Gönderen Konu: Şeker Hastalığı Diyabet  (Okunma sayısı 52 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı melek

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2146
Şeker Hastalığı Diyabet
« : Aralık 10, 2023, 07:51:06 ÖS »


Şeker Hastalığı  Diyabet...


Ömür boyu süren bu arkadaşlıkta diyabet konusunda ne kadar çok bilgi sahibi olunursa o kadar sağlıklı bir hayat sürdürmek mümkündür.Bu nedenle diyabet eğitimi, tedavi içinde önemli bir yer tutmaktadır.

Diyabet nedir?
 
Pankreasdan salgılanan insülin hormonun tamamen ya da kısmen eksikliğine bağlı ortaya çıkan

 Kan şekeri yüksekliği ile kendini gösteren

Kısa ve uzun dönemde ciddi olumsuz sonuçları olan

Kronik tahrip edici bir hastalıktır...

İnsulin nedir, ne yapar?

İnsülin pankreas organının adacık hücrelerinden salgılanan bir hormondur ve şekerin kandan hücrelere geçmesinde anahtar rol oynar. İnsülin eksikliğinde hücreler kandaki şekeri alamaz ve enerji için kullanamaz. Böylece şeker kanda birikir ve kan şekeri düzeyleri yükselir.
 
Kaç tip diyabet vardır?

1. Tip I diabetes mellitus: Çocukluk çağı diyabeti

2. Tip II diabetes mellitus: Erişkin çağı diyabeti

3. Gebeliğe bağlı diabetes mellitus

4. Bozulmuş glukoz toleransı

5. Diğer diabetes mellitus tipleri

6. İlaçlara ve pankreas hastalıklarına bağlı diyabet

Tip 1 (çocukluk) diyabeti : Pankreastan salınan insülinin eksikliğine veya yokluğuna bağlı gelişir. Genetik olarak diyabete yatkınlığı vardır. Tedavide mutlaka insülin gereklidir. Her yaşta ortaya çıkabileceği gibi en sık 30 yaş öncesi gelişir. Diyabetik semptomlar ani olarak başlar. (Çoğunlukla şeker komasıyla ortaya çıkar) Hastalarda sıklıkla kilo kaybı vardır.
 
Tip 2 (erişkin) diyabeti : En sık görülen diyabet tipidir. Gelişiminde 3 önemli faktör rol oynar;

 -Pankreas   insülin salgısının bozukluğu

-Salınan insülinin   dokulardaki etkisizliği

-Karaciğerde glukoz üretiminin artması

Hastalar genellikle aile öyküsü olan, şişman, 45 yaşın üstündeki   kişilerdir. Çoğu vaka semptomsuzdur, tanı rastlantısal olarak konabilir.
 
2 diyabet arası farklar : Tip I Diyabet: İnsülin hiç yoktur ya da çok azdır. Tedavide insülin şarttır. Aile öyküsü %90 dır. Tip II Diyabet: İnsülin kısmen eksik ya da etkisizdir. İnsülin her zaman gerekli değildir.
 
Gebelik diabeti nedir?

Gebelik süresince ortaya çıkar ve genellikle gebelikten sonra kaybolur. Bu hastalarda ileri yaşlarda diyabet görülme olasılığı yüksekdir.
 
Diyabet kimlerde görülür?

Diabetes mellitus her yaşta ortaya çıkabilir. Yeni doğanlarda nadir görülür. Tip I diyabet çocukluk çağında daha sık görülür. Tip II diyabet daha çok orta ve ileri yaşlarda ortaya çıkar. Yaş ilerledikce Tip II diyabet görülme sıklığı artar.
 
Şeker hastalığının belirtileri

Çok susamak

Sık idrara çıkmak

Yemek yedikten sonra gün içinde çok acıkmak

Kilo kaybı yaşamak

Yorgunluk

Seker hastalığının en bilinen belirtileridir.

Şeker hastasının sık su içmesinin nedeni: Kandaki şeker hücre içine giremez. Bu da kan şekerini yükseltir. Vücut kandaki yüksek şekerin bir kısmını idrar ile atmaya çalışır. Şeker bu yolla atılırken bol miktarda su atılımı da görülür. Susama isteğinin oluşumu bundan kaynaklanır.
 
