Gönderen Konu: Hayırlı İşlere Rağbet Etmek  (Okunma sayısı 65 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 1964
Hayırlı İşlere Rağbet Etmek
« : Ekim 28, 2023, 05:18:23 ÖS »


Hayırlı İşlere Rağbet Etmek

KUR’AN’DA ‘HAYR’ KAVRAMI

Hayır kelimesinin geldiği ‘ha-ye-ra’ fiili ve türevleri 176 tanesi ‘hayr’ olmak üzere Kur’an’da 196 defa ve 4 anlamda geçiyor.

1.Seçmek anlamında. Mesela;

“Rabbin, dilediğini yaratır ve seçer. Onların ise seçim hakkı yoktur. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır ve yücedir.” (Kasas 28/68)

2.Servet, mal anlamında. Mesela;

“ve o (insan), mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür.” (Âdiyât 100/8. Ayrıca bkz: Bakara 2/215. Ayrıca bkz: Bakara 2/180, 273. Sâd 38/32)

Şüphesiz helâlden kazanılıp helâle harcanan, üzerinde hakkı olanların haklarının verildiği, kendisiyle âhiret yurdunun kazanıldığı mal ve servet hayırlıdır. Bizzat hayır adını almaya layıktır.

Bakara 2/180. âyetteki ‘hayr’ mal anlamındadır. Bir mal çok miktarda olmadığı ve meşru bir yerden gelmediği zaman ona hayr denmez.

Malın bu ayette ‘hayır’ diye adlandırılmasında güzel bir nükte var. Vasiyet edilmesi hoş olan mal övgüye değer bir şekilde kazanılmış maldır. Bakara 2/215. âyette geçtiği gibi.

İyi hal anlamında. Mesela;

“Allah, onlarda bir hayır (hakka yöneliş) olduğunu bilseydi, elbette onlara işittirirdi...” (Enfâl 8/23)

 (Türkçedeki) hayır, iyi, iyilik anlamında. Mesela;

“Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.” (Tevbe 9/41) (Bakara 2/106, 221. A’raf 7/155)

“Nankör olan ehl-i kitap size bir hayır indirilmesini istemezler” (Bakara 2/105)

“Kurbanlık develerde sizin için hayır vardır” (Hacc 22/36)

“Allah o inkâr edenleri hiç bir hayr elde edemeden öfkeleri ile geri çevirdi.” (Ahzab 33/25. Nahl 16/76)

 ‘Hayr’, taşıdığı özellik dolayısıyla istenilen, arzu edilen, değerli, dünya ve âhirette faydalı, yararlı olan, herkesin rağbet ettiği, istediği, arzuladığı veya beğendiği her şey... Akıl gibi, faydalı nesneler gibi... (R. el-Isfehânî, el-Müfredât, s: 231)

Hayrın iki kısım olduğu söylendi:

1.Mutlak anlamda ‘hayr’.

Bir nesnenin her durumda ve herkese göre beğenilen bir şey olması.

2.Mukayyed, kayıtlı ‘hayr’.

Bir şey birisi için hayır iken, bir başkası için şer olması gibi.   

 Hayır ve onun zıddı şer iki şekilde kullanılır:

1.İsim olarak;

“Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.” (Âli İmran 3/104)

2. Sıfat olarak.

“Şu şundan daha hayırlıdır” örneğinde olduğu gibi. Mesela;

“Biz herhangi bir âyeti yürürlükten kaldırır veya onu unutturursak, yerine daha hayırlısını veya mislini getiririz...” (Bakara 2/106)

“... Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.” (Bakara 2/184)

Hayrın karşılığı olarak bazen şer, bazen de zarar kelimeleri kullanılır.   (Bkz: En’am 6/17)

‘Ha-ye-ra’ fiilinden türeyen el-hayru; kendini hayra hasretmiş fazıl kişi.

 el-hıyratü; Allah’tan hayır talep eden, muhtar (seçilmiş), tercih edilen kişideki iyi durum.  (R. el-Isfehânî, el-Müfredât, s: 232)

“Rabbin, dilediğini yaratır ve seçer. Onların ise seçim hakkı yoktur. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır ve yücedir.” (Kasas 28/68)

“Allah ve Resûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mü’min erkek ve hiçbir mü’min kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma (hıyeratü) hakları yoktur. Kim Allah’a ve Resûlü’ne karşı gelirse, şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.” (Ahzab 33/36)

‘Ahyar’; en hayırlılar, en iyiler, seçkinler demektir. İki âyette geçiyor

“(Ey Elçi!) Güçlü ve basiretli kullarımız İbrahim’i, İshak’ı ve Yakub’u da an.

Biz onları özellikle âhiret yurdunu düşünen ihlaslı kimseler kıldık.

