Gönderen Konu: Teknoloji Teknoloji ve Dijital Kültür  (Okunma sayısı 89 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5778
Teknoloji Teknoloji ve Dijital Kültür
« : Ocak 07, 2024, 09:07:59 ÖÖ »


Teknoloji Teknoloji ve Dijital Kültür

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi

Bilgisayar teknolojisinin insan yaşamına entegrasyonu öyle bir düzeye ulaştı ki artık insanın, “tekno-sapiens” olma olasılığı konuşulmaktadır.

Özellikle COVID-19 salgınının bir sonucu olarak dijital teknolojiye bağımlılıkta görülen inanılmaz artış, bu olguyu teyit eder niteliktedir. Artık dünyamız, sanal gerçekliğin gerçek yaşamdan ayırt edilemez hâle geldiği sosyal ağ deneyimlerine tüm somutluğuyla tanık olmaktadır. Üstelik dijital teknolojinin gelişmesinde birkaç on yıl içerisinde gözlemlenen hayret verici ilerleme, katedilen mesafenin henüz başlangıç aşamasında olduğunu göstermektedir. Gelecek yıllar ile karşılaştırıldığında insanoğlunun henüz hiçbir şey görmediği pekâlâ söylenebilir. Buna rağmen dijital çağın kısa olacağı yönünde birtakım beklentiler olsa da gerçek olan kalıcı ve her şeyi değiştirici bir güce sahip olacağıdır. Nitekim dijital teknoloji, insan yaşamının vazgeçilmezi hâline geldiyse toplum ile bütünleşip çeşitli toplumsal yapılarla iç içe geçmesi artık kaçınılmazdır. İnsanın zihnî, duygusal ve manevi yönelimlerine etki eden bu etkileşimin dinî hayata sirayet etmemesi elbette düşünülemez. Özellikle dinî grupların dijital teknoloji imkânlarından yararlandıkça bu yeni güce olan ilgilerinin daha da fazla artacağı tahmin edilmelidir. Üstelik çağın içerisinde kalabilmek için tekno gelişimi benimsemekten başka bir seçenek de önlerinde bulunmamaktadır. Sutinen ve Cooper’ın belirttiği gibi “Son otuz yılda bilgi teknolojisinin yaygınlaşması, toplumun her alanında hızlı, tempolu bir değişime yol açtı. Öyle ki çalışırız, öğreniriz, sosyalleşiriz, randevulaşırız, ailemizle etkileşime gireriz ve ibadet faaliyetlerine katılırız, bunların hepsi yeni bir teknolojiyi benimsemeye uyum sağlamıştır.” Artık dinî inanç topluluklarında da dijital teknolojinin kalıcı olacağı şüphe götürmez bir olgudur. Dijital bağlılığın toplumun dokusuyla bütünleşip günlük yaşamın çeşitli altyapılarıyla iç içe geçtiği gözlendiğinde şimdiden her alanda vazgeçilmez ve geri döndürülemez bir bağlılık hâline geldiği itiraf edilmelidir. (Kirk A. Bingaman, “Religion in the Digital Age: An Irreversible Process”, Religions 14/108, 2023: 13.)

