* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Son İletiler

Sayfa: 1 [2] 3 4 ... 10
11
Serbest Kürsü / Acılar Karşısında
« Son İleti Gönderen: fanidunya NET Dün, 08:49:49 ÖÖ »


Acılar Karşısında

Bir trafik kazası veya bir tartışma/kavga sonrasında vefat eden bir kişinin arkasından yapılan haberler çoğu zaman canımızı acıtıyor. Her vefat olayın kendi içinde ayrı bir hikayesi ve yaşanmışlığı vardır. Yani geride bıraktığı acı tatlı hatıraları vardır. Merhum veya merhumenin yakınları ve sevenleri vardır. Eşler arası veya aile içi bir münakaşa sonrası ölüm hadisesi var ise bu çok daha can yakıcı bir durumdur. Elbette, öncelikle olayın adli boyutu vardır. Bu yönünü ilgili kurumlar takip eder. Ancak olayın toplumun gündeminde olması, sosyal medya mecralarında ve televizyon ekranlarında konuşulması ve tartışılması ise ayrı bir konudur.

Yaşanan her olayın bir haber değeri olabilir. Ama bir olayı haber konusu yaptığımızda ölçümüz olmayacak mı? Reyting uğruna bir insandan bahsederken dikkat etmemiz gereken hususlar olmayacak mı? Başka bir ifade ile bir ölçümüz olmalı değil mi? Vefat eden kişi hem de mağdur ise başta onun birinci derece yakınları ve sevenleri kendisiyle ilgili anlatılan her söz ve görüntüden etkilenmeyecek mi?

Bir kişinin hayatta yaşayacağı en zor imtihanların başında aile fertlerinden birisinin vefatı gelir. Her ölüm erkendir diye bir söz vardır. Eskiler sıralı ölümden bahsederler. Evet, insan yaratılışı gereği yaşlıların vefatına daha hazırlıklıdır. Ama hayat böyle değil işte!

Vefat eden bir kişi için yapılacaklar bellidir. Yakınları ve sevenleri zaten bu görevleri yerine getirirler.

Ölene Saygı

Ölen kişinin inancına bakılmaksızın bedeni saygıya hak eder. Vefat şekli ne olursa olsun beden mahremiyetine uymayacak şekilde haber yapılması ve yayılması doğru değildir. İnancımıza göre savaşta bile düşmanın vücuduna müsle yapılamaz. Yani zarar verilemez. Olayın bir filim senaryosu gibi muhabirler tarafından tekrar canlandırılması ise ayrı bir garabet oluşturuyor. Sanki olay anında o mekanda imiş gibi bir hava ile yayın yapılıyor. Velev ki olayı harfiyen doğru anlatsalar bile bu yapılan doğru bir davranış mı? Böyle bir durumda mağdur ve yakınlarının halet-i ruhiyesi hiç düşünülmez mi?

 Kanaat mi? Hakaret mi?

Bir başka konu ise vefat etmiş bir kişinin arkasından söylenen ve yazılanlar konusudur. Her faninin zamanında söyledikleri elbette eleştiriye açıktır. Tespitleri doğru bulunmayabilir. Ama herhalde ehl-i insaf olan herkesin dikkat edeceği temel husus, söyleyleceği sözün sorumluluğunu bilmesidir. Ve sözün sınırlarını aşmamaktır. Eleştiri mi? Kanaat mi? Hakaret mi? Öncelikle sözün sahibi kamuya açık bir şekilde kanaatini beyan ediyorsa bu haklı olarak topluma mal olmuş demektir. O zaman toplumdan gelecek olan eleştirilere de açık olmasını gerektirir. Ama karşı eleştiri esasında zamanında yapılması gereken bir konu değil mi? Yani biz bir sözü işittiğimizde veya bir kanaatten haberdar olduğumuzda onunla alakalı varsa karşı görüşümüzü ve eleştirilerimizi zamanında söylemeli değilmiyiz? Yani, söz zamanında ve yerinde ağırdır.

Yakınların Durumu Niye Dikkate Alınmaz ki?

 Her vefatın arkasında geride kalanlar vardır. Başta aile yakınları olmak üzere akraba ve dostlara düşen görev merhumun yakınlarını teselli etmek ve yanlarında olmaktır. Vefat eden kişinin sağlığında sarf ettiği düşüncelerinde uygun bulmadığımız, yakışıksız ve toplumun temel değerlerine aykırı ifadeleri olabilir. Ve kişinin vefatı ile tabir yerinde ise eski defterler açılıveriyor. Böyle bir durumda vefat kişinin durumundan ziyade yakınlarını kırıp dökmek ne kadar isabetlidir? Bizim kişi hakkında söyleyeceğimiz ve eleştiri sınırlarını aşan ifadeler acaba yakınları üzerinde nasıl bir etki bırakacak? Ve bu üslup ne kadar doğru ve yerindedir?

Belki de ihmal ettiğimiz temel husus şudur: Bir söz veya kanaat hakkında bilgi sahibi olduğumuzda karış bir düşüncemiz var ise bunu zamanında ve yerinde belirtmeli değil mi?

