Son İletiler

Sayfa: 1 [2] 3 4 ... 10
11
Genel Konular / Lezzetin İçinde Helak Olmak
« Son İleti Gönderen: fanidunya NET Bugün, 07:39:44 ÖÖ »


Lezzetin İçinde Helak Olmak

Direncimizi kıran,nefis ve şeytanla mücadele azmimizi zedeleyen temel neden dünyevileşmedir.
Bu yalnızca günümüzün problemi değildir.

Tarih boyunca dünyevileşmeye karşı bazen hafif bazen şiddetli bir mücadele devam etmiştir.

Dünya imtihanının en zor yeri burasıdır.

Uhut’da galibiyetle başlayan savaşın tersine dönmesinin sebebi de aynıdır:

“… Ne var ki, arzu ettiğinizi(zafer ve ganimeti) Allah size göstermişken,gevşekliğe kapıldınız ve emre karşı gelerek isyan ettiniz…”(Al-i İmran,152)

Kur’an -ı Kerîm bu konuyla ilgili uyarılarla doludur.

Geminin tabanındaki küçük bir çatlak bile batmasına sebep olabilir.

Hemen her gün kalbin neyi istediği kontrol edilmelidir.

Birbirimize karşı nasihat ve tavsiyeden vazgeçmemek hayati önemdedir.

Balın üzerine konup batırdığı küçük hortumuyla balı emerken,ayaklarının gömülmesi sonucu lezzetin içinde helak olan kara sineğin akıbetinden ders almak gerekir.

En çok kalbimize emek vermemiz gerekir. Kalp zikrullah ile mutmain olmazsa başka heveslerin peşinde koşar. İnsan huzursuz ve tatminsiz hale gelir.

“Kim benim zikrimden yüz çevirirse, şüphesiz ki onun için sıkıntılı bir hayat olacak ve biz onu, kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz.”(Tâhâ,124)

Ayette geçen ve “sıkıntılı hayat” diye çevrilen kelime doyumsuzluğu; varlık içinde yoksulluğu da ifade eder.

Doymaz insan!

Yetinmez!

İnsan madde ile huzur bulmaya çalışsa da bulamaz.

Ruh Rabbini arar.

O’nunla huzur bulur.

O’nunla mutmain olur.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

TÜM OKUYCULARIMIZI PAYLAŞIMA DAVET EDİYORUZ, DAVETLİSİNİZ.
12
Siyami Akyel / Kabir Hayatı ve Kabir Azabı 1
« Son İleti Gönderen: fanidunya NET Bugün, 07:21:50 ÖÖ »


Kabir Hayatı ve Kabir Azabı 1

İnsan, ne şekilde ölürse ölsün mutlaka kabir hayatını geçirecek ve ahiret gününe ulaşacaktır; bunda şüphe yoktur.

Kabir hayatının ve kabir azabının olduğuna dair Kur’an-ı Kerim’de işaretler olduğu gibi Peygamber Efendimizin (S.A.V.) açıklamalarından da bunun varlığını öğrenmekteyiz. Bir konunun duyu organlarımız müşahede edilmemesi var olmadığına delil değildir.

Vahiy yoluyla sabit olan bazı gaybî konular vardır ki, bunların mahiyetini nakli delillerle müşahede ederiz. Aklî delilleri ise bazen bilimsel gelişmelerle ortaya çıkar, bazen de bu ortaya çıkışı göremeden ebedi yurda iltica ederiz.

Kur’an-ı Kerim’de işaretler ve Peygamber Efendimizin (S.A.V.) açıklamalarıyla bilgi sahibi olduğumuz konulardan birisi de “kabir hayatı ve kabir azabı”dır.

Dinde reformistler, Kur’an-ı Kerim’de kabir azabı hakkında ayet bulunmadığını iddia ederek inkâr etmektedir. Oysa Kur’an-ı Kerim’de bu konuda birçok delil bulunmaktadır. Bunlardan birisi Mümin Suresi, 45 ve 46’ıncı ayetteki: “Nihayet Allah onu (iman etmiş olan adamı), Firavun taraftarlarının hilesinden korudu. Firavun kavmini ise, o kötü azap kuşatıverdi. Onlar (Firavun ve adamları) sabah akşam ateşe atılırlar.

Kıyamet çattığı gün "Firavun’un adamlarını azabın en ağırına sokun" denir” (Mümin, 46) ayetidir.

Ayet-i kerimedeki, “Firavun kavmini ise, o kötü azap kuşatıverdi” ifadesi onların denizde boğulmasıdır. Ayetin sonunda kıyamet gününde azaba uğrayacaklarından bahsedilir. Ancak “Onlar (Firavun ve adamları) sabah akşam ateşe atılır” ifadesi kabir azabını ifade etmektedir. Eğer öyle olmamış olsa, bu ateşe atılma nerede cereyan etmektedir?

Peygamber Efendimiz (S.A.V.), “Kabir, ahiret duraklarından ilkidir. Bir kimse eğer o duraktan kurtulursa sonraki durakları daha kolay geçer.

Kurtulamazsa, sonrakileri geçmek daha zor olacaktır” (Tirmizî, Zühd, 5) buyurmuştur.

Peygamber Efendimiz (S.A.V.), “Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçedir veya cehennem çukurlarından bir çukurdur” (Tirmizî, Kıyamet, 26) buyurmuştur.

Buhari, Müslim ve Ebû Davud”da geçen bir rivayette, “Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bir mezarlıktan geçerken, iki mezardaki ölünün bazı küçük şeylerden dolayı azap çekmekte olduklarını gördü. Bu iki mezardaki ölülerden biri hayatında koğuculuk yapıyor, diğeri ise idrardan sakınmıyordu. Bunun üzerine Resulullah (S.A.V.) yaş bir dal almış, ortadan ikiye bölmüş ve her bir parçayı iki kabre de birer birer dikmiştir. Bunu gören ashap, niye böyle yaptığını sorduklarında: ‘Bu iki dal kurumadığı sürece, o ikisinin çekmekte olduğu azabın hafifletilmesi umulur” (Buhârî, Cenâiz, 82; Müslim, İmân, 34; Ebû Dâvud, Tahâret, 26) buyurmuştur.

