Gönderen Konu: O Büyük Gün  (Okunma sayısı 79 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5823
O Büyük Gün
« : Şubat 27, 2024, 08:32:40 ÖÖ »
 

O Büyük Gün

Gözlerimizden kaçırılan eksik işler, yamalı haller hafızamızın terkisine öyle bir kazındı ki… Bu kazıntılar bir zaman sonra hayat tarzına dönüştü bizim için… Başka bir kimliğe büründüğümüzü çok geç anladık. “Neler oluyor!” diyemeden daha, karşımızda günah yığınları belirdi. Bize ait ve bizden yığınaklarla…

Gün oldu; boş verdik, hiç boş vermememiz gerekenleri…

Gün oldu; ‘Bu kadardan bir şey olmaz’ dedik, açtık karanlık(!) yolları… 

Sonra sustuk gücü ellerinde bulunduranlar karşısında; olur ya “yarın bir işim düşer” diye.

Gelene ağam gidene paşam dedik ve öyle bir hale geldik ki ağayı da paşayı da dokunulmaz eyledik. Dokunmadıklarımızdan da hep ‘hayr ‘ bekledik. Müdahale etmek mi(?) hiç düşünmedik!

 Gün geldi ki bir şeyler yapma babından “elimizden geleni ortaya serelim” dedik. O zaman da elimizden gelen bir şey kalmadı.

Şimdi de kara kara düşünür olduk; “hesabı hangi yönden vereceğiz” diye! Sağımızdan mı, solumuzdan mı?

Başka seçenek de yok gibi!

Hesabı ödemeyi düşünmeyenler(!) için hava hoş da “ya ödeyemezsem(!)” telaşı içinde olanların durumu çok zor gibi geliyor.

Nihayetinde, yaptığımız her şeyden hesaba çekileceğimiz bir güne doğru hızla yol alıyoruz.

Öyle ya!

Yaşadıklarımızın, yaşattıklarımızın bir hesabı olmalı, değil miydi?

“Ne oluyoruz ya hu!” derken bile kendimize yonttuğumuz hakkın, “dinle” diyerek almadan verdiğimiz nasihatin, sağ işaret parmağıyla “gir” diye gösterdiğimiz ama uzağında durduğumuz yolun bir hesabı olmalı!

‘İyilik ve güzellik bizimdir, biz en doğruyuz’ naralarını atarken kurduğumuz güzelim cümlelere kanarak bize uzatılan elleri ‘bulaşmasın’ diye ittirdiğimiz günlerin bir hesabı olmalı.

“Hala akletmez misiniz?” ilahi ikazı dururken aklımızı efendilerimizin memnuniyetine katık ettik. Bize efendi cübbesi giydirdiklerinde ise kendimizi dokunulmaz kıldık. Hep kendimizi gördük. Vahyin “gör” dediği yöne bakmadığımız zamanların bir hesabı olmalı.

Çamur deryasında yüzenlerin sırtlarına basa basa malikâneler inşa ettik. Güneşe göz kırpan havuzlarda yüzerken bastığımız sırtların ah’ları havada kalır sandık. Ta arşa uzanan bu ah’ların bir hesabı olmalı.

Cüzdanlarımızı biraz daha kabartma hesabı yaptığımız için yapay depremler türettik. Küçük bir zelzelede dünyalık her şeyini kaybedenler oldu. Bu açgözlülüğümüzün bir hesabı olmalı.

‘Ben siyaset yaparım’ diyerek olmadık takla atanlar, siyaset sahnesinde rol kaptıktan sonra kendilerine ulaşan masumane isteklere de olmadık takla attırdılar. Attırdıkları bu sayısız taklaların bir hesabı olmalı.

Açın, açıkta kalanın, fakirin, sabinin o mütevazı hayalleri üzerine beton yığınak kuran, kalpleri kendileri gibi taşlaşmışların verecekleri bir hesap olmalı!

“Umut fakirin ekmeğidir” diyerek umut pazarlayanlar, dinmeyecek gözyaşı sattılar. Üstüne de utanmadan sigara tüttürdüler.  Bu arlanmaz tacirlerin verecekleri bir hesap olmalı.

Zahmetin âlâsına katlanılarak kazanılanı, çalışmanın ‘ç’ sine dokunmadan götüren hırsızın vereceği bir hesabı olmalı!

Allah’ın helal kılmadığı cana kastedenlerin, kastettiği canlarla yüzleşeceği bir hesap günü olmalı.

Yeryüzünde böbürlenerek yürüyenlerin aslında ne kadar da aciz olduğunu kendilerine gösteren bir hesap günü olmalı, değil mi?

İşte, hesapların tek tek sorulacağı böyle bir gün gelmeden içimizde birikmiş günah yığınaklarının tedavisine başlayalım diyorum. Dinimizi dosdoğru yaşatacak, dilimizi kirletmeden konuşturacak bir tedavi…  Böylelikle; kendimizi, akrabamızı, komşumuzu, arkadaşımızı O Büyük Günde “umutla bekleyenler safında” buluşturacak bir tedavi olsun istiyorum.

Umudum bu yönde!

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Sana sığınırız Ya Rabbi! Gönderen: melek
[Dün, 06:33:30 ÖS]


Kabirdeki Kişi Tekrar Dünyaya Gelse Sizce Ne İle Uğraşır Ne Yapardı Gönderen: melek
[Dün, 06:19:41 ÖS]


Fitne Adam Öldürmekten Daha Kötüdür Gönderen: melek
[Dün, 06:14:32 ÖS]


En Kötü Körlük İdrak Körlüğüdür Gönderen: melek
[Dün, 06:10:00 ÖS]


Kıyametten Sonra Mezarından İlk Diriltilecek Olanlar Gönderen: melek
[Dün, 06:05:30 ÖS]


Abdullah Akbulak - Dertli Yol 320 kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:45:18 ÖS]


Cemaat Anlayışımızı Mümin Sorumluluklarımızı Gözden Geçirelim Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:44:31 ÖÖ]


Müslüman Gençlere Zikir Bildirisi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:27:36 ÖÖ]


Kıskanmak ve Muş Gibi Yapmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:20:23 ÖÖ]


Dinine Tarihine Kültürüne Bağlı Gençler Yetiştirmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:13:57 ÖÖ]


Meyyit – Ölü - Ziyârete Gelenleri Tanır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:07:16 ÖÖ]


Abdullah Akbulak - Zakirin Gözyaşı 2001 - 320 Kbps - Wav Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:37:43 ÖÖ]


Abdullah Akbulak - Sensiz Ağlar 2003 - 320 Kbps - WaV Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:34:13 ÖÖ]


Rabbin Gazabını söndüren kulunu Rabbine Sevdiren Gönderen: türkiyem
[Mayıs 04, 2024, 09:20:31 ÖÖ]


Her Kötülüğün Tek İlacı Gönderen: türkiyem
[Mayıs 04, 2024, 09:05:08 ÖÖ]


Hepimizin Kaçınılmza Sonu Ölüm Gönderen: türkiyem
[Mayıs 04, 2024, 08:58:13 ÖÖ]


Allahin Cennet Ehli İçin Hazırladığı Nimetler Gönderen: türkiyem
[Mayıs 04, 2024, 08:54:31 ÖÖ]


Cehennem Ateşi Gönderen: türkiyem
[Mayıs 04, 2024, 08:50:55 ÖÖ]


Kur'an ve Hadisler Çerçevesinde Din Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 04, 2024, 08:34:28 ÖÖ]


Duanın Fazileti ve Vakti Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 04, 2024, 08:16:55 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42