Gönderen Konu: Kızlarımızı Tesettüre Nasıl Alıştıralım  (Okunma sayısı 66 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2144
Kızlarımızı Tesettüre Nasıl Alıştıralım
« : Ağustos 29, 2022, 08:21:24 ÖÖ »
Kızlarımızı Tesettüre Nasıl Alıştıralım

Zamanımızda müslümanca bir hayat yaşamanın en büyük güçlüklerinden biri, çocuklarımızı İslamî kurallara uygun yaşamaya alıştırmak. Giyim kuşamda kural malum olduğu üzere tesettür…

Ne yazık ki ahir zaman müslümanını her taraftan kuşatan hâkim dünya görüşü, iffet, hayâ, mahremiyet, tesettür gibi kavramlara tamamen yabancılaşmış olan batılı dünya görüşüdür.

Malum olduğu üzere bugün batıya hâkim olan dünya görüşü, insanı Eşref-i mahlûkat, yeryüzünde Allah'ın kulu ve halifesi olarak gören İslam kültürüne taban tabana zıt bir bakış açısına sahiptir. İslam dini, insanı diğer mahlûkattan üstün kılan manevî hususiyetlere, bilhassa iffet ve hayâ duygusuna son derece önem verirken, batı âlemi insanı hayvan türlerinden biri gibi görmektedir. Bu yüzden de insanın da diğer mahlûkat gibi içgüdülerine göre yaşamasını esas almaktadır.

Elbette bunun sonucu olarak İslam’ın öğrettiği “Kamil İnsan” olma dersinde, “nefsin uygunsuz arzularını dizginleyip, insanca bir çerçeveye oturtmak” en önemli edep eğitimi iken, batının dayattığı “özgür ve modern insan” olma dersine göre, nefis nasıl arzu ederse o şekilde yaşamak, adeta gaye haline gelmiştir.

Okulda, medyada ve çeşitli etkileşim çevrelerinde sürekli batının telkin ettiği değerlere maruz kalan çocuklarımıza İslamî değerlerimizi hatırlatmak hiç de kolay olmamaktadır.

Ne yazık ki, günümüzde kızlarımız altı yaşından on beş yaşına kadar, uzun bir süre okulda modern eğitim tarzıyla eğitiliyor. Eğer okullarını uygun şekilde seçmemişsek bu dönemde kızlarımız arkadaş çevresiyle fazlasıyla etkileşime girerken ailesinin değerlerinden uzaklaşıyor. Bu sebeple çocuklarımızın dinî eğitimini okul eğitiminden ayrı düşünmek pek de mümkün değil.

Çocuklarımızın etkilendiği tek çevre okul çevresi de değil. Sokakta, parkta, komşularımızın çocuklarıyla oynarken, akrabalarımızla gidiş gelişlerimizde, bayram ziyaretlerinde, düğünlerde ve benzeri beraberlik durumlarında, onların çocuklarıyla sohbet ederken de etkileşime girmeleri kaçınılmaz.

Elbette çocuklarımızı kavanozda büyütmemiz mümkün değil. Onları farklı çevrelerle iletişime girerken de kendi değerlerine sahip, onları güvenle benimseyen, izzet ve vakar içinde hayata geçiren, sağlam şahsiyetli kişiler olarak yetiştirmemiz gerekiyor.

Bunun için ise kızlarımızı tesettürü seven, manasını kavrayan ve maksadını benimseyen hanımefendiler haline getirmemiz gerekiyor. Peki, bunu nasıl yapabiliriz?

Elbette eğitim bir metot işidir. Uygun metotla verilemeyecek eğitim yoktur. Hatta insan fıtratına aykırı eğitimler bile uygun metotla verilebilmektedir. Tesettür ise insan fıtratında mevcut güvenlik, hayâ ve edep duygularına uygun oldun olduğu için çok daha kolay benimsetilebilir. Yeter ki, fıtratı zorlamadan uygun tarzda eğitim verelim.

