Gönderen Konu: Tilki Olma Aslan Ol  (Okunma sayısı 478 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı melek

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2146
Tilki Olma Aslan Ol
« : Haziran 02, 2019, 06:33:34 ÖS »
Tilki Olma Aslan Ol

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

Yusuf ile Sümeyye hafta sonu dedesini ziyarete gitmişlerdi. Dedeleri kitap okumayı çok seven bir kişiydi. Yusuf ile Sümeyye onu yine kütüphanesinin önünde, kitap okurken buldular.

Sümeyye hemen koşup dedesinin elini öptü. Yusuf da dedesinin elini öperken elinde tuttuğu kitabın kapağına bir göz attı. Kitabın kapağında, “Mevlana’nın Mesnevisinden Hikayeler” yazıyordu.

- Dedeciğim, sen hikaye kitabı mı okuyorsun? Diye sordu. Dedesi gülümsedi.

- Evet, neden şaşırdın? Büyükler hikaye okumaz mı? Hem bunlar çok ibretli hikayeler.

Sümeyye hikaye dinlemeyi çok severdi.

- Ne olur dedeciğim, bize de okur musun? Dedi.

Dedesi bu isteğe memnun olmuştu. Çünkü torununun daha okumayı öğrenmeden kitaplara ilgi duyması çok güzel bir şeydi.

- Okurum elbette! Haydi gelin size bir hikaye okuyayım. Ama hikayenin sonunda bundan ne anladığınızı soracağım. Bakalım manasını kim daha iyi anlayacak?

Yusuf ile Sümeyye bunu duyunca hikayeyi can kulağı ile dinlemeye hazırlandılar. Dedeleri başladı anlatmaya:

Bir zamanlar ibadet etmek için ıssız bir yere çekilen bir derviş vardı. Sahrada topal bir tilki görünce hayret etti.

- Bu hayvancağız böyle topal haliyle nasıl avlanır? Ne yer, ne içer? Nasıl hayatını sürdürür? Diye merak etti.

O sırada bir aslanın, ağzında avı ile o tarafa doğru geldiğini gördü. Aslan ağzındaki avı yere bırakıp bir kısmını yedi. Sonra artığını orada bırakıp çekip gitti. Topal tilki topallaya topallaya o tarafa doğru gitti. Aslanın bıraktığı artık ile bir güzel karnını doyurdu.

Bu manzarayı gören derviş, Allah'ın rahmetine ve lütfuna hayran olmuştu. Kendi kendine şöyle düşündü:

“ Topal bir tilkinin rızkını ayağına gönderen Allah, benimkini neden göndermesin? Öyleyse benim çalışıp çabalamama gerek yok. Bir köşeye çekilip oturayım, nasıl olsa Allah rızkımı gönderecektir.”

Derviş böyle düşünerek çalışmayı tamamen bıraktı. Nasıl olsa rızkım gelecek, diye bekliyordu. Günler geçti, derviş açlıktan dolayı bitkin düştü, kendini kötü hissetmeye başladı.

Bir mescide gitti. Orada ibadet ederken bir yandan da;

“Belki insanlar benim aç olduğumu anlar da bana yardım ederler,” diye düşünüyordu.

Fakat herhangi bir sakatlığı olmadığı için kimse onun muhtaç olduğunu düşünmemişti. Bu şekilde zaman geçerken derviş artık dayanma gücünün sonuna gelmişti. Bu sırada mescidin mihrabından şöyle bir ses duydu:

"Ey tembel adam! Neden kendini ayaksız bir tilkiyle bir tutup miskin miskin oturuyorsun? Kalk, çalış, kazan da aslan gibi ol! Başkasının artığına göz dikeceğine, çalış, rızkını kazan, hem kendin ye, hem muhtaçlara yedir!”

Adam birden kendini topladı. Hatasını anladı. Sabah vakti pazar yerine gitti. Yük taşıdı, insanlara hizmet etti, rızkını kazandı. Böylece kimseden bir şey beklemedi. Aksine zamanla kazancından artanları başkalarına dağıtmaya başladı.

Dedesi hikâyeyi okumayı bitirince sordu:

- Eee, bu hikâyenin ana fikrini kim söyleyecek bakalım?

Sümeyye ile Yusuf ikisi birden;

- Ben söylemek istiyorum! Dediler. Dedeleri,

- Yusuf, sen eminim manasını anlamışsındır. Kardeşinin söylemesine izin verir misin; bakalım o da anlamış mı?

Yusuf kardeşine şefkatle baktı. Onun hevesini kırmak istemediği için:

- Evet dedeciğim, dedi. Sümeyye:

- Adam sapasağlam olduğu halde başkalarından yardım bekliyordu. Halbuki topal olmadığına göre kendisi çalışması gerekiyordu, dedi.

Dedesi,

- Doğru! Demek ki rızkı Allah verir ama insana düşen, çalışıp faydalı olarak o rızkı kazanmaktır. Böylece kimseye yük olmamaktır.

Yusuf:

- Bir şey ekleyebilir miyim? Dedi. Dedesi:

- Tabi ki… deyince Yusuf:

- Allah'ın verdiği sağlık ve güç kuvvet de bir nimettir. Bu nimete şükretmek için iyilik yaparak kullanmak lazımdır.

Dedesi bu sevabı için onu takdir etti:

- Ne güzel söyledin. Aferin sana.

Yusuf ile Sümeyye, dedesiyle kitap okumaktan ve sohbet etmekten çok hoşlanıyorlardı. Böylece dedeleriyle güzel bir gün geçirdiler.

 


* BENZER KONULAR

İnsan ve İnsanlık Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:25:05 ÖS]


İslam’ın Kadına Verdiği Değer Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:20:33 ÖS]


Kulluk Bilinci Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:12:12 ÖS]


İnsan Onuru Mukaddestir Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:07:04 ÖS]


İslam’ın Engelliye Bakışı Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:02:58 ÖS]


Zaralı Alışkanlıklardan Korunmak Gönderen: anadolu
[Dün, 07:19:12 ÖÖ]


Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı Gönderen: anadolu
[Dün, 07:13:25 ÖÖ]


İslam Ahlakı Gönderen: anadolu
[Dün, 07:08:04 ÖÖ]


Mutaki Olmak Gönderen: anadolu
[Dün, 07:03:31 ÖÖ]


İbadetin Özü Dua Gönderen: anadolu
[Dün, 06:57:45 ÖÖ]


Haya – Ahlak – İmandır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:34:05 ÖÖ]


İkiyüzlülük- Münafıklık – Manevi Bir Hastalıktır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:28:39 ÖÖ]


İslamda Birlik ve Beraberliğin Önemi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:21:39 ÖÖ]


İnsanlara İyi Muâmele Etmek Aklın Yarısıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:12:43 ÖÖ]


Akıllı Kime Denir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:04:51 ÖÖ]


2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 28, 2024, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 28, 2024, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 28, 2024, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 28, 2024, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 28, 2024, 06:42:56 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41