Gönderen Konu: Kaza Namazları Nasıl Kılınır Sırayla Kılmak Şart mı  (Okunma sayısı 137 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 1964


Kaza Namazları Nasıl Kılınır  Sırayla Kılmak Şart mı

Aynen vakit namazı gibi kaza edilir. Kaza namazı kılarken sıra şart değildir. Fakat ne kadar kaza namazı kıldığını hesaplayabilmek için, sıra ile kılmak iyi olur.
 
Sual: Sünnetleri kılarken kazaya da niyet ediyoruz. Öğlenin ilk dört sünnetini kılarken ilk kazaya kalan öğlenin farzına, ikindinin sünnetini kılarken ilk kazaya kalan ikindinin farzına, akşamın sünnetini kılarken ilk kazaya kalan akşamın farzını kılmaya diye niyet ediyoruz. Öğlenin sünnetini kılarken akşamın veya yatsının farzına yahut vitre niyet edemez miyiz?

 CEVAP

 Fark etmez, hangisine isterseniz niyet edebilirsiniz. Ancak bunun hesabı zor olur. Öğlenin sünnetini kılarken öğlenin farzı, diğerlerinin sünnetlerini kılarken farzları da kılınırsa hesaba lüzum kalmaz. Karışık kılınca, ne kadar kaza borcu kaldı diye hesabı zor olur.

Sual: Kaza namazları hangi vakitlerde kılınır, hangi vakitlerde kılınmaz?

 CEVAP

 Namaz kılması tahrimen mekruh, yani haram olan vakitler üçtür. Bu vakitlerin haricinde her zaman kaza namazı kılınır. Günlük namazların arkasından da kılınır.
 
Kaza namazı için mekruh vakitler:

a- Sabah güneş doğunca, 50 dakika geçinceye kadar kaza ve nafile namaz kılınmaz.

b- Öğleye 20 dakika kalınca, öğleye kadar kaza ve nafile kılınmaz.

c- Akşama 45 dakika falan kaldıktan sonra artık o günün ikindisi hariç kaza namazı kılınmaz.
 
Sual: Mukim ve seferi iken kazaya kalan namazlar nasıl kılınır?

 CEVAP

 Mukimken kazaya kalan farzlar, seferde de dört rekat olarak kılınır. Seferde kazaya kalan farzlar, mukimken kaza edilince, iki rekat olarak kaza edilir. Tam olarak bilinmiyorsa, hepsini dört rekat olarak kaza etmek günah olmaz.
 
Sual: Hanefi fukahasının kaza namazları ile ilgili meşhur ve zahirür rivaye olan kavli şudur: Kazaya kalmış namazları kılmak nafile kılmaktan daha önemli ve daha münasiptir. Yalnız maruf sünnet ve nafileler bundan müstesnadır. Bunlar nafile niyetiyle kılınır. Fukahanın kavline ne dersiniz?

 CEVAP

 Fukahanın kavline kim ne diyebilir ki? Bu hüküm, sadece özürle kazaya kalan namazlar içindir, terk edilen namazlar için değildir. Aynı ifade bizim yazılarımızda da vardı. Böyle söyleyenlerin hatası (kasten yapılanla), (bir mazeretle kaçırılanı) aynı kefeye koymalarından ileri geliyor. Mesela, birisinin elinde kırılacak bir şey var, kazara çarpıyor ve onu düşürerek kırıyorsunuz, özür diliyorsunuz. Bir de kasten elinden alıp yere çarpıyorsunuz, sonra da özür diliyorsunuz. O zaman adam demez mi, ne özür dilemesi, kasten yapmadın mı, bunu demezler mi adama? Kasten namazı terk eden kâfir olur diye hadis-i şerif var. Uyuyarak, unutarak yani bir mazeretle kaçırılan namaz başka, günlerce, aylarca hatta yıllarca kasten terk edilen namaz başka.

Sual: Çok sayıda kaza borcu olan kaza borcunu ödedikten sonra tekrar tertip sahibi olur mu?

CEVAP

 Evet olur.
 
Sual: Sünnetler yerine kaza kılan, sadece kazaya niyet etse vaktin sünnetini kılmamış mı olur?

