Gönderen Konu: Tevhîd Sahte Mâbûdlar ve İrâdemize Sâhip Olmak  (Okunma sayısı 95 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5771
Tevhîd Sahte Mâbûdlar ve İrâdemize Sâhip Olmak
« : Mayıs 28, 2023, 07:14:57 ÖÖ »


Tevhîd Sahte Mâbûdlar ve İrâdemize Sâhip Olmak

İslâm’ın temeli tevhîddir. Bütün hak dinler ve son olarak İslâm, insanlığı Allah’tan gayrı mâbûtlara tapmaktan men etmek ve alıkoymak için gelmiştir. Seyyid Ahmet Arvasi güzel ifâde etmiş: “İşte İslâm, beşeriyetin bu dramını görüp onu, sahte mabutların pençesinden kurtararak ‘Allah’tan başka ilâh yoktur’ şuuru içinde yüceltmektir.” 

“İslâm’da ‘Şeriat’ müminleri dışından kuşatarak, ‘Tasavvuf’ içinden fethederek her türlü ‘açık’ ve ‘gizli şirk’ten korumak demektir.” (Seyyid Ahmet Arvasi, Akıl ve Gönül, Burak Yayınevi, İstanbul, 1999, s. 94)

Açık veyâ gizli şirke karşı dâimî bir teyakkuz hâlinde olmak gerekir. Dikkat edilmezse her an Allah’tan başka bir varlığı ilâhlaştırma tehlikesine düşebiliriz. Hem de aslında inandığımızı zannederek. Kur’ân-ı Kerîm’de bizi bu husûsta îkâz eden âyetler vardır. Müfessir hocalarımızdan istifâde ile bunlardan birkaçı üzerinde düşünelim:

“Onlar Allah’ı bırakıp hahamlarını, râhiplerini ve Meryem oğlu Mesîh’i rab edindiler. Halbuki onlara, kendisinden başka ilâh olmayan bir tek Allah’a kulluk etmeleri emredilmişti.” (Tevbe, 31)

Adiy b. Hatim’in başından geçen şu hâdise bu âyette bahsedilen din âlimlerini rab edinme keyfiyetini gayet anlaşılır bir şekilde izah etmektedir.

Adiy b. Hatim şöyle anlatır:

Boynumda altından bir haç bulunduğu halde Resûlullah (s.a.s.)’in huzuruna vardım. Bana:

“- Bu da ne oluyor Ey Adiy? Şu putu üzerinden at” buyurdu.

Onu, Tevbe sûresindeki: “Onlar Allah’ı bırakıp hahamlarını, râhiplerini ve Meryem oğlu Mesîh’i rab edindiler” (Tevbe 9/31) âyetini okurken dinledim. Sonra şöyle buyurdu: “Onlar bunlara ibâdet etmiyorlardı.

Fakat kendilerine bir şeyi helâl kıldıkları vakit onu helâl belliyorlar ve bir şeyi haram kıldıkları vakit de onu haram belliyorlardı.” (Tirmizî, Tefsir 9/10)

Buna göre, herhangi birini Rab edinmek için ona “rab” adını verip vermemek şart değildir. Allah’ın emrine uygun olup olmadığını hesaba katmadan o kişinin emrine uymak ve özellikle de dinin hükümlerine âit olan husûslarda o kişiyi kanun koymaya yetkili zannedip, ne söylerse, ne emrederse doğru kabul etmek, ona uyduğu zaman Allah’ın emrine ters düşeceğini hesaba katmadan hareket etmek, onun emirlerini taparcasına yerine getirmek onu rab edinmek ve ona tapmak demektir. (Ömer Çelik tefsirinden)

O’ndan başka kendilerine birtakım mabudlar ve koruyucular edinenler ise: “Biz bunlara, yalnız bizi Allah’a daha fazla yakınlaştırsınlar diye tapıyoruz” derler. (Zümer, 3)

Demek ki birtakım insanlar bizi Allah’a yaklaştırsınlar diyerek bazen Allah’tan başkalarını kendilerine dostlar, ilâhlar ediniyorlar. İşte putlara tapıyorlar, meleklere, peygamberlere tapıyorlar, peygamberleri ilâhlaştırıyorlar, belki sâlihleri ilâhlaştırıyorlar. İşte şirke açılan kapı böyle böyle açılıyor. En tehlikeli noktalardan birisi bu.