Bu itibarla;

Bir: Esas olan şu olmalı: Bir söz ile ilgili eleştiri o sözün söylendiği zamanda yani sözlerin sahibi hayatta iken yapılmalı.

İki: Söylendiği ifade edilen sözlerin tamamı acaba nedir? Yani başı ve sonu kesilerek mi paylaşılıyor. Bu konuda çok örnek vardır.

Üç: Söylenen bu sözlerden sonra acaba o görüşlerinden vazgeçme durumu veya pişmanlık durumu var mı? Çünkü bir insan görüşlerini değiştirebilir.

Dört: Söylediği sözler sabit ise bununla alakalı bir Müslüman ahlakına yakışmayacak söz ve kelimelerle arkasından konuşmak doğru mu? Ve ne kazandırır?

Beş: Belki de en önemli olan bir hususu ihmal ediyoruz. Diyelim ki bir kişi dinin temel değerleri ile çelişen ve daha da ileri giderek hakaret içeren ifadelerde bulundu. Ölümünden sonra elbette böyle bir kişi için övgü içeren ifadelerle güzelleme yapmayız, yapamayız. Ama böyle bir kişi ile ilgili hakaret içeren ifadeler kullanılırsa başta aile yakınları ve sevenleri ne hisseder. Tekrar ifade edelim böyle bir kişiyi kutsayalım demiyoruz. Velev ki bize soruldu diyelim. En azından anadoluda yaygın şu cümleyi söyleyebiliriz: Allah, ameli ile muamele etsin. Sadece bunu söylesek yeterli olmaz mı?

İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.

YENİ SİTE GİR,İŞİMİZ.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap
12
Mahmut Tobtaş / Denge - Uyum - Ahlak
« Son İleti Gönderen: fanidunya NET Dün, 08:40:14 ÖÖ »


Denge - Uyum  - Ahlak

 Çok değerli bir hocam anlatmıştı: “Beyrutlu, Arap asıllı, yaşlı bir papazın, Bakara süresinin son ayetini okuduğunu, ‘Va’fü annaa, vağfir lenaa, verhamnaa, ente mevlanaa, fensurnaa alel kavmil kaafiriiiin’ bugüne kadar söz ve manası uyumlu, böylesine akıcı, az kelime ile çok manalı bir cümle kurulmadı.

Neredeyse bu cümle beni Müslüman edecek’ dediğini” anlatmıştı.

Kur’an-i Kerim’in tecvitli okunuşu da Kur’an’ın sahibine aittir.

Cebrail aleyhisselam, Sevgili Peygamberimize tecvitli olarak okumuştur ve Rabbimiz de Sevgili Peygamberimize:

“… Kur'ân'ı açık, tane tane ve güzel oku.” (Müzzemmil süresi ayet 73/4) Tertil üzere okumasını emreder.

Tertilin şekli de Cebrail aleyhisselamın Sevgili Peygamberimiz’e okuyuşu ve O’nun da ashabına okuyuşu gibidir.

Miladi 632 yılından günümüze kadar, değerli Kur’an-i Kerim kurra/okuyucuları aralıksız olarak okumaya, okutmaya ve icazet vermeye devam etmişlerdir.

Ben Abdurrahman Gürses merhumun icazetnamesini gördüm; kurra zincirinde kırkıncı sırada olduğunu saydım.

Onun icazet verdikleri 41’inci, onlar da icazet vermeye devam ettiklerine göre onlarda 42’nci ravidirler.

Sevgili Peygamberimiz, ashabına/arkadaşlarına ve Mekkeli müşriklere tecvitli okumuş.

Ashab-ı kiram da kendilerinden sonraki/tabiine tecvitli okumuşlar.

Tecvidin Istılah/terimlerini bilmesek de bilenler, bize tecvitli öğrettiklerinden biz de tecvitli okumuş sayılırız.

Ramazan ayında TRT’nin Kur’an’ı Güzel Okuma yarışmasında dinlediğimiz kurranın hepsi sesten, sedadan, edadan, tecvitten, nağmeden, duruştan, okuyuştan… not alarak yarışmışlardır.

Aslında ayetleri güzel okuma Hazreti Adem’le başlamıştır.

Hazreti Adem aleyhisselamda, anavatanı cennetten ayrılmışlık var, yoksulluk var ve bir de ölüm var.

Şeytanın vesvesesine uyarak Rabbinin yasağını çiğnemesiyle yeryüzüne indirilince, Rabbine dua ederken okuduğu duayı Rabbimiz haber verir:

“Her ikisi (Adem’le Havva): “Rabbimiz, biz nefislerimize zulmettik, eğer sen, bizi afvetmez ve bize acımazsan, biz hüsrana düşenlerden oluruz" dediler./Rebbenaa, zalemnaa, infüsenaa, ve inlem tağfir lenaa, ve terhamnaa, lenekünenne minel hasiriiiin” (A’raf süresi ayet 7/23)

Her kelimenin sonundaki N harfinden sonra iki a yazılmıştır ve bu kelimeler tecvit ifadesiyle bir elif miktarı çekilmiştir.