CEVAP

 Hayır vaktin sünnetini de kılmış olur, sadece niyet etme sevabı eksik olur.
Bir örnekle açıklayalım:

 Cünüp olan, denize girip çıksa veya denize düşse, ağzına ve burnuna da su girmişse gusletmiş olur. Bu gusülle namaz kılar. Eğer denize girerken gusle de niyet etseydi gusle niyetin sevabına da kavuşurdu. Farzın yanında kaza kılan da, sünneti kılmış olur. Ancak vaktin sünnetine diye de niyet edilirse, niyetten hasıl olacak sevaba da kavuşur.

Sual: Kaza namazı olmayan da sünnetleri kılarken kazaya da niyet etmeli mi?

 CEVAP

 Evet, iyi olur. Bir kimsenin kaza namazı olmasa da, kaza namazı kılmasında mahzur yoktur. Bazı namazlarımız sahih olmamış olabilir. İmam-ı a'zam hazretleri, abdestteki bir müstehabı yapmadığı için kırk yıllık namazını kaza etmiştir. Kaza etme mecburiyeti yoktu.

Sual: Akşam ve yatsının iki rekat olması gereken sünnetleri kaza kılarken üç rekat olarak kılınıyor bu sünneti değiştirmek olmaz mı?

 CEVAP

 Peygamber efendimiz, farzlardan önce veya sonra bir namaz kılardı, o kıldığı için bize sünnet oluyor. Akşam ve yatsıdan sonra iki rekat kıldığı gibi daha fazla da kılmıştır.

Mesela altı rekat evvabin namazı kıldığı da olmuştur. Sünnet yerinde kaza kılmakla sünnet de yerine geliyor. Rekatın farklı olması buna mani değildir.

Sual: Cemaati beklerken kaza namazı kılınır mı yoksa farzı kılıp sonra mı kaza kılmalı?

 CEVAP

 Cemaate yetişilebilirse, kaza kılmak iyi olur. Mekruh vakitler hariç her zaman kaza kılınır.

Sual: Özür ile kaçırılan namazların kazalarını sünnetler yerine kılınca niye sünnet de yerine gelmiş olmuyor?

CEVAP

Kuşluk namazı, tehıyyat-ül-mescid namazı ve diğer nafile namazlar hakkında Hadis varit olmuş, nafile namazları kılmak da kaza kılmaktan evladır. Çünkü kazayı bir özürle bıraktık. O an ölsek kaza borcu ile ölmüş sayılmayız. Böyle kazaya kalmış namaz, birkaç vakit olur. Fazla olmaz. Sünnet ve bu nafileleri kılmak, kaza kılmaktan evladır. Sünnetle kazayı beraber kılmaya hiç ihtiyaç yoktur. Ama birkaç sene gibi çok kaza borcu olunca bir zaruret doğuyor. Geciktirdikçe günah yazılıyor.
 
Diğer üç mezhebe göre özürle kaçırılan kazalar varken sünnet kılmak haramdır. Özürle kaçırılan kaza da geciktirilmemeli diyorlar. Bunlar da hak mezhep. Kaza namazının önemini anlamalıdır.
 
Sual: Camide kaza namazı kılmakta mahzur var mıdır?

 CEVAP

 Namazı kazaya bırakmak büyük günahtır. İşlenmiş bir günahı açıklamak da günahtır.

Eskiden hiç kimsenin kaza namazı olmazdı. Bu bakımdan kaza kılınca, o namazı terk ettiği anlaşılırdı. Fakat bugün hemen herkesin kaza namazı bulunmaktadır. Camiye müslüman gelir. Müslüman da namaz kılanı ayıplamaz. Bugün kaza namazı kılmak yadırganmaz. Aksine takdir edilir. Hatta "Falanca namaza başlamış, kılmadıklarını da kaza ediyor" diye övülür. Sonra bir insanın hiç kazası olmadığı halde, kaza kılsa mahzuru olmaz.
 
İmam-ı a'zam hazretleri, kazaya kalmış namazı olmadığı halde, senelerce kaza namazı kılmıştır. Bu devirde kaza kılmak ayıplanmadığı için, camide kaza kılmakta da mahzur yoktur.
 
