Gönderen Konu: Süküt Pisikolojisi  (Okunma sayısı 258 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

anadolu

  • Ziyaretçi
Süküt Pisikolojisi
« : Ekim 17, 2018, 09:02:03 ÖÖ »
Süküt Pisikolojisi

"Boş konuşmak ve boş işler yapmak yerine¸ hayırlı ve güzel işlerle meşgul olmak¸ gerekmedikçe konuşmak yerine susmayı tercih etmek¸ iyi bir mü'min olmanın ana özelliklerindendir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.)'in konuyla ilgili söz ve davranışları da¸ sükûtu ancak hayır söylenilecekse terk etmeyi bize öğütlemektedir."

Kur'an-ı Kerim bizlere¸ iyi ve kurtuluşa eren bir Müslümanın özelliklerini anlatırken¸ boş işlerden kaçınmaktan bahseder. Bu boş işler arasında boş konuşmak da vardır. Demek ki boş konuşmak ve boş işler yapmak yerine¸ hayırlı ve güzel işlerle meşgul olmak¸ gerekmedikçe konuşmak yerine susmayı tercih etmek¸ iyi bir mü'min olmanın ana özelliklerindendir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.)'in konuyla ilgili söz ve davranışları da¸ sükûtu ancak hayır söylenilecekse terk etmeyi bize öğütlemektedir. Gerekmedikçe sükût etmeyi insanın huzur bulmasına¸ çok konuşmasının ise sıkıntılara yol açabileceğini bizlere anlatmaktadır. Allah Rasûlü hayatı boyunca gerekmedikçe konuşmamayı tercih etmiş¸ kişiliğini bu özelliği ile daha da güzelleştirmiştir.

Tasavvufun önemli isimlerinden El-Mekkî'ye göre de¸ sükût etmek aklı geliştirir¸ sahibine verâyı öğretir. Ver⸠tasavvufta haramlar bir tarafa şüpheli ve boş şeylerden dahi uzak kalabilmeyi öğreten bir eğitim ilkesidir. Böylece kişi takvayı elde eder. Doğru fikirlere daha kolay ulaşıp¸ ilim sahibi olabilme imkânı elde eder. Ne zaman bir sıkıntıya düşse¸ Allah'ın yardımıyla daha hızlı çözüm yolları bulabilir¸ gönlünü ferahlatabilecek bir güç elde edebilir. Gerektiğinde sükût etmeyi ve gerekmedikçe konuşmamayı ilke edinebilen kimseler¸ doğru söz söyleme ve güzel işler yapabilme noktasında daha başarılı olabileceklerdir.

Ancak sükût her ne kadar kıymetli bir insan davranışı ise¸ konuşulması gereken yerde konuşmayıp sükût etmek de o derece yanlış ve kötü bir davranış olacaktır. Çünkü Allah Rasûlü Hz. Muhammed (s.a.v.)¸ haksızlık karşısında susmanın dilsiz şeytanlık olduğunu ifade etmişlerdir.

Bir zulüm karşısında¸ birine yapılan bir kötülüğe şahit olduğumuzda susmak¸ en erdemsiz ve hatta ahlakî açıdan sorgulanması gereken bir davranıştır. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in ifadesiyle¸ bir kötülük görüldüğünde ona önce elimizle¸ gücümüz¸ yetmediğinde dil ile müdahale etmek Müslüman olmanın en önemli şiarlarındandır. Buna da gücümüz yetmezse ki çoğu kez konuşabilecekken¸ itiraz edebilecekken maalesef insanlar¸ çıkarları¸ korkuları vb. nedenlerle sükût etmeyi tercih etmektedirler. Bazen zulüm görenin kendi inancından¸ mezhep¸ siyasî görüş veya meşrebinden olmaması hasebiyle sükût etmeye meyledebilmektedirler. Ancak bu bir Müslüman'a asla yakışmayan¸ ilkesiz bir davranış olur. İşte de bu noktalarda sükût etmek¸ kişiliğe olumsuz katkılar getirir. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in sükût etme davranışını ne derece dengeli gerçekleştirdiğini bilince¸ sükûtun psikolojik olumlu etkilerini o derece iyi kavrayabiliriz. Yani haksızlık¸ kötülük¸ zulüm karşısındaki sükût etme¸ zalimi¸ haksızı¸ kötülük yapanı destekleme anlamına geleceğinden¸ insana bir iç huzuru¸ bir dinginlik katmaz. Aksine kişiliği olumsuz etkileyerek doğru yerde doğru davranamama suretiyle kendisiyle çatışan bireyler oluşmasına hizmet eder.