Şüphesiz onlar, bizim katımızda hayırlı, seçkin kimselerdendir.” (Sâd 38/45-47)

“(Ey Elçi!) İsmail, el-Yesa’ ve Zülkifl’i de an. Onların her biri iyi kimselerdi.” (Sad 38/48)

Aynı kökten gelen ‘hayrât’; beğenilen özellikler, davranışlar, sevap amacıyla yapılan iyilikler ve sadaka-i câriye (devam eden sadaka) olan şeyler demektir. 10 âyette geçiyor. Mesela;

“Onlar, Allah’a ve âhiret gününe inanırlar. İyiliği emrederler. Kötülükten men ederler, hayır işlerinde birbirleriyle yarışırlar. İşte onlar sâlihlerdendir.” (Âli İmran 3/124)

“Fakat peygamber ve beraberindeki mü’minler, mallarıyla, canlarıyla cihat ettiler. Bütün hayırlar işte bunlarındır. İşte bunlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.” (Tevbe 9/88)

“İşte bunlar (iman edenler) hayır işlerine koşuşurlar ve o uğurda öne geçerler.”  (Mü’minûn 23/61. Ayrıca bkz: Mü’minûn 23/56. Enbiyâ 21/73, 90. Fâtır 35/32

Hayrât; ayrıca Cennette içlerinde hiç bir rezil, aşağılık, adi veya bayağı bir şey olmadığı seçkin, mümyaz olanları ifade ediyor. (R. el-Isfehânî, el-Müfredât,  s: 231)

“Ve bu (cennetler)de (her) şeyin en muhteşemi (hayrat’ı) ve en güzeli bulunacak. O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?” (Rahman 55/70-71)

Bu âyete şöyle de meal verilmiş: “Oralarda, huyu güzel, yüzü güzel kadınlar var.”

Hayr Kavramı Etrafında

Hayr ister bir davranış, ister bir ibadet, ister mal, yani dünyalık yönünden olsun; dinî ve dünyaya ait meselelerde faydalı olan, arzu edilen şeyleri anlatır.

Hayr iyi ve faydalı, rağbet edilen tercihleri ifade ettiği için; ibadet, iyilik etmek, Allah yolunda harcamak, faydalı mal, kişiye sevap veya şeref kazandıran şeyler hakkında da kullanılmaktadır.

Hayr, bir anlamda Allah’tan ittika etme (korkup-sakınma) şuuruyla işlenen bütün sâlih ameller, yapılan iyilikler, faydalı işlerdir.

Bunun zıddı olan şer ise, bütün kötülükler, faydasız ve zararlı işlerdir.

‘Hayr’ imanın gereği, ‘şer’ ise, inkârın ve isyanın sonucudur.

‘Hayr’, kavram olarak bazen hem mal, hem de o malı Allah yoluna sarfetme iyiliğini veya infak anlayışını ifade etmektedir. Mü’minler, Allah yolunda ‘hayr’dan ne infak ederlerse; bu, kendileri içindir. Onlar ‘hayr’ olarak infak ettiklerinin karşılığını tastamam alacaklardır.

“... Hayır olarak ne harcarsanız, kendiniz içindir. Zaten siz ancak Allah’ın rızasını kazanmak için harcarsınız. Hayır olarak her ne harcarsanız -hiç hakkınız yenmeden- karşılığı size tastamam ödenir.” (Bakara 2/272)

Burada ‘hayr’ hem sahip olunan mal, hem de bu maldan Allah yolunda infak edilen pay, sadaka anlamına gelmektedir.

Yukarıda geçen Bakara 2/215. âyetinde ise ‘hayr’, yine ikili bir anlam ifade ederek hem sahib olunan şey, hem takvaya bağlı olarak yapılan amel (iş) yerinde kullanılmaktadır.

Müslümanlar kendileri şerr’e sebep olmazlar, şerr’i üretmezler. ‘Hayr’ sayılan işlerin takipçisi ve destekçisi olurlar. Bu destek bazen fikri, bazen bedensel, bazen de mal  (para) ile olur. Kendi iradeleri dışında bir şerr’le karşılaştıkları zaman sabrederler, ya da şerr’i hayr’a çevirmeye çalışırlar. Şerre rıza göstermedikleri gibi, şer işlere, şer üreten merkezlere asla destek olmazlar. Şer uğruna harcama yapmazlar.

Kur’an’da Hayır

Kur’an bazı amellerin, davranışların ve pozisyonların daha hayırlı, bazı ayetlerde de bir takım fiiller ve sıfatlar konusunda Allah’ın en hayırlı olduğunu söylemektedir. Meselâ;

-Müslümanın hayırlı işlerle meşgul olması, ya da hayırlı işlere harcama yapması kendisi içindir. (Bkz: Bakara 2/272-273)

-En hayırlı azık, takvadır. 

 “... Siz ne hayır yaparsanız, Allah onu bilir. (Âhiret için) azık biriktirin. Kuşkusuz, azığın en hayırlısı takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma)dır. Ey akıl sahipleri, bana karşı gelmekten sakının.” (Bakara 2/197)

-Yetime bakmak, onunla ilgilenmek, ihtiyaçlarını karşılamak hayırlıdır.  (Bakara 2/220)

-Başa kakılan bir sadakaya karşılık güzel bir söz daha hayırlıdır.

“Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden gönül kırma gelen bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah, her bakımdan sınırsız zengindir, halîmdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir).” (Bakara 2/263)

- Kulların tevbe etmesi Yaratıcı katında daha hayırlıdır. (Bkz: Bakara 2/54)

- İşlenen her hayrı Allah bilir. (Bakara 2/110)

- Her türlü hayır Allah’ın tasarrufundadır

“De ki: “Ey mülkün sahibi olan Allah’ım! Sen mülkü dilediğine verirsin... Hayır senin elindedir...” (Ali İmran 3/26)

- Kim hayır işlerse onun karşılığını Allah’ın katında bulur. (Bkz: Âli İmran 3/30)

- En hayırlı giysi takva elbisesidir. (Bkz: A’raf 7/26

- Allah yolunda sadaka vermek hayırlıdır. (Bkz: Bakara 2/280)

- Hikmet sahipleri çok hayra ulaşmış olurlar

“Allah, hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse, şüphesiz ona çokça hayır verilmiş demektir. Bunu ancak akıl sahipleri anlar.” Bakara 2/269)

- Her hayrın karşılığı vardır.

“Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür.” (Zilzâl 99/7)

- Cimrilik hayır değildir

“Allah’ın kendilerine lütfundan verdiği nimetlerde cimrilik edenler, bunun, kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır! O kendileri için bir şerdir...” (Âli İmran 3/180)

Mal, servet, dünyalıklar kimileri için hayr olabilir, kimileri için şer olabilir. Helâlden kazanılıp helâle harcanmayan bir mal, sahibi için hayır değildir. Cimrilik yüzünden Allah yolunda harcanmayan bir malda hayır olduğu sanılmamalı.

- Allah’a nispetle hayır. Bir kaç örnek

“Onlar tuzak kurdular. Allah da tuzak(larını) bozdu. Allah, tuzak bozanların en hayırlısıdır.” (Âli İmran 3/54. Ayrıca bkz: Enfâl 8/30)

“Eğer içinizden bir kısmı benimle gönderilen gerçeğe inanmış, bir kısmı da inanmamışsa, artık Allah aramızda hükmünü verinceye kadar sabredin. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.” (A’raf 7/87. Ayrıca bkz: Yûnus 10/109. Yûsuf 12/80)

“Ya'kub dedi ki: ... Allah en hayırlı koruyucudur. O, acıyanların en merhametlisidir.” (Yûsuf 12/64. Ayrıca bkz: Mü’minûn 23/109, 118)

İnsanların En Hayırlısı

 Kur’an mü’minlerin hayırlı olduğunu, ya da hayırlı ümmet, kişi olmak için çalışmaları gerektiğini söylüyor.

“Şüphesiz, iman edip, sâlih ameller işleyenler var ya; işte onlar yaratıkların en hayırlısıdırlar.” (Beyyine 98/7)

 - Mü’minler en hayırlı ümmet (toluluk) olmalı

“Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah’a iman edersiniz. Kitap ehli de inansalardı elbette kendileri için hayırlı olurdu. Onlardan iman edenler de var. Ama pek çoğu fasık kimselerdir.” (Âli İmran 3/110)

Rasûlüllah (s.a.v.)’ de hayırlı kişileri şöyle tarif etti: “İnsanların  en hayırlısı insanlara faydalı olandır.”  (Buhârî, Meğâzi, 35 no:4141)

Bu faydalı olmanın boyutları devirden devire, mekandan mekana, kişiden kişiye, pozisyondan pozisyona, ihtiyaçtan ihtiyaca değişir. İnfak etmek de birine faydalı olmaktır. Dolaysıyla infak eden Müslümanlar bu övgüye dahil olarak hayırlı insanlardır.

Bunu tersinden düşünecek olursak “İnsanların en hayırsızı/kötüsü kimdir?” sorusuna; insanlara bir şekilde zarar verendir, onların hayrını istemeyendir, gücü yettiği halde kasti olarak yardım etmeyendir diyebiliriz.

Bir de şu var: Bir kimse insanlara faydalı olamıyorsa hiç olmazsa onlara zarar vermemesi de sadakadır. (Buhârî, Zekât 30 no:1445, Edeb, 33 no: 6022)

İnsanların hayırlısı olmaya çalışmak, böylece başkalarına da hayırlı olmak iman edenlerin topluma karşı bir görevidir.

Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

“Ey iman edenler! Rukû edin, secdeye varın, Rabbinize ibadet edin ve hayır işleyin; umulur ki kurtuluşa erersiniz.” (Hacc 22/77)

İslâm’a göre ise hayat bir ‘hayr’ işleme yarışıdır:

“Herkesin yüzünü kendisine doğru çevirdiği bir yön vardır. Öyleyse hayırlarda birbirinizle yarışın…” (Bakara 2/148)

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:36:50 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41