Camide Tehıyyat-ül mescid gibi çeşitli nafile namazlar da kılınır. Bir kimse, camide herkesten çok namaz kılsa, ne namazı kıldığı nasıl bilinebilir? Akşam namazından sonra evvabin namazı kılınır. Evvabin namazı kılana "Kaza kılıyor", kaza kılana "Evvabin kılıyor" denebilir mi? Nafile namazları kılarken, mesela tehıyyat-ül mescid namazı kılarken kazaya da niyet edilirse, her ikisi de kılınmış olur. (Redd-ül-muhtar)
 
Camide kaza kılmak

 Sual: Camide kaza namazı kılmak mekruh olduğuna göre, sünnetleri kılarken kazaya da niyet ettiğimiz için, kaza kıldığımız belli olmuyor; fakat vitri ve akşam namazının kazası belli oluyor. Mekruh oluyor mu?

 CEVAP

 Eskiden herkesin kazasının olmadığı veya çok az olduğu dönemlerde, camide kaza kıldığını göstermek mekruhtu; fakat bu zamanda çok kimsenin kazası olduğu için, belli olmasının mahzuru olmaz.
 
Sual: Sabah namazını kaçırınca, nasıl olsa kazaya kaldı diye öğleden sonra kılmakta mahzur var mıdır?

 CEVAP

 Özürsüz geciktirme günahı pek büyüktür. Öğle vaktine 20 dakika kalıncaya kadar sünneti ile birlikte kaza edilmelidir.
 
Sual: Kaza namazı için "ilk veya son" demeden rastgele, "Kazaya kalmış namazımı kılmaya" diye niyet etmek sahih olur mu?

 CEVAP

 Hangi namazı kıldığını bilmek farzdır. Bir kimse, öğle vakti (Allah için namaz kılmaya) diyerek on rekat namaz kılsa, o günkü öğlenin farzını kılmış olmaz. (Bugünkü öğle namazının farzı) diye niyet etmesi gerekir. Fakat kazaya kalan namaz çok ise, böyle falanca günün kazası diye niyet etmesi mümkün olmayacağı için, (ilk kazaya kalan) veya (son kazaya kalan) diyerek niyet etmek sahih olur.
 
Sual: Mesela öğle ve ikindiyi kılamayan kimse akşam namazından sonra bu namazları kaza edebilir mi?

CEVAP

Elbette kaza eder, kaza etmesi farzdır, geciktirmesi haram olur.

Sual: Şafii’de kaza namazı olanın, sünnet veya nafile kılması haram. Peki sünnet kılmak haram da, namazı kaza etmeyip boş oturmak haram değil midir?

 CEVAP

 Namaz iki türlü kazaya kalır. Biri uyku, unutma gibi meşru bir özürle kazaya kalır. Diğeri de özürsüz, kasten kılmamakla kazaya kalır. Uyumak, unutmak gibi meşru özürle kazaya kalmış namazları kılmak farzdır. Acele edilmesi müstehaptır. Fakat terk edilen, yani özürsüz kılınmayan namazları ise acele kılmak farzdır. Kendisinin ve bakmakla mükellef olduğu kimselerin geçimini temin etmek için çalışması gibi zaruri işler dışında, kaza namazı kılması farzdır, boş oturması günah olur. Hatta namazlarını kaza etmeden vaktin sünnetlerini kılması da günah olur. Bunların yerine kaza namazı kılmalıdır! (Mugnil muhtaç, Tenvir-ül-kulub, İrşad-ül-ibad)
 
Sual: 4 rekatlı kazaların son 2 rekatta zammı sure okunmasa da, yine vaktin sünneti kılınmış olur mu?

 CEVAP

 Evet olur. Kazası olmayan kimse, sünnetler yerine kaza kılarken, son iki rekatta zammı sure okusa da olur okumasa da. Hiç kazası olmayan, ikindinin sünnetini kılarken, kazaya da niyet etse, kıldığı nafile olur. Ama farzın yanında kıldığı için sünnet sevabına da kavuşur.

Sual: Kazası olmayan, ahir zuhurun dört rekatında zammı sure okumalı ne demektir? Farzdır, vaciptir, sünnettir gibi bir şey mi?

 CEVAP

 Burada okumalı demek, okumak farz, vacip demek değil, okunması iyi olur demektir.

Sual: Kaza namazı kılarken kamet okunur mu?

 CEVAP

 Evet erkekler okur.

Sual: Erkeklerin kaza namazı kılarken kamet okumalarının sünnet deniyor.

Peygamberimiz, kaza namazı kıldı da mı kamet okumak sünnet olsun?