Yaşına Uygun Eğitim

Her türlü eğitimde olduğu gibi, dinî- ahlakî eğitimde de yaşa uygun tarzda eğitim vermek çok önemlidir. Maddeler halinde sayacak olursak:

1- Üç yaşından itibaren kız ve erkek çocuklarımız cinsiyet kavramını fark ederler. Kendi cinsiyetlerine uygun oyuncaklara, elbiselere ve ilgi alanlarına yönelirler. Elbette karşı cinsi de ayırt ederler ve hayâ duygusu gelişmeye başlar. Bu dönemden itibaren kızlarımızda mevcut olan utanma duygusunu geliştirmeliyiz.

Mesela kaba mahrem yerlerini (diz kapağı ile göbek arasını) göstermemeyi öğretmeli, eteklerinin altına şort veya paçalı çamaşır giydirmeliyiz. Plajda, hamamda ve benzeri yerlerde, kadınlar arasında dahi olsa hayâsızca çıplaklığa izin vermemeliyiz. Hatta banyo yaparken, kendimiz yıkıyor olsak bile elleriyle örtünmeyi öğretebiliriz. Tuvalet temizliğini bir an önce öğrenip kendisi uygulamasını, iç çamaşırını kendisi giyinmesini sağlamalıyız. Çocuklarımızı açık saçık kıyafetlere özendirmemeli, hiçbir dönemde giymeye alıştırmamalıyız.

2- Beş-altı yaşındaki kızlarımıza çeşitli vesilelerle başörtüsü takabiliriz. Mesela kuran-ı kerim elifbasını öğrenirken, başına seveceği, güzel ve kullanımı rahat bir örtü takabiliriz. Ailecek cemaatle namaz kılarken kendisine ait seccadesini serip, kendine ait namaz kıyafetini giyip yanımızda namaza durmasını öğretebiliriz. Namaz kılmak temel ibadet alıştırması olduğu gibi, edep ve hayâ alıştırması olarak da önemlidir.

3- Sekiz- dokuz yaşlarından itibaren kızlarımıza ev içinde giyilecek kıyafetle dışarıda ve erkek misafirlerin yanında giyeceği kıyafetler arasında bir ayrım yapmaya alıştırmalıyız. Onlara kısa kollu, kolsuz, kısa etekli, dar, şeffaf kıyafetlerle dışarı çıkmasının uygun olmayacağını söylemeliyiz. Günümüzde buna dikkat edilmiyor. Daha sonra kızlarımız aniden mükellef olunca tesettür ölçülerini uygulayamıyor.

4- Anneler kızların örneğidir. Tesettür ve İslamî hayat tarzını benimsemesinde, kızlarımızın, annelerini “örnek insan” olarak görmeleri çok önemlidir. Öyle ki, eğer anne İslamî hayat tarzını severek ve mutlulukla yaşayan bir insan ise, kızlar daha ergenlik çağına girmeden anneye özenerek tesettür ölçülerini uygulamaya başlıyor.

5- Kızlarımız büyüdükçe anneleri dışındaki hanımları da incelemeye başlıyor. Bu dönemde severek örnek alacağı hoca hanımlarla tanışması için eğitim ve çevre oluşturmamız çok uygun olur. Zamanımızda kendini yetiştirmiş, toplumda saygı gören tesettürlü hanımlar, genç kızların tesettürü benimsemelerinde çok etkili oluyor.

