Gönderen Konu: Namazın Mekruhları + Namazı Bozan Şeyler  (Okunma sayısı 98 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2154
Namazın Mekruhları + Namazı Bozan Şeyler
« : Mayıs 03, 2023, 05:23:45 ÖS »


Namazın Mekruhları + Namazı Bozan Şeyler

Namazın vâciblerinden herhangi birini bilerek yapmamak, tahrîmen (harama yakın) bir mekruhtur. Sünnet veyahut âdâbından birini yapmamak mekruh ise de, harama yakın değildir.

Bu genel kaideden sonra, namazın belli başlı mekruhlarını görelim:

1 - Namazda bedeni ve elbisesiyle oynamak. Serinlemek maksadıyla eliyle yelpazelenmek.

Namazın kemâli, ruhen ve bedenen huşû' ve sükûnet bulmak ve dünyevî işlerden kalben alâkayı kesmek ile olduğundan bu gibi işler mekruh görülmüştür. Hadîs-i şerîf'te de:

"Allah Teâlâ sizin namazda oynamanızı hoş görmez" buyurulmuştur.

2 - Abdesti sıkışık bir vaziyette veya iştah çekici bir yemek sofraya konmuş iken namaza durmak.. Bunlar da, namazda kalb ve zihni meşgul ederek huzura engel olduklarından mekruh sayılmışlardır.

3 - Namazda parmak çıtlatmak veya parmakları birbirine geçirmek (teşbik).
İbn-i Âbidin'in beyanına göre, parmak çıtlatmak namazın haricinde de mekruhtur. Teşbik ise, ancak mafsallara masaj için yapılıyorsa mekruh olmaz.

4 - Namazda iken esnemek, gerinmek, eli böğrüne koymak.

5 - Göğsünü kıbleden çevirmeden boynunu döndürüp bir yere bakmak. Göğsü kıbleden döndürmek ise namazı bozar.

6 - Kollarını yere sermek. Kadınların sermesi mekruh değildir.

7 - İşâretle selâm almak.

8 - Secdeye varırken elbisesini önden veya arkadan eliyle tutup kaldırmak.

9 - Ceket ve paltosunu giymeyip omuzuna veya başına alarak namaz kılmak. Bu, kibir ve namaza önem vermemek gibi duygularla olursa, mekruhtur. Bir özürden dolayı olursa mekruh sayılmaz.

10 - Kılıksız bir halde, kirli iş elbisesi içinde veya başkasının yanına çıkamayacağı bir kıyafetle namaza durmak. Hz. Ömer (ra) kirden sakınılmayan hizmet elbisesi ile namaz kılmakta olan bir kimseyi görünce ona hitaben: "Seni bâzı kimselere göndersem bu elbise ile gider misin?" diye sormuş; o da, "Hayır" deyince: "Cenâb-ı Hak, kendisi için süslenilmeğe en lâyık olandır" buyurmuştur.

Namazda müstehab olan mu'tad elbisedir. Yani başkasının yanına da giyilerek çıkılabilen elbisedir. Gecelik ve pijamalar, evde giyilen mu'tad elbiseler olduğuna göre, onunla namaz câiz olur. Fakat evlâ olan pijama ve geceliklerle namaz kılmamaktır. Çünkü temiz olmama ihtimali mevcuttur.

11 - Kısa kollu elbise ile namaza durmak. Kolları dirseklere kadar sıvalı, lâubali bir vaziyette namaza durmak da mekruhtur.

12 - Kırâeti tam bitirmeden rükû'a eğilmek.

13 - İkinci rek'atta, ilk rek'atta okuduğu sûre ve âyetin üstündeki sûre ve âyeti okumak.

14 - Birinci ve ikinci rek'atta okuduğu iki sûre arasını, sadece bir sûre ile ayırmak. Meselâ birinci rek'atta Fîl sûresini, ikinci rek'atte de Mâûn sûresini okumak gibi. Arada Îlâf sûresi atlanmıştır.
Kerahetten kurtulmak için, arada en az iki sûre bırakmalıdır.