 CEVAP

 Evet Peygamber efendimiz de kaza namazı kılmıştır. Bir savaşta namaz kılma imkanı olmadı, sonradan kaza ettiler. Fakat Peygamber efendimiz, kılmasa bile, eshabına, ümmetine, namazınız kazaya kalınca ikamet okuyun buyurdu. Sabah namazına uyuyarak kalkamayanlar, kamet okuyup okumayacaklarını soruyorlardı.
 
Bir şeyin sünnet olması için onu mutlaka Peygamber efendimizin yapması gerekmez. Yapın diye emretmişse o sünnet olur. Yahut yaparken görüp de men etmemişse, o yine sünnet olur. Ezan okumak da sünnettir. Fakat Peygamber efendimizin ezan okuduğu kitaplarda açıkça yazmıyor. Peygamber efendimiz ezan okumamış bile olsa, ezan okumak sünnet değil, denebilir mi? Hem de İslam’ın şiarı olan bir sünnettir.
 
Sual: On yıldır dolgu dişle namaz kılan, şimdi bunları Şafii veya Maliki’ye göre kıldım derse, hepsi kaza edilmiş olur mu?

 CEVAP

 Zaruret olduğu için evet.

Sual: İkindinin farzından sonra ikindinin sünneti veya nafile namaz kılınmaz. Kaza namazı da kılınmaz mı?

 CEVAP

 İkindi namazını kıldıktan sonra kaza kılınır. Akşama 40 dakika kalıncaya kadar kılınır.

İkindi geç kılınmışsa, yani akşama 40 dakikadan az kalmışsa artık kaza kılınmaz. Ama ikindi namazı çok geç kalsa da mesela akşama birkaç dakika kalsa da yine kılmak farzdır. Terk edilmesi haram olur.
 
Sual: Kaza borcu olmadığı için üçüncü ve dördüncü rekatlarda zammı sure okuması gerekir mi?

 CEVAP

 Gerekmez. Çünkü vaktin sünneti yerinde bir namaz kılınmakla sünnet de kılınmış olur.

Akşam namazının sünnetini kılarken üç rekat akşam namazının kazasını kılmaya niyet edince de, sünnet kılınmış olur. Kazası olmayan, sünnetleri kılarken kazaya da niyet edince üçüncü ve dördüncü rekatlarda zammı sure okusa da olur, okumasa da.
 
Tâtârhâniye'de, kazaya kalmış namazı olup olmadığını bilemeyenin öğle, ikindi ve yatsının sünnetlerinde zammı sure okuması daha iyi olur buyuruldu. Bu, sünnetleri kılarken kazaya da niyet etmek ve zammı sure okumak daha iyi olur demektir. (Uyun-ül-besâir s.100)
 
Sual: Zekat borcumuz var iken, sadaka vermemiz uygun olur mu? Yahut zekat parası ile yol, köprü, çeşme, cami yaptırsak mahzuru olur mu? Kaza namazı borcumuz var iken, çok sevap olan tesbih namazı, kuşluk namazı kılsak sakıncası olur mu?

 CEVAP

 İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

 Nafile, farzın yanında denizde damla bile değildir.

Milyarlarca sadaka vermekle, binlerce çeşme ve cami yaptırmakla hasıl olan sevap, bir kuruş zekat sevabına eşit olamaz. Çünkü çeşme ve cami yaptırmak nafile ibadettir, zekat ise farz ibadettir.
 
Peygamber efendimiz, kaza namazı borcu olanın nafilelerinin kabul olmayacağını bildiriyor. Ömür boyu nafile namaz kılınsa, iki rekat farz namaz sevabına kavuşulamaz.
 
Nafile namaz kılmak ve farz olmayan ibadetleri yapmak yerine farzı ayn olan [herkesin kendisine lazım olan namaz, oruç gibi] ilimleri öğrenmek lazımdır. Bir kimse ömür boyu nafile ibadet etse, bir sayfa farzı ayn olan ilmi öğrenmenin sevabına kavuşamaz.

 Farz-ı ayn ilimden bir şey öğrensen eğer,

Dünyanın hazinesi etmez bu kadar değer
 
Sual: Sünnetleri kılarken kaza namazına da niyet ediyoruz. Ancak bir arkadaş, (Yatsının son sünneti iki rekat, akşamın sünneti iki rekat iken bunu üç olarak kılmak sünneti değiştirmek olur, bid’at olur) dedi. Üç kılmak sünnete aykırı mıdır?

