Gönderen Konu: Mutluluğu Anlamak  (Okunma sayısı 274 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5778
Mutluluğu Anlamak
« : Ocak 30, 2024, 09:11:37 ÖÖ »


Mutluluğu Anlamak

“Mutluluk, bir yerde ve her yerde hiçbir şey beklemeden dünyayı ve insanları sevmektir.”
Albert Camus

Mutluluk nedir, kaynağı biricik midir? Gerçek mutluluk, maddi ve manevi mutluluk olarak ikiye mi ayrılır yoksa asıl mutluluk maddi ve manevi mutluluğun birleşiminden doğan o mükemmel uyumda mı gizlidir? Mutluluk mu insanın hayata bakışını güzelleştirir yoksa kişinin hayata bakış açısı mı mutluluk getirir?

Mutluluk, her insanın vazgeçilmez kaynağı olan ruhun en güçlü dayanağıdır. İnsan kavramını oluşturan beden ve ruh sözcüklerinin mükemmel birleşiminden doğan ışık, beden ve ruh arasındaki en güzel ahenktir mutluluk. Her insanın mutlu olmak için kendine sunduğu dayanak farklıdır.

Çünkü her insanın hayata bakışı ve yaşamı anlama şekli farklıdır. Kimi mutlu olmak için ufak bir tebessüme ihtiyaç duyarken kiminin mutlu olması için güzel bir bakış yeter. Bazı insanlar kitaplarla mutlu olur bazı insanlar şarkılarla. Kimisi mutlu olabilmek için güneşli havanın tadını çıkarırken kimisi yağmurlu havanın yolunu gözler. Mutluluğun kaynağı biricik değildir. Bu düşünceyi ortaya atabilmemiz için dünya üzerinde yaşayan bütün ruhların aynı şeyden aynı hazzı aldıklarını ve aynı hisleri paylaştıklarını söylememiz gerekir. Hâlbuki bu mümkün değildir.

Bunun yanında her insanı mutlu edebilen dayanaklar da vardır. İnsan, sırtını dayayabildiği bir ailesi varsa mutludur, hayatını geçirdiği dört duvar içinde yeni bir dört duvar inşa etmiyorsa mutludur, kendini kendiyle sınırlamıyorsa mutludur, duygularının ve düşüncelerinin katili değilse mutludur, yeni güne hevesle adım atıyorsa mutludur, en önemlisi de kendine değer verip kendi olmayı becerebiliyorsa mutludur.

Mutluluk kavramı iki biçimde kategorize edilir: Gücünü maddi kaynaklardan alan mutluluk ve gücünü maneviyat bağından alan mutluluk. Bu bağlamda insanlar da maddiyatla ve maneviyatla mutlu olan insanlar olarak ikiye ayrılır. Maddiyatla mutlu olan insanlar, mutlu olmanın temelini evlat çokluğuna, akrabalık ilişkilerine, etrafındaki insanların kalabalıklığına ve elindeki maddi gücün miktarına dayandırırlar. Her şeyin bunlardan ibaret olduğunu, bunlardan biri bile eksik olursa yaşamlarını sürdüremeyeceklerini düşünürler. Bu nedenle daha çok çalışıp daha çok kazanmak, gücüne güç katmak, hayatlarının yegâne amaçları olmuştur. Ama unuttukları bir şey vardır: Maddi kazanç asla gerçek mutluluğu getirmez.

Gelelim maneviyat bağından doğan mutluluğa. Bu insanlar, mutlu olmak için elle tutulur bir neden aramazlar. Ufak bir tebessüm bile mutlu eder onları. Duygularına ve ruhlarına önem verirler. Severler, sayarlar. Ahlaki değerlere özen gösterirler. İnsanın sadece bedenden oluşan bir varlık olmadığının farkındadırlar. Huzur, sevgi, sağlık ve merhamet gibi özelliklerin parayla satın alınmayacağının bilincindedirler. Maddi mutluluğun geçici olduğunu lakin manevi mutluluğun ebede kadar süreceğini göz önünde bulundurarak yaşamlarını sürdürürler. Bunun en güzel misali Yunus Emre’dir. Bu büyük Hak âşığı, dünya malının getirdiği mutluluğu reddeder ve ilahi aşka yönelir. Yaratıcı’ya duyduğu manevi aşkla, Yaradan ile kurduğu manevi bağla kendini mutlu eder.

İnsanın mutlu olmasını sağlayan, ona mutluluk getiren, hayata karşı bakış açısıdır. Her insan kendine has bir hayat penceresi yaratır kendine. İnsan kendi ruhunun mimarı, aynı zamanda katili de olabilir. Ruhunun mimarı olabilmesi için insanın temelini dayadığı mutluluk direğinin sağlam olması gerekir. O direk sağlam olduktan sonra o direğe tutunan diğer taşlar da güvenli bir biçimde yerli yerine oturacaktır. Aksi durumda direği ayakta tutamaz. Etrafına döşediği taşlar birer birer dökülmeye ve insanı içten içe çökertmeye başlar. Ruhu bedene düşman ederek bedenin ruh katili olmasına sebebiyet verir.

İnsan mutlu olabilmek için hayata olan bakışını olumlu bir yönde ilerletmelidir. İnsanları bakış açılarına göre yaşama pozitif ve negatif bir pencereden bakan insanlar olarak iki şekilde kategorize edebiliriz. Hayata olumlu bakan birinin yaşamış olduğu haz ile hayata olumsuz bakan birinin aldığı haz bir olamaz. Yaşama pozitif pencerelerden bakan insanlar, sorunlar karşısında engel tanımaz. Yaşadıkları her şeyi iyiye ve güzele yormayı bilirler. Bu sayede düşünceleri güzelleşir, bu güzelleşme ruhlarına mutluluk olarak yansır. Lakin hayata negatif pencerelerden bakan insanlar yaşadıkları her sorun için bahanelere sığınırlar. Sürekli bir yorgunluk vardır üzerlerinde, hiçbir şey yapmak istemezler. Bu insanlar üşengeç değildir aslında sadece mutsuzdurlar.

Hayata karşı bakış açımız, mutluluğumuzu büyük oranda etkiler. Biz hayata hangi pencereden bakmayı seçersek bedenimiz ve ruhumuzdan oluşan hayat filmimiz de o biçimde yol alır.

Sümeyye Tekin.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41