İslâm Bir Bütündür
İslâm, bütün prensipleri ile bir bütündür. İnanç esaslarıyla, ibadetleri ile sosyal hayatı düzenleyen ilkeleri ile… Bunların hiçbirinden vazgeçilemez. Peygamber Efendimiz’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) biat etmek (kişinin Müslüman olduğunu bildirmesi ve İslâmiyet’in emirlerini yerine getireceğine dair söz vermesi) için gelen bir kimsenin şu rivayetinde İslâm’ın bütünlüğü üzerinde durulmaktadır.
“Allah’ın Resûlü’ne (sallallâhu aleyhi ve sellem) biat etmek için geldim. ‘Hangi konularda sana biat edeyim.’ dedim. Allah’ın Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) elini uzattı, şöyle buyurdu: “Allah’tan başka hiçbir ilâh olmadığına, Muhammed’in O’nun kulu ve Resûlü olduğuna şahitlik edeceksin. Beş vakit namaz kılacak, oruç tutacak, zekât verecek, hacca gidecek, cihad edeceksin.”
Ben “Ey Allah’ın Resûlü, bunları yapabilirim ama ikisini yapamam. Biri zekât, on deveden başka bir şeyim yok, nasıl zekât verebilirim? Diğeri de cihad. Ben korkak bir kişiyim. Savaş çıkarsa savaştan kaçacağımdan ve bu yüzden Allah’ın gazabına uğrayacağımdan korkarım.” dedim. Bunun üzerine Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) elimi tuttu ve beni sarstı, sonra şöyle buyurdu: “Sadaka verilmeyecekse, cihada gidilmeyecekse Cennet’e ne ile ve nasıl girilir?” Ben de “Yâ Resûlallah, uzat elini sana biat edeyim.” dedim. Elini uzattı ve ben O’nun (sallallâhu aleyhi ve sellem) dediği bütün hususlara uyacağıma dair kendisine biat ettim, söz verdim.”