İsyandan, ayrılıktan ve yoksulluktan çekenlerin, sızlanırken, pişmanlık ateşiyle yanan ciğerinden çıkan ateşin alevi, kelimeleri bile yakacakmış gibi.

Yani ilk insan, ilk peygamber Hazreti Adem aleyhisselam, nasıl tevbe edeceği kendisine öğretilince nasıl okuyacağı da öğretilmiş.

Ve insanlık tarihi, güzel bir peygamber, güzel bir din ve güzel bir okuyuşla başlamıştır.

Güzel sözün ve güzel okuyuşun temeli de dine dayanır.

Tabiatı yaratan Allah celle celalüh.

Peygamberlerine kitap gönderen de Allah celle celalüh olunca yarattığı tabiat ile gönderdiği kitaplar arasında da uyum vardır.

Dünyaya ilk inişlerinde uçan kuşlar, akan sular ve bütün canlıların çıkardığı seslerle Hazreti Adem’e verilen sahifelerin okunuşu, tabiatla uyumludur.

Tabiatı yaratan, bülbüle o nağmeyi öğretenle Hazreti Adem’e ayetler indiren Allah celle celalühtür.

Onun içindir ki Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’inde Hazreti Davud aleyhisselamın dağlar ve kuşlarla beraber zikrettiğini haber verir:

“… Dağları ve kuşları Davud'un emrine verdik. Onunla beraber tesbih ediyorlardı. Bunları yapan bizdik.” (Enbiya süresi ayet 21/79)

“Yedi gökle yer ve bunlardakiler O’nu tesbih ederler. O’nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur.

Ancak siz onların tespihini anlayamazsınız. Şüphesiz, O, halimdir, (yumuşak davranır) bağışlayıcıdır.” (İsra süresi ayet 17/44)

Aklıyla Allah’ı inkâr edenin milyarlarca hücresi Allah’ı tesbih etmeye devam eder.

Bu kâfirlerin hepsi kendilerine bile ters düşen insanlardırlar.

Kendi elleriyle, kendi paralarıyla, kendi çocuklarını kâfir yaparak cehenneme gönderecek kadar zalimdirler.

Her kâfir zalimdir, her zalim kâfir değildir.

Güneşi, ayı, dünyayı ve milyarlarca yıldızı, tenimizde milyarlarca hücreyi kendi yörüngelerinde döndüren, bir milimin bir milyonda biri kadar sapma yapmadan bugüne kadar getiren Rabbimiz, Hazreti Adem, Nuh, İbrahim, Musa, İsa, Muhammed aleyhisselamların bize getirdiği ayetlerin hiçbir hükmünde eksiklik ve fazlalık olmadan, insanlarla insanlar arasında, insanla tabiat arasında dengesizlik hiçbir zaman olmamıştır.

Kuşlar ve yırtıcı hayvanlarda Rabbimizin bu yaratılış kanununa uydukları hâlde Firavun, Karun, Haman, Nemrut, Ebu Cehil gibi, günümüzde Trump, Netanyahu, Putin, Şi ve onların yolundan gidip yalnız kendilerine ve çıkarlarına uymayan her şeyi, insanı, tabiatı kana bulamayı başardıkları gibi pisliklerini gökyüzüne dökmeye çalışıyorlar.

Başarabilirler mi?

Firavun’un denizde nasıl yandığını,

Nemrut’un bir sinekle yere nasıl serildiğini,

Ebucehil’in Bedir’de gebertildiğini,

Oğlu İkrime’nin nasıl mücahit bir Müslüman olduğunu okuyuversinler.

Biz, başaracağız.

Çünkü biz, sekiz milyar insanın fıtratına/özüne ve tabiata uygun, denge sağlayıcı ve yaratılan her şeyle ahenkli İslam dinine iman etmişiz.

Önce öğrenelim, öğrendiğimiz her şeyi uygulamaya çalışalım.

Mahmut Toptaş.

İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.

YENİ SİTE GİR,İŞİMİZ.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap
13
Siyami Akyel / İnsanın Yaratılış Kodları ve Amacı
« Son İleti Gönderen: fanidunya NET Dün, 08:29:20 ÖÖ »


İnsanın Yaratılış Kodları ve Amacı

Allah-u Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’de insanı şerefli yarattığına işaret ederek şöyle buyurmaktadır:

“Andolsun ki, biz insanoğullarını şerefli kıldık, onların karada ve denizde gezmesini sağladık, temiz şeylerle onları rızıklandırdık, yarattıklarımızın pek çoğundan üstün kıldık” (İsra, 70).

İnsanın ahsen-i takvim yani en güzel şekilde yaratılması hakkında da şöyle buyurmaktadır: “Elbette biz insanı en güzel şekilde yarattık” (Tin, 4).

İnsanı şerefli ve en güzel şekilde yaratan Allah-ü Teâlâ, insana sayısız nimetler bahşetmiştir. Kur’an-ı Kerim’de, “Allah’ın nimetlerini saymaya kalkışsanız sayıp bitiremezsiniz” (Nahl, 18) buyrulmaktadır. Elbette sadece nimetler vermekle kalmamış, bütün yeryüzünü insana müsahhar kılmıştır. Kur’an-ı Kerim’de, “O, göklerde olanlar ve yerde bulunanların hepsini, kendi tarafından (bir lütuf olarak) sizin emrinize verdi. Doğrusu bunda, düşünen bir topluluk için gerçekten ibretler/deliller vardır” (Casiye, 13) buyrulmaktadır.