Dijital çağda teolojinin doğasını yansıtmak için birçok terimin gündeme geldiği, bilinen bir gerçektir. “Dijital teoloji”, “dijital çağ teolojisi”, “siber teoloji”, “internet teolojisi” bu terimlerden bazılarıdır. Dijital teoloji, dinin dijital kültür ve medya tarafından nasıl şekillendirildiği ve dijital kültür ve medyada nasıl mevcut olduğuyla ilgilenen dijital din ile karıştırılmamalıdır. Dijital din daha çok dijital kültürdeki din fenomenine odaklanırken dijital teoloji, Allah’ın zatı/doğası ve dünyayla etkileşimi üzerine eleştirel argümanları da içeren bilişsel bir çalışmadır. En temelde dijital teoloji, bilgisayarlardan ilham alan zengin bir teolojik kavramlar sistemidir. Bu yapısıyla dijital teoloji ya da siber teoloji, yeni bir teoloji markasının üretilmesine yönelik girişimleri çağrıştırmaktadır. Çünkü dünya nüfusunun yarıdan fazlasına internet erişimi sağlayan bir teknolojik platformda dinî ve manevi hayatı sürdürme biçiminde zorunlu bir değişiklik ister istemez varlığını hissettirmektedir. Üstelik teknolojik yenilikler bu yüzyılda yaşamın birçok alanında sosyo-kültürel değişikliklere de kaynaklık etmektedir. Kabul edilmeli ki dijital teknoloji, toplumlar üzerinde önemli etkileri olan kültürel bir güce dönüşmüştür. Bu açıdan günlük hayatımızın bir parçası olan teknoloji, teolojinin yayılma ve öğretilme şeklini de değiştirmekte, fikrî etkileşimlerimizi ve manevi yönelimlerimizi belirlemektedir. Aynı zamanda sürekli gelişen teknoloji, dinlerle ya da bir dinin içerisinde varlık bulan teolojik yorumlarla kendine özgü bir rekabet alanını oluşturmaktadır. Artık dinî aktörler ve bireyler, giderek artan bir şekilde dijital medya biçimleri aracılığıyla dinî olanla yüzleşmektedir. (Matthew N. O. Sadiku ve dğr. “Digital Theology: An Overview”, IJTSRD 6/6, 2022: 2068-2069.)

Murray Shanahan’ın, “Artık günümüzün gelişen teknolojileri daha önce görülmemiş bir güce sahiptir.” düşüncesi, insanlığın hayal gücünün ötesinde bir gelişmeler dizgisine tanık olacağını çağrıştırmaktadır. Bu gelişim ivmesi içerisinde bugün insan-makine bileşimine şahit oluyorsak ne olduğunu anlamamız için acele etmeliyiz ve dijital teknoloji ya da yapay zekânın bizim yerimize karar vermesinden önce teolojiye dair hazırlığımızı yapmalıyız. Öncelikle de cebimize sığan bir cihazın içerisinde sahip olduğumuz dijital gücün idrakine varmalıyız. Öyleyse dijital teknolojinin artan erişimi ve gücünün, toplumlarda ve inanç topluluklarında daha sağlıklı ve verimli kullanımı için çağın doğasıyla uyumlu teolojik bir düşünceye her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktayız. Tabii bu süreç boyunca İlla Delio’nun, “Teknolojiyle yalnızca dinsel bir şekilde ilgilenmek olmamalı, aynı zamanda teknoloji kim olduğumuzun bir parçası hâline gelmelidir.” ifadesinde belirttiği üzere, teknolojinin dijital bir kültür oluşturma işlevini yeniden düşünmeliyiz. Günümüzün dijital dünyasında, evreni yeniden anlamlandırmak için teknolojiyi daha da fazla kullanma gerekliliği kaçınılmaz hâle gelecektir. Delio’nun sözleriyle, “dijital teknolojinin Allah’ın incelenmesinde merkezî olduğu” bir yaklaşıma, her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulacaktır. Bu nedenle insan, dijital teknolojiyi var ederken ilahi yardıma ve rehberliğe tüm gücüyle odaklanmalıdır. Âdeta bu sürecin her aşamasında Allah, dijital güç karşısında merhamet ve iyilik dolu amaçlarıyla süregiden değişime rehberlik etmelidir. (Bingaman, 2023: 6-13.)