6- Kızlarımız ergenlik çağına girdikleri andan itibaren dinimizin koyduğu kurallardan mükellef olacaklardır. Bu da bazı kızlarımızda 11-12 gibi erken bir yaşta olabilmektedir. Bu durumda kızlarımızdan birden bire büyümelerini bekleyemeyiz. Elbette o henüz çocuktur, oyuna ve gezmeye ihtiyacı vardır. Tesettürü hapis hayatına, hayatı karartan bir uygulamaya dönüştürmek de onun bu emri bir problem olarak algılamasına sebep olacaktır. Bu sebeple kızlarımızı ilk dönemde hayattan tamamen kopmayacakları bir tesettür kıyafetiyle bu emre alıştırabiliriz. Mesela tesettüre uygun bol elbise, etek ceket ve şalla rahat hareket edebilirler. Elbette bedenen gelişip gelinlik kız çağına eriştikleri zaman onları tesettür şartlarını tam olarak sağlayan kıyafetlerle yönlendirmeliyiz.

7- Malum olduğu üzere tesettür eğitiminde çevre çok önemli bir faktör. Ailede ve yaşanılan mahallede şartlar uygunsa, kızlarımız çarşaf giymekte bile zorlanmazken bazı çevrelerde uzun pardösü giymeleri bile nefislerine çok ağır gelebilmektedir. Bu hususta genç kızlarımızı ne tamamen nefsine uymaya terk etmeli ne de nefret ettiği bir kıyafete zorlamalıyız. İkisinin arasında bir tutumla, beğendiği pardösülerle, feracelerle tesettürü sevdirmeye çalışmalıyız. Bunu erkeklerin büyük şehrin göbeğindeki bir plazada sarık sarması, cübbe-şalvar giymesi, sakal bırakması ile mukayese ederek anlayabiliriz. Elbette kızlar, çevre tarafından küçük görülmeye ve dışlanmaya karşı daha da hassastırlar. Bu sebeple baskı ve anlayışsızlık göstererek kızlarımızla ilişkimizi bozmamalıyız. Aksine ahiret sevabını müjdeleyerek teşvik etmeli ve gösterdiği en ufak bir gayreti dahi takdirle karşılamalıyız.

8- Kız çocukları anneleriyle devamlı ilişki içindedirler ama babalarının takdirini de çok önemserler. Babaları erkek çocuklarını tercih edip kızlarını ihmal ederse üzülürler. Hele tesettürle birlikte büsbütün dışlanan bir kız bu yeni kıyafetinden büsbütün nefret edebilir. Ama babası tesettüre girmesinden sonra ona hususi bir alaka gösterir, hassas ruhuna uygun şekilde tatlı sözler söylerse, kızlarımız bu yeni rolünü severek benimseyecektir.

9- Kızlarımızı tesettüre alıştırmanın bir inceliği de, tesettürü öğreteceğiz derken onların aklına henüz ilgilenmedikleri konuları sokmamaktır. Mesela henüz kızımız çocuksu bir görünüşe ve ruh haline sahipken, aklına “erkeklerin dikkatini çekme” fikrini sokmak onu ifsad edebilir. Tesettürün gayesi kızlara, erkekler hakkında kuşku aşılamak ve korkunç kişiler gibi göstermek değildir. Aksine tesettür, erkeklerin kadınlara, kadınların erkeklere karşı, gereği gibi saygılı olmalarını sağlaması gereken bir ölçüdür. Bizim de hem kızlarımızı, hem erkeklerimizi, bu anlayışla eğitmemiz gerekmektedir. Kızlarımızı uygunsuz bir dille eğitirsek bir yandan acayip bir tesettür tarzıyla erkeklerin dikkatini çekmeye çalışan, öte yandan güya bu ilgiden nefret ediyormuş gibi riyakârca şikâyet eden, çelişkili, tuhaf bir tip ortaya çıkabilmektedir.

