Gönderen Konu: KUDÜS  (Okunma sayısı 523 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
KUDÜS
« : Aralık 08, 2017, 11:02:21 ÖS »
KUDÜS

Allah’ın mescidlerinde, O’nun adının zikredilmesini engelleyip, onların harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır? (Bakara 114)

Allah’ın evi esaret altındayken, Selahaddin nasıl kendi evinde yatar? (Selahaddin Eyyûbî)

Biz müslümanlar için, mübarek beldelerimizi korumak imkan değil, iman meselesidir. (Recep Tayyip ERDOĞAN)

Bir gün gelecek İsrail’e öyle bir tokat atacağız ki, bütün hayatı gözlerinin önünden GAZZE ŞERİDİ gibi geçecek (Necmettin ERBAKAN)

Mekke iddiamız, Medine davamız, Kudüs bitmeyen duamız, İstanbul son durağımız, son sığınağımız, koruyucu kalkanımızdır. İstanbul Kudüs’ündür, Kudüs İstanbul’un. Şam ve Bosna, Üsküp ve Kudüs emanettir bize. Emanetine sahip çık ey Türkiye!

Ey Müslümanlar! Kudüslü bacılarım kadar dik durun. Dik durun ki, dünya Müslüman’ın ne olduğunu öğrensin artık.

Kudüs’ü savunmak, gerçek bağımsızlığı savunmaktır. (Nuri Pakdil)

Peygamberlerin en kutsal sırlara eriştiği kutsal Kudüs, İslam âleminin kanayan yarası, insanlığın utanç tablosu oldu.

Yıkılasın İsrail! Enkazını göreyim! Sana ülke diyenin, yüzüne tüküreyim! (Necip Fazıl Kısakürek)

Kudüs’te kadın olmak; davanı, kâfirin gözünün içine bakarak savunabilmek ve dünyaya haykırabilmektir.

Yakındır sonsuz özgürlüğün… Yakındır ey Mirac’ın anahtarı…

Kalbimin yarısı Mekke’dir, yarısı Medine. Üzerinde bir tül gibi Kudüs vardır.

Ah, Filistin’im! Ne zaman özgür kalacaksın? Ne zaman zalimin zulmünden kurtulacaksın? Ne zaman çocuklar oynayacak?

O lanetli kavimden intikam alınacağı gün, bu ümmetin kalbinden merhameti al Allah’ım!

Belki de bir Selahaddin gerekti, bir de şanlı ordusu.

Biz Kudüs’ü kurtarmayacağız, Kudüs bizi kurtaracak! İnşaallah üzerimizdeki ölü toprağını Kudüs davası ve sevdası kaldıracak!

Ya uyandırın Bedr’in aslanlarını, ya da çağırın Kafkas kartallarını, söyleyin Selahaddin Eyyûbî’ye, MESCİD-İ AKSÂ ayaklar altında!

Ey mahşere inanan dünya Müslümanları, Kıyamet’e kadar mı, sürecek bu uykunuz? Kudüs işgal altında!

Ey Kudüs! Ey Peygamberler kokusu! Ey yerin göklere en yakın avlusu!

Mescid-i Aksâ’yı gördüm düşümde,

Götür Müslüman’a selam diyordu,

Dayanamıyorum bu ayrılığa,

Kucaklasın beni İslam diyordu.

Yahudileri kimse suçlamasın. Eğer Kudüs işgal atındaysa, Filistin’e pranga vurulmuşsa, Müslümanlar katlediliyorsa, SUÇ BİZİMDİR!

Madem çiçekleri görmek için baharı beklemek zarureti vardır; biz de ona şiddetle ve sabırsızlıkla intizar etmekteyiz.

Müslüman yürekler bilirim daha, Kızdı mı Cehennem kesilir, Sevdi mi Cennet. (Erdem Bayazıt)

 Kesseler de ayaklarımızı bil ki ey Kudüs senin için ellerimi ayak yaparım!

Kudüs olacak bir gün pencerende manzaran; Biz yüzünü, sen Kudüs’ü göreceksin ey Müslüman!

Kudüs; Filistin davası değil, kıble davasıdır. Bu ümmetin cihad kalbi kıyamete kadar Kudüs’ün eteklerinde atacaktır.

Ey ilk kıblem! Sana rahat yoksa bizlere de yok! Muhammed’in aleyhisselam ordusu gelecek diye bekleyen gözü yaşlı bacımın ümidi olmak zamanı!

