Gönderen Konu: Şifa Tefsirinin Dilinde, Şeytanın Orduları  (Okunma sayısı 85 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5771
Şifa Tefsirinin Dilinde, Şeytanın Orduları
« : Ekim 02, 2023, 08:31:23 ÖÖ »


Şifa Tefsirinin Dilinde, Şeytanın Orduları

Ya-Sin Sûresi’ni okurken Rabbimiz bizi uyarır:

“Ey Adem oğulları, ben size: "Şeytana tapmayın, çünkü o size apaçık bir düşmandır. İşte bana ibadet edin" diye ahd vermedim mi? İşte doğru yol budur.

“O şeytan sizden birçok nesli sapıtmıştı, bunu akıl edemediniz mi?” (Ya-Sin Sûresi, ayet 36/60-62)

Şeytanlara ve şeytanlaşmış insanlara kulluğu seçenler, ilahlarının kuşatması altına girerler ve onun taraftarı olurlar:

“Şeytan onları kuşattı da onlara, Allah'ı hatırlamayı unutturdu. İşte onlar, şeytanın taraftarları, hüsrana uğrayanların da kendileridir.

Şüphesiz Allah ve Rasülü'ne karşı sınır (kanun) koymaya kalkanlar, işte onlar en alçakların arasındadırlar.

Allah, "Ben ve peygamberlerim muhakkak galib geleceğim" diye yazdı. Şüphesiz Allah güçlüdür galipdir.” (Mücadele Sûresi, ayet 58/19-21)

Günümüzdeki ve kıyamete kadar gelecek insanları ilgilendiren ayet-i kerime.


“Hadde” kelimesi “muhalefet eden, karşı duran, zıt hareket eden” diye terceme edilmiş. Aslında kelimenin kökü “hadd”dir. Türkçede de biz bu kelimeyi kullanırız.

“Haddini bil haddini” deriz. Kişinin haddini bilmesi kadar değerli bir şey yoktur.

Yine Türkçede bu kelimenin çoğulunu kullanıyoruz; had hududu, Türkiye’nin hududu, evin hududu gibi.

Yani size ait olanı belirleyen son çizgiye “hudud” diyoruz. Allah da (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de; “İşte Allah’ın sınırları” buyuruyor.

 “Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa günaha girmiş olur, cehennemi hak etmiş olur” anlamında ayet-i kerimeleri vardır. (Bakara Sûresi, ayet 229)

Allah’ın emir ve yasaklarıyla koyduğu sınırları aşıp şeytanlaşmış insanların koydukları sınırdan içeri girerlerse şeytanın ve şeytanlaşmış insanların askeri olduklarını haber verir:

“Onlar, belki yardım olunuruz ümidiyle Allah'tan başka ilahlar edindiler.

O ilahlar onlara yardım edemezler. Onlar ilahların toplanmış askerleridirler.” (Ya-Sin Sûresi, ayet 36/74-75)

Bu insanlar ancak ilah edindiklerinin askeri olurlar. İlahları için hazırlanmış asker olurlar.

Bunlar kula kulluk yapan gönüllü kullar.

Allah’a kulluk yapamayanlar, insanların gönüllü kulları oluyorlar. Ondan yardım bekliyorlar ama o nasıl bunlara yardım etsin.

İlah edindikleri zaten kendisi bir insan.

Karnı ağrısa ağrısını durduramıyor. Peki bu insana niye kulluk yaparlar?

Bunun etrafında kul olarak toplanınca, aslında onun korumasını da yaparlar. Şu anda yeryüzünde kula kul olanlar, o kul oldukları ilahlarının sistemlerini devam ettirmek üzere askerlik görevini yapıyorlar. Onun askeri oluyorlar.

