize Gelmesin

Kameri aylardan olan Zilhicce ayı hac mevsimidir ve kurban kesilir. Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.), “Kurban kesmeyen bizim mescidimize gelmesin” diye buyuruyor. Çünkü kurban kesmek dinimizde önemlidir. İslam tüm müminleri kardeş bilir ve insanların her birinin seviyesinin de aynı olmadığını belirtir. İnsanlar hem ilim bakımından hem ahlak bakımından hem de maddi bakımdan aynı seviyede olmaz. İmtihan dünyasında bazılarımız üstünüz, bazılarımız ortadayız, bazılarımız da gerideyiz.

İslam dününe göre de bu farklı seviyedeki insanların bir arada yaşaması çeşitli kurallara göre belirlenmiştir. İşte dinimize göre Müslümanlar birbirlerini bir vücut gibi hissetmelidir. Bizim kolumuz, kulağımız, parmaklarımız, bacağımız ne kadar önemliyse diğer Müslüman kardeşimiz de o kadar önemlidir. Bedenimizde bir yerimiz ağrısa biz o ağrıyı görmezden gelebilir miyiz? Hayır, iyileşmesi için, acının dinmesi için tedavi oluruz. Aynı şekilde müminler de birbirlerine karşı bu derece bağlı olmalıdırlar. Biz bir Müslüman kardeşimizin derdini sıkıntısını hissetmeliyiz, kendimiz sıkıntı çekiyormuş gibi hissetmeliyiz ve yardımcı olmalıyız.

ETİ SADECE BAYRAMDAN BAYRAMA GÖREBİLEN İNSANLAR VAR

Mübarek Kurban Bayramı da müminlerin birbiriyle yardımlaşması, birbiriyle paylaşması için bir fırsattır. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) de, “Kurban kesmeyen bizim mescidimize gelmesin” diye buyurduğu hadis-i şerifte müminlerin birbiriyle yardımlaşması, paylaşması gerektiğini bize emrediyor. Tabii kurban kesmek için de bir insanın varlıklı olması lazım. İslam dininde fakir olan bir kimsenin kurban kesmesi farz değildir. Eti sadece bayramdan bayrama görebilen insanlar var. Özellikle de Afrika başta olmak üzere çoğu Müslüman et bulamıyor, eti bırak yiyecek ekmeği bile zor buluyor. ‘La İlahe İllallah’ dediğimizde nasıl imanda bir oluyorsak toplumsal yaşamda da bir olmamız lazım. Bu bir olma bilincinin Müslümanalar arasında oluşabilmesi için Kurban Bayramı da bir vesiledir. Mesela zenginlerin her sene malının kırkta birini zekat olarak vermesi de bunun bir örneğidir. Yani Yüce Allah (C.C.) bizi nasıl imanda bir ettiyse toplumsal yaşamda da bir etmek için emir veriyor. Müslümanların toplu olarak yaptığı ibadetlerin hepsi yaşamda da bir olabilmemiz için bir emirdir.

VAHŞİ HAYVANLAR KURBAN OLARAK KESİLEMEZ

Kurban ibadetinin de belli hükümleri var. Mesela vahşi hayvanlar kurban olarak kesilemez, eti yenmeyen hayvan kurban diye kesilmez. Küçükbaş en az 1 yaşında, büyük baş en az 2 yaşında ve deve de en az 5 yaşında olacak ki kurban olarak kesilebilsin. Kurban için belirlediğimiz hayvan kusursuz olacak. Kör hayvan kurban olmaz, kulakları olmayan hayvan kurban olmaz, zayıf-cılız hayvan kurban olmaz. Kurban için belirlediğimiz hayvan semirmiş olacak hatta biraz da yakışıklı olsa daha iyi olur.

Çünkü Allah’a (C.C.) kurban edeceğimiz hayvanı en güzelinden seçmemiz gerekir. ‘Kurban bedeli kadar fakirlere sadaka vereyim, bir hayvanı kesmeyeyim’ diye düşünmek de pek tabi olmaz.

ÖLMÜŞLERİMİZİN RUHLARI İÇİN KURBAN KESEBİLİRİZ

Farz olan kurban ibadetinin nasıl olacağının şartlarını Yüce Allah (C.C.) belirlemiştir, biz de bu şartlara uymak durumundayız. Kurban olarak belirlediğimiz hayvanın kanını akıtmamız lazım. Yüce Allah (C.C.) kurban olarak kesebileceğimiz hayvanları da bizim için yaratmış ve onlar da kurban oldukları için, bir ibadete vesile oldukları için seviniyorlar. Kestiğimiz kurbanlar ahiretten bizim şefaatimize vesile olacak. Ölmüşlerimizin ruhları için kurban kesebiliriz. Bu kapsamda çok sorulan sorulardan birisi de ‘Resulullah Efendimiz (S.A.V.) için kurban kesilir mi?’ Nasıl dedemize, ninemize, babamıza, anamıza kurban kessek, onlar haberdar olup mutlu olacaksa Peygamber Efendimiz (S.A.V.) de kestiğimiz kurbandan haberdar olur ve mutlu olur.

RADYO DİNEME LİNKİMİZ.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:36:50 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41