İnsanlığın geleceğinde dinin dönüşümü, dijital teknoloji aracılığıyla sürecektir. Daha doğrusu teknoloji ve dinin bileşiminden oluşan bir teoloji yoğun bir şekilde varlığını hissettirecektir. Bu nedenle öngörülemeyen ilerleyişi ile teknoloji, Allah’ın harika bir armağanı olarak da görülebilir. Ancak Allah’ın diğer lütuflarında olduğu gibi bu armağanı da suiistimal edilmemelidir. Kaldı ki bu çağda yaşadığımız ve günlük yaşamlarımızda dijital teknolojiden faydalandığımız için kendimizi şanslı da görebiliriz. Cep telefonları kaç hayat kurtardı? Zoom, skype, telekonferans ve facetime gibi uygulamalar, güzel amaçlar için yeterince kullanılabildi mi? Sosyal medya kullanılarak dünya çapında kaç vaaz ve mesaj yayıldı? Elbette teknolojiyi bir sorun olarak gören veya tamamen “şeytanın işi” olduğu düşüncesinde yaklaşımlar olacaktır. Fakat şeytan ne teknolojiyi icat eder ne de onu kullanır. Teknolojiyi kötücül amaçlara dönüştürenler ve kullanmak isteyenler, ona bu amaçla yaklaşanlardır. İşte tam da burada Allah, iyilik ve merhamet dolu lütfuyla sürece dâhil olmalıdır. Kendimize Allah’ın her yerde mevcut olduğunu ve her şeyi bildiğini ne kadar çok hatırlatırsak böylece O’nu memnun etmek ve O’nun gazabını kışkırtmamak için teknolojiyi olması gerektiği şekilde istihdam edebiliriz. Hatta bu konuda öncülük edecek bir modelin inşası için mücadele de edebiliriz. Çünkü Allah, sadece gerçek yaşamda değil, Facebook’ta da yalan yerine gerçeği görmekten memnuniyet duyar. O, doğruyu, merhameti, iyiliği, sevgiyi sadece gerçek âlemde değil, dijital âlemde de ister ve emreder. Çünkü bir yargıç olarak Allah, bir gün çevrimiçi ortamda nasıl vakit geçirdiğimizin, dijital belleğe kaydettiğimiz iyiliklerimizin ve kötülüklerimizin hesabını bizden mutlaka soracaktır.

