Dine Hzmet Etmek Mi İstiyorsun
Vazı-i bizzat Cenab-ı Hakk olan, tebliğcisi ise son peygamber, Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (SAS) olduğu dini celili İslam’a, Kur’an-ı Azımuşşana, Şeriatı Garraya ve Hazreti Peygamberimizin sünnetlerine bir insan olarak hizmet etmek mi istiyorsun? Bilmelisin ve bilmeliyiz ki, İslamiyet çok yücedir. Onu istismar ve istihdam mevzuu yapmak ahlaksızlıktır. İslam dinine insan; malıyla, canıyla, ilmiyle, diliyle, kalemiyle sırf Allah (CC) rızası için hizmet etmelidir. Bunun için de bazı şartları sıralamak mümkün:
1- İhlas, yaptığını sırf Allah rızası için yapmak.
2- Vermek, harcamak. İslam’a hizmet ederken kendinden bir şeyler verebilmek, hizmet karşılığı İslam’ı kullanarak almak değil.
3- Kullardan ücret, mükâfat, alkış ve aferin beklememek.
4- Yaptığı İslami hizmetleri, şahsi ve siyasi nüfuz veya kendi çıkarlarına alet etmemek. İslam’a hizmet mevzuu lafla, gösterişle ve reklamla olmaz, olmamalıdır.
Şu şekilde dine hizmet ediyorum diyenler biliniz ki, istismarcı, dini dünyaya alet eden kimselerdir:
1- Dine hizmet etmeyi; zengin olmak, servetler yığmak, Müslümanların hizmet için verdikleri paraları çarçur ederek tırtıklamak, gaye ve maksadı dışında kullanmaya alet olanlar.
2- Alkış, aferin almak, şöhret olmak gayesi ile sözde hizmet eder gibi gözükenler.
3- Baş olmak, başkan, lider olmak veya ağabey, idareci olabilmek için dini faaliyetler göstererek dine hizmet ediyorum intibaı uyandırmak.
4- Dini hizmet ve faaliyetleri esnasında lüks ve konforlu bir hayat yaşamak. Zevk ve sefalar sürmek. Beytülmalı kendi istek ve arzuları uğrunda kullanmak, israf içinde bir hayat sürmek.
Peki, gerçek hizmet ehlini bu istismarcılardan nasıl ayıracağız veya onları nasıl tanıyacağız? Elbette ki onun da bazı ölçüleri vardır:
1- Dini Celili İslam’a hizmet edenler hizmetleri esnasında karşılacakları her türlü eza ve cefaya katlanırlar. Bu yolda karşılaşabilecekleri külfet ve eziyeti şeref bilirler.
2- İslam’a hizmet ederken almazlar, hak ve hukuka azami derecede riayet ederler, hizmet için almak değil kendileri verirler.
3- Şu kesindir ki, hizmet ediyorum diye gözükmeye çalışan din istismarcıları ve istihdamcılar yaptıkları sözde hizmetlerini dünya nimetlerine çekinmeden alet ederler.
4- Bunlar din yolunda, hizmet yolunda hiçbir fedakârlığa katlanmaz, gerektiğinde en yakın kardeşinin boynunu hiç çekinmeden vurabilir, arı kovanına çomak sokmasın, benim çıkar düzenime zarar vermesin diye hizmet arkadaşını en iğrenç şekilde yaftalayarak mescitlerden, camilerden uzaklaştırmadan bile çekinmezler.
Bu tip hizmet yapıyorum diyenler yüce İslam dinini, tasavvufu, maneviyatı, tarikatı, rabıtayı kendi çıkarları için alet ederek yağlı kemikler yalamayı kendilerine adet edinirler.
İslam’a hizmet etmenin ne olup ne olmadığını en iyi şekilde anlamak için başta Peygamber Efendimizin ve onun şerefli ashabının nasıl yaşadıkları ve nasıl hizmet ettiklerine bakmamız lazımdır. Bunun için elimizde ölçüler vardır.
1- Siyer kitaplarında, hadis kitaplarında Peygamber Efendimizin (SAS) sünnetleri, hayatı açıkça bellidir. Hz. Peygamber Efendimiz (SAS) yarı aç, yarı tok, fakir bir hayat yaşamış, dünyanın geçici nimetlerine değer vermemiş, bunun yanında her türlü eza ve cefaya sabretmiştir (Allah rızası için söyleyiniz. Bugün herhangi bir cemaat mensubu başındaki sözde emir’ini (!), idarecisini, ağabeyini en basit bir şekilde tenkit edebilir mi? Ederse akıbeti ne olur? Zamanımızdan bir örnek vermek gerekirse (isim mahfuz) Antalya’da çok değerli alim, takva sahibi, yıllarca ders okutan bir hoca arkadaşımız idarecinin birine bazı şeyleri anlamadığını bildiren bir mektup vermiş. Kine bakınız, hırsa bakınız. Sen kimsin ki, büyüğümüze böyle bir istek veya temenni mektubu verirsin diyerek ellerindeki cami, mescit ve yurtlara girmesine ertesi gün yasak getirildi. Kemik yalayıcı yalakalar bunu bir genelge ile bütün Türkiye’ye hiç Allah’tan korkmadan ilan ettiler. Hoca efendiyi nerede ise dinsiz, mürted ilan edecekler. İşte zamanımızdan dine bir hizmet örneği.).
2- Hz. Peygamber Efendimizin (SAS) ashabı bizler için hizmetlerde en güzel canlı birer örnektir. Onlar mallarıyla canlarıyla nasıl hizmet etmişlerdir? Açalım siyer veya tarih kitaplarından okuyalım.
Dine hizmet ediyorum diye dini alet ederek servet yığanlar, katlı apartmanlar dikenler, lüks ve konfor içinde yüzenler, en pahalı araçlara binenler, en pahalı elbiseleri giyenler, terlikçi, hizmetçi, havlucu, çaycı, sofra düzenleyicisi kullanalar, yemeklerinde et, balık, yağ ve çay kalitesi ile bildiğimiz içme suyunda marka, sofrada hizmet edeceklerin mutlaka günlük sinek kaydı tıraş olmalarının gerektiği, şayet hava soğuksa muhterem idarecimizin, ağabeyimizin ayaklarının üşümemesi için giyecekleri terliklerin uygun bir yerde ısıtılması idaresi altındakilerden hizmet adına isteyen haramzade din istismarcıları adili mutlak Cenab-ı Hakk’ın gazabından korksunlar.
Dini Celili İslam’a hizmet etmek nefsi emaresini bir türlü gemleyemeyen kibir, gurur erbabına düşmez. Unutma kardeşim! Her hizmet ediyorum diyenlere inanma. Şer’i ölçülere vur. İyi ölç, iyi tart. Bir zaman hizmet ediyorum diyenlerin kendi vatandaşını nasıl vurduklarını, zahiren Türkiye’nin kalbi mesabesinde olan TBMM’yi nasıl bombaladıklarını hiçbir zaman hatırından çıkarma. Ölçü şeriattır. Ölçü Hz. Peygamber Efendimizin sünnetleridir. Ölçü fıkhı hükümlerdir. Ölçü Peygamber Efendimizin gerçek varisleri olan âlimler, zahitler ve şeyhlerdir. İstismarcılar, sahtekârlar değildir..
FANİ DUNYA RADYO FORUM