İnsanın, şerefli en güzel şekilde yaratılması, sayısız nimetler bahşedilmesi, emrine nimetlerin verilmesinin sebebi “bezm-i elest”teki misakla birlikte emaneti yüklenmesi sebebiyledir.

Allah-ü Teâlâ’nın kullarıyla iletişim metodunun anlaşılabilmesi ancak “yaratıcı ve kul” kavramlarının iyi bilinmesiyle mümkündür. Sadece insanı değil, bütün bir kâinatı yaratan, ilim ve hikmet, güç ve hüküm sahibi bir yaratıcının, yaratılış safhası, yaşam ortamı, hayatını devam ettirmesi için gerekli altyapı olmak üzere her alanda kendisine muhtaç ve aciz bir kula yüklediği sorumluluğun başlangıcı olan “bezm-i elest”teki misakla başlayan süreci görmek gerekir. Bundan dolayıdır ki “yaratıcı ve kul” arasındaki bağ daha yaratılış aşamasında kulun, Rabbinin otoritesini kabul etmesiyle başlamıştır.

Şerefli bir kul olarak insan, daha yaratılış aşamasında Rabbinin, “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” sorusuna, “Evet, sen bizim Rabbimizsin” (A’raf, 172) cevabını vererek kulluğunu ikrar ile yaratıcının yegâne güç ve hüküm sahibi olduğunu kabul ederek “emanet”i yüklenmiştir. Bunun için, “Ne zamandan beri Müslümansın?” sorusuna, “Kalû belâ’dan beri” deriz.

İnsana verilen bu değer, tamamen emanete muhatap kılınması dolayısıyladır. Yoksa insanın bütün zaaflardan arındırılmış bir varlık olduğundan değildir. Emanetin büyüklüğüne layık bir insanın yaratılması tabiidir.

İnsanın yaratılış hengâmında Rabbi’nin hüküm ve otoritesini kabul edişi aslında dünya hayatında, yaratılış safhasında Rabbine verdiği söze uygun hareket etmesi gerektiğinin adıdır. Yine yaratıcının hükümlerine itaat etmeyi ve O’nun hâkimiyetine ram olarak hayatını devam ettirmeye söz vermesidir.

Kaldı ki insanoğlunun “emanet”i yüklenmesi ve Rabbinin otoritesini kabul etmesi icbârî değil, iradîdir. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de, “Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir” (Ahzab, 72) buyrulmaktadır.

İnsanın diğer varlıklardan farklı yaratılış özelliklerinden birisi de özgür iradesi sayesinde tercihini yapabilecek kabiliyette; iyilikte ve kötülükte potansiyelinin çok yüksek olması cihetiyle farklı bir konumda olmasıdır.

İnsanoğlu, yaratılış kodları bakımından çok geniş bir açıda özgürlük alanı olan; iyilik ve kötülükte sınırları çok kesif, derin ve uç noktaya varabilen bir varlıktır.

Taraftan “eşref-i mahlûkat” yani yaratılmışların en şereflisi olma potansiyelini haizken, diğer yandan “belhum adal” yani hayvandan bile aşağı olma potansiyeline sahiptir. Kur’an-ı Kerim’deki ayetlerde insanın “yaratılmışların birçoğundan üstün” (İsra, 70) ve “hayvanlardan aşağı” (A’raf, 179) olma potansiyelini haiz olduğu beyan edilir.

İyilik ve kötülükte potansiyeli çok yüksek olan insanoğlu, Allah-u Teâlâ’nın ihsan ettiği “özgür iradesiyle” tercihini haktan yana mı yoksa bâtıldan yana mı kullanacağını sınanır, imtihan edilir. Bu imtihanda, tercihini haktan ve iyilikten yana kullanan insan, yaratılmışların en şereflisi makamını hak ederek Cennet’le mükâfatlandırılır (Nisa, 13).

Tercihini bâtıldan ve kötülükten yana kullanan insan ise hayvandan daha aşağı/belhumadal olarak Cehennem’le cezalandırılır (Maide, 10).

Ancak nihai hedef, Allah-u Teâlâ’nın rızasıdır. Böylece ilk gün verilen söz tutulmuş, kulluk yerine getirilmiş, mükemmel yaratıcı razı edilmiş ve bütün hedeflere ulaşılmış olur.

Kur’an-ı Kerim’de nihai hedef hakkında şöyle buyurulmaktadır: “Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara, ebedî olarak kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler ve adn cennetlerinde çok güzel köşkler vaat etti. Allah’ın rızası ise bunların hepsinden daha büyüktür. İşte bu büyük başarıdır” (Tevbe, 72).

Âlemlere rahmet Peygamber Efendimiz (s.a.v) de nihai hedefimiz hakkında şöyle buyurmaktadır: “Nimetlerin en yücesi, Allah’ın rızasını kazanmaktır” (Buhari, Rikak 51; Müslim, Cennet, 9).