 CEVAP

 Sünnet olan farzın yanında bir namaz kılmaktır, rekat sayısı değildir. Peygamber efendimizin akşam namazından sonra altı rekat namaz kıldığı da olmuştur. Öğlenin son sünnetini dört rekat olarak da kılmıştır. Yatsının farzından sonra çok namaz kıldığı da olmuştur. Tekrar ediyoruz: Farzlardan önce veya sonra bir namaz kılmak sünnettir, rekat sayısı değil. Bu bakımdan kaza namazı kılmakla vaktin sünnetini de kılmış oluyoruz. Sünnet de terk edilmiş olmuyor.
 
Sual: Dört mezhepte de kılınmayan namazları kaza etmek gerekir mi?

 CEVAP

 Evet.
 
Sual: Bir başlayışta birkaç günlük veya birkaç vakit kaza kılınınca, hepsine birden bir ezan okumak bir defa tesbih çekmek ve bir defa dua etmek kâfi gelir mi?

 CEVAP

 Evet.
 
Sual: Kaza kılarken her namazda ikamet okumak gerekir mi?

 CEVAP

 Evet.
 
Sual: Kaza namazlarını tamamen kılan tertip sahibi olabilir mi?

 CEVAP

 Kazası kalmayan tertip sahibi olur.
 
Sual: Peş peşe 4-5 vaktin kaza namazını kılacaksanız sabah, öğle, akşam, yatsı, vitir şeklinde sıraya dikkat etmek gerekir mi?

 CEVAP

 Hayır sıraya riayet etmek gerekmez. Ancak hesabın kolay olması için, ne kadar kaza kıldığımızı bilmek için sıra ile kılmak iyi olur.
 
Sual: Geçmişte seferi iken kazaya kalmış olan namazlarımı bilmiyorum bunların kazası nasıl olur?

 CEVAP

 Bilinmeyince mukim olarak kılmakta mahzur yoktur.
 
Sual: Kaza namazlarını tamamlamadan vefat eden kişilerin ahirette hali ne olur?

CEVAP

 Eğer samimi olarak kazaya başlamışsa, o zaman affa uğrayabilir, şefaatle affedilebilir veya ölünce iskat yaparlar, iskat sayesinde affa uğrayabilir yahut ahirette cezasını çeker ama bu daha az ihtimaldir. Çünkü kılmak için çalışmış ama bitiremeden ömrü kâfi gelmemiş. Hiç kılmayanların hâli kötü olur.
 
Sual: Sünnet yerine kaza kılarken, fasid olsa, bu namazı yeniden kılmak vacip olur mu?

 CEVAP

 Evet.

Farz ve nafile

Sual: (Bize borcu olan kimse, borcunu ödese mi daha çok seviniriz, yoksa bir hediye getirse mi? Elbette hediye getirse daha çok seviniriz. Borcunu zaten ödemek zorundadır.

Bunun gibi Allah da, farzı yapanları değil, nafile ibadet yapanları daha çok sever. Farzlar zaten borçtur; ama nafile, fazladan ibadet olduğu için, bunlar daha önemlidir) diyenler varmış. Söyledikleri doğru mu?

 CEVAP

 Kıyas bâtıldır. Bizim sevinip üzülmemiz dinde senet olmaz. İnsan rüşvete de, kumardan kazandığına da sevinebilir. Alacaklı hediye getirirse sevinebilir; ama Peygamber efendimiz, (Menfaat getiren ödünç, faizdir) buyuruyor. Ahir zamanda, faize de sevinenler oluyor. İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:

Melun şeytan, müminleri aldatarak, farzları küçük gösteriyor. Nafilelere yol gösteriyor.

Zekât yerine nafile sadakaları güzel gösteriyor. Hâlbuki zekât niyetiyle fakire bir altın vermek, yüz bin altın sadaka vermekten daha sevabdır; çünkü zekât vermek, farzı yerine getirmektir. Zekât niyeti olmadan verilenlerse, nafile ibadettir. Farz ibadetin yanında nafile ibadetlerin hiç kıymeti yoktur. Deniz yanında, damla bile değildir. (1/29)
 
Seyyid Abdülkadir Geylani hazretleri buyuruyor ki:

