Gönderen Konu: Gönüller Ayet Ayet Süslenmeli  (Okunma sayısı 334 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5777
Gönüller Ayet Ayet Süslenmeli
« : Mart 22, 2024, 07:48:10 ÖÖ »


Gönüller Ayet Ayet Süslenmeli

Aya çıkan, ama bir damla kan yapamayan, uzayda istasyon kurup, yerden götürdüğü ekmeği, fasulyeyi yiyen ve bir buğday tanesi yapamayan insanoğlu, yiyecek, içecek ve giyecekler konusunda Rabbimizin topraktan yarattığı nimetlere muhtaç olduğu halde, ürettiği yapay yiyecekleri beğenmediği halde, aynı insanın gönül gıdasını, sosyal ihtiyaçlarını, uluslararası sorunlarını, aile içi konularının gıdasını da gönderdiği halde ona itibar etmiyor.

Rabbimizin koyduğu kurallar, kapitalist, sosyalist ve eyyamcıların çıkarlarına hizmet etmediği için kendi çıkarlarını koruyacak yapay kurallar üretip insanlığı kendine uymaya zorlamış, uymayanları da terörist ilan ederek onları yok etmeye çalışmış.

Ebu Cehil’in, Ebu Leheb’in, Firavun’un, Nemrut’un yaptığını yapmaya kalkmışlar ve dünyayı ateşe vermeye devam ediyorlar.

Bu ortamın ürettiği profesörlerimiz ve akıllı adamlarımız, köşe başlarında, ekranlarda, sınıflarda onların neler yaptıklarını ve daha neler yapabileceklerini, kapitalist ve sosyalist açıdan bize sunuyorlar.

Çare, kapitalistlikten ümidi kesmişsen, geç sosyalistliğe, ondan ümit kesmişsen geç kapitalistliğe.

Ama her iki sistemden de İslam’a geçiş yasak.

İslam’a geçişi teklif edenlerden birçoğu bile yukarılara çıkıp o “hayatın gerçeği” “realite” hisarlarını gördükten sonra yelkenleri indirip çağdaş putlara görüntüde hizmet etmeye, iç dünyasında İslam’ı saklamaya devam ediyorlar.

Çünkü aldığımız on dört yıllık öğretimde ve hayat boyu bize dayatılan hayat, vazgeçilemez, “hayatın gerçeği” ve  “realite” gibi görünmez, aşılamaz, saydan çelik kalelerle örülmüş.

Görülmeyen hayaleti, bir de biz, kendi korkularımızla besleyip büyüttüğümüzden, o “realite veya hayatın gerçeği”, aşılamaz, karşı koyulamaz efsanevi devlere dönüştü.

“Çaresiz değilsiniz, çare sizsiniz.”

Çölün ortasında, batıda Bizans, doğuda Pers İmparatorluğu, güneyde Habeşistan İmparatorluğu’nun şeytan üçgeninde,

Yetim olarak Abdullah ve Amine’den doğan,

Dedesi Abdülmuttalip, amcası Ebu Talip’in himayesinde büyüyen,

Sevgili Peygamberimiz, topraktan gelen gıdaları, havayı, güneşi yaratan Rabbimizin gönderdiği ayetleri insanlara tebliğ ede ede, 23 senede Medine’den Yemen’e kadar olan topraklar üzerinde yaşayan insanları, İslam’ın adaleti içinde yaşatmayı başarmış.

İki buçuk milyon kilometre kare toprak üzerinde bu başarıyı sağlarken harp meydanında iki taraftan ölenlerin sayısı 250’yi geçmemiş. (Bak, Prof. Dr. Muhammet Hamidullah, Hz. Peygamberin Savaşları, sayfa:11, Profesör Dr. Salih Tuğ çevirisi, Yağmur Yayınları, İst.1962)

Hatta Buhari’deki bir hadise göre Hazreti Ömer zamanında Küfe’den bir kadın tek başına, Mekke’ye güven içinde gelip dönecek hale gelmiş.

Ne yapmış Sevgili Peygamberimiz?

Rabbimizin ayetlerine göre hareket etmiş.

En zor ve sıkıntılı günlerde, insaflı kâfirler bile Müslümanlara acıyarak, “Ne olacak bunların hali” dediklerinde Rabbimizden cevap gelmiş:

“De ki: Ben peygamberler içinden bir türedi değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.”  (Ahkaf süresi ayet 46/9)

Halkımızın yüzde kırk beşi 365 günde beş vakit namazını kılarmış.

Allah kabul etsin. Namaz, İslam binasının beş temelinden biri. Namazsız olmaz.

Ama namaz, Kur’an-ı Kerim’in emirlerinden biridir.

Biz, Kur’an’ın bütün ayetlerini, Sevgili Peygamberimizin okuduğu, anladığı ve uyguladığı gibi, her gün birini hayata geçirmeye çalışsak,

Türkiye’de, Suud’da, Gazze’de, Doğu Türkistan’da, Mora’da, Nijer’de, Miyanmar’da, Somali’de, Yemen’de sorunlar çözülür.

Rabbimizden gelen ayetler, gökten yağan yağmur rahmeti gibi iner, konduğu yerde çiçekler açar.

Ebu Bekirler, Ömerler, Osmanlar, Aliler, Numanlar, Şafiler, Malikler, Hanbeliler, Buhariler, Gazaliler, Abdülazizler, Zengiler, Selahaddinler, Alpaslanlar, Fatihler çıkar.

Hepimiz, teker teker, ayet ayet, hayatımızı süslemeyi deneyiverelim.

Mahmut Toptaş.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:36:50 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41