Gönderen Konu: Mıntıka Temizliği  (Okunma sayısı 65 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5778
Mıntıka Temizliği
« : Aralık 09, 2023, 07:59:54 ÖÖ »


Mıntıka Temizliği

Eskilerimiz ne güzel söylemiş:

“Herkes evinin önünü süpürürse her yer tertemiz olur.” diye. Gerçekten öyle. Mademki çevremizin temiz olmasını istiyoruz, temiz kalması için ne gerekiyorsa onu yapmalıyız. Yoksa çevremizin temiz olmasını istemiyor muyuz? Bu soruyu sık sık kendimize sormalıyız galiba. Cevabını kendi davranış ve hareketlerimizde buluruz gibime geliyor.
Her yeri kirletiyoruz; denizi, ormanı, yemyeşil çimenleri, havayı… Yaratılanların en zekisi, en akıllısı, en gelişmişi biz insanlarız lakin doğayı en çok biz kirletiyoruz. Bu, bir tezat değil mi? İnsan, tabiatında kendi torunlarına rahat bir gelecek bırakma güdüsü olduğu hâlde, onlara bu kirli çevreyi miras olarak nasıl bırakır, anlamak mümkün değil. İnsanoğlu önce denizlerden başladı kirletmeye, şehirleri yaşanmaz hâle getirdi. Şehir havasında binbir çeşit zararlı madde var. Metropollerde yaşayan insanların ciğerleri, solunum yolları, bu pis havayı solumaktan isyan etmek zorunda kalıyor, insanın ömrü kısalıyor. Kirli hava salınımı dünyanın çevresini aşıp ozon tabakasını delecek seviyeye erişmiş, mevsimleri etkileyecek kadar tehlikeli duruma gelmiş bulunuyor. Kutuplardaki buzullar hızla eriyor; bu, mevsimleri etkileyecek kadar zararlı hâle gelmiş. Kitle iletişim araçları gün geçmiyor ki çevre felaketi ile ilgili haber vermesin. Bilim insanları uyarılarını sürdürüyorlar. O hâlde neden bu kadar duyarsızız?
Çevre kirliliği şehirlerden dağlara kadar yükseldi. Onca güzelim dağlarımız, yaylalarımız da payını aldı kirlilikten. Bilindiği gibi son yıllarda dağ turizmi gelişme göstermektedir. Eşsiz doğa güzelliklerine sahip olan yaylalarımız, pekâlâ gelişme gösterebilir temizlik konusunda. Peki, güzel vatanımızın ekonomik gücüne turizm katkısını sağlayacak olan ormanlarımızı, dağlarımızı, yaylalarımızı daha temiz tutmamız gerekmez mi? Bununla ilgili söylenecek kitaplar dolusu söz var. Bu kadarıyla yetinelim.
Ben yazı, eşsiz güzelliklere sahip olan yaylada geçiriyorum. İki bin metre yüksekteki güzellikleri herkesin yaşamasını istiyorum. Gelin görün ki Yaradan’ın sunduğu cennet güzelliklerinin bir örneği, kadife yumuşaklığındaki yemyeşil çimenlerin üzerinde yaptığım yürüyüşlerde, her an ayağıma bir poşet, bir kola kutusu ya da pet şişe çarpıyor. Güzelim çimenlerin üzerinde gelişigüzel atılan poşetler, pet şişeler, ambalaj atıkları, güneş vurduğunda yeşil çimenlerin üzerinde çok çirkin bir manzara oluşturuyor. Bu böyle sürmez, sürmemeli. Tez zamanda bir çevre temizliği seferberliği başlatılmalı…
Bugün ben başlattım. Evimin yanından başlayıp engin çimenlere doğru, gördüğüm her çöpü çuvallara doldurup çöplüğe taşıdım. Üç günde yedi çuval topladım. Rüzgârın sürükleyip doldurduğu kuytu köşeleri, suyu azalmış dereciklerin içinde yıllarca beklemiş, çamurla karışık, ama eskimemiş poşetleri toplarken duyduğum ferahlığı anlatamam. Çamura batmış poşeti çekince akmaya çalışan berrak suyun tatlı şırıltısı sanki bana: “Oh, ne iyi ettin de aldın bu çöpü!” diyor. Her gün yürüyüş yaptığım güzergâhta bir öbek hâlinde arkadaşlarım papatyalar var, onlara her sabah “günaydın” der, içimi dökerim, onlar da beni selamlar. Diğer çiçekler duymasın ama ben onları, kasımpatılar hariç, diğer çiçeklerden çok severim. Onlar bunu duyunca çok şımarırlar, hafif yelin eşliğinde danslarını teşekkür anlamında bana sunarlar. İşte bu papatyalarla dostluğumuz şöyle başladı: Bir sabah yürüyüşümde, mülevves bir poşetin, nazenin bir papatya öbeğinin üzerine çullandığını gördüm, dallarının üzerine öyle kötü bir şekilde sarılmıştı ki güzelim çiçeklerin nefes alacak hâli kalmamıştı. Bir kurtarıcı bekledikleri her hâllerinden belliydi. Kurtarılmasalar birkaç günde ölebilirlerdi. Beni gördükleri an, sapsarı gözleriyle, öyle güzel göz kırptılar ki dayanamadım, poşeti çektim aldım üzerlerinden. O an, onlarla derin bir “oh” çektik. Hep birlikte nazlı nazlı dans ederek bana teşekkür ettiler. O gün bugündür onlarla dostluğumuz sürüyor. O günden beri, bunca fırtına varken ve yakında kar yağacakken onlar dimdik ayaktalar.
Çimende çöp toplarken otların arasında gömülü hâlde pet şişe kapaklarına, ezilmiş kola kutularına, ambalaj parçalarına rastladım. Bunlar, otlamak üzere meraya yayılan hayvanlar için büyük tehlike arz edebilir. Her topladığım çöpün bu hayvanları tehlikeden koruduğunu düşünmem, bana müthiş mutluluk veriyor. Geçen yıllarda hastalanan bir ineğin, kesildikten sonra midesinden kocaman bir poşetin çıktığını duymuştum. Zaten sayısı azalan büyükbaş hayvanımızın bu tehlikelere maruz kalmasını daha ne kadar seyredeceğiz.
Ya balıklar… Dağlardan akan dereler, ırmaklar vadilere inerken yaptıkları yolculuğu ne kadar temiz yapıyorlar. Akan dereler denize gitmiyor mu? Balık ölümlerinin sıklığı hepimizin malumu değil mi? Bu kadar soru yeter. Artık cevaplarını bulmak zamanı…

Çevre temizliğine bir nebze katkıda bulunduğum için az da olsa vicdanım rahat. Bu bir başlangıç, ileride ne olur bilinmez, belki günün birinde, bir çöp toplama kampanyası başlatabilirim. Bir de uyarıcı ve bilinçlendirici tabelalar hazırlattırabilirim belki. Bana çöp toplama gücü veren Yaradan’ıma sonsuz şükürler olsun…

Rukiye Aydın.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41