Gönderen Konu: Gençleri Anlamak  (Okunma sayısı 60 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5800
Gençleri Anlamak
« : Ekim 21, 2022, 08:28:28 ÖS »
Gençleri Anlamak

Gençlik çağı hayatın en önemli dönemidir. Gençlik, kişinin enerji dolu ve hareketli olduğu en dinamik çağıdır. Gençlik büyük bir nimettir. Gençlik, bir toplumun ümidi ve yarınlarıdır. İnsan hayatının en verimli çağı gençlik çağıdır. Gencin yaşadığı biyolojik değişimin etkileri, psikolojik ve sosyolojik alanlarda da görülür.

Zaten çocukluktan itibaren ve gençlik döneminde genç kızını ya da oğlunu doğru şekilde ve geniş bir anlayış içinde bilgilendirebilen bir ebeveyn, gencin gelişimini olumlu yönde etkileyecektir. Bu amaçla, gençlerin doğru bir şekilde bilgilendirilip yönlendirilmeleri gerekmektedir.

Fırtınalı bir dönemin yaşanıldığı, kimlik karmaşasının da içinde bulunduğu bu dönemde ergene, baskılı ve katı disiplinli davranmaktan daha çok, anlayışlı ve hoşgörülü davranmak daha yararlı olacaktır. Biz evlatlarımızı ne oranda tanır ve onlarla ne kadar yakından ilgilenirsek, sorunlarına çözüm üretir ve her türlü zararlı etkilerden korursak; geleceğimiz için çok daha iyimser bakabiliriz. Bu nedenle anne-baba genci tanımalı, anlamalı ve ona gereken ilgi ve alaka göstermeli, onu ihmal etmemeli.

Gençlerle iyi bir iletişim kurmak, psikolojilerini bilmek, onları anlamak, kişiliklerine saygı göstermek büyük önem taşır. Böyle davranılmadığında gençler ile erişkinler arasında çatışma başlar.Öncelikle gençlere ihtiyaçları olan bilgiler aile içinde verilmeli, bunun gerçekleşebilmesi için de, ana-babaların gençlik dönemi hakkında doğru ve yeterli bilgiye sahip olmalıdır.

Gençlerin inançlı, ahlâklı, faziletli, sağlıklı, mutlu ve geleceklerinden umutlu olmaları yarınlarımız için çok önemlidir. Bir ana baba için çocuğu en değerli varlıktır.

Bu değerli varlığı en güzel şekilde yetiştirmek anne ve babanın öncelikli görevidir. Aileyi ve toplumu huzursuz eden alkol, kumar, uyuşturucu bağımlılığı, yanlış inanışlara yönelme ve ahlâkî çöküntünün yayılması, gençliğin ihmal edilmesinden kaynaklanmaktadır.

Böylesine kötü durumlara düşmekten, gençleri korumak yetişkinlerin en önemli görevidir. Zira gençlerini ihmal edenler, geleceklerini imha ederler.

Toplumların yaşadığı güzelliklerin arkasında gençliğin olumlu davranışları bulunduğu gibi yaşanan facia ve kötülüklerin arkasında da ihmal edilmiş gençlerin olduğu bir gerçektir. Gençleri önemsemek, onları anlamaya çalışmak ve kendilerinde var olan enerjiyi, dinamizmi; ilim, fikir, sanat gibi faydalı uğraşılara yönlendirmek gerekir.

 Tabiî ki, gençlerimize dinî ve mânevî idealleri kazandırmak, onların ruh sağlığı yönünden de son derece önemlidir. Nesli korumak ve sağlıklı bir toplum oluşturmak için gençlerimize iyi ve doğru bir din eğitimi verilmeli. Gençlerin kendilerini korumaları, dünya ve ahirette mutlu, huzurlu olmaları için inanç, ibadet ve güzel ahlâk sahibi olmalarına yardımcı olmalıyız.

 Gence belli sınırlar içinde özgürlük ve serbestlik tanımak gerekir.Sınırlar ebeveyn tarafından belirlenmelidir; ancak o sınırlar içinde seçenekler sunulabilir ve seçim hakkı ve esnekliği gence bırakılabilir. Böylelikle çerçevesi belli, kontrollü bir alanda gence karar verme, seçim yapma, deneme-yanılma ve sorumluluk alma gibi şahsiyet gelişimi açısından önemli becerileri kazanmasına zemin hazırlanmış, katkı sağlanmış olur.

