Gönderen Konu: Tevhid Davası ve Sorumluluğumuz  (Okunma sayısı 68 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5771
Tevhid Davası ve Sorumluluğumuz
« : Temmuz 30, 2023, 08:19:58 ÖÖ »
Tevhid Davası ve Sorumluluğumuz

ALLAH’a hamd  ve yegâne önder ve örneğimiz olan Peygamberimize salât ve selâm olsun.

İnsan başı boş yaratılmamıştır. İnsanı yaratan Rabbimiz, insanın yaratılış gayesini şöyle beyan etmiştir. “Cinleri ve insanları sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyat Sûresi: 56) Kulluk sınavı için geçici olarak yeryüzüne yerleştirilen insanın, iradesi ve seçme hürriyeti serbest bırakılmıştır. Kulluk sınavından başarıyla çıkmanın yolunu kitaplarıyla bildiren Allah (cc),  bir de  kulluk yürüyüşünün önder ve öncüleri olarak peygamberler  görevlendirmiştir. Hayatın adı “İmtihan,” mücadelenin adı ise tevhid ve şirk, hak ve batıl mücadelesidir. İstisnasız her insan bu imtihan sürecinden geçer. Ve bu imtihan süreci, sadece iman edene kadar değil, ömrün son demine kadardır.

“O hanginizin daha güzel iş yapacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O üstündür, bağışlayandır.’’(Mülk Sûresi: 2)

İmtihan kelimesi Kur’ân’da “Belâ” olarak ifadelendirilmiştir. Belâ’nın sözlük anlamı, denemek, yapmak, bitkin hale getirmek demektir. Ayrıca imtihan için başa gelen musibete de belâ denir. Tevhid ve şirk, hak ve batıl mücadelesi insanlık tarihi kadar kadim bir mücadeledir. Tevhid saflarında yerini alan mümin kadın ve erkekler için dünyada her şey bir imtihan sebebidir. Sağlık ve hastalık, zenginlik ve fakirlik, gençlik ve ihtiyarlık, nimetler ve mahrumiyetler. “Her nefis mutlaka ölümü tadacaktır. Biz sizi hayır ve şerle imtihan ederiz. Sonunda yine bize döndürüleceksiniz” (Enbiya Sûresi: 35)  Biz sizi; “Hayırla, nimetlerle, şerle, belâlarla yahut zenginlik-fakirlik, hastalık-sağlık, düşüklük-yükseklik gibi hoşa giden ve gitmeyen şeylerle imtihan ederiz, sizi deneriz.”

Elbette ki her kulun sınavı farklı olduğu gibi kadın ve erkeklerin sınavı da farklılık arz eder. Ama neticede her kul imtihan sürecinden geçer. Bu imtihanlar pek çok biçimde görünse de, hepsinin maksadı aynıdır: İmtihan insanı Allah’a yaklaştırıyor mu, yoksa O’ndan uzaklaştırıyor mu, bunu görmek... Kadın olarak bizler de, kulluk  sınavının  öğrencileriyiz. Hayatı, sıkıntıları, olayları, dertleri  yaşarken imtihan şuuru  ve  kazanma gayretiyle,  hayatı göğüslemek inancımızın gereğidir. Kur’ân-ı Kerim’in çeşitli yerlerinde imtihanlara karşı uyarılırız.

MAL VE ÇOCUKLAR İMTİHANDIR

‘’Biliniz ki mallarınız ve çocuklarınız birer imtihandır. Allah’a gelince büyük mükâfat onun katındadır.”(Enfal Sûresi: 28)  Mal ve evlât sevgisinin insanı cezbeden bir yanı vardır. Samimi bir mümin onunla imtihan olunur.

“EVLÂT”  BİR İMTİHANDIR

Çocuklar imtihan vesilesi olarak verilmiş nimetlerden biridir. Onları Allah yolunda yetiştirmek ve dava eri kılmak için ebeveyn çocuğuna,  dinî ve ahlâkî terbiye verirse, helâlinden yedirirse, kıyamet gününde hesaptan kurtulur.

 Mala gelince; helâl yoldan kazanılır, hayır yollarına harcanırsa, sahibi günahtan ve azgınlıktan kurtulur. Mal sahibi olmak mümine zarar vermez, yeter ki mal insanın sahibi olmasın. Mümin bir hanım eşine, rızkını helâl yoldan kazanması konusunda yardımcı olmalıdır. Kapitalist anlayışın hâkim olduğu bir toplumda yaşıyoruz. Hesap günü şuuruyla imtihanı unutmayan  mümin bir hanımı, mal sevgisi esir alamaz. Mal kapsamında verilen imkânlar, malı Allah’ın razı olduğu yere, razı olduğu kadar harcama konusunda bir imtihan vesilesi olduğu gibi, imkânsızlıklar da sabrın denenmesi adına bir imtihan vesilesidir. Dünyaya sahip olmak insana zarar vermez, yeter ki dünya  insana sahip olmasın. Şuurlu bir mümin vahyin çerçevesinden dünyayı okumalıdır.