Başka bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (S.A.V.) şöyle buyurmuştur: “Ölü mezara konulunca, birine münker, diğerine nekir adı verilen siyah mavi iki melek gelir; ölüye derler ki: ‘Şu Muhammed (S.A.V.) denilen zat hakkında ne dersin?’ O da şöyle cevap verir. ‘O, Allah’ın kulu ve Resulü’dür. Ben şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilâh yoktur, Muhammed de O’nun kulu ve elçisidir.’ Bunun üzerine melekler, ‘Biz senin böyle diyeceğini zaten bilmekte idik’ derler. Sonra onun mezarını yetmiş arşın genişletirler. Daha sonra bu ölünün mezarı ışıklandırılır ve aydınlatılır. Daha sonra melekler ölüye, ‘Yat ve uyu’ derler. O da, ‘Aileme gidin de durumu haber verin’ der. Melekler ona, ‘Zifafa giren ve sadece en çok sevdiği kişi tarafından uyandırılan şahıs gibi, mahşer gününe kadar sen uyumana devam et’ derler.

‘Eğer ölü münafık olursa, melekler şöyle der: ‘Şu Muhammed (S.A.V.) denilen zat hakkında ne dersin?’

Münafık da şöyle cevap verir: ‘Halkın Muhammed hakkında bir şeyler söylediklerini işitmiş, ben de onlar gibi konuşmuştum. Başka bir şey bilmiyorum.’ Melekler ona, ‘Böyle diyeceğini zaten biliyorduk’ derler. Daha sonra yere, ‘Bu adamı alabildiğine sıkıştır’ diye seslenilir. Yer de sıkıştırmaya başlar. Öyle ki o kimse kemiklerini birbirine geçmiş gibi hisseder. Mahşer gününe kadar bu sıkıntı devam eder” (Tirmizi, Cenâiz 70).

Siyami Akyel.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

TÜM OKUYCULARIMIZI PAYLAŞIMA DAVET EDİYORUZ, DAVETLİSİNİZ.
13
Yetenekli Kalemler / Dün Dersi
« Son İleti Gönderen: fanidunya NET Bugün, 07:10:26 ÖÖ »


Dün Dersi

İnsanın hayatında iki ders çok önemlidir. Birincisi din dersidir. Bu ders bizlere hayatın gayesini, yaratılış amacını ve Rabbimize karşı görevlerimizi anlatır. İkincisi de dünden elde edilmiş amaç tecrübe bilgileridir. Yani geçmişi yaşamış ve yaşadığı hayattan ders çıkarmış insanların tecrübelerinden istifade etmektir.

Ünlü bir tarihçi şöyle der: “İnsan hayatı her şeyi yaşamaya ve yaşadıklarından ders alacak kadar uzun değildir.” Onun için hayatta en az hasarla kurtulmanın yolu yaşlılarımızın tecrübelerinden istifade etmektir.

Maalesef günümüz gençleri genelde başta kendi anne-babaları olmak üzere yaşlılara kulak vermiyorlar. Onların tecrübelerinden istifade etmiyorlar.
 
Oysa “Büyüklerin sözleri sözlerin büyüğüdür” kaidesi gereğince onların fikirlerine her zaman ihtiyacımız olacaktır. Tecrübesi ve bilgisi az olan toplumları düşmanlar daha çok kandıracaktır. Yaşlılarımızın duasına her zaman ihtiyacımız vardır. Yaşlılarımızın iman ve itikadî bilgileri daha sağlam ve kuvvetlidir.
 
Yaşlı kelimesi yerine eskiden “ihtiyar” kelimesi kullanılırdı. Hâlâ büyüklerimiz bu kelimeyi kullanıyor.

Birçok kelime gibi bu kelime de fazla anlamı olmayan sadece “yaşça ileri” anlamına gelen “yaşlı” kelimesiyle yer değiştirdi ve değerini genel anlamda hayli yetirdi.

Oysa ihtiyar kelimesinin birçok anlamı vardır. Bunların başında “seçip ayırmak, üstün tutmak” gibi anlamlar geldiği gibi temelinde “hayırlı” kökünden gelmiş olması da ayrı bir üstünlüktür. Yani yaşlılarımız bizim hayırlı insanlarımızdır. O nedenle İslam dini başta yaşlı anne ve babalar olmak üzere bütün yaşlılara hürmet ve ilgi göstermemizi istemektedir. Bu konuda âyet ve hadis-i şerifler de mevcuttur. Unutulmaz bir tanesini buradan paylaşalım:
 
“Süt emen bebekler beli bükülmüş yaşlılar ve otlayan hayvanlar olmasaydı üzerinize azap sel gibi gelirdi...”

Abdulvasih Duran.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

TÜM OKUYCULARIMIZI PAYLAŞIMA DAVET EDİYORUZ, DAVETLİSİNİZ.
14
Ramazan Ayvallı Prof. Dr. / İstikâmet Üzere Olmanın Önemi
« Son İleti Gönderen: fanidunya NET Bugün, 07:03:29 ÖÖ »


İstikâmet Üzere Olmanın Önemi

 “İstikâmet” çok mühim; çünkü insanlar için en zor işlerden birisi, “istikâmet” üzere olmak, “sırât-ı müstekîm”de bulunmaktır.

 Ma’lûmdur ki, “İstikâmet” çok mühim; çünkü insanlar için en zor işlerden birisi, “istikâmet” üzere olmak, “sırât-ı müstekîm”de bulunmaktır. Yüce Rabbimiz, bizlere hergün 5 vakit namazda, “sırât-ı müstekîm” üzere bulunmamız için duâ etmemizi emir buyurmaktadır. [Hanefî mezhebinde mutlak kırâat farz, ama husûsen Fâtiha’nın okunması vâcibtir; fakat Şafîî mezhebinde ise Fâtiha'nın okunması, cenâze namazı da dâhil olmak üzere bütün namazlarda, hattâ cemâatle namaz kılarken cemâatin okuması da farzdır.] Onun için biz bugün ve yarınki makâlelerimizde, “İ’tikâd, söz, iş ve ahlâkımızda istikâmette (yanî, sırât-ı müstekîmde, doğru yolda) olmanın lüzûm ve ehemmiyeti” konusunu bir nebze mevzû-i bahis edeceğiz inşâallah...
 