15 - Her namazın ikinci rek'ati birinciden, dördüncü rek'ati de üçüncüden uzun olmamalıdır.

16 - İki rek'atta da aynı sûreyi tekrar etmek. Eğer ezberinde başka sûre yoksa mekruh olmaz.

Nafile namazlarda tekrarda bir kerahet yoktur.

17 - Bilerek aynı sûrede bir veya birkaç âyet atlamak.

18 - Namazda gözlerini yummak veya göğe dikmek. Namazda secde yerine bakmak âdâbdandır. Gözleri yummak, bu edebi terk etmektir. Ancak huşûu giderici ve dikkati dağıtıcı bir şey'i görmemek için göz yumulması bakmaktan evlâdır.

19 - Vücudundan kıl koparmak gibi namaza uygun düşmeyen bir amel-i kalîlde bulunmak.

20 - Namazda kaşınmak, terini silmek. Kaşınmadığı ve terini silmediği takdirde aşırı rahatsızlıktan zihni meşgul olacaksa, câiz olur. Bir rek'atta üç kere üstüste kaşınmak ise amel-i kesîr sayılacağı için, namazı bozar.

21 - Canlı bir şey'in resmi üzerine secde etmek.

22 - Üzerinde canlı resimleri bulunan elbise giymek, başının üstünde, arkasında, önünde, yan taraflarında veya karşısında canlı resimleri olmak.

Eğer resim, ayakta duran için çok dikkat etmedikçe farkedilmeyecek derecede küçük olursa, yahut büyük olmakla beraber yaşamayacak şekilde başı kesik veya âzası noksan olursa câiz olur. Fakat yine de bunları kıble tarafına asmamaya dikkat etmelidir.

23 - Bir özür yokken, secdede yalnız alnı yere koyup burnu koymamak.

24 - İşlek yol üzerinde, mezar üstünde, hamamda, gübrelikte, pisliğe yakın bir yerde namaz kılmak.

25 - Camide ön safta açık yer varken ilerlemeyip arkada namaza durmak.

26 - Kor hâlindeki ateşe karşı namaz kılmak. Mum, kandil, lâmba karşısında namaz kılmakta bir kerahet yoktur.

27 - Tenbellik eseri yanında takke taşımayı bir külfet sayarak veya başını örtmeyi ehemmiyetsiz görerek başı açık namaz kılmak. Halbuki namazda başın örtülü olması sünnettir. Hattâ, secde esnasında baştan düşen takkeyi amel-i kesîr işlemeden (meselâ tek el ile) yerden alıp başa örtmeyi bâzıları efdal görmüşlerdir. Bir özürden dolayı başın açık bulunmasında ise kerahet yoktur.

Bir de, tezellül ve huşû' maksadıyla başı açık bırakmakta bir beis yoktur, diyenler de vardır.

* Namazda takkenin üzerine sarık sarmak sünnettir. Allah Resûlü: "Sarıklı kılınan namaz, sarıksız kılınan namazdan 70 defa daha hayırlıdır" (Tâc) buyurmuştur. Bâzı âlimlere göre, başı takke ile örtmek de sarık yerini tutabilir.

28 - Âyetleri, rükû' ve secdelerde okunan tesbihleri el ile saymak.

29 - Uyuyan insanlara ve insanın yüzüne karşı da namaz kılma mekruhtur. Arkası dönük kimseye karşı namaz kılmakta hiçbir mahzur yoktur.

30 - Önünden insan geçeceği tahmin edilen yerde, namaz kılarken önüne sütre koymamak da mekruhtur.

31 - Farz namazlarda özürsüz bir şey'e dayanmak ve sağa-sola sallanmak da mekruhtur.

32 - Secdeye giderken özürsüz olarak ellerini dizlerinden önce yere koymak; kalkarken de dizleri ellerden önce kaldırmak veya ellerine abanarak kalkmak.

33 - Rükû'da iken başı sırt ile beraber olarak düz tutmayıp yukarı dikmek ve aşağı eğmek.

34 - Besmele'yi ve Âmin'i açıktan söylemek.

