Gönderen Konu: Müjdeleyin Nefret Ettirmeyin  (Okunma sayısı 125 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5778
Müjdeleyin Nefret Ettirmeyin
« : Aralık 26, 2022, 04:58:19 ÖS »
Müjdeleyin  Nefret Ettirmeyin

ÇAĞIMIZIN en sinsi hastalığı stres, ve şiddet..

Tedavi olunması gereken yaygın hastalıklar bunlar. Ne yazık ki çoğumuz, bu hastalığa yakalandığımızın farkında değiliz. Gazetelerdeki cinayetleri, akıllara durgunluk veren olayları gördüğümüzde  Bu bir cinnet  deyip geçiştiriyoruz çoğu kez. Ama bu cinnetin birer figüranı olduğumuzun farkında bile değiliz.

Ne yazık ki, kan tahlilleriyle, röntgenlerle tespit edilemiyor bu hastalıklar. Onun için de tedavisi zor olabiliyor. Maddi birçok hastalığın, fiziğimizi çökerten birçok virüsün esas sebebi de ruh dünyamızdaki bu çöküntüdür.

Kuran-ı Kerim manevi doyumsuzluğun, stres ve toleranssızlığın ilacının yüce Allah’la yakınlaşma olduğunu söylüyor. Dikkat ediniz. Kalpler ancak Allah’ı anarak yatışır. Bunun için zikir  kelimesini kullanır. Bunu  anmakn  olarak tercüme ettik. Aslında boyutları çok daha geniştir bu kavramın. Zikri, sadece anmak cümlesiyle izah haksızlık olur. Ayeti daraltmak olur.

Tevekkül bir zikirdir, sevmek bir zikirdir, merhamet bir zikirdir, affetmek bir zikirdir, Kuran bir zikirdir, namaz bir zikirdir, tesbih bir zikirdir, çocuk başı okşamak bir zikirdir, açlıktan kıvranan köpeğe bir lokma atmak bir zikirdir, hasta ziyareti bir zikirdir, mazlumun yanında olmak bir zikirdir, gıybetten, iftiradan sakınmak bir zikirdir, kalbi Allah için arındırmak bir zikirdir, nefret ve kinden uzaklaşmak bir zikirdir, vb.

Bu listeyi çok uzatabiliriz. Ama önemli olan bütün bu erdemleri sırf Allah için yapmaktır. Gösteriş ve reklamdan uzak,  insan olmak”, kámil bir mümin olmak için çalışmak. Bunu yaparken de sırf Allah için yapmak. İşte Kuran-ı Kerim ancak bununla doyuma ulaşabilirsiniz diyor. Tedavi budur buyuruyor.

Peygamberimiz (SAV),  Kolaylaştırınız zorlaştırmayınız; müjdeleyiniz nefret ettirmeyiniz” genel ilkesini hayatın tümüne yaymamızı ister. Biz bu hadisi sadece dini bir gereksinim olarak görürüz. Evet, belki de en önemli kullanım alanı din olmalıdır, ama komşumuzla münasebetimizde, çocuğumuza ilgimizde, insanlarla konuşmamızda bu prensibe ihtiyacımız yok mu?

Hz. Peygamber özel hayatında da bu toleransı esas almıştır. O’nun (SAV) bu tavrını anlatan Hz. Aişe (RA) şöyle der:  Peygamberimiz (SAV) iki dünya işi arasında muhayyer (seçenek sahibi) bırakılınca günah olmadıkça mutlaka onlardan en kolay olanını alırdı. Ne var ki, şayet günahı gerektiren bir konu olursa da ondan insanların en uzak olanı Hz. Peygamber (SAV) olurdu. O hiç kendisi için kin tutup öç almamıştır.

Kolay olanını seçen bir Peygamber. Bize de kolay bir din emanet eden bir Peygamber. Birbirimizle ilişkilerimizde toleransı ve kolaylığı öğütleyen bir Peygamber. Bizler ise çoğu kez kendimize toleranslı davranılmasını isteriz, ama başkasına bunu çok görürüz.

Arabamızın direksiyonundayız. En ufak bir yol tıkanıklığında veya yanlış harekette birden asabileşiyor, toleransı unutuyoruz. Ufak bir yol isteme kargaşasından dolayı cinayete kurban giden insanımızın sayısı hiç de az değildir. Hz. Peygamber (SAV), bana tavsiyede bulun diyen asabi, sert mizaçlı birine sinirlenme  buyururken, birçok belanın önüne geçecek bir anahtar sunmuştur aslında.

Sabahleyin evden çıkarken, sokağa adımımızı atarken besmeleden sonra bu cümleyi birkaç kez tekrarlayarak sinirlenme, sinirlenme  desek, sonra toleranslı ol, kendine yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapma  desek, ne kaybederiz. Belki yakamıza yapışan manevi virüslerden kurtulmuş oluruz.

Bir gün Hz. Aişe ve Hz. Hafsa nafile oruç tutmuşlar. Ramazan ayı değil. (Bilindiği gibi başlanmış olan nafile oruç düğün, davet gibi sebeplerle -ihtiyaç halinde- bozulabilir, ama sonradan kaza edilmelidir.) Olayı Hz. Aişe (RA) anlatıyor: Biz oruçluyken iştahımızın çektiği bir yemek getirildi. Canımız çekti. Biz de kendimizi tutamadık ve başladığımız o nafile orucu yedik. Hz. Peygamber (SAV) geldiğinde Hz. Hafsa durumu Peygamberimize anlattı. Hz. Peygamber (sav) kızmadı, kınamadı  Başka bir gün kaza edersiniz  buyurdu.  (Ahmed, Müsned,6, 263)

Ya, bütün gücünü harcadığı halde Fatiha Suresi’ni ve Kuran-ı Kerim’den herhangi bir sureyi ezberleyemeyen ve namaz kılmak isteyen kişiye gösterilen tolerans  Peygamberimiz (SAV) adama döner ve der ki; elhamdülillah, sübhanallah, la havle vela kuvvete illa billah (güç ve kudret Allah’a aittir) de, yeter.

Namazı bunlarla kıl. Ezber bozan tavırlar bunlar değil mi?

Acaba kaçımız bunları biliyoruz.

Ama maalesef dinimizi islamı gerekli gibi bilmiyoruz..

Bu konuda kendimizle yüzleşmeliyiz.

İyi Müslümanlığı başkasından değil, kendimizden beklemeliyiz. Dinin sadece helal ve haramlardan ibaret olmadığını, merhametin de, şefkatin de, affediciliğin de, fakir yardım etmeni de , dinin gereği olduğunu anlatalım.

‘’Allah’ın temiz olarak yarattığı fıtratı bozma hakkına sahip değiliz. Zira sadece fıtratı değil, káinatı da, ekolojik dengeyi de zedelemiş oluyoruz.

RADYO  FANİDUNYA FM.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41