Gönderen Konu: Ömre Bedel Gece  (Okunma sayısı 288 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Ömre Bedel Gece
« : Mayıs 19, 2020, 09:43:04 ÖS »
Ömre Bedel Gece

 Bu gece inşaallah Kadir gecesidir. Kadir gecesinin Ramazan ayının 27. gecesi olduğuna dair rivayetler güçlü ise de onu Ramazan ayının son on gecesinde, 17. gecesinde veya tamamında ve hatta senenin bütün gecelerinde aramak gerektiği de rivayet edilmiştir. Elmalılı Hamdi Yazır’ın ifadesiyle “Cuma gününde duânın kabul edildiği saatin gizlendiği gibi, Kadir gecesinin de bütün sene içinde gizlenmiş olduğu, bilhassa Ramazan’da ve özellikle son on gününde teklerde veya çiftlerde, özellikle yirmi yedisinde olması da en galip ihtimal bulunduğu hakkındaki en sağlam rivayet düşünülünce”, Kur’ân’ın insanlığa bir hidayet, inananlara bir rahmet, bereket, şifa ve hakkı batıldan ayıran bir değerler sistemi (furkân) olarak inzal buyrulmasının kadr-ü kıymetini bir ömür boyu bilmek gerektiği açıkça anlaşılır. Kadir sûresindeki “bin aydan hayırlı” ifadesinin, bu gecenin önemini vurgulamak sadedinde, olayı “sınırlamak için değil, çoğaltmak için” kullanıldığı açıktır; ancak bin ayın 83 yıla tekabül ettiği, bunun da bir insan ömrü demek olduğu düşünülürse, Kur’ân-ı Kerim’in insanlığa inzal buyurulmaya başlandığı gecenin değeri “bir ömre bedel” deyişiyle ifadelendirilebilir.

Kadir gecesinin hangi gece olduğu hakkında kesin bir şey söylenmeyip de Ramazan ayının her gecesinin Kadir olabileceği ihtimalinin bulunması, şu hikmete mebni olabilir: Her geceyi Kadir bilin ve her gecede Kur’ân o gün size iniyormuş gibi, sizin dünyanıza iniyormuş gibi okuyun ve düşünün!

Esasen, insan hayatı ilahî mesajla anlam kazanır.

İnsan son vahiy olan Kur’ân’ın kadr-ü kıymetini bilir ve hayatını onun hayat verenilkelerine göre düzenlerse, ‘ahsen-i takvîm’ ve ‘eşref-i mahlûkât’ vasfına uygun biçimde yeryüzünde ‘Allah’ın halifesi’ olarak anlamlı bir hayat yaşar; değilse ‘esfel-i sâfilîn’e sürüklenir, hatta ‘bel-hüm edal’ derekesine düşer.

Ramazan ayını ve Kadir gecesini mübarek kılan da Kur’ân-ı Kerim’in bizatihi kendisidir…

İmam Rabbani: “Kur’an bütün hayırları kendisinde toplar, Ramazan da öyledir; Kadir Gecesi ise Ramazan’ın özü ve lübbüdür.” der (Mektûbât, No: 162).

Kadir Suresi meâlen şöyledir: “Biz onu (Kur’ân’ı) Kadir Gecesinde indirdik. Kadir Gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin? Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için iner. O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.”

Şehid Seyyid Kutup, bu sûrede sözü edilen gecenin Duhân sûresinde anılan gece (Kadir Gecesi) olduğunu belirtir: “Biz onu mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz insanları uyarmaktayız. Her hikmetli iş o mübarek gecede ayırt edilir; katımızdan bir buyrukla verilen her emir…” (Duhân 44/3-6)

Kutup, Kadir gecesinin önemini şöyle anlatır: “

‘Kadir’ sözcüğü planlama ve idare etme anlamına gelebilir. Değer ve makam anlamına da olabilir. Her iki anlam da kâinat çapındaki büyük olayla, Kur’ân, vahiy ve peygamberlik olayı ile uyuşur.

Şu varlık âleminde olan olayların arasında bundan daha büyüğü ve önemlisi yoktur. Yine kulların hayatlarında yüce Allah’ın planlamasını ve iradesini bundan daha iyi gösteren bir başka olay yoktur.

Bu gece bin aydan daha hayırlıdır. Kur’ân’da bu gibi yerlerde geçen sayı, olayın değerini sayılarla sınırlama amacı taşımaz. Bu sadece çokluğu ifade etmek içindir. Bu gece insanların hayatında binlerce aydan daha hayırlıdır. Nice binlerce ay ve yıl geçip gitmiştir de, insanların hayatlarında bu mübarek gecenin yaptığı etki ve değişimlerin bir nebzesini bile sağlayamamıştır.” (Fî-Zılâli’l-Kur’ân)

İmdi; Kur’an’ın son vahiy olarak Cebrail (a.s) vasıtasıyla Efendimize (s.) indirilmesinin başlangıç ânı ile karşı karşıyayız. Vahy-i ilahî son kez olarak tarihe müdahale ediyor. Bu müdahale Kur’ân’la kıyamete kadar insan hayatını düzenleyecek biçimde planlanmıştır. Kur’ân’ın değeri buradan, Kadir gecesinin kıymeti de insanı esenliğe çağıran Kur’ân-ı Kerim’den geliyor.