YOKLUK BİR İMTİHANDIR

“Andolsun sizi biraz korku, açlık, mallardan, canlardan ve mahsullerden eksiklikle imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele! “ (Bakara Sûresi:155)

TEVHİD DAVASI BİR İMTİHANDIR

“Andolsun ki içinizden cihad edenlerle sabredenleri belirleyinceye ve haberlerinizi açıklayıncaya kadar sizi imtihan edeceğiz.” (Muhammed Sûresi: 47/31) Hiç bir kul yoktur ki, iman ettikten sonra imanın imtihanından geçmesin. “Andolsun, mallarınız ve canlarınız konusunda imtihana çekileceksiniz. Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve Allah’a ortak koşanlardan üzücü birçok söz işiteceksiniz. Eğer sabreder ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız bilin ki, bunlar (yapmaya değer) azmi gerektiren işlerdendir. (Âl-i İmran Sûresi: 186)

İman ettikten sonra sahip çıkılıp çıkılmayacağı, fedakârlık yapılıp yapılmayacağı, tevhid  yeryüzüne hâkim olsun diye çalışıp çalışılmayacağı konusunda imtihandan geçilir. Birçok kere bu yolda sıkıntılarla yüz yüze kalınır, sabır ve sebat  imtihanından geçilir. Birçok kez zaferler tattırılır şükür imtihanından geçilir. İmtihan, iman edenlerle inkâr edenlerin ayrışması içindir. “Kim bu yolu iyice tanıdıktan sonra, peygambere zıt düşer de müminlerin yolundan başka bir yola koyulursa, kendisini koyulduğu yolda baş başa bırakır, sonra da cehenneme atarız. Orası ne kötü bir dönüş yeridir.” (Nisa Sûresi:115)

İmtihan, cihad edenlerle etmeyenlerin ayrışması içindir. “Yoksa siz, Allah içinizdeki cihad edenleri ayırd etmeden ve sabırlıları belirlemeden Cennete girebileceğinizi mi sandınız?.” (Al-i İmran Sûresi:142)

Pekâlâ,  bir kadın için cihad nedir? Sınırları nelerdir? Hangi alanlarda mücadelesini sürdürmelidir?

a) İman eden kadın ve iman eden erkek,  Allah’ın dini için çalışmakla mükelleftirler. Tebliğ çalışmasında bulunmak farzlardan bir farzdır.

b) Emri bil maruf ve nehyi anıl münker ekibi oluşturup, emri bil maruf hareketi içinde yer almak.

c) Hem cinslerimizin ve çocuklarımızın eğitimi için, özgün müfredatlar oluşturup  neslin terbiyesinde aktif rol almak. Mü’min bir kadının yapması gereken, anın vacibi durumundadır.

Haftada bir kez yapılan dersler, devâsâ derdimize derman olmayacak, belli... Bakın, Rabbimiz Âyet-i Kerime’sinde buyuruyor. Ayete bakarak, artık evcilik oynamaktan vazgeçip daha organize ve ekip ruhuyla birliktelikler oluşturup, davamızın menfaatini, her türlü menfaatin önünde tutarak çalışmalıyız.

“De ki: ‘Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, elinize geçirdiğiniz mallar, düşmesinden korktuğunuz bir ticaret ve hoşunuza gitmekte olan meskenler, size Allah’tan, Rasûlünden ve O’nun yolundaki bir cihaddan daha sevgili ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleye durun. Allah fâsıklar güruhunu hidayete erdirmez” (Tevbe Sûresi: 24)

İMTİHAN SADIKLAR İLE YALANCILARIN

AYRIŞMASI İÇİNDİR

“Yoksa, insanlar; inandık demeleriyle bırakılıvereceklerini ve kendilerinin denenmeyeceklerini mi sandılar? Andolsun ki; Biz, onlardan öncekileri de denedik. Allah; elbette doğruları bilir ve elbette yalancıları da bilir..” (Ankebut Sûresi: 2-3)

İMTİHAN EĞRİLERLE DOĞRULARIN AYRIŞMASI İÇİNDİR, İMTİHAN SAMİMİ OLANLAR İLE MÜNÂFIKLARIN AYRIŞMASI İÇİNDİR, VE İMTİHAN, SABREDENLERLE İSYAN EDENLERİN AYRIŞMASI İÇİNDİR VE GEREKLİDİR.

“Mallarınız ve canlarınız hususunda deneneceksiniz. Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve müşriklerden çok incitici (sözler) duyacaksınız. Ama sabreder korunursanız, işte bunlar yapmaya değer işlerdendir.“ (Al-i İmran Sûresi: 186)

Netice Olarak; nice yıllar var ki, beşerî ideolojilerin hâkimiyeti altında neslimiz ve malımız heder olmaktadır. Tevhid davasının müntesipleri olarak, savunduğumuz davayı  çağlara taşırken maddiyata ihtiyacımızın olduğu  bir gerçektir. Bu nedenle, bilinçli müminlerin boşa harcayacakları tek kuruşları dahi yoktur. Kapital  anlayışın bizleri sömürmesine izin vermemeli, vitrinlerin, reklâmların bizleri esir almasına karşı, bilincimizi diri tutmalıyız. Sözün özü,  hayatı vahyin penceresinden okuyarak yaşamak, meseleleri sünnet örnekliğinde hayata taşımak, imtihanı kazanmak için kaçınılmazdır, vesselâm...

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Dün, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41