35 - Rükû ve secde tesbihlerini 3'den az yapmak.

36 - Zaruret yokken sırtına veya kucağına çocuk alarak namaza durmak.

37 - Zaruret yokken erkeğin ipek elbise ile namaz kılması. İpek seccade üzerinde ise namaz kılınabilir. Çünkü erkek için haram olan ipek giymektir. Kullanmak ise câizdir.

Namazda Mekruh Olmayan Şeyler

1 - Mushaf'a, yanan muma, kandile, fenere karşı namaz kılmak mekruh değildir.

2 - Üzerinde canlı sûreti bulunan bir yaygıya -eğer sûret ayak altında kalıyorsa- secde etmek mekruh değildir.

3 - Namazda yılan, akrep öldürmek mekruh olmaz. Ancak bu öldürüş amel-i kesîri gerektirir veya göğsü kıbleden çevirirse, namaz o zaman bozulur.

4 - Namaz kılanın önünde arkası dönük adam olması da mekruh değildir.

5 - Yüzünü çevirmeden göz ucuyla bakmakta bir beis yoktur. Evlâ olansa, onu da terketmektir.

6 - Yer secde edilemiyecek halde ise, yatak üzerinde de namaz kılınabilir.

7 - Secdede alına yapışan çer çöp ve tozu, insanı rahatsız ve zihnen meşgul ederse, ter siler gibi silivermek de mekruh değildir.

NAMAZI BOZAN ŞEYLER

Namazı bozan belli başlı hususlar şunlardır:

1 - Namazda konuşmak.

İster yanılarak olsun, ister unutarak, isterse uyuklayarak, az veya çok her türlü konuşma namazı bozar.

2 - Namazda bir şey yeyip içmek.

Namazda iken ağza hariçten susam tanesi kadar küçük bir şey bile alınıp yutulsa namaz bozulur. Dişler arasında kalmış nohut büyüklüğündeki bir yemek artığını yutmak da namazı bozar. Ayrıca (sakız gibi) ağza bir şey alıp yutmadan gevelemek ve çiğnemek de, namazı bozucu bir haldir. Namazdan önce yenen tatlının tadının boğazda hissedilmesinde ise bir beis yoktur.

3 - Kendi işiteceği kadar gülmek.

Yanındakiler işitecek kadar gülmek, namazla birlikte abdesti de bozar. Tebessümün ise, ne namaza, ne de abdeste bir zararı yoktur.
4 - Kıbleden göğsünü çevirmek.

5 - Namazda iken selâm vermek ve selâm almak. İsterse yanılarak yapılmış olsun..

6 - Namazda iken, dıştan bakana kesinlikle namazda olmadığı intibaını verecek şekilde bir işle meşgul olmak. Meselâ, tarakla saçını taramak gibi. Buna fıkıhta amel-i kesîr denir ki, mânası çok iş, namaza mâni olan iş demektir. Dıştan bakınca namaz kılıp kılmadığında şüphe uyandıran, insana kesin bir kanaat vermiyen hareketler ise, namazı bozmaz. Bu hareketlere de amel-i kalîl, yani az iş, namaza mâni olmayan iş denir.

7 - Dünyaya ait bir işi hatırlayarak sesli ağlamak veya ağrı veya sızıdan dolayı ve bezginlikle, ah of deyip inlemek. Ağlamak, cennet ve cehennemi hatırlamak sebebiyle meydana gelmişse huşû'dan ileri geldiği için namazı bozmaz. Hadîs-i şerîfte: "Cenâb-ı Hakk'a, ağlıyarak itâat eden, gülerek cennete dahil olur ve gülerek günah işleyen, ağlayarak cehenneme girer" buyurulmuştur.

8 - Öksürüğü yok iken, zorla öksürmeğe çalışmak, boğazını hırıldatmak.

9 - Mum, lâmba gibi bir şey'i üflemek.

10 - Aksırana yerhamükellah demek.

11 - Birine bir cevab vermek maksadıyla bir âyet okumak.

