Gönderen Konu: Zorluklar Arasında Hayar Yolculuğu  (Okunma sayısı 132 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2144
Zorluklar Arasında Hayar Yolculuğu
« : Ağustos 24, 2022, 02:24:44 ÖS »
Zorluklar Arasında Hayar Yolculuğu

Hayat; maceralı, heyecanlı, keşif ve merak dolu, zorluklara karşı hassasiyetle korunan biricik yolculuktur. Bu yolculuğun ilk yıllarında her bir yolcunun tükenmez bir enerjisi vardır. Zihin yeni olana yoğun ilgi duyar ve keşiflere doyamaz. Birey, oynanan oyunlarla, edinilen arkadaşlıklarla ve sosyal çevreyle etkileşime girerek varlığını oluşturma yolunda minik adımlarla ilerler. Bu süreçte algı, sıklıkla gördüğü insanlar üzerinde yoğunlaşır. Komşuların, akrabaların ve ebeveynlerin gündelik hayatı, yaşamın ilerleyen yıllarında bireyin kendi gündelik hayatını oluşturmasında etkili olacaktır. Babanın komşuya verdiği selam, annenin pazar alışverişinde satıcıya hitap şekli, ağabey ve ablaların yakın arkadaşlarıyla kurduğu ilişki bireyin yetişkin biri olduğunda insanlara nasıl davranacağının zeminini hazırlar. Küçüklükten başlanır iyi bir gözlemci olmaya. Şahit olunan her ilk, ikincisinin nasıl gerçekleşeceği hakkında ipucu verir. Bu nedenle hayatın ilk yıllarında öğrenilen her şey hayat boyu bilinçaltında kayıtta kalır. Her bir deneyimin kimi ağırlık yapar, kimi de ihtiyaç hâlinde yolculukta kullanılır.

Öğrenmenin en yoğun gerçekleştiği çocukluk dönemlerinde saf bir başarma güdüsü taşınır. Bünye, sürekli denemeye, yapmaya ve uğraşmaya programlıdır. Çocuk çok sevdiği bir şeyi denerken başkası tarafından doğrudan müdahale edilip nasıl yapılacağı öğretilmezse yapamadığı şeyi kendi tekrar tekrar dener ve sonunda tamamlar. Yaşamın ilk öğretilerinden biri olan bu durumun bireye kazandırdığı; başarısızlıkların, başarıdan önceki ilk adım olduğudur. Birey bu beceriyi kazanırken karşı karşıya kaldığı en kritik anlardan biri; çevreden aldığı tepkilerdir. Olumlu cümleler, onaylayıcı ifadeler bireyi daha fazlasını yapmaya cesaretlendirirken başarısızlığa verilen olumsuz tepkiler ise kazanılacak yeni deneyimlerden uzaklaştırır. Bilinçdışı yapı, hayat boyunca bu durumu sık sık gündemde tutarak yeni öğrenmelerden kaçmaya neden olur. Birey, öğrenim hayatında hata yapmaktan ve eleştirilmekten korkma davranışı sergilerken iş hayatında da risk alamama gibi sonuçlarla karşı karşıya kalır. Devamında edinilen duygular; değersizlik, yetersizlik, ümitsizlik ve karamsarlık olur. Kısacası, çocukluk döneminde küçük görünen her dokunuş, hayatın geri kalanında nasıl davranılacağını gösteren pusulalar hâline gelir. Sürekli eleştirilmek başkalarını eleştirmeye, kabul görmemek diğer insanları görmezden gelmeye ve anlaşılmamak çevreyle şefkat ve merhamet bağının eksik olmasına neden olur. Günümüzde yaşanılan ilişkiler, yaklaşımlar, savunma mekanizmaları, refleksler, çocuklukta atılmış tohumların meyveleridir.

Sosyal hayatta, sık karşılaşılan durumlardan biri de bir işin nasıl yapılamayacağının ısrarla hatırlatılmasıdır. Çocuklukta özenle taşınan hayal kurma şevki, hayata hazırlık adımlarının atılmasını sağlarken başkaları tarafından gerçekçi olamama ithamıyla karşılanır. Birey, varlığının ve hayatının anlamını bulmaya hazırlanırken çevreden gelen olumsuz tepkiler bireyi geriletmeye, hayat bağını zayıflatmaya başlar. Kişinin, başardığında sevileceği, başaramadığında sevilmeyeceği düşüncesinin oluşması sonucunu doğurur. Harekete geçme isteğinde azalma gerçekleşir ve yeni deneyimler kazanma noktasında isteksiz hâle gelir. En önemlisi, olumsuz telkinler, problemin bireyin kendinden kaynaklandığını düşünmesine neden olur.