(Farz namaz borcu olanın nafilesi kabul olmaz) hadis-i şerifi gösteriyor ki, farz borcu varken nafileyle meşgul olmak ahmaklıktır. Kaza borcu olanın nafile kılması, alacaklıya borçlunun hediye götürmesine benzer ki, elbette kabul olmaz. Mümin, bir tüccara benzer, farzlar sermayesi, nafilelerse kazancıdır. Sermaye kurtarılmadan kâr olmaz. (Fütuh-ul-gayb m. 48)
 
İsmail Hakkı Bursevi hazretleri buyuruyor ki:

 Bazı avamın [cahillerin] iddia ettiği gibi farzı bırakıp da nafileyle uğraşmanın mesela, evvabin namazının farz kazaların yerine geçeceğini iddia etmenin dinde yeri yoktur. (Ruh-ul-beyân 3/127)
 
Allahü teâlâ bir hadis-i kudside buyuruyor ki:

 (Kulumu bana yaklaştıran en kıymetli şey, farzlardır.) [Buhari]

Kazası olmayanın kaza namazı kılması

Sual: Kaza namazı olmayanın, sünnetleri kılarken, kazaya da niyet etmesi caiz midir?

 CEVAP

 Beş vakit namazın sünnetlerini kılmaktan maksat, farzdan başka namaz kılmaktır. Peygamber efendimiz, farzlardan önce veya sonra bir namaz kılardı, o kıldığı için bize sünnet olmuştur. Bu hususta din kitaplarındaki ifadeler şöyledir:
 
1- Farzların yanında sünnetleri kılarken, farzdan başka herhangi bir namaz kılmakla, sünnet de, yerine gelmiş olur, sünnet diye ayrıca niyet etmek gerekmez. Gece kalkıp iki rekat teheccüd namaz kılan kimse, sonra baksa ki, sabah namazının vakti girmiş, artık sünnet kılamaz, kıldığı iki rekat nafile sünnet yerine geçer. (Eşbâh)
 
2- Farzın yanında, adak namaz kılmakla da, sünnet yerine gelmiş olur. Dürr-ül-muhtar’ın, (Nafile kılmak isteyen, önce namaz kılmayı adamalı, sonra, nafile yerine, bu adak namazı kılmalı. Sünnet namazları nezrettikten sonra kılan, bu sünnetleri kılmış olur) ifadesini, İbni Âbidin hazretleri şöyle açıklıyor: Nezredilen namazı kılmak vacib olduğu için, vacib sevabı hasıl olur. Sünnet yerine, nezredilen namaz kılınınca, sünnet de kılınmış olur. (Redd-ül-muhtar)
 
3- Farzların yanında sünnetleri kılarken, kaza, adak namazı veya herhangi bir nafile namaz kılmakla da, sünnet yerine gelmiş olur; çünkü sünnetleri kılmaktan maksat, o vakit içinde farzdan başka bir namaz daha kılmaktır. (Nevâdir-i fıkhiyye)
 
Muhammed Masum hazretleri de buyuruyor ki:

 Kaza namazı kılanın, kazaları bittikten sonra kıldığı kaza namazları, nafile olur. Bunlarla, nafilelerin sevabları hasıl olur; çünkü, belli vakitlerde kılınan [beş vaktin sünnetleri, kuşluk, evvabin, teheccüd gibi] nafilelere belli niyet şart değildir. Kaza namazları, o vaktin nafileleri olur. (2/63)
 
Görüldüğü gibi, kaza namazı kılmakla, sünnet yerine gelmiş oluyor. Kaza borcu olmayanın da, sünnetleri kılarken, kazaya da niyet ederek kılmasında hiç mahzur yoktur.
 
Akşam namazının kazası

 Sual: Kaza namazı borcu olmayanın, kıldığı kaza namazları nafile olduğuna göre, akşam namazını kaza edince, kazamız yoksa nafile oluyor. Üç rekâtlık nafile olmayacağı için, akşam namazının sünnetini kılarken, kazaya da niyet etmeden kılmak gerekmez mi?

 CEVAP

 Hayır, gerekmez. Farzın yanında herhangi bir namaz kılınınca, sünnet de kılınmış oluyor.

