Namaz, savaş ve barış ilişkisi
Uzay gemisi dünyamızda, kimsesiz çocukların bizim kardeşlerimiz olduğunu söylüyor kitabımız.
Kız kardeşimize veya erkek kardeşimize nasıl sahip çıkıyorsak, kimsesiz çocuklara da öyle sahip çıkmamıza dikkatimizi çekiyor.(Bakara 220)
Ana rahminden kabre kadar yapacağımız bu yolculukta can yoldaşımız olan eşimizi iyi seçmemizi ister ve mutlaka imanlı bir eş almamızı, Allah'a ortak koşanlardan, Allah, kitap tanımayanlardan eş edinmememizi emreder.
Çünkü inkarcılar insanı ateşe davet ederler.
Allah ise her insanın Cennete gitmesini ister. Cennetin yollarını gösteren ayetler indirir.(Bakara 221)
İmanlı, iyi bir eş, bu dünyamızı Cennet eylediği gibi ahiretimizin de Cennet olmasına yardımcı olur.
Kimseyi rahatsız etmeden nasıl yürüyeceğimizi, jest ve mimiklerimizle kimsenin şahsiyetini rencide etmememizi, kapı çalma kuralını dahi bize öğreten kitabımız, eşimizle cinsel ilişkilerimizi dahi düzene koyar ve aybaşı halinde iken cinsel ilişkide bulunmayı yasaklar.(Bakara 223)
Bu yasağın arkasından yalan yere yapılan yeminlerden dolayı sorumlu olacağımızı bildirerek yalan yere yemin etmememizi ister.
İnsanların arasını bulmak, bir iyiliği gerçekleştirmek için yapılan yeminlerden dönülebileceğini bildirir.
"Vallahi kardeşimin evine gitmeyeceğim" diye yemin eden biri, hemen kardeşinin evine gitmeli yeminini bozmalı ve keffaretini ödemelidir.
"Vallahi seninle yatağa yatmayacağım"diye yemin eden eşe, bu yemininden dönmesi tavsiye edilirken "Yemin ederek Allah'ın adını iyilik yapmaya engel yapmayın" diyor. (Bakara 224-226)
"İzdivac olur da imtizac olmayabilir" demişler.
Evlendikten sonra uyum sağlayamayanların hayatını bir ömür boyu zindana çevirmemeleri için boşanmanın kurallarını da 227-237'inci ayetler arasında bir düzene koyan kitabımız hemen arkasından namazlarımızı iyi korumamızı ister.(Bakara 237)
Paramızı, arabamızı, evimizi, malımızı, makamımızı korumak için gereken her şeyi nasıl yapıyorsak onlardan daha fazla namazımızı koruyalım.
Bu dünyada biz namazımızı korursak namaz da bizi bu dünyada kötülüklerden koruduğu gibi ahirette de cehennemden korur.
Koruyalım ki, korunalım.
243'üncü ayette korkunun ecele faydası olmayacağını bildirdikten sonra 244'üncü ayette Allah yolunda savaşmamızı ister.
Yeryüzünde zulmün, işkencenin, dinden döndürmek için yapılan baskıların ortadan kalkması için savaşmamızı ister. Ve arkasından ihtiyaç sahiplerine borç para vermemizi tavsiye ederken kullandığı kelime çok önemli "Kim Allah'a borç verir" der.
Yani ihtiyaç sahibi, darda kalmış bir adama faizsiz borç para verdiğinizde, bu borcu Allah'a vermiş gibi değerli sayacaksınız.
Aman ya Rabbi, bu ne güzel kitap böyle. Ayetler bizim yaşamımızla beraber yürüyorlar.
Kelebekler vadisindeki kelebeklerin kanat çırpmasıyla, seherde esen yel arasında sıkı bir ilişki olduğu gibi, Everest tepesinin karıyla, Mersin'in narı arasında ilişki olduğu ve dünyayı dünya yaptığı gibi, kimsesiz çocuklara sahip çıkmak ile namaz kılmak arasında ilişki vardır.
İhtiyaç sahiplerine borç para vermek ile zalimlere karşı savaşmak arasında da ilişki vardır.
İşte biz, bu dünyadaki yolculuğumuzda kılavuz kitap olarak Kur'an-ı Kerim'i gönlümüzden, dilimizden ve elimizden hiç düşürmeden yolumuza devam edeceğiz.
Mahmut Toptaş.
FANİ DUNYA RADYO FORUM
