Gönderen Konu: En Büyük Hedef - Allah-U Teâlâ’yı Razı Etmek  (Okunma sayısı 77 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5823
En Büyük Hedef - Allah-U Teâlâ’yı Razı Etmek
« : Mart 27, 2023, 09:37:56 ÖÖ »


En Büyük Hedef - Allah-U Teâlâ’yı Razı Etmek

İnsanoğlu, “ahsen-i takvim”/en güzel şekilde (Tin, 4) ve şerefli (İsra, 70) yaratılmıştır. Bu yaratılış, insanı diğer varlıklardan farklı, özgür iradesi sayesinde tercihini yapabilecek kabiliyette; iyilikte ve kötülükte potansiyelinin çok yüksek olması cihetiyle farklı bir konumdadır.

İnsanoğlu, yaratılış kodları bakımından çok geniş bir açıda özgürlük alanı olan; iyilik ve kötülükte sınırları çok kesif, derin ve uç noktaya varabilen bir varlıktır. Bir taraftan “eşref-i mahlûkat” yani yaratılmışların en şereflisi olma potansiyelini haizken, diğer yandan “belhum adal” yani hayvandan bile aşağı olma potansiyeline sahiptir.

Kur’an-ı Kerim’deki ayetlerde insanın “yaratılmışların birçoğundan üstün” (İsra, 70) ve “hayvanlardan aşağı” (A’raf, 179) olma potansiyelini haiz olduğu beyan edilir.

Peygamber Efendimiz (S.A.V.) de, insanın yaratılış kodlarını iyi bildiğinden tebliğ metodunda insan psikolojisini dikkate almış, insanlara güzel sözle hitap etmiş, yardımlaşma ve dayanışma duygusunu ön plana çıkartmış, zalimlere karşı sert, mazlumlara karşı şefkatli olmuştur.

İnsanoğlu şerefini, ruhlar âleminde Rabbine verdiği sözü tutmakla ve emanete sahip çıkmakla elde eder (İsra, 70). Sadece bununla kalmaz, ahirette de cennetle mükâfatlandırılır (Nisa, 13). Eğer misakını unutup emanete hıyanet ederse “belhumadal” yani hayvandan daha aşağı (A’raf, 179) olarak cehennemle cezalandırılır (Maide, 10).

İyilik ve kötülükte potansiyeli çok yüksek olan insanoğlu, Allah-u Teâlâ’nın ihsan ettiği “özgür iradesiyle” tercihini haktan yana mı yoksa bâtıldan yana mı kullanacağını sınanır, imtihan edilir. Bu imtihanda, tercihini haktan ve iyilikten yana kullanan insan, yaratılmışların en şereflisi makamını hak eder. Tercihini bâtıldan ve kötülükten yana kullanan insan ise hayvandan daha aşağı/belhumadal olur.

İnsanoğlunun haktan mı yoksa batıldan mı yana tavır alacağının sınanması aslında yaratılış sebebimizin özünü teşkil eder. Bu sınanma yani imtihan, Kur’an-ı Kerim’deki ayet-i kerimelerde şöyle anlatılmaktadır:

“O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır” (Mülk, 2).

“Muhakkak ki, ölüm tehlikesiyle, korku ve açlıkla, mal, can ve ürünlerin eksiltilmesiyle sizi sınayacağız. Ama zorluklara karşı sabredip sebat ve dayanıklılık gösterenlere iyi haberler müjdele” (Bakara, 155).

“Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz/sınıyoruz. Ancak bana döndürüleceksiniz” (Enbiya, 35).

İmtihana tabi tutacağı insana özgür irade veren, onu şerefli ve güzel bir suretle yaratan Allah-u Teâlâ, imtihan alanı dünyayı da mükemmel ve sayısız nimetlerle donatmıştır. Bunun için yeryüzündeki, “Allah’ın nimetlerini saymaya kalkışsanız sayıp bitiremezsiniz” (Nahl, 18) buyrulmaktadır.

Elbette sadece nimetler vermekle kalmamış, bütün yeryüzünü insana musahhar kılmıştır. Kur’an-ı Kerim’de, “O, göklerde olanlar ve yerde bulunanların hepsini, kendi tarafından (bir lütuf olarak) sizin emrinize verdi.

Doğrusu bunda, düşünen bir topluluk için gerçekten ibretler/deliller vardır” (Casiye, 13) buyrulmaktadır.

Ulaşılması hedeflenen Allah-u Teâlâ’nın rızası Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şerifte şöyle anlatılmaktadır: “Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara, ebedî olarak kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler ve adn cennetlerinde çok güzel köşkler vaat etti. Allah’ın rızası ise bunların hepsinden daha büyüktür. İşte bu büyük başarıdır” (Tevbe, 72). “Nimetlerin en yücesi, Allah’ın rızasını kazanmaktır” (Buhari, Rikak 51; Müslim, Cennet, 9).

Allah-u Teâlâ’ya bezm-i elestte verdiğimiz söze, yüklendiğimiz emaneti hakkıyla taşımaya ve temsil etmeye, misakımızı yerine getirmeye; Allah-u Teâlâ’nın arzını fesada uğratan, kötülüğü, sapkınlığı ve ahlaksızlığı bilinçli bir şekilde yaygınlaştıran şeytan ve çocuklarıyla mücadele etmeye; yaşantımızı, aile hayatımızı, beşeri münasebetlerimizi, ticaretimizi, muamelatımızı, devlet yönetimimizi kısacası hayatımızın her alanını Allah-u Teâlâ’nın emrettiği şekilde dizayn ederek, Rabbimizin rızasını kazanırsak ne mutlu bize…

Siyami Akyel.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42