Ey Müslüman! Kudüs özgürleşmeden, özgürüm deme! Öyleyse, onurunu çiğnetme!

Kudüs, Mekke’dir. Kudüs, Medine’dir. Seven Kudüs’ü sevsin. Doğmak isteyen Kudüs için doğsun. Kudüs için doğmaya da değer ölmeye de…

Hayber’i hatırla Hayber’i ey Yahudi! Muhammed’in ordusu geri

Kudüs, şehir değildir. O; dindir, imandır, davadır, heyecandır, simgedir, ölçüdür. Onunla ölçeriz cihat tutkumuzu.

Kudüs özgür olmadıkça, tüm şehirler tutsaktır.

Kudüs, bizim ilk kıblemiz ve sürekli cihadımızdır.

Küfür devam eder, zulüm devam etmez.

Ya Rabb! Mazlum ve mahzun ümmetimizin yüzünü güldür, bizleri de bu işe memur kıl!

Ya Rabbî! Miraca şahitlik ettirdiğin Kudüs’ün, özgürlüğüne de bizleri şahit kıl!

İmanımdan vazgeçmedikçe, Kudüs’ten vazgeçemem! (Nuri Pakdil)

Mescid-i Aksâ artık elimizde diyen Yahudilere bakın ve unutmayın: Bir ümmet cihad arzusunu kaybederse, namusunu da kaybeder.

Rabbim! Mahsun ve mazlum Mescid-i Aksâ’mızı içinde bulunduğu esaretten en kısa zamanda kurtar.

Mescid-i Aksâ izzet, namus ve şeref! Mescid-i Aksâ iman, hayat ve can! Bunlar giderse ne kalır geriye? Yaşamak anlam taşır mı?

Ya Kudüs’te yaşarız ya da şehit oluruz!

Filistin, her mü’min kulun önünde bir sınav kağıdıdır.

Ey toprağın altındaki diriler geri dönün, çünkü toprağın üstündekiler çoktan öldüler.

Mazlumlar ayağa kalkmadıkça, zalimler diz çökmez!

 Kudüs ve ümmet yalnız değildir. Biriz, iriyiz, diriyiz!

Aksâ’nın hürmeti çiğneniyor! Uyuma!

İlk kıble, Peygamberler otağı, Namaz ülkesi, Miraç şahidi, Aşıklar evi, Ey Kudüs! Sen ki mânâ ile maddenin buluştuğu şehirsin.

Kudüs’süz ve İstanbul’suz aşk yoktur.

Kudüsteki zulme susan dil, imanlı bir kalbe tercüman olmaz! Ya dil yalandadır ya da kalpte iman yoktur!

Gülerek şehadete yürüyenleri, görmek mi istiyorsun? Dili lâl, kulağı sağır, gözleri kör dünya! Şahidim MESCİD-İ AKSA!

Mescid-i Aksa sadece Filistinlilerin değil, bütün müslümanlarındır. Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur.

Dedi ki; sen şairsin elindeki bu taş ne? Dedim ki; şair aşka boyun eğer, zulme değil.

Mescid-i Aksâ deyince uyku bölünmüyorsa, yemek boğaza durmuyorsa ve kahkaha yarım kalmıyorsa… Ey iman edenler! İman ediniz!

Erkek adam ağlar! Secdesiz kalan Aksâ’ya, çaresiz kalan Kudüs’e ve ümmetin sessizliğine ağlar!

Ah Kudüs! Gökte yaratılıp yere indirilen şehir, Vallahi sen bizim onurumuzsun, seni elimizden dünya gelse alamaz!

Yüreğinde Kudüs sevdası büyüten anneler lazım bize. Ve rüyasında özgür Kudüs düşü gören yiğitler!..

İnanıyorum ki, akl-ı selîm, sağduyu, itidal ve barış taraftarları Hz. İbrahim, Hz. İshak, Hz. Yakup ve Hz. Yusuf’u bağrında barındıran El-Halîl Camisi’nin başına gelenlerin Mescid-i Aksâ’nın başına gelmesine izin vermeyeceklerdir. (Mehmet GÖRMEZ – Eski Diyanet İşleri Başkanı)

“Dünyanın en uzun hüznü yağıyor. Yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne.”

Süleyman Önsay.

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41