Gönderen Konu: Ramazan Ayında Ruhumuzu Özgürleştirmek  (Okunma sayısı 43 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5778
Ramazan Ayında Ruhumuzu Özgürleştirmek
« : Nisan 01, 2022, 08:22:14 ÖÖ »
Ramazan Ayında Ruhumuzu Özgürleştirmek

Peygamber Efendimiz (S.A.V.), Ramazan ayı gelmeden üç ayların başında, “Allah’ım bize Recep ve Şaban’ı mübarek kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır” diye dua etmiştir.

Öyle bir ay ki, hüküm ve hikmet kitabımız Kur’an-ı Kerim bu ayda indirilmiştir. Bin aydan daha hayırlı, yani 83 yılı mütecaviz bir zaman dilimini ifade eden Kadir Gecesi bu aydadır.

Nefsin terbiye ve tezkiyesi için önemli eşiklerden birisi oruç ibadeti bu ayda üzerimize farz kılınmıştır.

Kur’an-ı Kerim’de bu konuda şöyle buyrulmaktadır: “Ey iman edenler! Sizden evvelkilere (ümmetlere) yazıldığı gibi sizin üzerinize de oruç yazıldı/farz kılındı. Ta ki korunasınız” (Bakara 183). Yine başka bir ayette, “(Habibim) Kullarım sana beni sorunca (haber ver ki) işte ben muhakkak yakınımdır.

Bana dua edince ben o dua edenin davetine icabet ederim. O halde onlar da benim davetime (itaat suretiyle) icabet ve bana imanda devam etsinler. Ta ki kurtuluşa ersinler” (Bakara, 186) buyrularak dua ile Rabbimize sığınmamız gerektiği hatırlatılmaktadır.

İnsanı en mükemmel şekilde yaratan, ruhlar âleminde kendisine itaat için söz alan, yeryüzüne indirilişimizden sonra da peygamberleri vasıtasıyla verdiğimiz sözü sürekli hatırlatan Allah-u Teâlâ, müstesna zaman dilimleriyle ilk günkü sözleşmeyi hatırlamak için fırsatlar vermektedir. Cuma günleri, bayram günleri, Recep, Şaban ve Ramazan ayları, mübarek geceler bu zaman dilimlerindendir. İnananlar, üç aylarla birlikte yeni fırsatlar yakalar. Recep, Şaban ve Ramazan aylarıyla yeni bir manevi iklime girilir. Bu yeni fırsatlar, yeni başlangıçlar demektir aslında. Günahlardan tövbe etmek, hataları telafi etmek, fakirlerin halini anlayarak sosyal yardımlaşmayı artırmak, nefis muhasebesi yapmak ve kulluk bilincimizi artırmak için büyük bir fırsattır.

Allah-u Teâlâ’nın bezm-i elestte insana yüklediği emaneti hatırlayarak, kulluk bilincimizi kuvvetlendirmek için büyük bir fırsattır Ramazan ayı. Ki bu misak, sadece insanı değil, bütün bir kâinatı yaratan, ilim ve hikmet, güç ve hüküm sahibi bir yaratıcının; yaratılış safhası, yaşam ortamı, hayatını devam ettirmesi için gerekli altyapı olmak üzere her alanda kendisine muhtaç ve aciz bir kula yüklediği sorumluluğun başlangıç noktasıdır. İşte bezm-i elestteki misakla başlayan “yaratıcı ve kul” arasındaki bağ daha yaratılış aşamasında kulun, Rabbinin otoritesini kabul etmesi ve kul, Rabbinin, “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” sorusuna, “Evet, sen bizim Rabbimizsin” (A’raf, 172) cevabını vererek kulluğunu ikrar ile yaratıcının yegâne güç ve hüküm sahibi olduğunu kabul ederek “emanet”i yüklenmiştir.

Bu kabul ediş aslında insanoğlunun hayatı boyunca, yaratılış safhasında Rabbine verdiği söze uygun hareket etmesi gerektiğini ifade eder. Yine Yaratıcı’nın hükümlerine itaat etmeyi ve O’nun hâkimiyetine ram olarak hayatını idame ettirmek de bu kabul edişte, bu antlaşmada mevcuttur. Bu mevcudiyet, insanın yaratılıp dünyaya gelmesinden sonra Yaratıcı tarafından kendisine ulaştırılan kurallarda açıkça görülecektir.