Kur’ân’ın kadr-ü kıymetini bilerek, hayatlarını bu geceden başlamak üzere son vahye göre planlamaya karar verebilenler ‘bin ay’ (bir değil binlerce ömür) değerinde hayırlı bir iş yapmış olurlar.

Ne mutlu onlara!

Kadir Gecemiz ve Ramazan Bayramımız mübarek ola.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Ynt: Kadir Geces 1
« Yanıtla #1 : Mayıs 19, 2020, 09:47:13 ÖS »
Kadir Geces  1

İçinde Kadir gecesi olmayan bin aydan daha hayırlı bir geceyi barındıran bir ay! (Kur’ân-ı Kerîm’in başka âyetlerinde de bin ve elli bin yıla tekabül eden “gün” kavramı kullanılmaktadır. es-Secde 32/5; el-Meâric 70/4).

 Kadir gecesi ve İsra. Bizim için iki kutsal gece! Sadece namaz, dua ve zikirle geçirilecek bir gece değil bu geceler. İşin bir de tefekkür boyutu var. Nefs terbiyesi ve tevbe boyutu var. Aslında Kameri aya göre tek gecelerde aramamız istendi. Gelenekte, bir hadisi şerife izafeten bugün anıyoruz Kadir gecesini. Müslümanlar olarak bir şekilde bir araya geliyoruz dualarımızda. Kadr sûresinde verilen bilgiler, Kur’an’ın ramazan ayında (el-Bakara 2/185) ve bütün hikmetli işlerin kararlaştırıldığı mübarek bir gecede (ed-Duhân 44/3-4) indirildiğine dair âyetlerle birlikte ele alındığında Kadir gecesinin ramazan ayı içinde bulunduğu sonucu ortaya çıkar. İmam-ı Şarani’nin Kadir gecesi ile ilgili bir hesaplaması var. Ama gerçeği Allah bilir.

Kadir Gecesi, Kur’an-ı Kerim’in, Allah tarafından Cebrail aracılığıyla Muhammed’e vahyedilmeye başlandığı gece. O bize nereden geldiğimizi, nereye döndürüleceğimizi, dünya hayatı boyunca Allah’ın rızasının yönünü, yaratılış gayemizi açıklar.

Kadir (kadr) “hüküm, şeref, güç, yücelik” gibi anlamlara gelir. “İktidar”, “Muktedir olmak” aynı kökten gelir. Bu gece aslında bu kelimeler üzerinde çok düşünmemiz gerek. “Kadir-i mutkak ve bir olan” bir Allah var! Ondan başka da mutlak iktidar sahibi yok. İlahlık ve Rablik iddiasındaki, kendilerini “Tanrı -Kıral” ilan eden, başkalarına nasıl düşüneceklerini ve hayat tarzı dayatanlar, onlar “Tanrı-kıral” olmasalar da “İlahlık ve Rablik” taslıyor demektir. İlah “hüküm koyan”, Rab “terbiye eden” demektir. Terbiye edilmemiş her nefs, bu anlamda Şeytani bir zaafla maluldür. Çalışanlarının rızgını kendinin verdiğini düşünen patron ve eli altındakilere ve yönettiği halka “inanç, düşünce ve yaşam tarzı” dayatan herkes İlah’lık ve Rab’lik taslıyor demektir.

Biz kimsenin İlah-ı ve Rabbi olmadığımız gibi kimse de bizim İlahımız ve Rabbimiz değildir. Ve bizim dine girişimizdeki ilk kelime “La İlahe”dir. Allah’tan başka ilah yoktur ve “Rabbimiz” sadece ve sadece Allah’tır. La galibe İllallah. Onun hükümranlığı sadece Müslümanları değil, kainatı kapsar. Her şey, Şeytan ve onun yeryüzündeki işbirlikçileri de Allah’ın iradesine tabidir. Biz ise O’nun iradesi içinde ayrıca rızasına da tabiyiz, kendi irademizle. Allah zaman içinde zaman yaratandır. Bu gece zamanın hayır ve ibadetlerin bereketli olması için zamanın genişletildiği bir aydır. Peygamberimiz, ramazanın son on gününü itikafta geçirirdi. Kadir gecesini o günlerde aramamız istenir bizden bu açıdan. Biz kainatta belli bir zaman periyodunda yaşıyoruz, oysa birçok canlı farklı zaman boyutlarında farklı alemlerde yaşıyorlar. “Allah zaman içinde zaman yaratandır”. Farklı ramazanlarda Allah farklı zaman boyutunda bir gece ihsan ediyor da olabilir. Paralel zaman, zaman bükülmesi, zaman içinde yaratılan zaman kavramlarının penceresinden baktığımızda, bu zaman son 10 gün içinde farklı gecelere de denk gelebilir. Bu gece, dünyanın farklı yerlerinde 24 saatlik bir dilim içinde adeta mekanı tarayarak, süpürerek gelip geçmektedir. Bu tarak dağınık saçlarımızı tarayacak, kirlenen hava, su, toprağı, bedenimizi, beynimizi ve kalbimizi süpürüp arındıracak mı? Daha doğrusu biz o ruh hali ile o farklı zaman boyutunun manevi ikliminden nasibimizi alabilecek miyiz?

Bakın, insanoğlu, canın sırrını bir ölçüde keşfettik. Ruh konusunda bize çok az şey verildi. GENOM ile hücre zarının içine girdik ve DNA zincirine dokunabiliyoruz artık. Maddenin yapısına da dokunabiliyoruz. Atom altı parçacıklara dokunabiliyoruz, maddenin içine gizli enerjiye de ulaşabiliyoruz. Ama, hâlâ zamanın sırrını çözemedik. Zamanın ve kozmik anlamda mekanın neresindeyiz onu da bilemiyoruz. Bildiğimiz Samanyolu Galaksisinde küçük bir kümecik olan Güneş sistemine bağlı bir gezegeniz. Ve dünyanın merkezine de inmedik (inemeyeceğiz de) Kozmoz’a da canlı bir yolculuğa henüz çıkamadık. Sonunda 20 km’lik, bir oksijen balonunun içinde geçiyor ömrümüzün büyük bir bölümü. Atmosfer ya da havaküre denen bölümde havanın Yaklaşık %78’i azot, %21’i oksijen, %0.93 argon, %1 su buharı ve kalan kısmı diğer bazı gazların karışımından oluşmuştur. Atmosfer Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki dönüşü nedeniyle kutuplarda ince ekvatorda geniştir. Atmosfer ve dış uzay ile kesin bir sınır yoktur. Yavaşça incelir ve gözden kaybolur. Atmosfer kütlesinin üç çeyreği gezegen yüzeyinin 11 km’sindedir ve bu derinlik etkisel alan itibarı ile 40-50 km’ye kadar seyrelerek devam eder, ama canlı hayatı için bu alan elverişli değildir.

Kadr sûresinde bildirildiğine göre bu gecede Allah’ın izniyle melekler ve Cebrâil yeryüzüne iner ve gece boyunca yeryüzüne “barış” ve “esenlik” hâkim olur. Gaybe inanan bizler bu vesile ile yeryüzünü onurlandıran ruhani varlıkları selamlarız o gece. O gece Kâbe, Ravza-i mutahhara, Mescid-i Aksa, Tur-u Sina ve Mukaddes Tuva yalnız kalmayacak, orada ruhani varlıklar ibadet edecekler. Biz de bu gece dualarımızda buluşalım inşallah. Peygamberimizin dediği gibi diyelim: “Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni de affet!”. Ama önce hata yaptığımızı, suçlu olduğumuzu kabul edelim lütfen. Selâm ve dua ile.

 


* BENZER KONULAR

İnsan ve İnsanlık Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:25:05 ÖS]


İslam’ın Kadına Verdiği Değer Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:20:33 ÖS]


Kulluk Bilinci Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:12:12 ÖS]


İnsan Onuru Mukaddestir Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:07:04 ÖS]


İslam’ın Engelliye Bakışı Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:02:58 ÖS]


Zaralı Alışkanlıklardan Korunmak Gönderen: anadolu
[Dün, 07:19:12 ÖÖ]


Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı Gönderen: anadolu
[Dün, 07:13:25 ÖÖ]


İslam Ahlakı Gönderen: anadolu
[Dün, 07:08:04 ÖÖ]


Mutaki Olmak Gönderen: anadolu
[Dün, 07:03:31 ÖÖ]


İbadetin Özü Dua Gönderen: anadolu
[Dün, 06:57:45 ÖÖ]


Haya – Ahlak – İmandır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:34:05 ÖÖ]


İkiyüzlülük- Münafıklık – Manevi Bir Hastalıktır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:28:39 ÖÖ]


İslamda Birlik ve Beraberliğin Önemi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:21:39 ÖÖ]


İnsanlara İyi Muâmele Etmek Aklın Yarısıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:12:43 ÖÖ]


Akıllı Kime Denir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:04:51 ÖÖ]


2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 28, 2024, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 28, 2024, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 28, 2024, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 28, 2024, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 28, 2024, 06:42:56 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41