Gönderen Konu: Kaybolanı Arama  (Okunma sayısı 87 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5771
Kaybolanı Arama
« : Ağustos 21, 2023, 08:32:49 ÖÖ »


Kaybolanı Arama
 
Yeryüzünün ve gökyüzünün en değerli varlığı insandır.

Rabbimizin emriyle, meleklerin secde ettiği Ademoğlundan herhangi biri, dünyanın en değerli varlığıdır.

Irkı, rengi, bölgesi, dili ne olursa olsun, hiç fark etmez, o en değerlidir.

İnsanlar, böyle bir değere sahipken, kendisini yaratan ve yaşatanı bırakıp kendisi gibi yaratılan birine “Allah’ın oğlu” diyerek veya  kendisi gibi birilerinin akıllarının mahsulü kuralları Allah’ın kriterlerine tercih ederek kâfir damgasını kendi gönlü ve diliyle kendisi vurursa o, değerini kaybeder.

Rabbimiz buyurur:

“Allah'ı nasıl inkâr edersiniz? Siz ölü idiniz O diriltti. Sonra sizi O öldürecek, sonra sizi (ahirette) yine O diriltecek, sonra da O’na döndürüleceksiniz.

O Allah ki, yeryüzünde olanların tamamını sizin için yaratandır…” (Bakara süresi ayet 2/29)

Bu dünyaya ilk indirilen Hazreti Adem ile Havva’nın, cennete oranla hapishane hükmündeki bu dünyada ilk söyledikleri:

“Her ikisi: ‘Rabbimiz, biz nefislerimize zulmettik, eğer sen, bizi afvetmez ve bize acımazsan, biz hüsrana düşenlerden oluruz’ dediler.” (A’raf süresi ayet 7/23)

Ayetten anladığımıza göre ikisi de din ve dili biliyorlardı.

İslam inancına göre Hazreti Adem, ilk peygamberdi.

Onlar da bir arayışın içindeler.

Biz de kendi kaybımızı kendi içimizde arayacağız.

İçimizde taşıdığımız ve bize hep kötülükleri emreden nefsimiz, küçücük bir dünyalık için babamıza, anamıza, kardeşlerimize bizi tahrik eden nefsimiz, şeytanımızla bir olup bizi bizden kaybetmeye çalışıyor.

Önce kendimizi arayacağız.

Buna eski dilimizde, “Nefis muhasebesi veya nefis murakabesi” denirdi.

Bulaşıcı hastalığa yakalanan doktor, hastasını muayene edemediği gibi kendisi kaybolmuş biri, başkasına yol gösteremez.

Önce kendimizi bulalım.

Evimizde anahtarı kaybettiğimizde önce nereleri arayacağımızı biliriz.

Evin içinde gezdiğimiz, oturduğumuz yerler arandığı gibi, kendini kaybeden bizler de, önce en yakınlarımızla temasa geçelim. Sonra gittiğimiz cami, mektep, medrese, eski hocalar, eski dostlar, salih insanlar…

Bunların yanına varmak, onlarla oturmak bile kendimizi bulmaya yarımcı olur.

Kendimiz için sabit bir yer tespit edersek, diğer kaybolmuş dostlarımıza, “Filan camide buluşalım” diye adres verebiliriz.

Kaybolmuş insanlarımız da ikiye ayrılırlar:

Bir, günah bataklığına dalmış boğulmak üzere olan Müslümanlar,

İki, kâfirlik necasetinde debelenenler.

Her ikisine de can simidi atmak gerekir.

Günahlar, gönül aynasını kapkara hale getirir, gönül küflenir, gönlü kilitlenirse, kâfirlik de sevimli hale geliverir.

Rabbimiz buyurur:

“Onların (kâfirlerin) dünya hayatındaki çalışmaları boşa gitmiştir. Onlar ise güzel yaptıklarını zannediyorlar.” (Kehf süresi ayet 18/104)

“…Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, resullerini, ahiret gününü inkâr ederse çok uzak bir sapıklığa düşmüştür.” (Nisa süresi ayet 4/136)

Dünyada ve ahirette temiz ve güzel bir hayat için bizi yaratanın çizdiği “Sırat-ı Müstekıym/Dosdoğru Yol”dan sapanlara “Sapık” dendiği gibi “Kaybolan” da denir.

Sevgili Peygamberimizin arkadaşlarından Cabir bin Abdullah anlatıyor:

“Peygamber sallalahü aleyhi ve sellemin yanında idik. Yere bir çizgi çekti, o çizginin sağına iki çizgi çekti, soluna da iki çizgi çekti, orta çizginin üzerine parmağını koydu ve şu ayeti okudu: ‘Muhakkak bu benim dosdoğru yolumdur, ona uyunuz. Başka yollara uymayınız; sizi Allah'ın yolundan ayırır. Sakınasınız diye Allah bunları size tavsiye etti.” (En’am süresi ayet 6/153)

Biz, kendimizi ararken de, dünyada yolunu kaybetmişleri ararken de kendi yolumuza davet etmiyoruz.

Hepimiz, bu dünyada aynı şaşkınlarız.

Hepimize can veren, kan veren, göz veren, gönül veren, kalp veren, kalıp veren Rabbimizin yoluna, başta kendimizden sonra en yakınlarımızdan başlayarak, gücümüz oranında son insana kadar yol göstermeye çalışacağız.

Bu ayetin tefsirini, “Şifa Tefsiri”nden bir okuyuverin.

Mahmut Toptaş.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Nisan 26, 2024, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41