Adem Ergül Hoca, çok güzel bir tefsîr yapmış. Mürşid târîfi de çok güzel. “Mürşid, hidâyeti yaratmaz, sâdece hakkı tavsiye eder ve kendinde temsîl eder. Biz onlara mâsiyet tavsiye etmedikleri, şeriata uygun tavsiyelerde bulundukları sürece itâat da ederiz.”

Buna rağmen öyle insanlar var ki, Allah’tan başka varlıkları O’na denk tutar da, Allah’ı sever gibi onları severler. (Bakara, 165) İşte o zaman dünyada kendilerine uyulanlar, uyanları tanımazlıktan gelecekler ve azabı gördüklerinde aralarındaki bütün bağlar paramparça olacaktır. (Bakara, 166)

İnsanlardan bir kısmı dosdoğru yolun, tevhid caddesinin dışında kalmaktadır. Sonsuz merhamet, sınırsız kudret, sayısız nimet sahibi olan Allah’ı bir tarafa bırakıp, O’nun dışında bir kısım eşler, ortaklar ve önderler edinmekte, üstelik Allah’ı sever gibi onları sevmektedirler. Allah’ı ve emirlerini unutacak derecede onlarla hemhâl olmaktadırlar. Allah’a isyanı göze alarak onların yanlış yollarından gitmektedirler. Bu ne büyük bir gaflet ve ne büyük bir dalâlettir. (Ömer Çelik tefsirinden)

Söz, hareket, hattâ kalbimizden geçirdiğimiz duygularımıza çok dikkat etmeliyiz. Herhangi bir beşeri Allah’ı sever gibi sevmemeliyiz.

Peygamberlerden başka herkesin hatâ edebileceğini aklımızda tutarak hiçbir insanın tâlîmâtını Allah emri gibi görmemeli, netîcede herkesin kendi fiil, kavil ve duygularından mes’ul olduğunu, bunlardan hesâba çekileceğini unutmamalıyız. Son sözü Nurettin Topçu merhûma bırakalım:

Neslimiz, kendi iradesinden, kendi varlığından bile o kadar şüpheli ki hayat ve mukadderatı hakkında bir hüküm verebilmek için mutlaka bir üstün otoritenin kuvvetine sığınmak lüzumunu duyuyor. O da yetmezse ölülerden yardım istiyor. En esaslı hayat ve mukadderat davalarının hallinde son hüküm olarak “falan böyle diyor filan böyle demişti” sözü ile cemaatin şuur ve vicdanına zincir takıyoruz. Halbuki, ölüler ve başkaları bizim düşüncemizin arızasız işlemesi için ancak kendilerine danışılabilen birer yardımcı olurlar.

Hükümlerimize onlar mühür basarlarsa otoriteleri hakka karşı kullanılmış kalkan haline gelir. Ölülerin fikir istibdadı bizim tahakkümümüz için kanlı bir bıçak olarak kullanılmasın. Allah emirlerinden başkasına itirazsız ve delilsiz inanmak, hele boyun eğmek mecburiyeti, yaşayanların iradelerinde tam bir çürüme işareti sayılmalıdır. (Nurettin Topçu, Ahlâk Nizâmı, Dergâh Yayınları, İstanbul, 1997, s. 16-17)

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:36:50 ÖS]


İnsan Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği ve Adalet Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:31:26 ÖS]


PCLOUD ÜCRETSİZ ÖMÜR BOYU DİLEDİĞİNİZ KADAR DEPOLAMA ALANINA SAHİP OLMAK Gönderen: andrewmemut
[Nisan 26, 2024, 05:30:06 ÖS]


İnsan ve Dua Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 07:59:29 ÖÖ]


İman Etmeyenler Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 07:33:17 ÖÖ]


Sorumluluk Bilinci Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 06:57:24 ÖÖ]


Resulü Müctebâ Efendimiz (S.A.V.): “10 Haslet Vardır Ki Helak Olma Sebebidir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 06:43:20 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41