Onun için sünnetleri kılarken kazaya da niyet etmenin hiç mahzuru olmaz. Peygamber efendimizin akşam namazından sonra altı rekat namaz kıldığı da olmuştur. Öğlenin son sünnetini dört rekat olarak da kılmıştır. Yatsının farzından sonra çok namaz kıldığı da olmuştur. Burada rekat sayısı önemli değildir. Yani kazası olmayan, akşam namazının sünnetini veya yatsı namazının son sünnetini kılarken, kazaya da niyet ederek, üç rekat kaza kılarsa, sünnet de kılınmış oluyor, yani sünnet sevabına da kavuşuyor. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

 İmam-ı a’zam hazretleri, [kaza namazı borcu olmadığı halde] namaz abdestinin bir edebini terk ettiği için, kırk yıllık namazı kaza etmiştir. (1/29)
 
Şu halde kazası olmayan kimse de, kaza kılabilir. Sünnetleri kılarken kazaya da niyet etmesi daha uygun olur; çünkü böyle yapmakla, sünnet terk edilmiş olmadığı gibi, mekruh olmuş veya sahih olmamış olan namazları varsa, bunlar da kaza edilmiş olur.
 
Kaza ve teravih

Sual: Kaza namazı borcumuz yok. Buna rağmen, sünnetleri kılarken kaza namazına da niyet ediyoruz. Olur ya, kazaya kalmış bir namazımız varsa, onun yerine geçer. Yoksa zaten, farz yanında bir namaz kılmakla sünneti işlemiş oluyoruz. Ayrıca sünnet kılmaya dediğimiz için sünnet sevabı da alıyoruz. Evde iken, yatsı namazından sonra bir günlük kaza namazı kılıyorum, vaktin sünnetlerinde olduğu gibi, kılarken de teravihe niyet ediyorum. Bir arkadaş, yaptığın yanlış, kaza namazı olmayan, akşamın ve vitrin kazasını kılarken teravihe niyet edemez, ederse nafile olur, tek rekatlı nafile de olmadığı için kıldığın namaz boşa gider dedi. Doğrusu nedir?

CEVAP

 Doğrusu sizin yaptığınızdır. Bütün sünnet namazlar nafiledir. Kaza namazı borcumuz olmasa bile, farzın yanında bir namaz kılmakla sünneti otomatikman işlemiş oluyoruz.

Burada rekat sayısı önemli değil, farzın yanında bir namaz kılmamız önemlidir. Beş vakit namazın sünnetlerini kılmaktan maksat da, o vakit içinde, farzdan başka bir namaz daha kılmaktır. Niyetini de duruma ve ihtiyaca göre yapabiliriz. Kazayla beraber teravihe de niyet edebiliriz.

Kazası olmayan kimse, vaktin sünnetlerinde olduğu gibi, akşam ve vitrin kazasını kılarken teravihe de niyet ederse, rekatın tek olmasının önemi yok, yine teravih namazı da kılmış olur.

Kaza namazı borcu olmayan kimseler, iki kişi bile olsalar muhakkak cemaatle teravih kılmalıdır. Herhangi bir sebeple Camiye gidemeyen ve cemaat de bulamayan, o zaman kaza kılarken teravihe niyet edebilir. Bir günlük kaza kılan, o günkü teravihi de kılmış olur.

Kaza kılarken, ramazanda yatsıdan sonra namaz kıldığı için, teravihe de niyet etse de, etmese de yine teravih namazı kılmış olur. Niyet ederse ayrıca niyet sevabı da alır.

Kazaya niyet

 Sual: Kaza borcu olmayan kimsenin, kaza namazı kılmasında mahzur var mıdır? Sünnetleri kılarken kazaya da niyet edebilir mi?

CEVAP

Hiçbir mahzuru yoktur; hatta böyle ömür boyu kaza kılması ihtiyatlı olur. Çeşitli sebeplerle sahih olmayan namazları olmuşsa, bunlar kaza edilmiş olur. Kazası olmayan kimse, sünnetlerin haricinde, herhangi bir vakitte kaza namazı kılarsa, mesela kuşluk, Evvabin, Teheccüd namazı gibi bir namaz kılarsa o zaman, dört rekatlı farzların son iki rekâtında da zamm-ı sure okumalıdır. Beş vaktin sünnetlerini kılarken, farzların üçüncü ve dördüncü rekâtında zammı sure okumak gerekmez; okunsa da mahzuru olmaz.
 
Kaza namazı kılmak

 Sual: Hiç namaz kazası olmayan kimse, mekruh kıldıklarım olmuştur diyerek, ömür boyu kıldığı namazları kaza etmesi caiz midir?