Siyami Akyel.

İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.

YENİ SİTE GİR,İŞİMİZ.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap
14
Yetenekli Kalemler / Kim İçin Yapıyoruz
« Son İleti Gönderen: fanidunya NET Dün, 08:19:06 ÖÖ »


Kim İçin Yapıyoruz

Behlül Dânâ Hazretleri bir gün Halife Harun Reşîd Hazretleri’nin kendi şahsi malıyla bir cami yaptırmakta olduğunu işitir. Büyük bir memnuniyetle, “Aferin, maşallah ona!” der ve doğruca cami inşaatına gider. İnşaatta bulunan bütün kerpiçlerin üzerine büyük harflerle “Behlül” adını yazar. Bunu duyan Halife Harun Reşîd Hazretleri hemen oraya gelir, hiddetle sorar:

 -“Kerpiçlerin üzerine niye ismini yazdın ey Behlül?”
 
Behlül Dânâ Hazretleri büyük bir sükûnetle cevap verir:
 
-“Ne var yazmışsam?”
 
Halife, açıklama yapar:
 
-“Ben bu camiyi kendi paramla, sırf Allah rızası için yaptırıyorum!”
 
Bunun üzerine Behlül Dânâ Hazretleri’nin cevabı sarsıcıdır:
 
-“Eğer Allah rızası için yaptırıyorsan ister Behlül yazılsın ister Harun, ne fark eder? Allahü teâlâ kimin yaptırdığını bilmez mi?”
 
Bu kıssa, gülümseten bir mizah taşımakla birlikte, aslında yürek burkan bir muhasebe kapısı aralar bizlere: Yaptığımız işleri gerçekten Allah için mi yapıyoruz, yoksa başkalarının görmesi, övmesi, duyması için mi?
 
Bugün de benzer şekilde, yardım yapılır ama kamerayla. İyilik edilir ama duyurularla. Paylaşımlar “Allah rızası için” dense de kalpte alkış beklentisi varsa, samimiyet yara almaz mı? Oysa Allah için yapılan bir işte ne tabela olur ne isim. Zaten Allah bilmez mi kimin yaptığını?
 
İmam Gazali hazretleri de der ki: “Samimiyet Allah ile kul arasında bir sırdır. Melek bilmez ki yazsın, şeytan bilmez ki bozsun, nefs bilmez ki böbürlensin.”
 
Ne kadar ince ne kadar derin bir hakikat… Bugün bizler de her işimizde kendimize şu soruyu sormalıyız: “Bu gerçekten Allah için mi?” Eğer içten bir “evet” cevabı verebiliyorsak, artık kerpicin üzerinde kimin adı olduğu önemsizdir. Ne Behlül ne Harun… Zaten Allah, kalpleri ve niyetleri en iyi bilendir.
 
Selman Devecioğlu.

İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.

YENİ SİTE GİR,İŞİMİZ.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap
15
Vehbi Tülek / Şüphe Eve kalbi Sıkan Şeyi Yapmamalı
« Son İleti Gönderen: fanidunya NET Dün, 08:10:43 ÖÖ »


Şüphe Eve kalbi Sıkan Şeyi Yapmamalı

"Kalbinin ürperdiği işi yapma! Nefsine uyma! Şüphe ettiğin işlerde kalbine danış!"

 Ayn-ül-Kudât Hemedânî hazretleri fıkıh âlimlerindendir. İran’da Hemedân’da doğdu. Meşhed’de Ahmed Gazâlî ve Şam’da Muhammed bin Hamevî’den ilim öğrendi. 525 (m. 1131) târihinde vefât etti. Ayn-ül-Kudât, “Zübdet-ül-hakâik” isimli kitabında buyuruyor ki:
 
Biliniz ki, ilim üç kısımdır. Birincisi, Âdemoğlunun ilmidir, ikincisi, meleklerin ilmidir. Üçüncüsü ise, mahlûkâtın ve mevcûdatın ilmidir. Bu kısımlardan başka dördüncü kısım vardır ki, bu da Allahü teâlânın ilmidir. Bu ilme, ilm-i meknûn (sır ilmi) de denir. Bu ilmi, Allahü teâlâdan başka kimse bilmez.
 
Kur’ân-ı kerîmin her harfi, her kelimesi, belki bir köye, belki de bir âlemedir. Belki de her bir kelime, bir talibin maksûdudur. Zeyd’e denilen, Amr’a denilmez. Hâlid’de gördüğünü Bekr’de göremezsin. Sen zanneder misin ki, “Elhamdulillâhi Rabb-il-âlemîn” (Âlemlerin Rabbine hamd olsun)den Ebû Cehl nasîb aldı? Hayır. O, ancak “Kul yâ eyyühel kâfirûn” (Ey Resûlüm de ki: Ey kâfirler...) âyetini işitti.

Zira onun nasîbi küfür idi ve kâfirlere olan hitabı işitti. Ancak “Elhamdülillah” Kur’ân-ı kerîmin hepsi, Resûlullah efendimizin nasîbi idi. Onu tam olarak anlamak yine onun nasîbi oldu...
 