Ana-baba, genci hiçbir zaman başkalarının yanında eleştirmemeli, küçük düşürmemeli, her şeye karışmamalı, baskı yapmamalı, “bu çocuktan bir şey olmaz” dememeli, alay etmemeli, çocuğuna güvenmeli ve davranışları başkalarınınkiyle karşılaştırılmamalıdır.

Genci, ufak tefek hatalarından dolayı azarlamamalıve yaptığı yanlışlardan dolayı onu tehdit etmemeli, bağırmamalı, korkutmamalı ve güç gösterisinde asla bulunmamalıdır. “Görürsün el mi yaman, bey mi yaman? Bakalım kimin dediği olacak?” gibi sözlerden ve bu tür davranışlardan, baskılardan kaçınmak gerekir.

 Gençlerin hiç sevmediği şey nasihat dinlemektir. Aksine anne ve babalar da bol bol nasihat etmek isterler. Ana-baba ile genç arasında iletişim hayati derecede önem ve anlam kazanır. Çatışma yerine, işbirliği ve iletişim kurabilmek çok önemlidir. Ergen gence karşı aşırı koruyucu, müdahaleci ve yumuşak ya da aşırı katı, otoriter ve baskıcı olmamalı. Aşırı yumuşak ya da aşırı sert davranışların psikolojik ve ahlâkî sonuçları hiç arzu etmediğimiz biçimde gerçekleşebilir. Her şeyde olduğu gibi, bu konuda da ‘denge’ çok önemlidir.

 Fizikî ve sosyal yönden hızlı bir değişim geçiren ergenin sorumluluklarını öğreneceği ve bu sorumluluklarını yerine getirmede kendine yardımcı olacak bir rehbere ihtiyacı vardır. Bu rehber, ergenin ailesidir. Anne ve baba genç evladını anlamalı ve sorunları konusunda yanında olduğunu hissettirebilmektir. Ancak, ne var ki bu dönemde ana-baba ile genç arasında birtakım problemler çıkmaktadır. Problemlerin çözümü ise ebeveyn ile ergen arasında etkili ve sağlıklı iletişim kurulmasından geçmektedir.

 Ana-baba, ergenlik çağında vermek istediği bilgileri, bir çocuğa verircesine davranmaktan vazgeçip, geçiş döneminin zorluklarını yaşamakta olan bir gence “rehberlik etmek” şeklinde olmalıdır. Yani artık hedef, gence bir şeyler öğretmek değil, “onun kendisinin bir şeyler öğrenmesine” yardım etmek olmalıdır.Ya da amaç, belli sorunları ona gösterip çözümlerini yine ona öğretmek değil, kendisinin çözümler bulmasına yardımcı olmaktır. Çünkü gençler yönlendirilmeyi sevmezler ve kendisine baskı yapılmasını istemezler ve tepki gösterirler.

Ergenlik döneminden itibaren insanlar, dinî açıdan sorumluluk çağına ulaşmış demektir. Genç artık dinin emir, yasak, görev ve kuralları çerçevesinde davranışlarının sorumluluğunu yüklenmiş birisidir. Bu çağdaki gençleri evvela, varlık sebebimiz, yaratılış gayemiz, nereye gideceğimiz, kısacası hayata getiriliş gayemiz gibi konularda uyarmamız ve onu kendi kendini sorgulayacak bir zihni yapıya ulaştırmamız gerekir.

Bunun için de gence, dünya hayatının imtihan hayatı olduğunu, Allah, Peygamber ve ahiret inancını, Allah’ın, kullarından beklediği görevlerin neler olduğunu ve inanç, ibadet ve ahlâkî sorumluluklarımızı yerine getirdiğimizde dünya ve ahirette mutlu, huzurlu olacağımızı anlatmak faydalı olur. Dolayısıyla anne-babalar gençleri tanımalı, anlamalı ve onları doğru bir şekilde yönlendirmelidir!

Süleyman Gülek.

RADYO DİNLEME LİNKİMİZ
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41