Doğru yerde¸ doğru zamanda sükût etmeyi becerebilirsek¸ kendimizi daha çok güvende hissederiz. Çünkü olayları¸ çevremizde olup bitenleri doğru ve sağduyulu okuyabilir¸ kontrolü elimizde tutabiliriz. Nitekim Feridüddin Attar “Pendname” adlı öğüt kitabındaki bir şiirinde bu durumu şöyle anlatır:

Dört şey meydana gelir dört şeyden

İyi öğren bunları.

Susmayı alışkanlık hâline getiren

Kaygı duymaz hiç.

İstiyorsan selamet¸ sus.

Susmak¸ iletişimsiz olmak demek değildir. Çünkü iletişimde olmak¸ insanlarla belli oranda yakınlık duygusu geliştirmek¸ sadece konuşmakla olmaz. Öyle olsaydı¸ en çok konuşanların en çok ünsiyet kurabilme özelliğine sahip kimseler olmaları gerekirdi. Oysa gerçekte çoğu kez insanlar¸ çok konuşan kimselerden uzaklaşmayı tercih ederler.

Hiç şüphesiz kendine güven duymadığı için¸ kendini ifade edememe kaygısıyla konuşmaktan çekinen ve susmayı tercih eden kimseler de¸ çok konuşan kimseler gibi başkalarıyla ünsiyet oluşturmada zorluk yaşarlar. Yani kastımız¸ psikolojik¸ kişilikle ilgili sorunlar nedeniyle geliştirilmiş sorunlu susmayı tercih etme davranışı değildir. Kastımız¸ konuşabildiği hâlde gerekmediği için¸ kendi iradesiyle susmayı tercih eden güven veren kişiliklerdir. İnsanlar¸ bu tip insanlarla yakın olmayı daha çok tercih ederler.

Çok konuşmak¸ çoğu kez¸ bireyin kendi kendisiyle çok fazla meşgul olması¸ kendi kendisiyle doğru ve sağlıklı ilişki kuramaması ve açıkça yüzleşememesi nedeniyle tercih edilen bir kaçış yoludur.

Gerektiğinde susmayı ve gerekmedikçe konuşmamayı becerebilenler¸ hem özgüveni hem de dış dünyaya güven duymayı¸ başkalarıyla güven tesis edebilmeyi daha güçlü bir şekilde başarabilirler. Çok konuşmaktan kaynaklanan muhtemel söz hatalarının esiri olmayacakları gibi¸ sükût etmenin insana kattığı olgunluğa da ulaşamayabilirler.

O hâlde susmak¸ zulme rıza anlamında değilse¸ genel anlamda altın değerinde bir işlev görebilen çok kayda değer bir özelliktir. Konuşmak gerekmedikçe sükût ikliminin o güzel ikliminde yaşamak¸ olgun ve ruhen sağlıklı bir insan olabilmenin önemli belirleyicilerinden biridir.

 


* BENZER KONULAR

Tavaf Namazı Nasıl Kılınır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 05:35:36 ÖS]


Kâbe'yi Görünce Okunacak Dua Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 05:27:09 ÖS]


Hac İle İlgili Hadis-i Şerifler Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 04:19:45 ÖS]


Hasan Ergüçlü - Hira Dağı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 10:16:42 ÖÖ]


Hasan Ergüçlü - Düştüm Çöllere Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 10:11:43 ÖÖ]


Öfkeyle Kalkan Zararla Oturur Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 08:50:20 ÖÖ]


Öfkeyi Kontrol Altına Almak İçin Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 08:46:24 ÖÖ]


Hayâlı Çocuk Yetiştirmek İçin Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 08:43:35 ÖÖ]


Cennet Annenin Ayakları Altındadır Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 08:33:08 ÖÖ]


Gönülden Boyun Eğelim Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 08:29:30 ÖÖ]


Ailemize Sahip Çıkalım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:08:36 ÖÖ]


Müslüman Kadının Namazı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:58:31 ÖÖ]


Altı Öğrencinin Başlattığı Osmanlı’yı Çökerten Süreç Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:51:56 ÖÖ]


Umut ve Şükür Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:31:19 ÖÖ]


Bu dünyânın Fâni ve Basit Hayâtı Seni Azdırmasın Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:24:25 ÖÖ]


Ehl-i Sünnet İnancı Nedir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:16:44 ÖÖ]


Gözlük Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:23:43 ÖÖ]


Ölüm ve Gerçeğe Uyanmak Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:20:15 ÖÖ]


Bakış Açısı Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:15:28 ÖÖ]


Çalışmak ve Yapıcılık Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:10:59 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42