Abdullah İbni Abbâs (radıyallahü anh) şöyle anlattı: “Bir gece Emîr-el-mü’minîn Ali bin Ebî Tâlib’in (radıyallahü anh) hizmetinde idim. Sabaha kadar, “Bismillahillezî...” ile başlayan âyet-i kerîmeleri tefsîr etti. Kendimi onun yanında, deryaya karşı bir bardak suya benzettim.” Her deryanın bir haddi bir sınırı vardır. Ancak Allahü teâlânın kelâmının bir haddi, sınırı yoktur. Ondan ne kadar kabiliyetin varsa, ona göre bir şeyler alabilirsin...
 
Şürperdiği işi yapma! Nefsine uyma! Şüphe ettiğin işlerde kalbine danış! Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Nefse sükûnet ve kalbe ferahlık veren iş, iyi iştir. Nefsi azdıran, kalbe heyecan veren iş günahtır.” Yine hadîs-i şerîfte; “Helâl olan şeyler bellidir. Haramlar da bildirilmiştir. Şüpheli olanlardan kaçınız. Şüphesiz bildiklerinizi yapınız!” buyuruldu. Bu hadîs-i şerîf gösteriyor ki, şüphe edilen ve kalbi sıkan şeyi yapmamalıdır.

Şüphe edilmeyeni yapmak caiz olur. Şüpheli bir şeyle karşılaşınca, eli kalb üzerine koymalı. Kalb çarpması artmazsa, o şeyi yapmalı. Eğer fazla çarparsa, yapmamalıdır. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Elini göğsüne koy! Helâl şeyde kalb sâkîn, olur. Haram şeyde çarpıntı olur. Şüpheye düşersen yapma! Din adamları fetvâ verseler de yapma!”

Vehbi Tülek.

İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.

YENİ SİTE GİR,İŞİMİZ.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap
16
G / Gülniyaz Musiki Topluluğu İlahiler 320 kbps - NETTE İLK
« Son İleti Gönderen: fanidunya NET Haziran 29, 2025, 01:36:39 ÖS »
Gülniyaz Musiki Topluluğu İlahiler 320 kbps - NETTE İLK
39 / 00:01:43:17 / 236,43 MB

Gülniyaz Musiki Topluluğu - Âh-u Zâr (Enstrümantal) (4 / 11:29)
-------------------------------------------------------------------------------------
01 - Dil Beytini Pâk İden (Enstrümantal)  03:15
02 - Affet İsyanım Benim (Enstrümantal)  02:59
03 - Nâd-ı Aliyyen (Enstrümantal)  01:55
04 - Bir Dertliyim Derdim Vardır (Enstrümantal)  03:19


Gülniyaz Musiki Topluluğu -Gülniyaz Musiki Topluluğu - Tekke Mûsikisi, Vol. 2 2025 - 320 Kbps (8 / 22:59)
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Gülniyaz Musiki Topluluğu - 01 Dil Beytini Pâk İden  03:15
Gülniyaz Musiki Topluluğu - 02 Affet İsyanım Benim  02:59
Gülniyaz Musiki Topluluğu - 03 Nâd-ı Aliyyen  01:56
Gülniyaz Musiki Topluluğu - 04 Bir Dertliyim Derdim Vardır  03:18
Gülniyaz Musiki Topluluğu - 05 Dil Beytini Pâk İden (Enstrümantal)  03:15
Gülniyaz Musiki Topluluğu - 06 Affet İsyanım Benim (Enstrümantal)  02:59
Gülniyaz Musiki Topluluğu - 07 Nâd-ı Aliyyen (Enstrümantal)  01:55
Gülniyaz Musiki Topluluğu - 08 Bir Dertliyim Derdim Vardır (Enstrümantal)  03:19


Gülniyaz Musiki Topluluğu -Segâh Tekbir ve Salât-ı Ümmiye (4 / 05:44)
-------------------------------------------------------------------------------------------
01 - Segâh Tekbir  01:27
02 - Segâh Tekbir (Enstrümantal)  01:28
03 - Salât-ı Ümmiye  01:24
04 - Salât-ı Ümmiye (Enstrümantal)  01:24


Gülniyaz Musiki Topluluğu -Tekke Mûsikisi, Vol. 1 (19 / 51:34)
------------------------------------------------------------------------------------
01 - Salât-ı Kemâliye  02:39
02 - Aşkın ile Âşıklar  03:25
03 - Allah Emrin Tutalım  03:04
04 - Cân ü Dilde Hâne Kıldın Âkibet  03:20
05 - Meded Ya Gavsü'l-Âzam  02:37
06 - Vâsıl Olmaz Kimse Hakk'a  03:33
07 - Göster Cemâlin Şem'ini  02:37
08 - Çün Sana Gönlüm Mübtelâ Düştü  02:00
09 - Uşşak Taksim  02:08
10 - Tecellî Şevki Dîdârın  02:30
11 - Segâh Taksim  01:53
12 - Taştı Rahmet Deryası  03:31
13 - A Sultanım Sen Var İken  02:19
14 - Hû Bir Allah  03:45
15 - Ey Gâfil Uyan  02:17
16 - Gönül Hayran Olubdur  02:07
17 - Yak Sînemi Ateşlere  03:11
18 - Düşeli Bu Aşkın Eline  01:55
19 - Sâlik Merâtip Kateder  02:34


Gülniyaz Musiki Topluluğu -Tekke Mûsikisi, Vol. 2 (4 / 11:29)
-----------------------------------------------------------------------------------
01 - Dil Beytini Pâk İden  03:15
02 - Affet İsyanım Benim  02:59
03 - Nâd-ı Aliyyen  01:56
04 - Bir Dertliyim Derdim Vardır  03:18

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.