“İstikâmet” kelimesi, hem âyet-i kerîmelerde, hem hadîs-i şerîflerde, hem de İslâm âlimlerinin sözlerinde çokça geçmektedir.
 
Lügatlerde, sözlüklerde, “Düzgün bir yolda olmak”, yanî “Hakk yolda olmak, Hakk yola girmek” gibi ma’nâlara gelen “İstikâmet”, bir terim (ta’bîr, ıstılâh) olarak, “Her işte i'tidâl üzere bulunma, her çeşit işte denge anlayışı üzerinde olma; doğruluk, dürüstlük, dürüst olma; adâlet ve doğruluktan ayrılmayıp dîn ve akıl dâiresinde yürüme; işlerde dîn ve aklın sınırları içerisinde hareket etme” demektir.
 
Yine bu kelimeye, “Verilen söze bağlılık, dînî ve dünyevî işlerde orta yolu takip etme” ma’nâları da verilmiştir. “Müstekîm” kelimesi de “İstikâmet”ten türemiştir.
 
“İstikâmet” masdarının ism-i fâili olan “müstekîm”, “doğru olan, düzgün olan, eğrisi-büğrüsü olmayan, hakk olan” anlamında kullanılmaktadır.

“Sırât-ı müstekîm” de, “Allah’ın dosdoğru yolu” anlamına gelir. Zâten İslâmın bir adı da, “Sırât-ı müstekîm”dir. Çünkü bu yol eğrisi-büğrüsü olmayan, sağlam olan, dosdoğru yoldur...
 
Bilindiği üzere, biz Müslümânlar, makâlemizin başında da işâret etiğimiz gibi, her gün 5 vakit namazımızın her rek’atında birer kerre, toplam 40 defa Fâtiha Sûresini okuyarak, “Allah’ım! Bizi, sırât-ı müstekîme, doğru yola ilet” diye duâ etmekteyiz.
 
Evet, her gün 17 defa “Farz”larda, 3 defa “Vitir”de, 20 defa da “Sünnet”lerde olmak üzere, toplam 40 defa okuduğumuz “Fâtiha-i şerîfe”de, Cenâb-ı Hakk’a, “Bizi, (itikâd, söz, iş ve ahlâkımızda) sırât-ı müstekîme hidâyetle/doğru yola ilet; (bizi, râzı olduğun ve en mükemmel kıldığın mukaddes İslâm dîni ve en sevgili Peygamberinin yolu olan hak yolda sâbit eyle); kendilerine (fazlından ve ihsânından) ni’met verdiğin/ihsân, lütuf ve ikrâmda bulunduğun (mes’ûd ve bahtiyâr) kimselerin (yanî Peygamberler, sıddîklar, şehîdler ve velîlerin) yoluna eriştir; (hakkı kabûl etmeyip küfre vardıklarından) gazaba uğrayanların (Yahûdîlerin) ve sapmışların, sapıkların (Hıristiyânların) yoluna değil.” (Âmîn=Kabûl buyur Allah’ım!) [Fâtiha, 6-7] diye duâ etmekteyiz, yalvarıp yakarmaktayız.

Prof. Dr. Ramazan Ayvallı.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

TÜM OKUYCULARIMIZI PAYLAŞIMA DAVET EDİYORUZ, DAVETLİSİNİZ.
15
Murat Bozkurt - Single Eserleri

7 / 00:00:26:45 / 53,50 MB

Murat Bozkurt - Ahirette Göreceğiz (Single) 2022 - 320 Kbps (1 / 06:34)
---------------------------------------------------------------------------------------------
Murat Bozkurt - Ahirette Göreceğiz  06:34


Murat Bozkurt - Ecdadın İzinden Adım Adım (Single) 2023 - 320 Kbps (1 / 04:02)
----------------------------------------------------------------------------------------------------
Murat Bozkurt - Ecdadın İzinden Adım Adım  04:02


Murat Bozkurt - Hoşgeldin Ramazan (Single) 2023 - 320 Kbps (1 / 02:55)
--------------------------------------------------------------------------------------------
Murat Bozkurt - Hoşgeldin Ramazan  02:55


Murat Bozkurt - İlmek İlmek (Single) 2023 - 320 Kbps (1 / 03:42)
--------------------------------------------------------------------------------------
Murat Bozkurt - İlmek İlmek  03:42


Murat Bozkurt - Tut Elimden (Single) 2023 - 320 Kbps (1 / 03:04)
--------------------------------------------------------------------------------------
Murat Bozkurt - Tut Elimden  03:04


Murat Bozkurt - Yolun Yolumuz Savunan Adam (Single) 2023 (1 / 04:00)
------------------------------------------------------------------------------------------
Murat Bozkurt - Yolun Yolumuz Savunan Adam  04:00


Murat Bozkurt & Emir Şamur - İyiliğin Geleceği (Single) 2023 - 192 Kbps (1 / 02:25)
---------------------------------------------------------------------------------------------------------
Murat Bozkurt & Emir Şamur - İyiliğin Geleceği  02:25

PCLOUD.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FLAC.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

TÜM OKUYCULARIMIZI PAYLAŞIMA DAVET EDİYORUZ, DAVETLİSİNİZ.
16
G / Grup Cemre - Yunus Emre İlahiler
« Son İleti Gönderen: fanidunya NET Dün, 10:22:45 ÖS »
1999 - Grup Cemre - Yunus Emre İlahiler  320 Kbps + Wav
25 / 00:01:12:30 / 166,15 MB - 731,80 MB