Ve şeytanlaşmış insanların sömürmek için savaşa çıktıklarında onların yolunda savaşırlar diyor Rabbimiz:

“İman edenler Allah yolunda çarpışıyorlar. Kâfirler ise tağutlar (put adamlar) yolunda çarpışırlar. Öyle ise siz şeytanın dostlarını öldürünüz. Muhakkak şeytanın hilesi zayıftır.” (Nisa Sûresi, ayet 4/76)

İlk müfessirlerden Mukatil bin Süleyman, “Müminler, Allah’ın emrine itaat ederek savaşırlar, kâfirler de şeytanın emrine itaat ederek savaşırlar” diyor.

Tarihte binlerce insan putlara kurban edildiği gibi, günümüzde de milyarlarca beyin, put süngeriyle emilmektedir.

Şeytanlaşmış insanlar, Allah’ın koyduğu tabiat kanunlarını kabul etmek zorunda kaldıkları halde, şeriat kanunlarına karşı askeri güçleriyle savaştıkları gibi ekonomik güçleriyle de savaştıklarını şöyle haber veriyor:

“Şüphesiz kâfirler, mallarını Allah yolundan alıkoymak için harcarlar. Yakında yine harcayacaklar. Sonra bu, onlara yürek acısı olacak, sonra da mağlup olacaklar.

Kâfirler cehennemde haşrolacaklar.” (Enfal Sûresi, ayet 8/36)

Kendi çıkarlarını korumak için koydukları kanunlarla sömürülerine devam ettiklerinden Allah’ın koyduğu hükümlere gitmeyi de yasaklarlar:

“Sana indirilene ve senden önce indirilenlere iman ettiklerini iddia edenlerin, tağut (put adamlar) önünde muhakeme olmalarını istediklerini görmedin mi?

Hâlbuki onları inkâr etmekle emrolunmuşlardı. Şeytan onları uzak bir sapıklığa düşürmek ister.” (Nisa Sûresi, ayet 4/60)

Onlar, Allah’ın kâfiri olurlarsa, bizim de onların kâfiri olmamızı ister Rabbimiz:

“Dinde zorlama yoktur. Gerçekten doğruluk ile sapıklık birbirinden ayrılmıştır. Artık kim tağutu (Allah'tan başka kendisine boyun eğilen şahıs, kuruluş veya putları) inkâr edip Allah'a iman ederse o, kopması olmayan sağlam bir kulpa sarılmıştır. Allah işiticidir, bilicidir. (Bakara 2/256)

Allah bize kâfirlik kabiliyetini de vermiş. O da güzeldir.

Ama bu inkâr kabiliyetini Allah’a karşı kullanmayacağız.

Ancak; “Kim tağutu inkâr ederse” yani "Allah’tan başka kanun koyucu benim, diyen bir adamı inkâr edip Allah’a iman ederse; bu insan, Allah’ın kopmayan, sağlam ipine sarılmış demektir" deniliyor.

Tağutun inkâr edilmesi gerekiyor.

Onun olabilmesi için insanın kâfirlik kabiliyetinin de olması lazım. Rabbim bunu her insana vermiş.

Kâfir, bu özelliğini kendini yaratan Allah’a karşı kullanıyor.

Mü’min de Allah’a baş kaldıranlara karşı kullanıyor.

“Ben, hem müminim, hem kâfirim.

Ben, Rahman’ın kulu, şeytanın düşmanıyım” diyelim ve gereğini yapalım.

“Allah, iman edenlerin dostudur. Onları (küfrün) karanlıklarından imanın aydınlığına çıkarır. Kâfirlerin dostları ise tağutlardır. Tağut, onları aydınlıktan karanlıklara çıkarır. İşte onlar ateşin yaranıdırlar ve onlar orada ebedidirler.” (Bakara 2/257)

“Şüphesiz kâfirler, mallarını Allah yolundan alıkoymak için harcarlar. Yakında yine harcayacaklar. Sonra bu onlara yürek acısı olacak, sonra da mağlup olacaklar. Kâfirler, cehennemde haşrolacaklar.” (Enfal 8/36)

Mahmut Toptaş.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Dün, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41