10- Tesettüre alıştırmanın ilk anda akla gelmeyen bir inceliği de kızlarımızı “kendine güvenen” kişiler olarak yetiştirmektir. Öyle ki, kızlarımız muhtaç oldukları özgüveni hissetmek için dışarıdan birilerinin onları onaylamasına ve beğenmesine ihtiyaç duymasın. Çünkü ergenlik çağındaki kızlarımızın çoğu yaşları icabı kendi bedenleriyle ilgili birçok kaygıya sahip olacaktır. “Ben şişman mıyım? Zayıf mıyım? Yüzüm güzel mi? Beden hatlarım düzgün mü? Beni birisi beğenecek mi?” gibi sorular aklını kurcalayacaktır. Bunun için ona zaman zaman “Sen çok güzel bir kızsın. Eminim ilerde kocan seni çok beğenecek ve sevecektir. Senin beğenilecek şu şu özelliklerin var,” diyebiliriz. Kızlarımızın karşı cinsle ilgili merakı ve onlar tarafından beğenilip beğenilmedikleri konusunda kaygıları olması tabi bir durumdur. Bizim bu kaygıları usulüne uygun bir şekilde gidermemiz gerekir.

11- Günümüzde kızlarımıza endişe veren bir başka vehim de, “Ben sıkı sıkıya tesettürlü olduğum takdirde beni kim görüp beğenecek? Yoksa evde mi kalacağım?” sorusudur. Bilhassa çevresindeki kızların çoğu erkeklerle konuşup gezerek evleniyorsa… Gençlerin bu yaşlarda evlenmekle ilgili merakları olması çok tabiidir. Onlara İslamî usullere uygun bir şekilde tanıştırılıp evlenen ve çok mutlu olan kişilerin hikâyesini –gerekirse kendi hayat hikâyemizi- anlatabiliriz. İslamî bir şekilde evlenenlerin de çok güzel duygular yaşadığını anlatıp, bazı uygun hatıraları paylaşabiliriz. Aynı şekilde babalar da erkek çocuklarına böyle örnekler anlatabilirler. Böyle anlattıktan sonra, “Allah azze ve celle her kulu için bir nasip takdir etmiştir. Zamanı gelince bir vesile ile nasibimizi yaşıyoruz. Haramlardan sakınmak, bizi helal nasiplerinden mahrum etmez.” Diye güven vermeliyiz.

12- Kız olsun erkek olsun çocuklarımızın İslam’ı yaşaması için, onları içinde yetiştirdiğimiz çevre çok önemlidir. Bilhassa giyim kuşam gibi başkalarının onayına muhtaç olduğumuz konulardaki seçimlerde çevreden bağımsız düşünebilmek çok zordur. Başkalarının kınayacağı, küçük göreceği, alay edeceği bir kıyafete girmelerini sağlamak için baskı yapıp durmanın hiçbir anlamı ve faydası yoktur. Aksine kızlarımızı tesettürsüzlükten çok daha büyük tehlikelerin kucağına itebiliriz.

Tek çaremiz, çocuklarımıza olumlu tesir edecek uygun arkadaşlar, ahbablar, ihvan veya kardeşler edinmektir. Eğer büyük şehirlerde yaşıyorsak ve mensubu olduğumuz cemaat, cemiyet, vakıf dernek ve benzeri İslamî çevrelerden destek almadan nefsimizi de, çocuklarımızı da korumamız çok zor olacaktır. Öyleyse vakit geçirmeden uygun bir çevre edinmeye çalışalım. Bu onların İslamî eğitimlerini her yönden destekleyecektir.

Son olarak elbette tesettür de dâhil bütün İslamî emirleri severek yerine getirmeleri için en önemli şart; sağlam bir imana sahip olmalarıdır. İmanlı bir insan her türlü güçlükle başa çıkar, imanı zayıf olan ise en ufak bir pürüzü bahane eder. Bu konuda da onların en büyük örnekleri biziz; acaba biz imanımız gereği, Allah'ın hatırını âlî tutup, her türlü menfaati elimizin tersiyle itiyor, her türlü zorluğu göğüslüyor muyuz? Eğer biz bunu yapabiliyorsak onlar da kendilerinde bu gücü bulurlar.

Ayten Durmuş

RADYO DİNEME LİNKİMİZ.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Dün, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41