Çok yemek yendiği halde kilo kaybı olmasının nedeni: Şeker hücre içine girmediğinden beyindeki doyma merkezine açlık uyarısı gönderilir. Yemek yenilse bile açlık hissi devam edebilir. Kandaki şeker hücreler tarafından kullanılamadığı için kişi kilo kaybı ile karşılaşabilir.
 
Yorgunluk hissi:Hücreler kandaki yüksek miktardaki şekeri alamaz ve enerji üretmek için kullanamaz. Vücutta yeterince enerji üretilemediği için şeker hastaları kendilerini yorgun hissedebilirler.
 
Teşhisi:Şeker hastalığının kesin teşhisi için kan şekeri ölçümleri gerekir. Açlık kan şekeri 126 mg/dL üzerinde ise Günün herhangi bir saatinde bakılan kan şekeri 200 mg/dL üzerinde ise (2 ölçüm yapılmalıdır)Şeker yükleme testinde ikinci saat değeri 200 mg/dL üzerinde ise.
 
Tip li Diyabette Beslenme Önerileri

       Diyabet pankreastan salgılanarak kan şekerinin kullanımını düzenleyen insülin hormonunun yetersizliği veya var olan insülinin etki etmemesi sonucunda kandaki şeker miktarının yükselmesi ile ortaya çıkan bir metabolizma hastalığıdır. Halk arasında ‘şeker hastalığı’ olarak bilinir.
 
Diyabet Tipleri:

Tip I diyabet: Çocukluk ve gençlik döneminde rastlanan tip I diyabette pankreas insülin salgısı üretmez. Dışarıdan insülin alınması zorunludur.
 
Tip II diyabet: Pankreas insülin üretir ancak üretilen insülin yetersiz ve etkisizdir.
 
Gestasyonel   diyabet ( Gebelik Diyabeti ): Gebelik esnasında diyabetin ortaya çıkması durumudur.
 
Prediyabet: Bireyin kan şekeri düzeyi normalden yüksek olmasına karşın diyabet tanısı koymaya yeterli yükseklikte değilse kişi prediyabetik (gizli şeker hastalığı) olarak tanımlanır.
 
    Toplumda görülme sıklığı giderek artış gösteren tip II diyabet genellikle orta ve ileri yaşlarda ortaya çıkmakla birlikte son yıllarda daha genç yaşlarda da görülmeye başlamıştır. Dengesiz beslenme ve fiziksel aktivitenin azalması sonucunda diyabetlilerin %80-85’i kilolu veya şişman kişilerdir. Şişmanlığın yanı sıra yaş artışı, ailede diyabet öyküsü, bozulmuş glikoz toleransı (gizli şeker hastalığı), iri bebek doğurma veya gebelikte diyabet öyküsü, fiziksel aktivite azlığı tip II diyabet için diğer risk faktörlerdir.
 
    Tedavide iyi bir kan şekeri kontrolü sağlamak öncelikli hedeftir. Kan şekerinin normale yakın düzeylerde seyretmesi komplikasyonların gelişmesini önleme açısından önemlidir.
 
Arzu edilen metabolik kontrolü sağlamak için:

Açlık kan şekeri (AKŞ):   70-120 mg/dl

Tokluk kan şekeri (TKŞ):   <140 mg/dl.

HbA1c:   < yüzde 7

Total kolesterol:   <200 mg/dl

LDL kolesterol:   <100 mg/dl

Trigliserit:   <150 mg/dl

HDL kolesterol: > 45

Kan basıncı:   <130/<80

Tedavi:

1.Beslenme tedavisi

2.Egzersiz

3.Eğitim

4.İlaç ( İnsülin/oral antidiyabetikler )

Beslenme tedavisi ve egzersizi içeren yaşam şekli değişikliği tip II diyabet tedavisinin temelini teşkil eder. Beslenme tedavisi; ideal vücut ağırlığının korunmasını, çocuk ve adolesanlarda normal büyüme ve gelişmesinin sürdürülmesini, kan şekerinin normale yakın düzeyde tutulmasını, oluşabilecek komplikasyonların önlenmesini, yaşam süresi ve kalitesinin yükselmesini hedefler. Beslenme programı bireyin diyabet tipine, yaşına, cinsiyetine, vücut ağırlığına, aktivitesine, ekonomik ve kültürel düzeyine, biyokimyasal bulgularına ve beslenme alışkanlıklarına uygun olarak bu konuda uzmanlaşmış diyetisyenler tarafından düzenlenmelidir.
 