Haşr Suresi 21’inci ayette de emanetin büyüklüğü şöyle anlatılmaktadır:

“Eğer biz bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş görürdün. Bu misalleri insanlara düşünsünler diye veriyoruz.”

Emanet bu kadar büyüktür ancak emanete sahip çıkmamak da o kadar büyük rüsvalıktır, ahirette hüsrandır. Ahzab Suresi 72’inci ayette anlatılan, göklerin, yerlerin ve dağların yüklenmekten çekindiği emanete insanın sahip çıkması ve “insan çok zalimdir, çok cahildir” ifadesi, insanın zulme, haksızlığa, Allah’a verdiği söze ve kul hakkına riayet etmeyip zalimleştiğini, bir saniye sonrasını bilmediği halde kendisini her şeyi bildiği vehmiyle aklına çok güvenmesi de cahil bir varlık olduğunu gösterir. Bununla birlikte insan, kulluğa layık görülmesi hasebiyle şerefli yaratılmıştır.

İnsanın yaratılışından, Allah-u Teâlâ’nın yegâne güç ve hüküm sahibi olduğunu kabullenmesi ve “emanet”i yüklenmesinden önce Allah-u Teâlâ’yı devamlı yücelten ve takdis eden meleklerin var olduğu bilinmektedir. Kur’an’da “meleklerin, Allah’ı devamlı yücelttiği ve takdis ettiği” (Bakara, 30) anlatılır. Başka ayetlerde de meleklerin özellikleri hakkında şu bilgiler verilmektedir:

“Onlar (melekler), Allah’tan önce söz söylemezler ve hep O’nun emriyle hareket ederler” (Enbiya, 27), “Göklerde ve yerde olan bütün varlıklar Allah’ındır. O’nun katındakiler (melekler), O’na ibadet etmekten çekinmezler, yorulmazlar. Gece gündüz O’nu tespih ederler, usanmazlar” (Enbiya, 19-20).

Allah-u Teâlâ’nın tamamen kendisine itaat, ibadet ve yüceltmeye kotladığı melekler varken insanı yaratmasındaki murat, iyiliğe ve kötülüğe meyletme olasılığı olan insanı “özgür iradesiyle” bıraktığı zaman tercihini haktan yana mı yoksa batıldan yana mı kullanacağını sınamak/denemek içindir. Bu imtihan, Kur’an’daki ayetlerde şöyle anlatılmaktadır:

“Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz/sınıyoruz. Ancak bana döndürüleceksiniz” (Enbiya, 35) ve “O, hanginizin daha güzel/hayırlı amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır” (Mülk, 2).

Allah-u Teâlâ, bezm-i elestte insana yüklediği emaneti hatırlatmak için peygamberler göndererek emanete sahip çıkmaya çağırmıştır. Sadece hatırlatmakla kalmamış kaçırılan fırsatları değerlendirebilmek için de önemli zaman dilimleriyle insana telafi imkânı vermiştir. İşte o anlamlı ve fırsat günlerinden birisi olan, üç ayların sonuncusu Ramazan ayına vasıl olduk. Nasip olursa bu gece sahura kalkıp, Cumartesi günü nefsin terbiye ve tezkiyesine başlayacağız.

Bizleri Ramazan ayına ulaştıran Allah-u Teâlâ’ya hamd olsun. Bu ay vesilesiyle nefis ve şeytanın işbirliğiyle hapsedilen ruhumuzu özgürleştirmek, ruhumuzla birlikte vicdanımızı da harekete geçirebilmek için nefsin terbiye ve tezkiyesine başlayacağız inşallah.

Kur’an-ı Kerim’de, “Ey iman edenler, Allah’ı çok zikredin!” (Ahzab, 41), “Göklerde ve yerdeki her şey Allah’ı zikretmektedir. O güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir” (Haşr, 1), “Allah’ı zikir ise en büyüktür (kulluk vazifesidir). Allah, ne yaparsanız bilir” (Ankebut, 45) buyrulmaktadır.

Şeytan ve nefis kötülüğü telkin ederken, ruhumuz ve vicdanımız iyiliğe yönlendirir bizi.

Bu mücadeleden özgür irademizle Rabbimizin razı olduğu bir kul olabilir, ruhumuzu sıkıştığı kafesten çıkartıp Allah-u Teâlâ’ya ibadet ve taatle özgürleştirebilirsek ne mutlu.

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41