YENİ SİTE GİR,İŞİMİZ.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap
17
F / Fırat Türkmen - Muhammed Ahmet Feciroğlu - Geceden Gündüze 320 kbps NETTE İLK
« Son İleti Gönderen: fanidunya NET Haziran 29, 2025, 01:17:35 ÖS »
Fırat Türkmen - Muhammed Ahmet Feciroğlu - Geceden Gündüze - 320 kbps - NETTE İLK
10 / 00:00:52:42 / 120,63 MB

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

Fırat Türkmen - Muhammed Ahmet Feciroğlu - Geceden Gündüze - 320 kbps - NETTE İLK (10 / 52:42)
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kubbe Tv-Fırat Türkmen,Muhammed Ahmet Fescioğlu - Bağışla Ya Rabbi  04:25
Kubbe Tv-Fırat Türkmen,Muhammed Ahmet Fescioğlu - Bu Dünya Yalan Dünya  06:59
Kubbe Tv-Fırat Türkmen,Muhammed Ahmet Fescioğlu - Canlar Cananı Muhammed  06:43
Kubbe Tv-Fırat Türkmen,Muhammed Ahmet Fescioğlu - Ey Efendim  04:11
Kubbe Tv-Fırat Türkmen,Muhammed Ahmet Fescioğlu - Geceden Gündüze Allah  04:03
Kubbe Tv-Fırat Türkmen,Muhammed Ahmet Fescioğlu - Kabe Yolları  05:01
Kubbe Tv-Fırat Türkmen,Muhammed Ahmet Fescioğlu - Muhammede Muhammede  05:03
Kubbe Tv-Fırat Türkmen,Muhammed Ahmet Fescioğlu - Müjdecimsin Efendim  05:45
Kubbe Tv-Fırat Türkmen,Muhammed Ahmet Fescioğlu - Ravzanın İçinde Yeşil Direkler  06:12
Kubbe Tv-Fırat Türkmen,Muhammed Ahmet Fescioğlu - Ümmetim Dedin  04:19

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap


İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.

YENİ SİTE GİR,İŞİMİZ.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap
18
Dini Şiir Albümleri / Nisa Kumru Şiirleri 320 kbps - NETTE İLK
« Son İleti Gönderen: fanidunya NET Haziran 29, 2025, 01:05:33 ÖS »
Nisa  Kumru Şiirleri 320 kbps - NETTE İLK
21 / 00:02:26:34 / 335,47 MB

Nisa  Kumru Şiirleri 320 kbps - mNETTE İLK (21 / 146:34)
------------------------------------------------------------------------------
NİSAN KUMRU  DİNLE YOLCU  09:32
NİSAN KUMRU  EY DÜNYA  05:39
NİSAN KUMRU  EY YOLCU  10:20
Nisan Kumru  KIYAMET  ENSTRÜMANTAL ( Fon Müziği )  02:56
NİSAN KUMRU  KIYAMET  09:42
NİSAN KUMRU  MAHŞER GÜNÜ  05:56
NİSAN KUMRU  MAHŞER  07:39
NİSAN KUMRU  MAHŞERDEN MAHKEMEYE  10:29
NİSAN KUMRU  ZARA DÜŞTÜ  04:43
Nisan Kumru DİNLE YOLCU ENSTRÜMANTAL ( Fon Müziği )  03:13
NİSAN KUMRU DİNLE YOLCU  09:32
Nisan Kumru EY YOLCU ENSTRÜMANTAL  02:53
NİSAN KUMRU EY YOLCU  10:24
NİSAN KUMRU KIYAMET  09:44
NİSAN KUMRU MAHŞER  07:41
NİSAN KUMRU NEREYE  10:34
NİSAN KUMRU ''Sevdiğim''  04:33
Nisan Kumru SÖZÜM SANA ENSTRÜMANTAL ( Fon Müziği )  02:36
NİSAN KUMRU SÖZÜM SANA  09:21
NİSAN KUMRU ÜFTADELERİN AĞLAR BURADA  05:56
Umut Mürare NEREYE ENSTRÜMANTAL ( Fon Müziği )  03:02

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.