Grup Cemre - Yunus Emre İlahiler 1999 - 320 Kbps (25 / 72:31)
-----------------------------------------------------------------------------------
Grup Cemre - 01 Dua  01:58
Grup Cemre - 02 Hak Şerleri Hayr Eyler  03:30
Grup Cemre - 03 Ey Aşıkı Sadıklar  04:29
Grup Cemre - 04 Dağlar İle Taşlar İle  03:04
Grup Cemre - 05 Boynunu Bükme Dolap  04:49
Grup Cemre - 06 Ah Nice Bir Uyursun  03:56
Grup Cemre - 07 Hiç Bulunmaz  02:59
Grup Cemre - 08 Gece Gündüz  02:13
Grup Cemre - 09 Ey Aşıkan  02:12
Grup Cemre - 10 Gönül Hayran Oluptur  02:04
Grup Cemre - 11 Ben Bu Yolu Bilmez İdim  02:40
Grup Cemre - 12 Allah Hu Allah  01:15
Grup Cemre - 13 Kaside  05:17
Grup Cemre - 14 Taksim  05:36
Grup Cemre - 15 Allah Diyelim Daim  03:24
Grup Cemre - 16 Levlake Ya Muhammed  03:34
Grup Cemre - 17 Entel Hadi  03:08
Grup Cemre - 18 Gaflet Uykusundan  02:18
Grup Cemre - 19 Kabenin Yolları  01:35
Grup Cemre - 20 Kaside  03:30
Grup Cemre - 21 Gaflet İle Hakkı Buldum Diyenler  01:18
Grup Cemre - 22 Tala Albet (Komp. Text. Anonim)  01:23
Grup Cemre - 23 Mualla Gavsi Subhani  01:13
Grup Cemre - 24 Erler Demine  02:47
Grup Cemre - 25 Allahümme Salli Ala  02:11




Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap



Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap



İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

TÜM OKUYCULARIMIZI PAYLAŞIMA DAVET EDİYORUZ, DAVETLİSİNİZ.

17
Hac ve Umre / Tavaf Namazı Nasıl Kılınır
« Son İleti Gönderen: fanidunya NET Dün, 05:35:36 ÖS »


Tavaf Namazı Nasıl Kılınır?

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

Tavaf namazı nerede kılınır? Tavaf namazından sonra okunması gereken dua, Namaz kılınması mekruh olan vakitlerde tavaf namazı kılınabilir mi?

Her tavaftan sonra iki rekat tavaf namazı kılınır. İhramlı olan erkeklerin tavaf namazı esnasında omuzlarını örtmeleri gerekmektedir.

Bu namazın birinci rekatında fatiha’dan sonra Kâfirun, ikinci rekatında ise İhlas suresi okunur.

Tavaf namazından sonra okunması gereken dua

Namazdan sonra şu duanın okunması müstehaptır:

“Allah’ım! Burası senin beldendir. Şu da Mescid-i Haram ve saygın evindir. Ben de senin kulunum ve kulunun çocuğuyum. Buraya Senin rızanı kazanmak için geldim. Sen de bunu bana lütfettin. Beni bağışla ve bana merhamet et. Şüphesiz sen her şeye gücü yetensin.”

Tavaf namazı nerede kılınır?

Tavaf namazının Makâm-ı İbrahim’de kılınması efdal olmakla birlikte, tavaf edenlere eziyet vermemek bakımından imkân nisbetinde Harem’in içinde uygun bir yerde kılınması da mümkündür (Kâsânî, Bedâi‘, II, 148). Buna da imkân bulunamazsa bu namaz, Harem’in dışında da kılınabilir. Bu itibarla tavaf namazını Makâm-ı İbrahim’de kılmaya çalışarak tavaf edenlere engel teşkil etmekten sakınılmalıdır.

Tavaf namazının hükmü

Tavaf namazı Hanefîlere göre vaciptir. Ancak tavafın vacibi olmayıp, haccın müstakil vaciplerinden olduğu için, kılınmaması tavafın sıhhatine mani değildir. Şafi mezhebine göre tavaf namazı sünnettir.

Tavaf namazını kılmadan birkaç defa tavaf yapmak doğru olur mu?

Peş peşe birden fazla tavaf yapan kimsenin her bir tavafın arkasından iki rekât tavaf namazı kılması gerekir. Tavaf namazı kılmadan iki tavafı peş peşe yapmak Hanefîlere göre mekruhtur (İbn Nüceym, el-Bahr, II, 356). Şâfiîlere göre ise bunun bir sakıncası yoktur (Nevevî, el-Mecmû‘, VIII, 54).

Namaz kılınması mekruh olan vakitlerde tavaf namazı kılınabilir mi?

Hanefî mezhebine göre tavaf yapıldıktan sonra kerâhet vakti değilse, ara vermeden tavaf namazı kılmak efdaldir. Mekruh vakitlerde ise daha sonraya tehir edilir (Haddâd, el-Cevhera, I, 83). Şâfiî mezhebine göre ise tavaf namazının kerâhet vaktinde kılınmasında hiçbir sakınca yoktur (Nevevî, el-Mecmû‘, VIII, 57).

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

TÜM OKUYCULARIMIZI PAYLAŞIMA DAVET EDİYORUZ, DAVETLİSİNİZ.
18
DUA BAHÇESİ / Kâbe'yi Görünce Okunacak Dua
« Son İleti Gönderen: fanidunya NET Dün, 05:27:09 ÖS »


Kâbe'yi Görünce Okunacak Dua

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

Kabe'yi görünce nasıl dua etmeliyiz? Kâbe'yi görünce okunacak duanın arapçası, Kâbe'yi görünce okunacak duanın Türkçesi

Kabe görününce üç defa " Allahuekber" ve üç defa " Lâ ilahe illalahu vallahu ekber" dedikten sonra şu dua okunur:

اَللّٰهُمَّ زِدْ هٰذَا البَيْتَ تَشْرِيفًا وَ تَعْظِيمًا وَ تَكْرِيمًا وَ مَهَابَةً، وَ زِدْ مَنْ شَرَّفَهُ وكَرَّمَهُ مِمَّنْ حَجَّهُ أَوِ اعْتَمَرَهُ تَشْرِيفًا وَ تَكْرِيمًا وَ تَعْظِيمًا وَ بِرًّا، اَللّٰهُمَّ أَنْتَ السَّلَامُ وَ مِنْكَ السَّلَامُ، حَيِّنَا رَبَّنَا بِالسَّلَامِ

Allah’ım Bu Kâbe’nin şerefini, yüceliğini, saygınlığını ve heybetini artır. Hac ve umre yapanların şerefini, saygınlığını ve iyiliğini de artır.

