Gönderen Konu: Ölüm Güzel Şey  (Okunma sayısı 123 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5778
Ölüm Güzel Şey
« : Nisan 23, 2022, 07:38:31 ÖÖ »
Ölüm Güzel Şey

Bir gün mutlaka buluşacağımızı bildiğimiz halde, kendisinden sürekli gafil bulunduğumuz ölüm hakikatini tefekkürümüzün merkezine yerleştirmek zorundayız. Hayatımızın geri kalan yanını bu yerleşik tefekkürün emrine vererek geçirebilirsek şanslıyız, talihliyiz, demektir. Aksi davranışın aksi neticeler vereceği ise kuşkusuzdur.

Ölümün hakikati ilahi vuslattır. Rabbimize kavuşmamız ancak ölümle mümkün hale gelmektedir. Bu şuurun sahipleri için ölüm, gelmesi iple çekilen, hasretle beklenen anın adıdır.

Kalbimizin muhabbet duyduğu her şey bir alaka, bir bağdır. Bu bağlar ne kadar çok ve ne kadar çeşitliyse, kalbin bu alakalardan, bu bağlardan kopması, kurtulması o kadar zordur. Bu zor işi son ana ve cebri kopuşa kadar erteleyenlerin ölüm vakti işleri gerçekten zordur.

Ama kalbini selim hale getirmiş, yani Allah’a ve Allah için olan muhabbetlere has kılmış kişiler için bu son an gayet kolay, gayet nezihtir. Selim kalple Allah’a kavuşanlar, ölüm halinde gayet sakindirler, sevinç ve sürur içindedirler, etrafa yaydıkları koku miskten daha güzeldir. Hatta onların vefat ettikleri yer, bazen günlerce, bazen derecesine göre aylarca güzel kokar, gönüllere inşirah verir, sürur saçar.

Rahmetli bir dostum babasının vefatını bana şöyle anlatmıştı: Babam Kur’an’a düşkün, hakperest bir insandı. Ölümünden bir saat kadar önce, istiğfar etti, Yasin Suresini, Mülk Suresini ve diğer ezbere bildiği sureleri okudu, bağışladı. Sonra da çevresinde bulunan bizlere, “Ben biraz sonra vefat edeceğim, sakın başucumda yüksek sesle ağlamayın, beni hemen defnedin” dedi. Sonra yatağına uzandı. Gayet sakin beklemeye başladı. Beş on dakika sonra da Kelime-i Şehadet getirerek vefat etti. Halinde hiçbir değişiklik olmadı.”

Ölüm, baki ve ebedi aleme bir geçiş. Ruhun ceset denen mahbesten, zaman ve mekân kayıtlarından kurtularak bir başka boyutta hayatını sürdürmesi vakası. Kur’an’ın bize öğrettiği şekliyle (Ankebut, 64) ahiret hayatı gerçek hayat. Ölüm bizi bu gerçek hayata yaklaştırıcı hamle… 

Tasavvufta, rabıta-ı mevt, vazgeçilmez öğreti.

Kişinin, kendini bütün alaka ve rabıtalardan tecrit ederek, günahlarını, hatalarını, yanlışlarını tefekkür ile kalbi kırık, gönlü buruk bir atmosfere girmesi ve ardından da rabıta-ı mevt ile bu atmosferi hiçliğini idrak adına yoğunlaştırması…

İşte öldüm, kefenlendim, tabutuma girdim, cenaze namazım kılındı, teşyicilerin omuzunda kabrime getirildim, gömüldüm.. Ve işte şimdi amellerimle, yaptıklarımla baş başayım. İşte Münker ve Nekir isimli iki melek geldi, bana Rabbin kim, Peygamberin kim, dinin hangi din diye sordular…

 Her gün yapılan bu temrin, her gün tekrar edilen bu tefekkür, her gün ölümle yapılan bu yüzleşme, Peygamber Efendimiz tarafından teşvik edilen bir uygulamadır. Efendimiz, lezzetleri acılaştıran ölümü sıkça anın, buyurmuşlardır.

Yine Efendimiz konuyla ilgili olarak: “Eğer benim bildiklerimi bilseydiniz, çok ağlar, az gülerdiniz. Dağlara çıkar, dua dua Allah’a yalvarırdınız. Ve yataklarınızda hanımlarınızdan lezzet alamazdınız” buyururlar.

Ölüm güzel şey; budur perde ardından haber

Hiç güzel olmasaydı; ölür müydü peygamber (NFK)

Allah’ın her yarattığı güzel olduğu gibi ölüm de güzeldir. O, ölümü ve hayatı bizi imtihan etmek için yaratmıştır. İmtihanımızı kazanırsak, hem hayatın hem de ölümün güzelliğine bir güzellik de biz katmış, güzeller kervanına biz de katılmış oluruz.

Milyonlarca ehl-i keşfin ittifaklı haberiyle, ehl-i iman için ötesi gerçekten güzel, gerçekten muhteşemdir.

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41