Beslenme Önerileri:

-Kilo kontrolünüze önem verin. Sizin için sağlıklı olan vücut ağırlığına sahip olun ve bunu koruyun. Arzu edilen vücut ağırlığının sağlanması ve korunması diyabetin kontrolünde büyük önem taşır. Vücut ağırlığının azalması sonucunda hücre ve dokular insülini kullanmaya başlar ve kan şekeri kontrol altına alınır. Ayrıca ağırlık kaybının kan yağları ve yüksek tansiyon üzerinde de olumlu etkileri vardır.
 
-Öğünlerde yeterli miktarda karbonhidrat içeren yiyecekleri tüketmeye özen gösterin. Karbonhidratlar vücudumuzun temel enerji kaynağıdır. Basit ve kompleks karbonhidratlar olmak üzere ikiye ayrılır. Şeker, bal, reçel, marmelat v.b yiyecekler basit karbonhidratları içerirler ve barsaklardan hızla emilerek kan şekerini çok çabuk yükseltirler. Nişastalı yiyecekler barsaklardan daha yavaş emilerek kan şekerini daha geç yükseltirler. Ekmek, pilav, makarna, çorba, sebze, meyve, süt, yoğurt gibi yiyeceklerin içerisindeki karbonhidratlara kompleks karbonhidratlar adı verilir.
 
- Her besinin yemekten sonra kan şekerini yükseltme hızları farklıdır. Yiyeceklerin kan şekerini yükseltme hızlarına glisemik indeks denir. Beslenmenizde glisemik indeksi düşük besinlere yer verin. Bunun için tam taneli tahıl ürünlerini, pirinç yerine bulguru, beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeğini, meyve suyu yerine meyvenin kendisini ve kurubaklagilleri (haftada 2-3 kez) tercih ediniz.
 
-Posalı yiyeceklerin tüketimine özen gösterin. Yenilebilen bitkilerin sindirilemeyen veya ince barsaklardan emilemeyen kısımları olan posa kan şekerini yavaş yükseltir. İnsülin ihtiyacını azaltır, kan yağlarının yükselmesini önler ve tokluk hissi vererek kilo kontrolüne yardımcı olur. Besinlerle günlük alınan posa miktarının 20-35 gm/gün olması önerilmektedir. Bu miktardaki posayı sağlayabilmek için diyabetli bireylerin her gün sebze, meyve, kepeği ayrılmamış tahıl ürünleri ile kurubaklagilleri ( haftada 2-3 kez ) tüketmeleri gerekir.
 
- Et, süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi proteinden zengin yiyeceklerin aşırı tüketiminden sakının. Bu yiyeceklerin fazla tüketilmesi bir yandan böbreklere yükü arttırırken diğer yandan zengin yağ içeriği nedeni ile doymuş yağ tüketimini de artırırlar.
 
-Yağ tüketiminizi sınırlandırın. Vücutta önemli görevleri olan yağlar fazla tüketilmeleri halinde şişmanlık, kalp-damar hastalığı ve kanser gibi hastalıkların oluşum risklerini arttırırlar. Yağlar vücudumuza görünür ( yemeklere dışarıdan eklenen yağ ) ve görünmez   (süt, yoğurt, peynir, et, tavuk, balık v.b yiyeceklerin yapısında bulunan yağ) olmak üzere 2 şekilde alınır. Doymuş ve doymamış olmak üzere iki tür yağ vardır. Doymuş yağlar et, yağlı süt, yoğurt, peynir gibi hayvansal kaynaklı besinlerde ve tereyağında bulunur.

 Zeytinyağı ve fındık yağı tekli doymamış yağları; ayçiçeği, mısırözü, soya ve balık yağı çoklu doymamış yağları içerirler. Doymuş yağların fazla tüketimi kan yağlarının yükselmesine neden olabilir. Bu nedenle yemeklerde doymuş yağlar yerine tekli ve çoklu doymamış yağlar tercih edilmeli zeytinyağı ile birlikte ayçiçek, mısırözü vb. sıvı yağlar karışık kullanılmalıdır.