Allah’ım Sen esenlik sahibisin, esenlik sendendir. Ey Rabbimiz! Bizi esenlikle yaşat.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

TÜM OKUYCULARIMIZI PAYLAŞIMA DAVET EDİYORUZ, DAVETLİSİNİZ.
19
HADİS'İ ŞERİFLER / Hac İle İlgili Hadis-i Şerifler
« Son İleti Gönderen: fanidunya NET Dün, 04:19:45 ÖS »


Hac ile ilgili Hadis-i şerifler  Peygamberimiz (sas)'in Dilinden Hac

Hac İle İlgili Hadis-i Şerifler

بُنِيَ الْإِسْلاَمُ عَلَى خَمْسٍ شَهَادَةِ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ وَإِقَامِ الصَّلاَةِ
وَإِيتَاءِ الزَّكَاةِ وَحَجِّ الْبَيْتِ وَصَوْمِ رَمَضَانَ

İslâm beş esas üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Resûlü olduğuna şahitlik etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekât vermek, Kâbe’yi haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak.
(Müslim, Îmân, 21)

أَيُّهَا النَّاسُ! قَدْ فُرِضَ عَلَيْكُمُ الْحَجُّ فَحُجُّوا

Ey insanlar! Hac size farz kılındı, haccedin! 
(Müslim, Hac, 412)

لِتَأْخُذُوا مَنَاسِكَكُمْ، فَإِنِّي لَا أَدْرِي لَعَلِّي لَا أَحُجُّ بَعْدَ حَجَّتِي هَذِهِ

Hac ibadetlerinizi (benden iyi) öğrenin! Çünkü bilmiyorum; belki bu haccımdan sonra bir daha haccedemem! (Müslim, Hac, 310)

مَنْ أَرَادَ الْحَجَّ فَلْيَتَعَجَّلْ فَإِنَّهُ قَدْ يَمْرَضُ الْمَرِيضُ وَتَضِلُّ الضَّالَّةُ وَتَعْرِضُ الْحَاجَةُ

Haccetmek isteyen kimse acele etsin! Olur ki hastalanır veya binek hayvanı kaybolur ya da (hacca gitmesini engelleyen) bir ihtiyaç ortaya çıkar.  (Ebû Dâvûd, Menâsik, 5)

مَنْ حَجَّ هَذَا الْبَيْتَ، فَلَمْ يَرْفُثْ، وَلَمْ يَفْسُقْ، رَجَعَ كَيَوْمِ وَلَدَتْهُ أُمُّهُ.

Her kim bu evi (Kâbe’yi) haccederken, (söz ya da eylemle) cinsel yakınlığa yeltenmez ve kötülük işlemezse, anasının onu doğurduğu günkü gibi (günahsız) hâline dönmüş olur. (Buhârî, Muhsar, 10)

سُئِلَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : أَيُّ الْأَعْمَالِ أَفْضَلُ ؟ قَالَ : إِيمَانٌ بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ ". قِيلَ : ثُمَّ مَاذَا ؟ قَالَ : جِهَادٌ فِي سَبِيلِ اللَّهِ. قِيلَ : ثُمَّ مَاذَا ؟ قَالَ : حَجٌّ مَبْرُورٌ

Hz. Peygamber’e (sas) “Amellerin hangisi daha faziletlidir?” diye soruldu. O: “Allah’a ve Resûlü’ne iman etmek.” diye cevap verdi. “Sonra hangisi?” denildi. O:

“Allah yolunda cihad.” buyurdu. “Bundan sonra hangisi?” denildi. O: “Kabul olunan hac.” cevabını verdi. (Buhârî, Hac, 4)

الْحَجُّ الْمَبْرُورُ لَيْسَ لَهُ جَزَاءٌ إِلاَّ الْجَنَّةُ

(Allah tarafından) kabul edilmiş haccın karşılığı ancak cennettir.
(Buhârî, Umre, 1)

حَجَّ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَلَى رَحْلٍ رَثٍّ وَقَطِيفَةٍ تَسْوَى أَرْبَعَةَ دَرَاهِمَ، أَوْ لَا تَسْوَى، ثُمَّ قَالَ : " اللَّهُمَّ حَجَّةٌ لَا رِيَاءَ فِيهَا وَلَا سُمْعَة

Hz. Peygamber (sas) basit bir binek üzerinde ancak dört dirhem eden veya dört dirhem bile etmeyecek bir ihramla haccetti ve şöyle dedi: ‘Allah’ım! Bu haccımı gösteriş ve şöhretten uzak bir hac eyle!’
(İbn Mâce, Menâsik, 4)

الْحُجَّاجُ وَالْعُمَّارُ وَفْدُ اللَّهِ، إِنْ دَعَوْهُ أَجَابَهُمْ، وَإِنِ اسْتَغْفَرُوهُ غَفَرَ لَهُمْ

Hacılar ve umreciler Allah’a gelen elçilerdir. Kendisine dua ederlerse dualarına icabet eder, O’ndan bağışlanma dilerlerse onları bağışlar.
(Nesâî, Cihad, 13)

أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ سُئِلَ : أَيُّ الْحَجِّ أَفْضَلُ ؟ قَالَ : الْعَجُّ ، وَالثَّجُّ

Rasulullah’a (sas) “Hangi hac daha faziletlidir?” diye sorulunca: “Yüksek sesle bolca telbiye getirilen ve kurban kesilerek yapılan hacdır.” buyurdu.
(Tirmizî, Hac, 14)
عَنْ عَائِشَةَ أَنَّهَا قَالَتْ : يَا رَسُولَ اللَّهِ، تُرَى الْجِهَادَ أَفْضَلَ الْعَمَلِ، أَفَلَا نُجَاهِدُ ؟ قَالَ : لَكِنَّ أَفْضَلَ الْجِهَادِ حَجٌّ مَبْرُورٌ