Dijital teoloji dindarlara, dijital teknolojinin kullanımı ve medya kültürüne entegre olmanın ilkeleri hususunda öz değerlendirme yapabilmelerini sağlayıcı argümanlar sunmaktadır. Bugün dini anlama noktasında, dinî fikir ve uygulamaların medya aracılığıyla nasıl iletildiği, öğrenildiği, temsil edildiği ya da benimsendiği somut verilerle desteklenmektedir. Bu durum din ile ilişkili verilerin her daim sınanabilir ve denetlenebilir olduğunun da göstergesidir. Vurgulamak istediğimiz esas mesele de dijital dünyanın kendi gerçekliğiyle yüzleşerek teolojik dilin gelişim sürecini takip etmeyi istememizdir. İnternetin ve teknolojinin teolojik sonuçlarını, insanların Allah ile ve de birbirleriyle olan ilişki düzeyleri açısından sürekli ölçümleyebilecek bir bilinç hâlini sürdürebilmemizdir. Artık dinin, aşkın olsa da ifade şekliyle dijital hâle geldiğini de kabul etmemiz gerekir. Dinin, dijital medya aracılığıyla yayılmasının ve sahiplenilmesinin tabii bir olgu olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Kaldı ki günümüz toplumu bilgi, enformasyon ve ağ toplumuna dönüşmüştür. Bu realite aynı zamanda kelime merkezli bir dünyadan imaj merkezli (tv, film, internet vs.) bir dünyaya geçişi zorunlu kılmıştır. Artık dünya, yoğun bilgi ve imaj bombardımanı altında dinî toplumsallaşma sürecini medya aracılığıyla sağlamaktadır. Üstelik dinî bilgi akışında medya, dinî kurumlardan daha fazla etkili hâle gelmeye başlamıştır. Dijital ağlar, günlük hayatlarımızda gömülü hâle geldikçe manevi katılım için ortak platformlara dönüşmüştür. Çünkü modern birey, bilgilenmek istemese de bilgiyi edinmekte âdeta dijital âlemin bütün organlarından yaşamına gelen bilgiye karşı koyamamaktadır. Bu ise dijital teknolojinin, topluma şekil verme, değer yaratma, değerleri benimsetme, düzen oluşturma ve yönetmede din kadar etkili olduğunu belgeler niteliktedir. (Mustafa Arslan, “Medya ve Yeni Dinsel Kimlikler”, Medya ve Din Tartışmaları-Sempozyumu, İstanbul: İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2016, 213.) Semboller, işaretler, sayılar, sözcükler, mimikler, resimler ya da bunların bileşkesinden oluşan iletiler yalnızca mesaj taşımamakta, aynı zamanda insanların dünyasını yeniden şekillendirip yorumlayarak ona yeni boyutlar kazandırmaktadır. (Ali Arslan, “Medyanın Toplumsal Gücü”, Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap.) Burada sorun teşkil eden güçlük ise dijital ağları kullanırken rasyonel düşünme yeteneğimize karşı komplo kurulduğu konusunda sandığımızdan daha az seçeneğe sahip olma ihtimalimizdir. Çünkü medya ve kitle iletişim araçlarıyla kutsal olan yeniden üretilir, aynı zamanda tüketilir hâle gelmiştir. Din, oluşturduğu kültürel bir (sanal) alan içerisinde, benimsediği dil ve format üzerinden kendisini ifade etmeye başladığında bu durum ister istemez dinin kendi bütünselliği, değer ve önermeleri çerçevesinde değil; olması arzulanan kalıp ve imgelerle tanımlanmasına bir şekilde kapı aralamıştır. (Hikmet Demir, “Medya Dindarlığı”, Umran Dergisi 173, 2009, 27.) Bir anlamda sanal iletişim ağları, bilgi dolaşımını herhangi bir grubun ya da kurumsal yapının tekelinde olmasına son vererek medyada sunulan dinî içeriklerin kontrolünü toplumsal alana aktarmıştır. Artık bu süreç, dinî iletişim aşamalarında hiyerarşik bir dönüşüme yol açmış, geleneksel otoriteler sorgulanır hâle gelmiştir. Böylece otoritelerden sağlanan bilgiler, sosyal medya ve forumlarda tartışılarak sorgulanmaya başlamıştır. (Mehmet Haberli, Sanal Din, İstanbul: Açılım Kitap, 2014, 72.) Dinî içeriklerin sorgulanır olması da sanal koşulların etkisinde bir teolojinin varlığını gerekli hâle getirmiştir. Çamdereli’ye göre din dili medyatik söylem ile kendisini ifade etmeye başladığında medyatik söylemin çerçevesi içerisinde kalmakta ve medyatik dilin istekleriyle şekillenmektedir. Böylece din, varlığını sürdürse de bu söyleme muhatap olanlar, özgün din söyleminden uzaklaşarak medyatik ve dijital din söyleminin mahkûmu olmaktadırlar. Bu nedenle ona göre dijital dünya yeni bir dinselliği inşa ederken gelecek nesiller, dijital mürebbiyenin şekillendirdiği farklılaşmış ve dönüşmüş mesajlarla şekilleneceklerdir. (Mete Çamdereli, “Dinsel Söylem Yok Olmuyor Medyatikleşiyor”, TRT Akademi 3/6, 2018: 777-778.)

Sonuç olarak mevcut ve yeni gelişen teknolojileri nasıl kullanacağımız konusunda hâlâ seçim şansımız varken o bizim için karar vermeden önce neler olduğunu anlayıp bu konuda ciddi adımlar atmamız daha yararlı olacaktır. En nihayetinde teknoloji tarafsızdır, onda herhangi bir kutsallık yoktur, fakat olmasını istediğimiz her şeye de dönüşebilir. Bu sebeple siber dünyada bireylerin iyi şeyleri nasıl yapacaklarını öğrenmeleri, bilgiyi nasıl işleyebileceklerini bilmeleri, ahlaki değerlere göre muhakeme yapabilmeleri, gelişen teknolojiyi insanlığın yararı için kullanabilmeleri için dijital teoloji oldukça önemli hâle gelmektedir. Diğer bir deyişle gerçek dünyadaki varlığımız ile sanal âlemin içerisinde tanımladığımız kendimizi değerler alanında örtüştürecek dijital bir kültüre olan ihtiyacımız giderek artmaktadır.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41