12 - Kötü haber işittiğinde innâ lillâh, iyi haberde ise elhamdü lillâh demek.

Bütün bunlar, namazda mâsivadan ve dış âlemden alâkayı kesmeye zıd olan şeylerdir.
13 - Teyemmüm almış kimsenin namazda iken suyu görmesi.

14 - Sabah namazını kılarken güneşin doğması.

Bâzılarına göre güneş doğarken kılınan namaz bozulmaz, nâfile namaza döner. Sabah namazı ise kazaya kalmış olur.

* Şâfiî'ye göre, güneş doğarken kılınmakta olan sabah namazı sahihtir, fâsid olmaz.

15 - Mest üzerine yapılan meshin müddeti, namazda iken bitmesi.

16 - Âyeti yanlış okuyarak mânâsını bozmak.

17 - Erkekle kadının yanyana bir hizada namaza durmaları.

Bunun namazı bozması için, erkekle kadının kıldıkları namazın müşterek olması şarttır.

Bu müştereklik de, ya ikisinin de aynı imama uyması veya kadının, hizasında durduğu erkeğe uyması şeklinde olur.

Bu sebeble, camilerde erkekle kadın namaz kılarken kadınlar arkadaki saflara dururlar, erkeklerin önünde veya hizasında bulunmazlar.

Namazda kadın erkeğin önüne veya yanına durursa, sadece erkeğin namazı bozulur. Kadın, hizasına durduğu erkeğe uymuşsa o takdirde ikisinin de namazları bozulur.

Kadın ve erkek ayrı ayrı kendi başlarına namaz kılıyorlarsa, aynı hizada olmalarının veya kadının önde olmasının namaza hiçbir mâniliği yoktur.

18 - Namazda zamm-ı sûreyi Mushaf'a bakarak okumak.

19 - İmama uymuş bir kimsenin namazın bir rüknünü imamdan önce yapması. Meselâ, imamdan evvel rükû'a gidip ondan önce rükû'dan kalkması.

20 - Ümmî ve özürlü kimseleri imam yapmak.

21 - Namazda abdesti bozulmak.

22 - Namazda iken bayılmak.

23 - Namaz içinde bulunan bir erkeğin namazı, kendisini hanımının öpmesi veya okşaması ile, şehveti galeyana gelmedikçe, bozulmaz. Fakat kadının namazı, kocasının şehvetle okşaması ve şehvetli şehvetsiz öpmesi ile bozulur.

24 - Kalbe ihtiyarsız gelen vesveseler, kuruntular, çirkin hayaller de namazı bozmaz.

25 - Bir kimse namazda vücudunu bir kere veya üstüste iki kere veya başka başka rek'atlarda birer veya ikişer kere kaşısa, namazı bozulmaz. Fakat bir rek'at içinde birbiri ardınca üç kere kaşıyacak olsa, namaz bozulur.

26 - Namaz kılanın secde yerinden bir kimsenin geçmesi ile namaz bozulmaz. Ancak geçen kimse günahkâr olur. Namaz kılanın önünden geçmenin günah olduğu yer, büyük câmilerde ve açık arazilerde namaz kılanın, ayaklarından itibaren secde ettiği yere kadar olan kısımdır. Küçük camilerde namaz kılanla onun önünden geçen arasında, direk, insan gibi bir engel bulunmazsa, namaz kılanın önünden nereden geçilirse mekruh olur.

Esasen namaz kılan kimsenin, önünden geçilme ihtimali varsa, bir sütre edinmesi sünnettir. 

* İmam kırâette yanılırsa veya takılırsa ona hatırlatmak (feth-i kırâet) câizdir. Resûl-i Ekrem (asm) bir namaz sırasında Mü'minûn sûresini okurlarken bir kelimeyi geçmişlerdi.

Namazdan sonra: "İçinizde Übey yok muydu?" diye Übey bin Kâ'b'ı sormuşlardı. Übey ashabın hıfzı ve kırâeti en kuvvetli olanıydı. Übey orada olduğunu ifade edince, Resûlüllah efendimiz: "Bana feth etmeli (hatırlatmalı

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42