Hz. Aişe: “Ey Allah’ın Rasulü! Cihadı amellerin en faziletlisi görüyoruz, biz (kadınlar) de cihad etsek?” diye sormuş, Hz. Peygamber (sas): “Hayır! (Siz kadınlar için) cihadın en faziletlisi kabul olunmuş hacdır.” buyurdu.
(Buhârî, Hac, 4)

أَنَّ تَلْبِيَةَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : لَبَّيْكَ اللَّهُمَّ لَبَّيْكَ لَبَّيْكَ، لَا شَرِيكَ لَكَ لَبَّيْكَ، إِنَّ الْحَمْدَدَ وَالنِّعْمَةَ لَكَ وَالْمُلْكَ لَا شَرِيكَ لَكَ

Rasulullah (sas)’in telbiyesi şöyleydi: “Buyur Allah’ım buyur! Emrindeyim buyur! Buyur Allah’ım! Senin hiçbir ortağın yoktur. Buyur Allah’ım! Şüphesiz hamd sana mahsustur. Nimet de senin, mülk de senindir. Senin hiçbir ortağın yoktur.”
(Buhârî, Hac, 26)

مَا مِنْ مُسْلِمٍ يُلَبِّى إِلاَّ لَبَّى مَنْ عَنْ يَمِينِهِ وَ شِمَالِهِ مِنْ حَجَرٍ أَوْ شَجَرٍ أَوْ مَدَرٍ
حَتَّى تَنْقَطِعَ الْأَرْضُ مِنْ هَهُنَا وَهَهُنَا

Bir Müslüman telbiye getirdiğinde sağında ve solunda (eliyle işaret ederek) şuradan şuraya kadar yeryüzündeki taş, ağaç, toprak ne varsa hepsi onunla birlikte telbiye getirir.  (Tirmizî, Hac, 14)

أَتَانِي جِبْرِيلُ فَأَمَرَنِي أَنْ آمُرَ أَصْحَابِي وَمَنْ مَعِي أَنْ يَرْفَعُوا أَصْوَاتَهُمْ بِالْإِهْلَالِ

Cebrâil bana geldi ve ashabıma yüksek sesle telbiye getirmelerini söylememi emretti.  (Tirmîzî, Hac, 15)

إِنَّ اللَّهَ حَرَّمَ مَكَّةَ لَا يُخْتَلَى خَلَاهَا ، وَلَا يُعْضَدُ شَجَرُهَا، وَلَا يُنَفَّرُ صَيْدُهَا،
 وَلَا تُلْتَقَطُ لُقَطَتُهَا إِلَّا لِمُعَرِّفٍ

Allah, Mekke’yi haram kıldı… O’nun otu koparılmaz, ağacı kesilmez, av hayvanları ürkütülmez, duyuran kişiye verme dışında buluntusu alınamaz.
(Buhârî, Cezâü’s-sayd, 9)

إِنَّ مَكَّةَ حَرَّمَهَا اللَّهُ، وَلَمْ يُحَرِّمْهَا النَّاسُ، فَلَا يَحِلُّ لِامْرِئٍ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ
أَنْ يَسْفِكَ بِهَا دَمًا، وَلَا يَعْضِدَ بِهَا شَجَرَة

Mekke’yi insanlar değil, Allah haram kıldı. Allah’a ve âhiret gününe iman eden hiç kimse için orada kan dökmek ve ağaç kesmek helâl olmaz.
(Buhârî, İlim, 37)

مَنْ صَلَّى صَلَاتَنَا، وَاسْتَقْبَلَ قِبْلَتَنَا، وَأَكَلَ ذَبِيحَتَنَا، فَذَلِكَ الْمُسْلِمُ الَّذِي لَهُ ذِمَّةُ اللَّهِ،
 وَذِمَّةُ رَسُولِهِ، فَلَا تُخْفِرُوا اللَّهَ فِي ذِمَّتِهِ

Her kim bizim namazımızı kılar, kıblemize yönelir ve kurbanımızdan yerse Allah’ın ve Resûlü’nün ahit ve emânına sahip Müslüman odur. Sakın ahit ve emânı hususunda Allah’a hiyanet etmeyin.”  (Buhârî, Salât, 28)

إِنَّ أَحَدَكُمْ إِذَا اسْتَقْبَلَ الْقِبْلَةَ فَإِنَّمَا يَسْتَقْبِلُ رَبَّهُ عَزَّ وَجَلَّ
Sizden biri, kıbleye yöneldiği zaman, ancak Yüce Rabb’ine yönelmiştir.  (Ebû Dâvûd, Salât, 22)

مَا أَطْيَبَكِ وَأَطْيَبَ رِيحَكِ، مَا أَعْظَمَكِ وَأَعْظَمَ حُرْمَتَكِ، وَالَّذِي نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لَحُرْمَةُ الْمُؤْمِنِ أَعْظَمُ عِنْدَ اللَّهِ حُرْمَةً مِنْكِ ؛ مَالِهِ وَدَمِهِ، وَأَنْ نَظُنَّ بِهِ إِلَّا خَيْرًا

(Ey Kâbe!) Sen ne güzelsin, kokun da ne güzel! Sen ne yücesin ve saygınlığın da ne yüce! Ama Muhammed’in canı elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Allah nezdinde malıyla, kanıyla ve hakkında hüsn-i zan beslenmesiyle müminin hürmeti (dokunulmazlığı),
Senin hürmetinden daha büyüktür!  (İbn Mâce, Fiten, 2)

إِنَّمَا جُعِلَ الطَّوَافُ بِالْبَيْتِ وَبَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ وَرَمْيُ الْجِمَارِ لِإِقَامَةِ ذذِكْرِ اللَّهِ

Kâbe’yi tavaf, Safâ ile Merve arasında yapılan sa’y ve şeytan taşlama işi (dünya kelâmı konuşmak veya gafletle geçirmek için değil) ancak Allah’ın adının anılması içindir.  (Tirmizî, Hac, 64)

الطَّوَافُ حَوْلَ الْبَيْتِ مِثْلُ الصَّلَاةِ، إِلَّا أَنَّكُمْ تَتَكَلَّمُونَ فِيهِ، فَمَنْ تَكَلَّمَ فِيهِ فَلَا يَتَكَلَّمَنَّ إِلَّا بِخَيْرٍ

Kâbe’yi tavaf etmek, namaz kılmak gibidir. Ancak tavafta konuşabilirsiniz.

