Gönderen Konu: Zulmü Bertaraf Etmenin Yolları  (Okunma sayısı 383 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5771
Zulmü Bertaraf Etmenin Yolları
« : Şubat 09, 2024, 08:20:32 ÖÖ »


Zulmü Bertaraf Etmenin Yolları

Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde zulüm kavramı üzerinde çok durulmuş, zulme karşı alınacak tavırdan, bazen zalimlere mühlet verildiğinden, zulmü ve faili zalimleri bertaraf etmenin yollarından bahsedilmektedir.

Kur’an-ı Kerim’de zulüm, genel olarak iki kategoride ortaya konulmuştur. Bunlardan birisi, “Allah-u Teâlâ’ya ve Resulü’ne iman etmemek, emir ve yasaklarına uymamak ve kötülük işlemekte ısrar etmek”tir. Bu tür zulüm, insanların Allah-u Teâlâ’yı inkâr etmeyi, şirk koşmayı, gönderdiği peygamberlerine iman etmemeyi, kitaplarına inanmamayı, ahirete inanmamayı, Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyi (Maide, 51), Allah’ın indirdiğiyle hükmetmemeyi (Maide, 45), mucizeleri inkârı (Kasas, 36-37) ve buna benzer Kur’an-ı Kerim’de ifade edilen fiilleri ihtiva eder ki gerçekten de en büyük zulüm budur.

Zulmün ikinci çeşidi “adaletsizlik”tir ve insanların birbirlerine karşı işledikleri her türlü haksızlık, hayâsızlık ve adaletsizliği ihtiva eder. Zulmün bu çeşidi ahlâkî ve sosyal boyutu itibarıyla Kur’an-ı Kerim’de en çok zikredilen kavramlardan birisidir. Toplumda yaygın şekilde gördüğümüz bireysel ilişkilerde, yönetici ve yönetilen arasındaki ilişkilerde açıkça görülen bir zulüm türüdür. Kısacası, bir insan adaletli değilse zulmediyordur, zalimdir. Bu yönüyle zulüm, adaletin tersidir.

Allah-u Teâlâ’nın, yapılan zulme, küfre ve kötülüklere karşı muamelesi birkaç şekilde tezahür eder. Bazen, kötülükleri hemen engeller, faillerini de müstahak olduğu cezaya çarptırır. Bazen şerre müsaade eder, faillerine de mühlet verir. Kur’an-ı Kerim’de bu konuda “(Ey Resulüm!) Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor” (İbrahim, 42) buyrulmaktadır. Kötülükleri ve faillerinin, zulmü ve faillerinin her zaman cezası hemen kesilmiş olsaydı imtihan alanının bir anlamı kalmazdı.

Allah-u Teâlâ’nın kötülükler karşısındaki mühlet verme veyahut dünyada cezasını bizzat vermesinin yanında kötülükleri düzeltmek için biz Müslümanlara görev verdiği de görülmektedir. Yani dünyada kötülükleri düzeltme görevi esas itibarıyla Müslümanların üzerine farzdır. “Emr-i bil ma’ruf nehyil anil münker” yani iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmanın en mükemmel şekli İslâm devlet sistemiyle mümkündür. Bu da Peygamber Efendimizin (S.A.V.) “Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle, gücünüz yetmezse dilinizle, ona da gücünüz yetmezse kalbinizle buğz edin (tavır koyun) ki bu durum da imanın asgari gereğidir” (Müslim ve Tirmizi rivayetleri) hadis-i şerifinde buyurduğu “elle düzeltmeyi” ifade eder.

Kur’an-ı Kerim’de iyiliği emredip kötülükten men etme vazifesini yerine getirmemiz gerektiği birçok kez tekrar edilmektedir (Tevbe, 71/İbrahim, 42 vd.). Peygamber Efendimiz (S.A.V.) de ümmetini defaatle uyarmaktadır.

Bundan dolayı, Müslüman, mutlaka zulme, küfre ve her türlü ahlaksızlığa gücü yettiği ölçüde karşı durmak zorundadır. Müslüman, zalim devletleri, zalim devlet başkanlarını, zalim yöneticileri, zalim toplulukları ve zalim kişileri desteklemez, sempati duymaz, meyletmez (Hud, 113).

Kur’an-ı Kerim’de değişik vesilelerle “Allah zalimler topluluğuna asla hidayet etmez” (Al-i İmran, 86; Kasas, 50 vd.) buyrulmaktadır. Zalim topluluğun kurtuluşu mümkün müdür? Zalimlerle mücadele ve zulmü bertaraf etmenin yolları nelerdir? Birkaç yazıyla, zulüm ve faili zalimle mücadele ve bertaraf etmenin yollarını değerlendireceğiz İnşallah.

Siyami Akyel.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41