Sosyal hayatta karşılaşılan bu olumsuz telkinlerin, bireyin kendinden değil de dış etkenlerden kaynaklandığını fark edebilmesi; hayata farklı bir açıdan bakmayı sağlayan yeni ufuklar açar. Bu bakış, farklı alternatiflerle, hayatın geri kalanı hakkında olumlu düşünmeye başlamasının da ilk adımı olur. Kişinin kendine kazandıracağı bu farkındalık, zorluklarla başa çıkmanın en temel belirleyici adımlarından biri olacaktır.

Hayat yolculuğunda, zorluk olarak adlandırılan, bireyin âdeta elini kolunu bağlayan durumlar, sıkıştıran, bunaltan, istenmeyen anlar yaşanır. Hayatın bizzat kendisi, her şekilde ve tüm doğallığıyla öğretmek için vardır; birey düştüğünde kaldırmak için bekler, soruların cevapları soruların içinde saklanır ve sezgilerde işitilmeyi bekler.

Tüm bu düğümler oluşurken kişinin hangi konumda durduğu önemlidir. İpi tutan mı? Düğümü izleyen mi? Düğümleyen mi? Çözüm yolunu arayan mı? Kimi durumda düğümü görmek istemeyendir belki de. Mevcut konum, oraya nereden gelindiğini ve oradan nereye gidileceğini gözlemleme noktasında önem sahibidir. Zorluk ne ifade ediyor birey için? Ya da zorluk anlarını nasıl tanımlıyor? Vereceği cevaplar bu duraktan önce nerede olunduğunun ipucunu veriyor olacaktır. Kişinin kendini ne kadar tanıdığı, yalnız kaldığında kendiyle neleri nasıl konuştuğu; zorluklara karşı dayanıklılığı da etkileyen belirleyici bir role sahiptir. Gücünün farkında olmak, kişiliğinin sınırlarını bilmek, hatalarına; daha iyisi için destekle karşılık vermek ve geçmişini şefkatle kabul etmek. Bunların hepsi gelecek zorluklarda kullanmak üzere kişinin biriktirdiği hazinesidir. Bunlar kişinin sağlamlığını güçlendirdiği gibi yaralara karşı dayanıklılığını artırarak zorluğa kayıtsızlık evresinden zorluğu çözüme kavuşturma evresine geçişte kişiye yol gösterici konumda olacaktır. Şimdiye kadarki zorluklara verilen tepkiler kişinin referanslarıydı. Bundan sonrakiler için ise yeni referanslar oluşturarak bunun kalıcılığını sağlamış olacaktır.

Bu sürecin görünmez kahramanları arasında kişinin “kelimeleri/cümleleri” yer alır. Sarf edilen her kelimenin bir yolculuğu vardır aslında. Dünyayı döndüren, evrende bulunan en küçük yapı taşı olan enerji; düşünceden geçen, ağızdan çıkan her cümlede yerini bulup yoluna devam eder. Olumlu kelimeler iyilik, fırsat, kolaylık adlı vasıtalarda yolculuk ederken olumsuz kelimeler zorluk, engel, sıkıntı adlı vasıtalarda yolculuk yapar. Bu yolculuğun ilk durağı kişinin kendisidir. Aynı vasıta dünyanın etrafında dönüp gecenin gündüze kavuşması gibi tekrar kişiye gelişini bekler. Bu vasıta, yolculuk esnasında üstünde taşıdığı isimlere yakın yaşantılarda yolcular toplar ve kişiye getirir. “Allah’a ve ahiret gününe inanan, ya hayır söylesin ya da sussun.” diye buyuran Efendimiz (s.a.s.), gönderilen vasıtaların üzerinde ne yazması gerektiğini asırlar öncesinde tüm insanlığa öğütlemiştir.

Zorluklarla nasıl başa çıkılacağını aramaktan önce bu zorlukların nereden geldiği, hangi yaşantıdan doğduğu ve hangi vasıtaya bindiği gibi soruların cevaplarını aramak kişileri ilk sorunun cevabına götürecektir. Başarısızlıklar gerçek başarı, mücadele gerçek güç ve değer gerçek yaşantıdır. Biricik yolculuğunda kişinin en büyük destekçisi, aslında kendi omzuna koyduğu kendi elidir.

Mürşid Ekmel Aybek 

Uzm. Psikolojik Danışman

RADYO DİNEME LİNKİMİZ.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41