Kim tavaf esnasında konuşursa sadece hayır(lı şeyler) konuşsun.  (Tirmizî, Hac, 112)

عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ السَّائِبِ قَالَ : سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ مَا بَيْنَ الرُّكْنَيْنِ : رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الْآخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ

Abdullah b. Sâib anlatıyor: Hacer-i Esved ile Rükn-i Yemâni arasında Rasûlullah’ın (sas) şöyle dua ederken işittim: “Rabbimiz bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi cehennem azabından koru.”  (Ebû Dâvud, Menâsik, 51)

وَاللَّهِ، لَيَبْعَثَنَّهُ اللَّهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ لَهُ عَيْنَانِ يُبْصِرُ بِهِمَا، وَلِسَانٌ يَنْطِقُ بِهِ يَشْهَدُ عَلَى مَنِ اسْتَلَمَهُ بِحَقٍّ

Vallahi kıyamet günü Allah Hacer-i Esved’i mahşer yerine getirecektir. Onun göreceği iki gözü, konuşacağı bir dili olacak ve kendisini hakkıyla selâmlayanlara şahitlik yapacaktır. (Tirmizî, Hac, 113)

عَنْ عُمَرَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ أَنَّهُ جَاءَ إِلَى الْحَجَرِ الْأَسْوَدِ فَقَبَّلَهُ، فَقَالَ : إِنِّي أَعْلَمُ أَنَّكَ حَجَرٌ لَا تَضُرُّ وَلَا تَنْفَعُ، وَلَوْلَا أَنِّي رَأَيْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُقَبِّلُكَ مَا قَبَّلْتُك

Hz. Ömer Hacer-Esved’e gelerek onu öpmüş ve “Biliyorum ki sen bir taşsın, ne bir fayda verirsin ne de zarar! Rasûlullah’ı (sas) seni öperken görmeseydim, seni öpmezdim.” demiştir. (Buharî, Hac, 50)

يَرْحَمُ اللَّهُ أُمَّ إِسْمَاعِيلَ، لَوْلَا أَنَّهَا عَجِلَتْ لَكَانَ زَمْزَمُ عَيْنًا مَعِينًا

Allah, İsmail’in anasına (Hacer’e) rahmet etsin! Şayet o, (suyun etrafını çevirmede) acele etmeseydi, zemzem, akan bir pınar olurdu.
(Buhârî, Ehâdîsü’l-enbiyâ, 9)

إِنَّهَا مُبَارَكَةٌ، إِنَّهَا طَعَامُ طُعْمٍ

O (Zemzem) gerçekten mübarektir ve doyurucudur.
(Müslim, Fedâilü’s-sahâbe, 132)

مَاءُ زَمْزَمَ لِمَا شُرِبَ لَهُ

Zemzem suyu ne amaçla içilirse o yararı sağlar.
(İbn Mâce, Menâsik, 78)

أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمَا سَقَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مِنْ زَمْزَمَ فَشَرِبَ وَهُوَ قَائِمٌ

İbn Abbâs anlatıyor: ‘Rasûlullah’a (sas) zemzem ikram ettim, ayakta içti.’
(Buhârî, Hac, 76)

إنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ فَابْدَءُوا بِمَا بَدَأَ اللَّهُ بِه
Şüphesiz Safa ile Merve Allah’ın sembollerdendir. Şu halde siz de Allah’ın başladığı şekilde sa’ye önce Safa Tepesi’nden başlayın.
(Nesai, Menâsikü’l-Hac, 163)

الْحَجُّ عَرَفَةُ

Hac Arafat(ta bulunmak)tır…
(Tirmizî, Hac, 57)

أَفْضَلُ الدُّعَاءِ دُعَاءُ يَوْمِ عَرَفَةَ، وَأَفْضَلُ مَا قُلْتُ أَنَا وَالنَّبِيُّونَ مِنْ قَبْلِي :
لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ

Duaların en faziletlisi Arefe günü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediklerinin en faziletlisi de: “Tek olan Allah’tan başka ilah yoktur,
 
O’nun hiç bir şekilde ortağı yoktur.” sözüdür.  (Muvatta’, Hac, 81)

مَا مِنْ يَوْمٍ أَكْثَرَ مِنْ أَنْ يُعْتِقَ اللَّهُ فِيهِ عَبْدًا مِنَ النَّارِ مِنْ يَوْمِ عَرَفَةَ، وَإِنَّهُ لَيَدْنُو،
 ثُمَّ يُبَاهِي بِهِمُ الْمَلَائِكَةَ، فَيَقُولُ : مَا أَرَادَ هَؤُلَاءِ

Yüce Allah’ın Arefe günü kullarını ateşten azad ettiği kadar fazla sayıda azad ettiği başka bir gün yoktur. Yüce Allah, o gün kullarına (rahmetiyle) yaklaşır ve onlarla meleklerine övünerek der ki: “(Bakın bakalım!) Bunlar ne istiyorlar?”  (İbn Mâce, Menâsik, 56)

مَا رُئِيَ الشَّيْطَانُ يَوْمًا هُوَ فِيهِ أَصْغَرُ وَلَا أَدْحَرُ وَلَا أَحْقَرُ وَلَا أَغْيَظُ مِنْهُ فِي يَوْمِ عَرَفَةَ ؛ وَمَا ذَاكَ إِلَّا لِمَا رَأَى مِنْ تَنَزُّلِ الرَّحْمَةِ، وَتَجَاوُزِ اللَّهِ عَنِ الذُّنُوبِ الْعِظَامِ، إِلَّا مَا أُرِيَ يَوْمَ بَدْرٍ

Şeytan, Bedir günü dışında Arefe günü görüldüğünden daha hor ve hakir, daha zelil ve öfkeli hiçbir zaman görülmemiştir. Bunun sebebi de onun, rahmetin indirilişini,  Allah’ın büyük günahları affedişini görmesidir.
(Muvatta’, Hac, 81)

أَيُّهَا النَّاسُ، عَلَيْكُمْ بِالسَّكِينَةِ ؛ فَإِنَّ الْبِرَّ لَيْسَ بِالْإِيضَاعِ

(Arafat dönüşü birisinin devesine şiddetle bağırıp vurduğunu işitince) Allah Rasulü (sas) şöyle buyurdu: “Ey insanlar, sakin olun! İyilik acelecilik değildir.”
(Buhârî, Hac, 94)

يَا أَيُّهَا النَّاسُ، إِيَّاكُمْ وَالْغُلُوَّ فِي الدِّينِ ؛ فَإِنَّهُ أَهْلَكَ مَنْ كَانَ قَبْلَكُمُ الْغُلُوُّ فِي الدِّين

Allah Rasulü (sas) (şeytana atılacak taşların büyük olmamasını hatırlattıktan sonra): “Ey insanlar! Dinde aşırılıktan sakının. Sizden öncekileri, dinde aşırılık helâk etmiştir!” buyurdu. (İbn Mâce, Menâsik, 63)

أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : " اللَّهُمَّ ارْحَمِ الْمُحَلِّقِينَ ". قَالُوا : وَالْمُقَصِّرِينَ يَا رَسُولَ اللَّهِ. قَالَ : " اللَّهُمَّ ارْحَمِ الْمُحَلِّقِينَ ". قَالُوا : وَالْمُقَصِّرِينَ يَا رَسُولَ اللَّهِ. قَالَ : " وَالْمُقَصِّرِينَ ". وَقَالَ اللَّيْثُ ، حَدَّثَنِي نَافِعٌ : " رَحِمَ اللَّهُ الْمُحَلِّقِينَ " مَرَّةً أَوْ مَرَّتَيْنِ. قَالَ : وَقَالَ عُبَيْدُ اللَّهِ : حَدَّثَنِي نَافِعٌ ، وَقَالَ فِي الرَّابِعَةِ : " وَالْمُقَصِّرِينَ

Rasulullah (sas): “Allah’ım, saçlarını kazıtanlara merhamet et!” diye dua etti. Sahâbe: “Kısaltanlara da dua etseniz ey Allah’ın Resûlü!” dediler. O, “Allah’ım, saçlarını kazıtanlara merhamet et!” buyurdu. Sahâbe:

“Saçlarını kısaltanlara da dua etseniz ey Allah’ın Resûlü!” dediler. Sonunda O: “Kısaltanlara da merhamet et!” diye dua etti.  (Buhârî, Hac, 127)

عُمْرَةٌ فِى رَمَضَانَ تَعْدِلُ حَجَّةً

Ramazan’da yapılan bir umre, (sevap bakımından) hacca denktir.  (Tirmizî, Hac, 95)

سُئِلَ عَنِ الْعُمْرَةِ أَوَاجِبَةٌ هِيَ؟ قَالَ: لاَ وَأَنْ تَعْتَمِرُوا هُوَ أَفْضَلُ

“Umre yapmak farz mı?” diye sorulunca Hz. Peygamber (sas): “Hayır, fakat umre yapmanız, (yapmamanızdan) daha faziletlidir.” buyurdu. (Tirmizî, Hac, 88)

العُمْرَةُ إِلَى العُمْرَةِ كَفَّارَةٌ لِمَا بَيْنَهُمَا ، وَالحَجُّ المَبْرُورُ لَيْسَ لَهُ جَزَاءٌ إِلَّا الجَنَّةُ

İki umre, aralarında işlenen günahlara kefarettir. Allah tarafından  kabul gören haccın karşılığı ise cennettir.  (Buhârî, Umre, 1)

عَنْ عُمَرَ أَنَّهُ اسْتَأْذَنَ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ فِى الْعُمْرَةِ فَقَالَ: أَيْ أُخَيَّ أَشْرِكْنَا فِى دُعَائِكَ وَلاَ تَنْسَنَا.

Hz. Ömer umreye gitmek için izin isteyince Hz. Peygamber (sas) ona şöyle demişti: “Kardeşçiğim! Duana bizi de ortak et ve bizi unutma!  (Tirmizî, Deavât, 109)

عَنِ النَّبِيِّ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) قَالَ :لَيُحَجَّنَّ الْبَيْتُ وَلَيُعْتَمَرَنَّ بَعْدَ خُرُوجِ يَأْجُوجَ وَمَأْجُوجَ.

Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur: “Ye’cûc ve Me’cûc’un çıkmasından sonra bile mutlaka Beytullah’a hac ve umre (ziyareti) yapılacaktır.
(Buhârî, Hac, 47)

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

TÜM OKUYCULARIMIZI PAYLAŞIMA DAVET EDİYORUZ, DAVETLİSİNİZ. 
20
H / Hasan Ergüçlü - Hira Dağı
« Son İleti Gönderen: fanidunya NET Dün, 10:16:42 ÖÖ »
22002 - Hasan Ergüçlü - Hira Dağı  320 Kbps + Wav
8 / 00:00:39:37 / 90,71 MB - 399,91 MB





Hasan Ergüçlü - Hira Dağı 2002 - 320 Kbps - Wav (8 / 39:37)
---------------------------------------------------------------------------------
Hasan Ergüçlü - 01 Hira Dağı  04:30
Hasan Ergüçlü - 02 Bülbüllerin Ötüşünde  07:31
Hasan Ergüçlü - 03 Ciğerparem  03:44
Hasan Ergüçlü - 04 Ya Rusullallah  04:11
Hasan Ergüçlü - 05 Özledim Seni (Yâ Nebi)  04:37
Hasan Ergüçlü - 06 Nurlu Hacılar  04:15
Hasan Ergüçlü - 07 Huzura Gidelim  04:17
Hasan Ergüçlü - 08 Tez Gidelim Medine'ye  06:28




Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap



Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap



İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

TÜM OKUYCULARIMIZI PAYLAŞIMA DAVET EDİYORUZ, DAVETLİSİNİZ.
Sayfa: 1 [2] 3 4 ... 10