* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Fitne Devrinde İslâm’ı Yaşamak 2  (Okunma sayısı 317 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 8991
Fitne Devrinde İslâm’ı Yaşamak 2
« : Haziran 18, 2025, 08:15:41 ÖÖ »


Fitne Devrinde İslâm’ı Yaşamak  2

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

“Kıyametten hemen önce karanlık gecenin parçaları gibi fitneler var. Kişi o fitnelerde mü’min olarak sabaha erer, akşama kafir olur; mü’min olarak akşama erer, sabaha kafir çıkar. O fitnede oturan, ayakta durandan hayırlıdır. Yürüyen koşandan hayırlıdır. Öyleyse yaylarınızı kırın, kirişlerinizi parçalayın, kılıçlarınızı da taşa vurun.

Sizden birinin evine girerlerse Hz. Âdem’in iki oğlundan hayırlısı olsun (ölen olsun, öldüren değil)”

Ebu Davud, “koşandan” kelimesinden sonra şu ziyadeyi kaydetmiştir: “Yanındakiler, “Bize ne emredersiniz (ey Allah’ın Resulü)?” dediler.
“Evinizin demirbaşları olun!” buyurdu.”

AÇIKLAMA:

Resûlullah, kıyamete yakın çıkacak fitnelerin dehşetini belirtmek için, zifirî karanlık gecenin parçalarına benzetmiştir. Yani peş peşe fitneler olacak, her biri, gece parçası gibi karanlık, yani doğru yanlış, haklı haksız, isabetli hatalı vs. şekilde tefrik etmek imkanı tanımayacak, son derece dehşetli olacak demektir. Bu teşbihten maksat fitnenin büyüklüğünü ifadedir. *Hz. Âdem’in iki oğlundan hayırlısı Hz. Habil’dir. Kardeşi Kabil onu öldürmek istediği vakit ayet-i kerimenin ifadesiyle kardeşine: “Sen beni öldürmek için elini bana kaldırsan da ben seni öldürmek için elimi sana kaldırmayacağım” (Maide 28) demiştir. Bu ayette, Cenab-ı Hakk fitne sırasında Müslümanların takip edeceği siyaseti vaz’ etmiş olmaktadır:

“Fitneden kaçmak, öldürmektense ölmeyi tercih etmek.” İslam’da bunun ilk örneğini Hz. Osman’ın verdiği belirtilir: O fitnenin büyümemesi için öldürmeyi değil, öldürülmeyi tercih etmiştir. Evin demirbaşı olmaktan maksad, evden ayrılmamak, dışarı çıkıp fitneye bulaşmamaktır. Nasıl ki demirbaş denen halı, kilim gibi bir kısım eşyalar devamlı evde kalırlar; fitne sırasında da o eşyalardan biri gibi olmak yani evden dışarı çıkmamak tavsiye edilmiştir. Bundan da maksad, fitneye katılmamaktır. Peygamberimiz:

“Herc (fitne) zamanında ibadet, tıpkı bana hicret gibidir. Bahtiyar, fitneden kaçınan kimse ile belalarla karşılaşınca sabreden kimsedir. Ne mutlu ona!”

Fitnede herkese ferdî olarak terettüp edecek vazifeleri şöyle sayabiliriz:

1. Fitnenin getireceği sıkıntılara sabır.

2. Fitnecileri yalnız bırakmak,

3. Uzlet; eve çekilmek, dağa çekilmek, terk-i diyar etmek,

4. Öldürmektense ölmeyi tercih etmek. Fitnede müdafa-i nefis meselesi,

5. Dilini tutmak. Peygamberimizin bir kısım hadislerine göre, fitne yoksa çıkaran, çıkmış ise büyütüp geliştiren ve fertleri fitnenin getireceği şerlerin içine atan en mühim amillerden biri de “dil”dir. Fitneye karşı mü’minleri uyarmak maksadıyla varid olan bir kısım hadislerde dilin rolüne dikkat çekilerek, dilin kılıç gibi, hatta kılıçtan da beter olduğu ifade edilmiştir. Fitneye azıcık meyledenin üzerine o, süratle gelir (kendine çeker).

Fitnede dilini oynatmak aynen kılıç oynatmak gibidir” denir. Abdullah İbnu Amr›ın rivayetinde ise, dilin kılıçtan daha beter tesir icra edeceği ifade edilir: “Haberiniz olsun ki, ilerde Arapları darmadağın edecek fitne çıkacak. O yüzden ölenlerin hepsi ateştedir. O zaman dili kullanmak kılıç kullanmaktan beterdir.” Münâvî, “dilini tutmak” emrinden, “konuşmazdan önce iyice düşünerek sadece lehine olacak hususlarda konuşup, kendini ilgilendirmeyen hususlarda hiç konuşmamayı” anlar. Peygamber Efendimizin

“Ey Allah hayrını veresice Muaz, insanları yüzüstü ateşe atan şeyin, dilleriyle haset etiklerinden başkası olduğunu mu zannediyorsun?” Sözü fitne hakkında da aynen doğrudur: İnsanı fitneye atacak veya fitneden koruyacak en mühim amillerden biri dildir.

Yine Abdullah İbn-i Amr’dan gelen bir rivayette, Peygamberimizin gelecek fitne ile alâkalı tasvir ve ihbarları üzerine, “Fitne çıktığı zaman ne yapalım?” diye soranlara: «Evine çekil, diline sahip ol, maruf ile amel et, münkeri terk et, kendi çoluk çocuğunla ilgilen, başkasıyla meşgul olma”  şeklinde cevap verdiğini görmekteyiz.

Hadiste yasaklanmış bulunan “fitnede dil oynatmak”tan maksad nedir?

Halkın dedikodusunu yapmak, fitneye karışanların lehinde veya aleyhinde konuşmak, bir tarafı kötülerken bir tarafı övmek suretiyle iki gruptan birini ta’n etmek, hep bu yasağa girmektedir. Hatta zalim idarecilere haber götürüp (ispiyonculuk yapmak) da bu yasağın tahtındadır. Zîra bu davranış idarecinin öfkesini kabartarak öldürme, hapis, sürgün vesair pek ciddi öyle fenalıklara sebep olur ki, kılıç kullanmak bu kadarını yapamaz.

(İbrahim Canan, Kütüb-ü Sitte Tercüme ve Şerhi’nden istifade edilmiştir.)

Yaşar Değirmenci.

İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.

YENİ SİTE GİR,İŞİMİZ.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap