Gönderen Konu: Nafile Oruç Tutmanın Fazileti  (Okunma sayısı 1213 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Nafile Oruç Tutmanın Fazileti
« : Mart 07, 2020, 09:01:26 ÖÖ »
Nafile Oruç Tutmanın Fazileti

Ramazan-ı şerif’in habercisi olan mübarek üç ayların birincisi olan Recep ayına girmiş bulunmaktayız. Bu aylar da yapacağımız en önemli taatlardan birisi de oruç tutmaktır. Zira Resûlullah (s.a.v.) en fazla nafile orucu bu aylarda tutardı.

Öte yandan Recep ve Şaban aylarında tutacağımız oruçlar aynı zamanda Ramazan-ı şerife bir hazırlık ve onu karşılamaya yönelik bir amel niteliği taşıması açısından ayrı bir değer ifade eder.

Resûlullah (s.a.v.)  orucun faziletin şöyle açıklamıştır:

“Oruç, sabrın yarısıdır. Sabır, îmanın yarısıdır.”

Bir hadîs-i kudsîde de şöyle buyrulmuştur:

“Her hasene (sevap) on mislinden yedi yüz misline kadar yükselir. Ancak oruç benimdir ve ancak ben onun mükâfatını veririm.”

O halde orucun sevabı, her tür takdir ve hesap ölçülerinin üzerindedir.

Orucun faziletini bildiren diğer bir hadis-i şerifte de Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Nefsimi elinde tutan Allah’a yemin ederim ki oruçlunun ağzının kokusu, Allah nezdinde misk kokusundan daha hoştur. Nitekim Allah azze ve celle buyuruyor: Kulum ancak şehvetini, yiyeceğini ve içeceğini benim için terk etmektedir. Oruç benim içindir ve onun mükâfatım ben veririm.”

Oruç tutanlarla ilgili diğer bir Nebevi müjde ise şöyledir:

“Cennetin reyyan adlı bir kapısı vardır. O kapıdan ancak oruç tutanlar cennete girerler.”

Oruçlu bir kimseye orucun mükâfatı olarak, Allah’ın rahmeti ile karşı karşıya gelmesi vaat olunmuştur. Bu hususla ilgili hadîs-i şerifte şöyle buyruluyor:

“Oruçlunun iki sevinci vardır: Birisi İftar ettiği zamanki sevinci ve diğeri ise Rabbi ile buluştuğu zamanki sevincidir.”

“(Onlara denir ki:) Geçmiş günlerde işlediklerinize (iyi amellerinize) karşılık, afiyetle yiyin, için.” (Hâkka, 24)

Bu âyet-i kerimenin tefsirini bazı alimler şöyle yapmışlardır: “Ayet-i kerimede geçen ‘geçmiş günler’ ifadesinden gaye, oruçlu geçirilen günleridir. Çünkü Müslümanlar o günlerde yeme ve içmeyi bırakmıştılar.”

“Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için ne tür mutluluklar saklandığını hiç kimse bilemez” (Secde, 17) ayetinin tefsirinde de “yaptıklarına karşılık” ifadesi ile kast olunanın: “Oruç amellerine karşılık” olduğu söylenmiştir. Çünkü Yüce Allah, başka bir ayette şöyle buyuruyor:

“Yalnız sabredenlere, mükâfatları hesapsız ödenecektir.” (Zümer, 10)

Bütün bu naslardan anlaşılıyor ki oruçluya mükâfat sayı ile değil, oluk hâlinde akıtılacak ve yığın hâlinde verilecektir. Çünkü oruç ibadeti ancak Allah Teala’nın rızası için yapılır ve ona nispet edildiği için şeref büyük şerefe kavuşur. Her ne kadar bütün ibadetler Allah için yapılıyor olsa da oruçla ilgili olarak Yüce Allah özellikle “es-Savmü lî / Oruç bana mahsustur” buyurduğundan daha bir özel yer işgal eder. Nitekim Allah Teala,  Kâbe’yi “Allah’ın evi” ifadesiyle kendisine nisbet etmekle şereflendirmiştir. Hâlbuki sadece Kâbe değil, bütün yer ve gökler Allah Teala’nındır.

Orucun bu özelliği iki şeyden ötürüdür.

Birincisi: Oruç, insanın kendisini yemekten, içmekten ve şehvetten alıkoyması ve bunları terk etmesinden ibarettir. Bunun için diğer insanlar bukişinin oruç tuttuğunu fark edemezler ve yine bunun için oruca riya karışmaz.  Hâlbuki diğer ibadetlerin yapılışı insanlardan saklanamaz. Oruç, ancak Allah tarafından bilinir. Çünkü oruç, mücerret sabır ile yapılan bâtınî bir ameldir.

İkincisi: Oruç, Allah düşmanı şeytanı kahretmek için bir vesiledir. Çünkü şeytanın saptırma vesilesi şehvetlerdir. Şehvetler ise, ancak yemek ve içmekle gelişir. Bu sırra binâen Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Gerçekten şeytan, insanoğlunda kanın deveran yerinde (damarda) dolaştığı gibi dolaşır. O halde açlık ile şeytanın deveran ettiği yolları daraltınız.”

Bu hikmete binâen Resulüllah (s.a.v.) Hz. Âişe validemize şöyle buyurmuştur:

“Cennet kapısını çalmaya devam et!”

Hz. Âişe (r.a.): “Ne ile” diye sorduğunda, Resûlüllah (s.a.v.): “Açlıkla” buyurmuştur.

Mademki orucun şeytanın hilesini mahvetme, yollarını kapatma ve akış istikametini daraltma özelliği vardır. O zaman Yüce Allah’a nispet edilme özelliğini de elde etmeye müstahak olmuş oldu. 

Zira Allah düşmanının helakinde Allah’ın dinine yardım vardır. Allah’ın dinine yardım eden de Allah’ın yardımı ile irtibatlıdır. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:

“Eğer siz Allah’a (Allah’ın dinîne) yardım ederseniz, Allah da size yardım eder ve sizin ayaklarınızı sabit kılar.” (Muhammed, 7)

İnsan nefsin arzularını kırmaz ise şehvetinin, arzularının peşine gider. Nefsin arzu ve istekleri ise sürekli olarak artar. Bu nefsanî arzular ve şehvetler ise şeytanların yayılacak otlağıdır. Otlak olduğu müddetçe, oradan şeytanlar eksilmez.

Şeytanlar gelip oraya devam ettikçe de kul, Allah Teala’yı gereğince tanıyıp itaat edemez. Bunun için de kul daima Allah’ın rahmetinden ve O’na kavuşma arzusundan uzak olur. Nitekim Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Eğer şeytanlar, âdemoğullarının kalplerini dolaşıp durmasaydılar, muhakkak âdemoğulları gökler âlemini temaşa edip gayba muttali olurlardı.”

İşte bu sebepten oruç, ibadetin kapısı ve insanlar için de bir kalkan oldu. Mademki orucun fazileti bu derece büyümüştür, o halde bolca nafile oruç tutmaya gayret edelim.

Allahümme barik lena fi Recebe ve Şa’bane ve belliğna Ramazan.

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Dün, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41