Gönderen Konu: HZ. ENES BİN MALİK ANLATIYOR  (Okunma sayısı 497 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
HZ. ENES BİN MALİK ANLATIYOR
« : Aralık 09, 2017, 10:34:12 ÖÖ »
HZ. ENES BİN MALİK ANLATIYOR:

Ay Doğdu Üzerimize

Aylardır bekliyorduk bu anı. Ben on yaşlarında bir çoçuktum o zamanlar. Annemden, sevgili Peygamberimiz ve arkadaşı Hz. Ebubekir'in Medine'ye doğru yola çıkacaklarını duymuştum. Ama ne zaman geleceklerini kimse bilmiyordu. Annem bir keresinde, sorduğumda ''Allah ne  zaman izin verirse, o zaman demişti.

Şimdi geliyorlardı işte günlerdir yollara bakmaktan yorulmuş, öğlen sıcağında evlerimize çekilmiştik. Komşumuz olan bir yahudi, evinin damından uzaktan bakarken görmüş o güzel yolcuları. Bize seslendi hemen: ''Beklediğiniz misafirler geliyor!'' Medine sokaklarını görmeliydiniz o an! Herkes evklerden çoşku içinde çıktı. Çocuklar bablarının omuzunda, kadınlar evlerinin damındaydılar. Hiç kimse, bu mutlu günün bir dakikasının bile kaçırmak istemiyordu. Şehrimizin soıkaklarında hep bir ağızdan söylediğimiz şu ilahi yankılanıyordu:

''Ay doğdu üzerimize. veda tepelerinden. Şükür gerekti bizlere. Allah'a davetinden...''

Sevgili Peygamberimiz, yanında Hz. Ebubekir ile şehre giriyordu. Tanıyan yanındakilere onu gösteriyordu. Herken birbirine gülümseyerek bu bayram sevinci için Allah'a şükrediyordu. Annem Ümmü Süleym r.a  babam Ebu Talha r.a ve kardeşlerimle ben de büyük bir sevinç içindeydik. Biz Medine'nin yerlileriydik. Şehrimize Allah'ın sevgili elçisi ve Müslümanlar misafir olarak geliyordu. Bizim için bundan büyük mutluluk düşünülemezdi.

YOK OLUP GİDECEKTİK

Peygamberimizin hiçretten sonra ilk yaptığı şeylerden birisi de Medineli Müslümanlarla, Mekke'den gelen müslümanları kardeş etmesiydi. Her Medineli için bir mekkeli kardeş bulmuştu. Mekkeli Müslümanlara, vatanlarını bırakıp geldikleri için 'Muhacir' adı verildi. Medinelilere de 'göç edip gelenlere yardım edenler' manasında 'Ensar' denildi. Ensar ve muhacir kardeş oldular. Herkes Allah'ın elçisine hizmet etme yarışına koyuldu.

Etrafı küçük tepelerle çevrili şehrimiz Medine'nin eski adı Yesribdi. Yesrib, uzun yıllar önce kurulmuş. Verimli bir ovanın ortasında yer aldığı için, tüccarların ve çiftçilerin dikkatini çekmiş. Burada kısa zamanda büyük bir pazar oluşmuş.Civar ülkeelrden gelen tüccarlar, malalrını bu pazarda pazarlıyorlar, çiftçiler yetiştirdikleri ürünleri burada sayıyorlarmış. Şimdi olduğu gibi, o zaman da Yesrib'in hurmalıkları meşhurmuş. Akarsu kaynakları da bulunduğu için şehrimizin dört bir tarafında geniş hurmalıklar meydana getirilmiş, kısa zaman içinde Yesrib çok kaliteli hurma ile meşhur olmuş.

Nufusu fazla kalabalık olmayan şehrimizde iki büyük kabile bulunuyordu:  Evs ve Hazrec... Bu iki rakip kabile, her zaman savaş halindeydi. Uzun yıllar boyunca çok kanlı savaşlar yapmışlar, iki kabğileden de bir çok insan ölmüş. Barış yapmaya bir türlü yanaşmıyorlarmış. Hırs, insanları ne hale getiriyor! Yüzlerce kişi ölse de kan dökülse de yıllardan beri kimse savaşları durdurmaya çalışmıyormuş.

Peygamberimizin sayesinde, sevgiyi ve fadakarlığı öğrendik. Dün düşman olan insanlar bu gün dost oldular. Dün savaşan insanlar bu gün barıştılar. Allah bizleri büyük bir tehlikeden kurtardı. İslam gelmeseydi, hiç uğruna ölüp gidecektik.

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41