 CEVAP

 Çok iyi olur. Ancak sabah ve ikindi namazlarından sonra kaza namazı kılmamalıdır; çünkü kazası olmayanın kıldığı kaza namazı nafile olur. Bu vakitlerde nafile kılmak caiz olmaz. (Hindiyye)
 
Kaza kılmak

 Sual: Bazıları (Kaza namazı kılmak caiz değil) derken, bazıları,(Kaza namazın yoksa kaza kılınmaz) diyor. Bazıları da (Mekruh olma ihtimali olanları kaza etmeli) diyor. İmam-ı a’zam hazretlerinin, hiç kazası yokken kırk yıllık namazını kaza ettiğini duydum. Bu hangi kitapta yazıyor?

 CEVAP

 İmam-ı Rabbani hazretleri, (İmam-ı a’zam Ebu Hanife hazretleri, abdestin edeblerinden birini terk ettiği için kırk yıllık namazı kaza etmiştir) buyuruyor. (1/29)
 
Fetâvâ-yi Attâbî kitabında diyor ki: İhtiyat olarak, mekruh olarak kıldığı namazları kaza etmek iyi olur. Bazı âlimler, bütün ömründeki namazları kaza etmişlerdir. İmam-ı a’zam hazretleri, abdest alırken ayak parmaklarını üst taraftan yukarıdan aşağıya doğru sol elinin küçük parmağıyla hilâllerdi. Sonra, Resulullahın ayağını, alt tarafından aşağıdan yukarıya doğru hilâllediğini anlayınca, ayak parmaklarını sünnete uygun şekilde hilâllemediği için yirmi yıllık namazını kaza etmiştir. (Tergib-üs-salât)
 
Görüldüğü gibi, bu mekruh bile olmadığı, sadece edebin terki olduğu halde, İmam-ı a’zam hazretleri namazlarını kaza etmiştir.
 
Kaza borcu olmayan

 Sual: Kaza borcu olmadığı halde, kaza namazı kılan kimsenin, dört rekâtlı kaza namazlarının üçüncü ve dördünce rekâtlarında zamm-ı sure okuması gerekir mi? Yine kaza borcu olmayıp beş vakit namazın sünnetlerini, kuşluk, evvabin, teheccüd gibi, farzlara bağlı olmayan sünnetleri kılarken kaza namazına da niyet eden kimsenin, üçüncü ve dördüncü rekâtlarda zamm-ı sure okuması gerekir mi?

 CEVAP

 Kaza namazı olmayan kimsenin kıldığı namazlar nafile olur. Nafile namazların da, her rekâtında zamm-ı sure okumak gerekir. Ancak beş vakit namazın sünnetlerini ve kuşluk, evvabin, teheccüd gibi farzlara bağlı olmayan sünnetleri kılarken kaza namazına da niyet eden kimsenin, üçüncü ve dördüncü rekâtlarda zamm-ı sure okuması gerekmez; çünkü Peygamber efendimiz, farzların yanında bir namaz kıldığı gibi, kuşluk, evvabin ve teheccüd vakitlerinde de namaz kılmıştır. Bu namazları kılmak bize sünnet olmuştur. Eğer kazaya da niyet ederek, kuşluk ve teheccüd namazlarını,12 rekâttan yani sünnet miktarından fazla kılınırsa, o zaman, üçüncü ve dördüncü rekâtlarda zamm-ı sure okumak gerekir. 12 rekâta kadar kılmak sünnet olduğu için son iki rekâtta zamm-ı sure okumak gerekmez; ama okunması iyi olur.
 
Gerek beş vakit farz namazların yanında gerekse kuşluk, evvabin ve teheccüd vakitlerinde, bir kaza namazı kılınınca, sünnete uyulmuş, o vakitte bir namaz kılınmış olur. Bunun için üçüncü ve dördüncü rekâtlarda zamm-ı sure okumak gerekmez.

Okunursa da, farz namazların üçüncü ve dördüncü rekâtlarında olduğu gibi, zamm-ı sure okumak namaza zarar vermez.
 
Tatarhaniyye’de, (Kazaya kalmış namazı olup olmadığını bilemeyen kimsenin, öğle, ikindi ve yatsının sünnetlerinde zamm-ı sure okuması daha iyi olur) buyurulması, (Sünnetlerde kazaya niyet etmesi ve zamm-ı sure okuması daha iyi olur) demektir. (Uyun-ül-besair)

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Dün, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41