 Yağ tüketimini azaltmak ve zararlarından korunmak için: Süt, yoğurt, peyniri yarım yağlı veya yağsız olarak tüketiniz, kırmızı et yerine tavuk, balık, hindi etini tercih ediniz, kızartma yerine haşlama ve fırında pişirme yöntemlerini kullanınız, salam, sosis, sucuk, pastırma gibi et ürünlerini ve sakatatları ( karaciğer, işkembe v.b ) seyrek tüketiniz.
 
-Aşırı tuz tüketiminden sakınınız. Diyabet ile gelişebilecek çeşitli komplikasyonları önlemek ve varsa hipertansiyon tedavisinde yardımcı olmak amacı ile tuz kısıtlanmalıdır.

Salamura ve konserve   yiyeceklerin, hazır yiyeceklerin, et suyu ve tavuk suyu tabletlerinin fazla miktarda tuz içerdiğini unutmayın.
 
-Alkolden uzak durun. Alkol almanız gerektiğinde sizin için önerilen miktarın üzerine çıkmayın. Aç karnına alınan alkolün şeker düşüklüğüne neden olabileceğini unutmayın.

Yüksek enerji içermesi nedeniyle kilo vermesi gereken tip II diyabetlilerle, glisemi kontrolü sağlanamayan ve sık hipoglisemi atakları olan diyabetliler alkolden uzak durmalıdır.
 
-Öğün sayısı: Yiyeceklerinizi zamanında ve size önerilen miktarda tüketmeniz önemlidir.

Gün içerisinde yemeniz gereken yiyecekleri güne yayarak az ve sık (3 ana 2-3 ara öğün)   yemeniz fazla kalori almanızı önler. Böylece hem kan şekeri kontrolü sağlanır hem de kilo alımı önlenmiş olur.
 
-Tatlandırıcılar: Diyabetli bireylerde şeker yerine aynı tadı veren tatlandırıcılar kullanılmaktadır. Tatlandırıcılar enerji değeri olan (fruktoz, sorbitol, mannitol, ksilitol) ve enerji değeri olmayan(sakarin, aspartam, asesulfam-k) olmak üzere iki gruba ayrılır.

Enerji içeren tatlandırıcıların içerdikleri kalori nedeniyle fazla miktarda tüketildiğinde kan şekerini   yükseltme riskleri vardır.

 Sorbitol ise fazla tüketildiğinde ishale neden olabilir. Amerikan besin ve ilaç teşkilatı ( FDA ) sakarin, aspartam, asesulfam-k gibi enerji değeri olmayan tatlandırıcıların   diyabetli hastalar tarafından kullanımını onaylamış   ve bu tatlandırıcıların   günlük kullanılma dozlarını belirlemiştir. Yapay tatlandırıcılar içeren diyet ürünleri de serbest olarak yenilebilecek yiyecekler olarak düşünülmemeli satın alınırken etiketleri mutlaka okunmalıdır..
 

*  Sağlık, Sıhhat,Afiyet ve Huzur Cağında Herkes Dosttur ..
     Ama Dert Cağında, Gam Vaktinde Allah´ tan Başka Eş Dost Yoktur::
 
     Mevlana


 


* BENZER KONULAR

Zaralı Alışkanlıklardan Korunmak Gönderen: anadolu
[Bugün, 07:19:12 ÖÖ]


Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı Gönderen: anadolu
[Bugün, 07:13:25 ÖÖ]


İslam Ahlakı Gönderen: anadolu
[Bugün, 07:08:04 ÖÖ]


Mutaki Olmak Gönderen: anadolu
[Bugün, 07:03:31 ÖÖ]


İbadetin Özü Dua Gönderen: anadolu
[Bugün, 06:57:45 ÖÖ]


Haya – Ahlak – İmandır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:34:05 ÖÖ]


İkiyüzlülük- Münafıklık – Manevi Bir Hastalıktır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:28:39 ÖÖ]


İslamda Birlik ve Beraberliğin Önemi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:21:39 ÖÖ]


İnsanlara İyi Muâmele Etmek Aklın Yarısıdır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:12:43 ÖÖ]


Akıllı Kime Denir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:04:51 ÖÖ]


2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:49:10 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41