YENİ SİTE GİR,İŞİMİZ.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap
19
Umut Mürare Estrümental albümleri Yeni - 320 kbps - NETTE İLK  FANİDUYA NETTE
13 / 00:01:04:09 / 146,83 MB

99 Esma 99 Dua Enstrümantal (Enstrümantal) 320 kbps - NETTE İLK (4 / 22:20)
-------------------------------------------------------------------------------------------------
01 - 99 Esma 99 Dua (Girizgah) (Enstrümantal)  07:15
02 - 99 Esma 99 Dua (Yakarış) (Enstrümantal)  05:10
03 - 99 Esma 99 Dua (Methiye) (Enstrümantal)  04:53
04 - 99 Esma 99 Dua (Tevekkül) (Enstrümantal)  05:01


Aşkın Sesi (Enstrümantal) 320 kbps - NETTE İLK (4 / 17:08)
--------------------------------------------------------------------------------
01 - Aşkın Sesi (Enstrümantal)  03:54
02 - Sevda Meltemi (Enstrümantal)  04:08
03 - Düşlerin Peşinde (Enstrümantal)  04:43
04 - Gül Rüyası (Enstrümantal)  04:21


Deniz Feneri (Enstrümantal) 320 kbps - NETTE İLK (5 / 24:40)
----------------------------------------------------------------------------------
01 - Deniz Feneri (Enstrümantal)  05:23
02 - Sen ve Ben (Enstrümantal)  05:36
03 - Bazılarına (Enstrümantal)  04:40
04 - Küçük Bahadır (Enstrümantal)  04:16
05 - Umudun Sesi (Enstrümantal)  04:42

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap


İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.

YENİ SİTE GİR,İŞİMİZ.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap
20
Ferda Boz Güneri - Kısa Sohbetler 320 kbps - NETTE İLK FANİDUNYA NETTE
37 / 00:03:55:11 / 538,32 MB

Ferda Boz Güneri  - Ateşkesi mi Beklemeliyim (1 / 04:23)
------------------------------------------------------------------------------
01 - Ateşkesi mi Beklemeliyim  04:23


Ferda Boz Güneri -Ben Müslümanım (1 / 06:45)
------------------------------------------------------------------
01 - Ben Müslümanım  06:45


Ferda Boz Güneri -Çanakkale Destanları (6 / 27:09)
------------------------------------------------------------------------
01 - 90’lık Saliha Nine, 7’lik Recep Ve Kağnıları  05:12
02 - Boz Ahmet'e Ağıt  05:52
03 - Çanakkale'den Sevdiğime  03:48
04 - Çanakkale'nin Kanatları  04:26
05 - Türkünün Yankısı  03:50
06 - Zahmet Buyurdunuz Efendim  03:58


Ferda Boz Güneri -Emlik Kuzuları (1 / 05:07)
------------------------------------------------------------------
01 - Emlik Kuzuları  05:07


Ferda Boz Güneri -Gelincik Çiçeği (1 / 03:21)
-------------------------------------------------------------------
01 - Gelincik Çiçeği  03:21


Ferda Boz Güneri -Nurlu Kadınlar (5 / 39:59)
------------------------------------------------------------------
01 - Hz. Asiye  06:40
02 - Hz. Meryem  09:14
03 - Hz. Rabia  09:48
04 - Tahire, Kübra, Hatice  06:48
05 - Zühre Çiçeği (Hz. Fatıma)  07:27


Ferda Boz Güneri -Ravza Gülü (1 / 03:41)
--------------------------------------------------------------
01 - Ravza Gülü  03:41


Ferda Boz Güneri -Sevgi Elçisi (3 / 21:15)
----------------------------------------------------------------
01 - Güle Sevda  04:56
02 - Naat-ı Şerif  09:23
03 - Seni Nasıl Sevmem  06:55


Ferda Boz Güneri -Sevgi Yolu (1 / 02:28)
--------------------------------------------------------------
01 - Sevgi Yolu  02:28


Ferda Boz Güneri -Son Ezan (1 / 06:50)
------------------------------------------------------------
01 - Son Ezan  06:50


Ferda Boz Güneri -Şiirlerle Hz. Mevlana'nın Hayatı (8 / 54:16)
------------------------------------------------------------------------------------
01 - Mevlana'nın Nesebi  04:23
02 - Hz. Mevlana Konya Yollarında  09:21
03 - Hz. Mevlana ve Seyyid Burhaneddin  02:42
04 - Seyyid Burhaneddin ve İlk Görüş  05:02
05 - Hz. Şems Konya Yollarında  07:42
06 - Tebrizli Şemseddin  06:10
07 - Hz. Şems'in Gaybiyeti  10:46
08 - Selahaddini Zerkubi  08:05


Ferda Boz Güneri -Yâr Mevlâna (1 / 06:03)
---------------------------------------------------------------
01 - Yâr Mevlâna  06:03


Ferda Boz Güneri -Yunus Emre (7 / 53:49)
--------------------------------------------------------------
01 - Yunus Emre  07:50
02 - Yunus, Tapduk Emre'nin Dergahında  05:11
03 - Yunus Nefsiyle Savaşta  07:00
04 - Yunus Emre Ve Çiçekler  07:58
05 - Yunus Emre'nin Dergaha Dönüşü  10:23
06 - Yunus Emre ve Odunlar  06:54
07 - Bizim Yunus  08:32

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.

YENİ SİTE GİR,İŞİMİZ.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap
Sayfa: 1 [2] 3 4 ... 10